Author: admin

  • Önce Telefonda Sikti Sonra Grup Seks Yaptı

    Önce Telefonda Sikti Sonra Grup Seks Yaptı

    Merhabalar, ben İstanbul’dan Meltem, 25 yaşında, 1.65 cm boyunda, 55 kilo, kapalı bir bayanım. Hikayemin başladığında evlyidim ve evliliğim iyi gitmiyordu, hatta kocamla yataklarımızı bile ayırmıştık. Bir gün evde boş boş oturuyordum, sıkıntıdan patlamak üzereydim. Öylesine TV’de kanalları gezerken bir müzik kanalında kaldım ve o güne kadar hiç ilgimi çekmeyen kanala ismini yazan ve numaralarını bırakan kişileri okumaya başladım. Onlarca insan biraz kendinden bahsedip numaralarını yazmışlar. O sırada can sıkıntımın çözümün bulmuştum: İstanbul dışından birini arayıp, biraz makara yapacaktım. Öyle de yaptım, birine çağrı attım. Aradan 2 dakika geçmeden beni aradı ve hikayem burada başladı.

    Bir anda o aradığım numarayı telefonumda görünce, nedenini bilmediğim bir heyecen kapladı içimi. Açıp açmamakta kararsız kaldım, sonunda merakım ağır bastı ve açtım, “Efendim?” dedim. Karşımdaki ses, “Kiminle görüşüyorum?” deyince, ne söyleyeceğimi bilemedim ve “Yanlış oldu, kusura bakmayın!” deyip kapattım. Ama içim içimi yiyordu. Karşımdaki ses o kadar sempatikti ki, dayanamadım 3 dakika sonra tekrar çağrı attım. Tekrar beni aradığında açtım ve az önceki davranışım için özür diledim ve konuşmaya başladık.

    İsminin Mehmet olduğunu ve Balıkesir’de yaşadığını söyledi. 27 yaşında, 1.79 boyunda, 65 kiloda, sempatik, güler yüzlü olduğunu belirtti. Güvenlik görevlisiymiş. Nasıl bir iliski beklediğimi sordu. Ben de, “Sadece canım sıkıldığı için çağrı attım, başka bir amacım yok!” dedim. İlerleyen dakikalarda Mehmet evli olduğunu söyledi. Ben de ona karşı yalan söyleyemiyordum. Yüzünü görmediğim, hiç tanımadığım bir kişiye ufaktan ufaktan ısınmaya başlamıştım. Benim de evli olduğumu, ancak kocamla anlaşamadığım için ayrı yataklarda yattığımızı söyledim. Ve bu şekilde tanışmayla başlayan konuşmamız tam 3 saatten fazla sürdü. Zamanın nasıl geçtiğinin farkında değildik ikimiz de. Ancak telefonu kapatmak zorundaydım, akşam oluyordu ve kocam gelmek üzereydi. Müsade isteyip, bu gece fırsat bulursam çağrı atacağımı söyleyip kapattım.

    Yemek hazırlarken kocam geldi. Yemek yedik. Bulaşıkları yıkadım. Biraz TV seyrettik. Kocam eve herzaman yorgun geldiği için, biraz TV seyrettikten sonra yatmaya gitti. Benim de beklediğim buydu. Biraz derin uykuya dalmasını bekledim ve Mehmet’e çağrı attım. Aradı, tekrar konuşmaya başladık. Saatler ilerledikçe konu yavaş yavaş sekse gelmeye başladı. Bunun farkındaydım, ama kendimi Mehmet’e karşı frenleyemiyordum. Ne olacaksa olsun deyip, kendimi olayın akışına bıraktım ve artık telefonda sex yapmaya başladık. O kadar azdırıcı konuşuyordu ki, sanki telefonda değil de yanımdaydı. Adeta beni telefonda sikiyordu, her konuşmamızda mutlaka orgazm oluyordum.

    Bu şekilde günler günleri, haftalar haftaları, aylar da ayları kovaladı ve aradan 6 ay geçti. Ama içim dışım tamamen Mehmet olmuştu, her fırsatta telefonda konuşuyor ve mesjlaşıyorduk, internette chat yapıyorduk. Birgün bana, artık daha fazla dayanamayacağını, yıllık izine ayrılıp, 10 günlüğüne İstanbul’a yanıma gelmek istediğini söyleyince, dünyalar benim oldu. 6 aydan beri telefonda konuşup, sadece internetten tanıdığım sevgilimi sonunda gerçekten görüp tanıyacaktım. Ancak onun otel odalarında kalmasına gönlüm razı olmadı. Aklıma biricik arkadaşım Serpil geldi. Serpil dul bir kadındı ve tekbaşına yaşıyordu, Mehmet onun evinde kalabilirdi.

    Hemen Serpil’i aradım ve durumu anlattım. Serpil direkt, “Canım benim, gelsin, istediği kadar kalabilir!” dediğinde, sevincim bin kat daha arttı. Böylelikle ev işini de halletmiştim, hemen Mehmet’i aradım ve Serpil’de istediği kadar kalabileceğini söyledim. O da bu habere çok mutlu oldu.

    Aradan 3 gün geçti ve sabırsızlıkla beklediğim sevgilim bu gece gelecekti. Balıkesir’den yola çıkarken beni aradı ve “4 saat sonra yanındayım aşkım, artık bu hasret bitecek ve 10 gün boyunca unutamayacağın anlar yaşatacağım sana!” diyordu. Hemem kocamı aradım ve 9-10 gün Serpil’de kalacağımı söyledim. Kocam herzamanki gibi, “Umurumda değil, istersen hiç gelme!” dedi. Bu şekilde cevap beklediğim için hiçte garipsemedim, zaten formalite icabı söylemiştim :)) Hemen birkaç parça giysi aldım yanıma ve uçar adımlarla Serpil’e koştum. Hazırlanmaya başladım, makyajımı yaptım, üzerime dizimin 4 parmak üzerine gelen siyah eteğimi ve beyaz gömleğimi giydim, türbanımı yaptım, üzerime ince bir tunik aldım. Serpil’le birlikte gidecektik Beşiktaş’a Mehmet’i karşılamaya. Serpil de hazırlandı, o da benim kadar güzel ve alımlı olmuştu. Beklenen saat geliyordu, artık aşkımı karşılamaya gidebilirdik.

    Serpil’le Besiktaş’a indik ve bir cafeye girdik. Mehmet gelinceye kadar bir kahve içip heyecanımı dindirmem gerekliydi. Derken telefonum çaldı, sevgilim arıyordu, açtım. “Ben indim, Barbaros meydanında deniz kenarında bekliyorum!” dedi. Heyecanım hafiften azalmışken yine tavan yaptı, “Tamam 5 dakika içinde oradayız!” dedim ve hemen hesabı ödeyip çıktık ve Barbaros meydanına gittik. Mehmet arkası bize dönük, bankta oturmuş, bir sigara yakmış, denizi seyrediyordu. Heyecandan ölmek üzereydim, ayakta duramıyordum, Serpil bu durumu farketti ve hemen koluma girdi. Sakin adımlarla arkasından yavaşca yaklaşıp ön tarafına geçtim ve Final anı…

    Mehmet’i görünce nutkum tutuldu, o kadar yakışıklı ki, tarif edemem. “Merhaba ben Meltem!” der demez hemen ayağa kalktı ve birbirimize sarıldık. Sanki senelerdir tanışıyormuşuz ve uzun zaman sonra tekrar buluşmuşuz gibi birbirimizi bırakamıyorduk. Serpilin, “Piişşttt ben de burdayım, beni unuttunuz!” sözüyle ayrıldık ve Serpil’i tanıştırdım. Sonra hiç vakit kaybetmeden atladık Serpil’in arabaya, yola koyulduk. Biran önce eve gitmek için sabırsızlanıyorduk. Arabada biraz sohbet ettik. Yarım saat sonra sokağın başına geldiğimizde, bizi beraber görmemeleri için Mehmet’i indirdik. Ben Serpil’le, Mehmet de arkamızdan apartmana girdik. Hep beraber asansöre bindik ve Serpil’in daireye çıktık.

    İçeriye girip, Serpil kapıyı kapatır kapatmaz, hemen sevgilimin üzerine atlayıp, “Tekrar hoşgeldin aşkım!” deyip dudaklarına yapıştım. Serpil’in yanımızda oluşuna aldırmadan uzun uzun ateşli bir şekilde öpüştük. O kadar arzulu ve tatlı öpüyordu ki, beni kendimden geçirmeye yetmişti. Serpil’in götüme şaplak atmasıyla kendime geldim. Serpil, “Mehmet kendi evinde gibi rahat hisset kendini canım, geç istediğin yere otur. Müsadenizle ben üzerimi değiştireyim…” diyerek odasına gitti. Biz de salona kanepeye geçip oturduk. Gözlerimizi birbirimizden alamıyorduk. Az önceki ateşli öpüşme beni kendimden geçirmiş ve amım ıslanmıştı. Ama acelemiz yoktu, daha önümüzde tüm gece vardı.

    Serpil çok rahat bir kadın olduğu için, dizlerinin üzerinde bir şort ve sıfır kol bir tişörtle geldi, Mehmet’e, “Tekrar hoşgeldin!” diyerek karşımıza oturdu. Kısa bir sessizliğin ardından ben Mehmet’e, “Ya aşkım sormayı unuttum, ne içersin? Soğuk sıcak?” dedim. Bir bardak meyva suyu istedi. Hemen kalktım, mutfağa gidip hepimize birer bardak meyva suyu koydum ve salona geri geldim. Baktım Serpil ve Mehmet muhabbete başlamışlar konuşuyorlardı. Servisi yaptıktan sonra ben de katıldım muhabbete, konuşmaya devam ettik. Muhabbet koyu olduğundan vaktin nasıl geçtiğini anlamadık.

    Bu arada karnım acıkmaya başladı. Mehmet’e, “Aşkım sen acıkmadın mı yaa? Ben acıktım! Sen üzerini değiştir, biz Serpil’le birşeyler hazırlayalım, yiyelim!” dedim. Mehmet Serpil’e, “Bir mahsuru yoksa ben bir duş almak istiyorum, yol beni biraz yordu.” dedi. Serpil, “Aşk olsun canım yaa, kendi evin gibi rahat ol!” dedi ve biz mutfağa, sevgilim de duşa girdi. Serpil de gerçekten benimkini çok yakışıklı bulmuş ve onun da benim gibi dibi düşmüştü.

    Biz mutfakta uğraşırken sevgilim duşunu alıp, üzerinde bir şort ve tişörtle mutfağa yanımıza geldi, bana arkadan sarılarak, “Kolay gelsin aşkım!” diyerek boynumdan öptü. Benim oramdan çok zevk aldığımı ona daha önce telefonda söylemiştim. “Sabırsızlanma aşkım, daha önümüzde koskoca 10 gün var, biraz bekle, önce yemek yiyelim!” dedim. Oturduk yemek yedik, biraz daha sohbet ettik. Serpil, “Arkadaşlar ben yatıyorum, siz ister oturun, ister yatın!” diyerek yanımızdan ayrıldı. Ben de, “Aşkım sen salona geç, ben masayı toplayıp geliyorum!” dedim. Masayı toparladım, salona geçtim.

    Serpil elinde nevresim ve bir yastıkla geldi. “Napıyorsun kız?” dedim. Serpil, “Misafiri kanepede yatıracak halim yok ya, yatak odası sizin, ben burada yatarım!” dedi. Bütün çabalarıma rağmen, “İtiraz istemiyorum!” diyerek salonda yatacağını söyledi ve “Artık siz de yatın, çok geç oldu!” dedi. Tam biz yatakodasına giderken arkamızdan, “Fazla ses çıkarmayın, gerçi uyanmam, ama uyanırsam benim de canım ister!” dedi ve kahkahayı patlattı. Biz de sevgilimle gülüşerek, sarmaş dolaş yatak odasına girdik.

    Kapıyı kapatır kapatmaz yine aynı şekilde ayakta öpüşmeye ve yiyişmeye başladık. Ama bu sefer ellerimiz de boş durmuyor, birbirimizin vücudunu keşfediyordu. Bir yandan öpüşüyor bir yandan birbirimizi soyuyorduk. Kısa sürede ikimiz de çırılçıplak kaldık. Yatağa geçme vakti geldi ve lambayı kapatıp, duvar dibindeki kırmızı spot ışıkları açtım. Serpil zevkine düşkün olduğu için özel yaptırmıştı bunları. İçerisi loş ışıkla tam bir fantazi odası olmuştu.

    Hemen yatağa geçtik ve kaldığımız yerden öpüşmeye devam ettik. Mehmet’in üzerine çıkmıştım ve yarağını amıma sürttürüyordum. Onu dudaklarından başlayarak aşağı doğru yalaya yalaya yarağına indim ve elime alıp başladım yalamaya. Yarısını bile ağzıma almakta zorlanırken kendimi alıştıra alıştıra daha fazlasını almaya çalışıyordum. Kısa bir süre sonra 69 olduk, birbirimizi birer aç kurt gibi yalıyorduk. Amımı okadar güzel ve profesyonelce yalıyordu ki, bu işi çok iyi biliyordu. Kimbilir bu güne kadar kaç tane kadınla birlikte oldu, ama artık hiç birşey umrumda değildi. Artık beraberdik ve bu anın tadını çıkarmalıydık.

    Sevgilim amımı ve götümü yalarken, ben de yarağını yalıyor, biryandan da zevkten inliyordum. Daha fazla dayanamadım, kasılarak, titreyerek ve bağıra bağıra boşalmaya başladım. Sevgilim benim boşalacağımı anladığı anda amımın tamamını ağzının içine almış, içine çekiyordu. Hayatımda ilk defa bu kadar siddetli ve zevk alarak boşaldım. Gerçekten işini çok iyi biliyordu sevgilim. Bütün am sularımı temizlemiş, halen yalamaya devam ediyordu. Ben de onun yarağını yalamaya devam ediyordum, ama onun daha boşalmaya niyeti yoktu. Üstünden yavaşca doğruldum ve ona doğru döndüm. Elime yarağını alarak vıcık vıcık amıma sokmaya başladım. Amım nekadar ıslak da olsa, yarağı büyük olduğu için almam kolay olmuyordu. Alıştıra alıştıra yavaşca üzerine oturuyordum. Biraz canım yanıyordu, ama aldığım zevk acıyı biraz olsun bastırıyordu. Acı ve zevki beraber yaşamak çok güzel bir duyguydu.

    Artık yarısından fazlası girmiş ve kalanı halen amımın duvarlarını zorlaya zorlaya giriyordu. Biryandan içime alırken, bir yandanda ufak ufak hareketlerle oturup kalkıyordum. Zevkten ölmek üzereydim, çığlık atmamak için alt dudağımı ısırıyordum. Sonunda tamamı içimdeydi artık. Kısa bir süre hareketsiz kaldıktan sonra hafif tempoyla oturup kalkmaya devam ettim. Sonra da hızlanmaya başladım. Duyduğum acı yerini tamamen zevke bırakmış, ikimiz de bulutların üzerinde uçuyorduk.

    Bu pozisyonda bir süre sikiştikten sonra artık üstte durmaktan yoruldum ve sevgilimle yer değiştirdik. Ben sırtüstü yattım, sevgilim bacaklarımı omuzuna aldı ve bir seferde amıma geçirdi. Elimde olmadan öyle bir bağırdım ki, salonda yatan Serpil mutlaka duymuştur. Bu pozisyonda sevgilimin hareketleri daha sert olmaya başladı. Amımı hızlı hızlı sikerken, göğüslerimi de yoğuruyordu. Yaklaşık 15 dakika da bu şekilde siktikten sonra artık sonunda boşalacaktı. Kendini kontrol etmesini çok iyi biliyordu. Ben de gelmek üzereydim, ikimiz de inleyerek aynı anda boşaldık. Sevgilim döllerini amımın içine akıttı ve yarağı amımın içindeyken üzerime uzandı kaldı. Ter su içinde kalmıştık.

    Bir süre üzerimde yattıktan sonra kalktı. Ben de hemen amıma bir peçete koydum, dölleri her yere akmasın diye ve doğru banyonun yolunu tuttum. Peşimden sevgilim de geldi ve bana banyoda arkadan sarılarak teşekkür etti. Ben de ona daha bunun bir başlangıç olduğunu söyleyince, ikimiz de gülüştük. Bu arada sesimize Serpil uyanmış, uyku sersemi kalkmış, sesimize doğru gelmişti. Serpil banyoda bizi o şekilde çıplak görünce, üçümüz de afallamıştık. Serpil özür dileyerek salona döndü. Biz de temizlenip hemen tekrar yatak odasına geçtik, birbirimize sarılarak birer sigara yaktık.

    Tabi 6 ayın hasreti hemen öyle bir kerede bitmez. Uzun zamandan beri yarak yüzü görmüyordum zaten ve Mehmet’le tanıştığımızdan beri kendimi parmaklamaktan bıktım. Artık bu yarağın tadını çıkarmamın zamanı geldi. Sigaralarımız bitti ve yine öpüşmeye başladık. Bu sefer yine sevgilim benim üstüme çıktı ve dudaklarımdam kulak memelerime, oradan boynuma aşağı yalayarak göğüslerime indi ve göğüslerimin uçlarını dişleyerek emmeye başladı. Bu arada elleri boş durmuyor, ıslanan amıma 2 parmağını sokup çıkartıyordu. Göbeğimi yalaya yalaya amıma indi. Bacaklarımı iyice açtırdı, bir yandan klitorisimi emiyor, bir yandan da parmaklarını sert bir şekilde amıma sokuyordu.

    Artık inlemelerim bağırışlara dönüştü ve Serpil’in içeride oluşuna aldırış etmeden çılgınlar gibi sevişiyorduk. Bir süre daha bu şekilde parmakladıktan sonra daha fazla dayanamadım ve tekrar kasılarak boşalmaya başladım. Sevgilim durdurak bilmeden beni zevkin doruklarına çıkarıyordu. O koca yarağı busefer götümde istiyordum ve “Götümü sik aşkım, orospun yap beni!” demeye başladım. Gerçektende ağzımdan istem dışı çıkmış kelimelerdi bunlar. Mehmet benim bu şekilde konuştuğumu duyduktan sonra, sanki benden bu kelimelerin çıkmasını beklermiş gibi, o da başladı, “Sikeceğim tabi amına soktuğumun orospusu! Amını da sikeceğim götünü de! Bundan sonra benim orospum olacaksın!” gibi argo kelimeler kullanmaya başladı. Bu şekilde küfürlü konuşması okadar çok hoşuma gitti ki, aldığım zevk bir kat daha arttı.

    Serpil daha önce bana, çekmecede kayganlaştırıcı krem olduğunu ve kullanabileceğimi söylemişti. Çekmeceyi açtım, kayganlaştırıcı kremi aldım, Mehmet’e verdim ve önüne dörtayak domaldım. Kayganlaştırıcıyı götüme bolca sürüp, götüme başparmağını sokmaya başladı. Ben de, “Hadi aşkım yarağını sok götüme, götümden sik beni, parçala götümü!” diyerek onu gaza getiriyordum.

    Bir süre sonra başparmağını götümden çıkardı ve 2 parmağını soktu götüme. Derken götümdeki parmak sayısı 3 oldu. Parmaklarını götüme deli gibi sokup çıkarıyordu. Bu arada götüm de iyice kıvama gelmişti, “Yeter aşkım, yarağını götümde hissetmek istiyorum!” dedim. Mehmet daha fazla dayanamayarak yarağının kafasını da biraz yağlayıp, amımın dudakları arasından kaydırarak yavaşca götümün ağzına getirdi. Kendimi kasmamam gerektiğini, kasarsam daha çok acıyacağını söyleyerek beni motive ediyordu.

    Yavaş yavaş, milim milim götüme girmeye başladığında, ben zevkten kudurmak üzereydim. Kendimi ne kadar sıkmamaya çalışsam da, kocam götümü anca 3 yada 4 sefer sikmiştir ve yarağı Mehmet’in yarağından çok daha ufak olduğundan kendimi azda olsa kasıyordum. En sonunda tamamı götümdeydi. Yavaş hareketlerle gidip geliyordu. Bir zaman sonra zevk almaya başlayınca, ben de götümü yarağına bastırıyor, köküne kadar girmesine yardımcı oluyordum. Mehmet kendinden geçmiş, bana küfürler yağdırırken, ben de ona küfürlerle karşılık veriyordum. Mehmet hızlı hızlı götüme pompalarken, bir eliyle de amımı okşuyor ve orgazm olmamı sağlıyordu. Götümü yaklaşık yarım saat siktikten sonra götüme boşaldı. Yarağını götümden çıkardığında hemen döndüm yarağını ağzıma aldım, yarağında kalan dölleri bir güzel emip yuttum.

    Biraz dinlenip, birer sigara içtikten sonra Mehmet beni kucaklayıp doğru banyoya götürdü. Birlikte duş aldık çıktık, üzerimizi giymeden yatağa girdik, birbirimize sarılıp oynaştık. Gözlerimiz kapandığında gün ağarmak üzereydi.

    Bir ara gözlerimi açtığımda saat öğleden sonra 5 olmuştu. Açlıktan karnım zil çalıyordu. Kalktım, sutyen ve külot giydim ve odadan çıktım. Yürümekte zorluk çekiyordum. Salondan sesler geliyordu. Baktım Serpil TV seyrediyordu. Beni görür görmez gülerek, “Tünaydın kız orospu, gece neydi öyle yaa? Hem kendiniz uyumadınız, hem beni uyutmadınız! Sabaha kadar sizin sikişmelerinizi dinledim!” dedi. Ben de, “Bundan sonra biraz daha az ses çıkartırız! Kızım ne yapayım yaa, kocaman yarağı var, almak zor oluyor!” dedim.

    Serpil yine gülerek, “Valla gece sizin sesinizi duyduktan sonra çok canım cekti yaa, nerdeyse yanınıza gelecektim, kendimi zor tuttum!” dedi. Ben de, “Gelseydin ya kız, grup yapardık! Madem canın çekti, neden gelmedin kızım? Valla bana uyardı!” dedim ve beraber gülmeye başladık. Serpil, “İlk gece sizi rahat bırakmak istedim, hem biz bu şekilde konuşuyoruz da, bakalım Mehmet isteyecek mi beni?” dedi. Ben de, “Orası kolay kızım yaa, sen biraz sonra şöyle bir yarım saatliğine falan dışarı çık, ben ağzını ararım, seni nasıl bulduğunu falan sorarım, ona göre ayarlarız birşeyler!” dedim. Serpil, “OK! Zaten markete gidecektim!” dedi.

    Ben mutfağa gidip yiyecek birşeyler hazırladım, sonra da üzerimi giyinip, Mehmet’i uyandırdım, birlikte atıştırmak için. Serpil yanımıza geldi ve “Mehmet, ben markete gidiyorum, bir ihtiyacın var mı?” diye sordu. Bizimki de, “Ya sigaram bitti, hem senin için bir mahsuru yoksa bira da alır mısın?” dedi. Serpil, “OK!” deyip çıktı. Ben de bizimkinin ağzını aramaya başladım, “Eee aşkım, Serpil’i nasıl buluyorsun? Güzel kız değil mi?” dedim. “Valla aşkım böyle bir arkadaşın olduğu için çok şanslısın! Çok iyi, temiz kalpli, gerçekten güzel ve alımlı bir kız!” dedi. Benim kıskanç olmadığımı bildiği için bu şekilde herşeyi rahat rahat konuşabiliyordu.

    “Biliyor musun, bütün gece sesimizden uyuyamamış!” deyince, “Hadi be, tühh yaa, desene daha ilk geceden rahatsız ettik kızı!” dedi. Ben de, “Yok aşkım yaa rahatsız olmamış da, sadece bir ara canı çok istemiş! Aşkım, mesela biz sevişirken yanımıza gelse, bizimle sevişmek istese, o anda ne yaparsın?” dedim. Bizimki, “Valla nerden bileyim aşkım, seninle telefonda 6 aydan beri konuşuyoruz, senin huyunu suyunu biliyorum, ama Serpil’i daha dün gece tanıdım. Bilmem ki nasıl olur? Ayrıca bu sana karşı yanlış bir hareket olmaz mı?” dedi. Gerçekten sevgilimin bu cevabını takdir ettim, “Valla bana uyar aşkım, eğer sen de istersen, Serpil’i de aramıza alalım!” dedim. O da, “Sen bilirsin aşkım!” diyerek topu bana attı. “Serpil gelmek üzeredir, sen salona geç, ben bulaşıkları makinaya atıp geliyorum!” dedim.

    Az sonra Serpil marketten döndü, biraz sebze meyve almış, birkaç tane bira, bir karton da sigara almış. Sigarayı ve biraları salonda oturan Mehmet’e verdi, sebze meyvelerle mutfağa yanıma geldi. Bana göz kırparak, “Ne oldu? Ağzını aradın mı? Ne diyor?” diye sordu. Ben de gülerek, “Hadi iyisin orospu, o iş tamam!” dedim. Serpil, “Ben ozaman üzerimi değiştireyim! Gel bana yardımcı ol kız, ne giyeyim?” dedi. Birlikte yatakodasına gittik, Serpil dolaptan iççamaşırlarını çıkardı bana gösterdi. Ben de, “Pembe tanga külot takımını giy!” dedim. Yanımda soyunup, söylediğim takımı giydi. Üzerine de kısa bir etek ve bol bir askılı giydiğinde, gerçekten çok sexy olmuştu. Götüne bir şaplak atıp, “Seni azgın orospu seni, tam sikilmelik oldun!” dedim, gülüştük.

    Mutfağa gidip meyve tabağı ve çerezleri ayarladık, salona geçtik. Bizimki Serpil’i görünce, “Oooo, bu ne Serpil yaa? Özel bir gün mü bugün?” dedi. Serpil de, “Yok yaa, senin için giyindim!” dedi, oturdu. Ben de üzerimi değiştirip geleceğimi söyledim. Şimdi hazırlanma sırası bendeydi. İçeri geçtim, Serpil’in iççamaşırlarından bir tane tanga takım da kendime seçtim, giydim. Üzerine de sadece çok kısa ve bol bir şort giydim, şort ve sutyenle salona çıktım.

    Bizimkiler biraları açmışlar içmeye başlamışlardı bile. Beni o şekil gören Serpil, “Bu ne kız, üzerini giymeyi unutmuşsun!” deyip güldü. Ben de, “Yok kızım yaa, unutmadım, hava zaten sıcak, evde de bir sevgilim, bir sen varsın, sizden mi utanacağım?” dedim ve oturdum. Hemen bir bira da bana açıp verdiler. Üçümüz birlikte hem içiyor, hem sohbet, muhabbet, gırgır yapıyorduk. Derken Serpil hafif hafif amını götünü bizimkine sergilemeye başladı. Ben Serpil’e göz kırparak, “Bu ne kızım yaa, amın götün meydanda, kıçında etek var mı yokmu belli değil, bari üzerindekileri çıkar da rahat ol!” dedim. Serpil de, “Tamam hayatım, seni mi kıracağım!” diyerek eteğini ve askılıyı çıkardı. Bizimkinin gözleri fal taşı gibi açıldı. Önüne baktım, yarrağı çoktan çadırı kurmuştu.

    Ben rahat dururmuyum, hemen kalktım, ben de şortumu sutyenimi çıkardım ve bizimkinin kucağına bıraktım kendimi, dudaklarına ateşli bir öpücük kondurdum ve yarağını acuçlayarak, “Yarağın taş gibi olmuş aşkım, yoksa Serpil’le sevişmek mi istiyorsun?” dedim. Mehmet de, “Sadece Serpil’le değil, ikinizle de istiyorum!” dedi ve film orda koptu. Serpil hemen geldi ve yapıştı bizimkinin dudaklarına. Bir Serpil öpüyor, bir ben, deliler gibi öpüşüyoruz. Mehmet’in de bir eli Serpil’in amında, bir eli benim amımdaydı.

    Oradan kalktık yatak odasına geçtik. Mehmet sırt üstü uzandı yatağa. Serpil’le birlikte üzerimizde kalanları da soyunup, Mehmetin şortunu çıkardık, birimiz yarağını birimiz taşaklarını yalıyoruz. Serpil hemen bizimkime amını döndü ve onlar 69 oldular. Mehmet Serpil’in amını yalarken beni de ihmal etmiyor, hem amımı hem götümü parmaklıyordu. 3 kişi grup daha harika oluyormuş. Birbirilerini yaladıktan sonra Serpil hemen yatağa uzandı ve bacaklarını açtı, “Hadi erkeğim gir içime!” demeye başladı. Ben de, “Hadi aşkım sik şu orospuyu da aklı başına gelsin! Amını götünü sik parçala orospunun!” dedim. Mehmet Serpil’in bacak arasında yerini aldı ve yarağını bana biraz yalattıktan sonra 3 hamlede Serpil’in amına kökledi. Serpil kaçmaya çalışıyor, ama bizimki tutmuş bir kere, bırakır mı, seri bir şekilde sikmeye başladı. Serpil çığlık üstüne çığlık atıyor, ama dinleyen kim!

    Kısa bir süre sonra Serpil, “Hadi aşkım, kökle, hızlı hızlı sik, parçala heryerimi, bu amım da götüm de feda olsun sana!” demeye başladı. Serpil Mehmet’e bunları söylerken, bir eli de benim bacaklarımda dolaşıyordu. Birden bacağımdan tuttu, beni kendine doğru çekip, “Gel kız, amını yalamak istiyorum senin!” dedi. Serpil’in bu isteği ilk baştan tuhaf geldi bana, daha önce hiç böyle bir yaklaşımda bulunmamıştı. Mehmet de ordan, “Yalayın birbirinizi orosular!” deyince, amım Serpil’in ağzına gelecek şekilde çıktım üstüne ve Serpil yalamaya başladı. Aman Tanrım, bu ne güzel birşeydi, daha ilk dil darbesinde beni uçurmaya yetti. Mehmet Serpil’in amından çıkıp benim götüme girmeye başladı. Dün gecekinden daha rahat ve zorlanmadan almıştım. Mehmet beni götümden sikerken, Serpil’in ve benim dudaklar birleşmiş, lezbiyenler gibi birbirimizi somurup duruyorduk. Mehmet daha fazla dayanamayıp götümün içine patladı.

    Yatakta uzanmış, biz sigara içerken, Serpil daha doymamış olmalı ki, Mehmet’in inik yarağını ağzına almış, kaldırmaya çalışıyordu. Tabi bu arada bir eli de benim amımdaydı. Serpil en sonunda emeline kavuştu, Mehmet’in yarağını kaldırdı ve yarağın kafasına bolca tükürüp, hemen üstüne oturdu ve zıplamaya başladı. Az önce amına ilk kez alırken bağıran Serpil, şimdi zevk çığlıkları atıyordu. Biraz sonra Mehmet bunu üstünden kaldırıp önüne domalttı. Şimdi götten sikilme sırası Serpil’deydi. Serpil götten sikileceğini anlayınca çekmeceden kaydırıcı kremi çıkartıp verdi bana, ben de kremi götüne güzelce yedire yedire sürdüm. Aşkım yarağını Serpil’in göt deliğine dayadı, hafif bastırıp çekiyor, fakat sokmuyordu. Serpil yalvarmaya başladı, “Hadi daha fazla delirtme beni, sok şunu götüme, sik parçala götümü!” diye. Aşkım da yavaşca sokmaya başladı. Soktukça Serpil inliyor, çığlıklar atıyordu. Sonunda hepsini götüne almayı başardı…

    Sevgilim buraya tatile gelmişti, ama onu daha çok yoruyorduk. 10 gün boyunca, üçümüz birlikte yedik içtik, dinlendik ve sikiştik. Ve ayrılık vakti geldi, aşkım memleketine geri döndü. Ama biz Serpil’le karar vermiştik, aşkımı buraya alacaktık. Burada ona bir iş ayarladık ve tekrar çağırdık. Mehmet karısından boşanıp geldi. Şu anda burada özel kişilerin koruması olarak, düzgün bir maaşla çalışıyor. Ben de kocamdan boşandım ve üçümüz Serpil’in evinde yaşamaya başladık. Mehmet en sonunda bana evlenme teklifi yaptı. Çünkü yeni kayınvalidem torun sevmek istiyormuş.

    Mehmet’le evlendim ve şu anda 7 aylık hamileyim. Şu günlerde ben sikişemiyorum, ama kocam, ben ve Serpil çok mutluyuz. En azından gözüm arkada kalmıyor, acaba başka kadınlara gidiyor mu diye düşünmüyorum. Nasılsa evde her daim emrine amade Serpil var. Hem başka kadınlara gidiyorsa da yarağı sağolsun, kocama tüm amlar feda olsun!

    aile içi ensest hikaye aileici hikaye arkadasimin karisini siktim beni sikti entest hikayeler sex hikaye annem yaşanmış seks hikayeleri yeni seks hikayeleri
  • Yaşlı Kocadan Sonra Genç Sevgili Yarağı

    Yaşlı Kocadan Sonra Genç Sevgili Yarağı

    Selam. Adım Funda. 27 yaşındayım, evliyim, çocuğum yok. Benden 15 yaş büyük kocamla, ben üniversite sınavlarına hazırlanmak için dersaneye giderken tanıştım. Despot baba evinin baskısından sonra, onun beni el üstünde tutan, sevecen davranışlarına kandım. Bana ve ev halkına aldığı güzel hediyeler, iltifatlar, zenginliği, hem beni hem ailemi ikna etti. Üniversite planlarım çöpe atıldı, kısa sürede evleniverdik.

    Ve gerdek gecesinden itibaren, benim anlayışlı olgun erkeğim kayboldu, daha doğrusu maskesini çıkardı, yerine cahil, kaba, hödük, aşırı kıskanç bir koca tipi geldi oturdu. Nişanlılık döneminde (Prensesim! Yavrum!) diye etrafımda dolanan adam, daha ilk gece, benim korkularıma, kendimi kasmama, çırpınmalarıma hiç aldırmadan, üstümdeki gelinliği parçalayarak soydu beni. Çıplak, körpe, el değmemiş bedenime sapık bir tecavüzcü gibi parlayan gözlerle bakarken kendisi de soyundu. Ortaya çıkan, tıknaz, aşırı kıllı vücuduyla, romantik bir gerdek gecesi bekleyen saf kızın üstüne adeta saldırıp debelenmeye başladı…

    Muradına erip, ter su içersinde, öküz gibi soluya soluya yan tarafa devrildiğinde, ben bacak aramdan yatağa süzülen bekaret kanımla, yanaklarımdan yastığa süzülen göz yaşımla, kasıklarımdaki acı ve korkunç pişmanlığımla tavanı seyrediyordum. Başımı yan tarafa çevirdiğimde yerde paramparça edilmiş gelinliğime ilişti gözüm. İçimdeki pişmanlık kasıklarımdaki sancıyı bastırdı, (Tanrım, ben ne yaptım?) dedim kendi kendime. Ve bugüne kadar, nerdeyse 10 senedir bu cümleyle yaşadım, (Ben ne yaptım?).

    Geriye dönmek yok, babam kapıyı bile açmaz. İleriye gitmek yok, lise diplomasıyla hiçbir becerim olmadan ne yapabilirim, kendime nasıl bir yaşam kurabilirim? Bunca sene bir bitki gibi bu adamla evlilik yaşadım. Akşamları içki sigara kokularıyla, genelde alkollü eve gelişi. Üç beş, kendi ilgi alanından, benim umursamadığım konuşmaları. Yatağa girişi. Kıllı göbekli, iğrenç gövdesiyle üstüme çıkışı. Ve öpüşmesiz okşamasız, kısa süren bir seks. Kendisi boşalır, yana devrilip horlamaya başlar. Ya aşırı derecede kıskançlığına ne demeli? Suçum genç ve güzel olmak. Dışarı çıkmak yok, arkadaş aile görüşmesi yok, perdeler kapalı, alt kattaki kiracılarla sınırlı ilişki, tam bir esir hayatı. Çocuğumun olmamasını da başıma kaktı her fırsatta. Bense hiç üzülmedim buna. Dünyaya kocam gibi bir yaratık daha getirmektense, çocuksuz yaşamak daha iyidir diye düşündüm.

    Bunları neden anlattım? Tolga ile, alt kattaki kiracıların 20 yaşındaki genç oğluyla yaşadığım ilişkiye mazeret aramak için mi? Evet! Fakat gerçek bunlar, mazeret değil. Kocamla aramızda bu kadar yaş farkı olmasaydı, beni anlasaydı, gerçek anlamda sevseydi, beni yatakta doyursaydı, bunları, bu ilişkiyi yaşar mıydım? Sanmıyorum!

    Peki pişman mıyım? Kesinlikle hayır! Pişman değilim! Tolga, bu genç, yakışıklı, güçlü adam, bana hayatı, yaşamayı, seksi, doyumu, tatmin olmayı, orgazmı, sevgiyi, sevilmeyi, gülmeyi öğretti çünkü. Hiç de pişman değilim. Aksine çok mutluyum!

    Her şey bundan 2 yıl önce başladı. Kocam iş için üç günlüğüne başka bir şehire giderken, binbir tembihle beni koca evde yalnız başıma bırakmıştı. Can sıkıntısından ölmek üzereydim. Her zaman gidip sohbet ettiğim alt kattaki kiracılarımız da köye gitmişlerdi… Akşamın geç saatinde kapı çalındı. Çekinerek gözetleme deliğinden baktım, alt katta oturan ailenin genç oğlu Tolga kapının önünde duruyordu. Yakışıklı güleç yüzünü gördüğümde içim cız etti. Çok seviyordum onu. Hoş sohbeti, güleryüzü, candan tavırları etkiliyordu beni. Merakla kapıyı açtım.

    Tolga çekingen bir tavırla, “İyi akşamlar Funda abla, rahatsız ettim, ama bizimkiler yoklar, bu saate kadar gelmediler. Nerede olduklarından haberin var mı acaba?” dedi. Ailesi sabahtan apar topar köye gitmişti, bir akrabaları vefat etmişti. Anlattım, “Sana not bırakmışlardı, görmedin herhalde?” dedim. “Görmedim Funda abla. Rahatsız ettim, iyi akşamlar…” dedi. Gitmesini istemiyordum, canım korkunç sıkılıyordu. Atıldım, “Gel Tolga, ben de çay demlemiştim. Bir bardak çay iç, öyle git!” dedim. “Yok Funda abla, rahatsız etmeyeyim, ben gideyim. Bilgisayarda işim vardı. Teşekkür ederim!” dedi, gitti.

    Kös kös ardından baka kaldım. Sonra kapıyı kapatıp içeriye salona, yalnızlığıma döndüm. Amaçsızca odalarda gezindim. Ruhum sıkılıyor, duvarlar üstüme üstüme geliyorlardı sanki. Soyundum, kendimi yatağa attım. Her zaman yaptığım şeyi yapmaya, fantaziler kurarak kendimi okşamaya başladım. Gözlerim kapalı, bir elim külodumun içinde, diğer elim göğsümde, meme ucumu ovalarken hayaller kurdum…

    Bu akşam hayal kurmak da kolaydı. Fantazilerimin her zamanki kahramanı Tolga az önce kapımdaydı. Onun gitmediğini, içeriye girdiğini, öpüştüğümüzü, seviştiğimizi hayal ettim. Tolga bana sarılırken, ben de kollarımı sımsıkı kendime sardım. O hayalimde meme uçlarımı emerken, ben iki meme ucumu da dilimle ıslattığım parmaklarımın arasında sıkıştırıp ovaladım. O hayalimde genç irisi gövdesiyle bacaklarımın arasına girip beni becerirken, benim iki elim de külodumun içine daldı, am dudaklarımı sıkıştırıp orta parmağımı içeriye saldım. Kendimi okşaya okşaya, amımı parmaklayarak kıvrandım soğuk yatağımın içinde. İnleye inleye boşaldım.

    Üzerimde bir tek ıslak külotla, çıplak vaziyette, soluk soluğa sırt üstü yatıp tavana bakarken (Hayat mı bu?) diye düşündüm. Ömrüm böyle mi geçecek benim? Kendimi okşaya okşaya. Yalnız. Kimsesiz. Yaşlı, anlayışsız, kıskanç, despot kocayla. Yine dört duvar üstüme kapanmaya başladı. Kendimi mezarın dibinde hissedip bunalıyordum. Nefes alamıyordum.

    Aklıma Tolga geldi sonra. O da alt katta benim gibi yalnızdı. Çay. Öyle ya. Çay demlediğimi söylemiştim ona. İçeri gelmemişti. Ben gidip kapısını çalsam? Çayı ona götürsem? Seks falan aklımda değil, zaten az önce hayalimde onunla sevişip boşalmışım. İnsan gibi iki sohbet etsem? Yalnızlığımı gidersem?

    Sonunda dayanamadım. Kalktım, üzerime temiz bir külot, sütyen, dolaptan bir elbise geçiriverdim. Makyaj aynasında kendime biraz çeki düzen verdim aceleyle. Gardrobun boy aynasında kendime bir baktım. Güzel olmuştu. Kocamın dışarıda giymeme izin vermediği, ev içinde kullandığım, eteği diz üstünde, yakası biraz dekolte elbiseyi seçmişim nedense. Mutfağa gittim telaşlı adımlarla, demliği ve bardakları bir tepsiye koyup, doğru aşağıya indim. Zile bastım. Tolga açtı.

    Çekine çekine, “Çay demledim, ama evde hiç şeker kalmamış Tolga. Sizde vardır, beraber içelim diye geldim, tabii rahatsız etmezsem?” dedim. Üzerinde eşofmanlar vardı, beni içeriye davet etti, “Gel abla, rahatsızlık ne demek? Ben üzerimi değişeyim sen çayları doldurana kadar…” dedi. “Gerek yok canım, akşam saati giyimin önemli değil, rahatsız olma!” dedim. İçeriye girdim. Salonda sehpanın üzerine tepsiyi koyarak çayları hazırladım. Tolga da şekeri getirdi. Televizyonu açıp çayımızı içmeye, sohbet etmeye başladık.

    Söz dolandı, yalnızlığımıza geldi, “Ahmet abi yok galiba evde?” dedi. Adını duymak bile keyfimi kaçırmaya yetmişti. “Yok, o da iş için gitti, birkaç gün gelmeyecek…” dedim. Sonra dayanamayıp ekledim, “Zaten olsaydı da fark etmezdi, sürekli içkili oluyor, sızıp kalıyor. Ben de yalnız kalıyorum hep böyle…” dedim.

    Sözcükler ağzımdan çıkar çıkmaz kendime geldim, neler söylüyordum ben? Yanaklarım kızararak Tolga’ya baktım, anlayışlı sevecen bakışlarla bakıyordu bana. Başını iki yana sallayıp duruyordu, gözlerinde bana acıyan bir ifade vardı. Köşede duran bilgisayar dikkatimi çekmişti. Konuyu değiştirmek, tehlikeli sulardan uzaklaşmak için bilgisayarı bahane ettim. Bir iki soru sordum, bilmediğim birkaç şeyi açıp gösterdi bana. Öyle hoşuma gidiyordu ki bilgiç bilgiç bana anlatmaları, saatlerce dinleyebilirdim onu…

    İnterneti açıp bir iki site gösterirken, yanlışlıkla daha önce açtığı pørnø sitesi beliriverdi ekranda. Çıplak kadınlar, erkekler, her şeyleri meydanda sikiş resimleri kaplayıvermişti ekranı. Telaşla yüzü kızararak kapatmaya çalıştı açılan resimleri. “Şey, virüs girdi galiba abla…” diye kekeliyordu bir yandan. Ben de utanıp başımı çevirdim. Evliydim ama en az Tolga kadar bilgisizdim bu konularda ve genç kız gibi utanmıştım en az onun kadar. Kalkıp gitsem mi diye düşündüm bir an, sonra vazgeçtim, Kukumav kuşu gibi tek başıma oturamazdım evde. Bilgisayarı kapatıp geniş kanepede sessizce, yanyana oturduk.

    Neden sonra sessizliği Tolga bozdu, “Funda abla, özür dilerim. İnan bilerek yapmadım…” dedi. Yüzüne baktım. Yakışıklı, güzel yüzüne. Mavi gözleri yalan söylemiyorum diyordu bana. Elimi uzatıp elinin üzerine koydum, teselli etmek isteyerek, “Üzme kendini Tolga’cım. Gençsin, bekarsın. Normal böyle şeyler!” dedim. Sanki ben çok tecrübeliymişim, çok şey biliyormuşum gibi. Bunu söylerken elinin sıcaklığı elimi yaktı adeta, hızla çektim elimi. Ne yapacağımı şaşırmıştım. O elektrikli hava bir türlü dağılmıyordu. Bir şeyler yapmalıydım.

    Kalktım, çayları tazeledim. Titreyen ellerimle Tolga’ya çay bardağını uzatırken, o da elini uzatınca elime çarptı, sıcak çay bardağı olduğu gibi kucağına devrildi. Canı yanarak ayağa fırladı. Eşofmanın önü çay olmuş, buhar tütüyordu. Aceleyle banyoya koşturdu. Ben de üzülmüştüm çocuğun canı yandı diye. İlk şaşkınlığımın ardından hemen arkasından seğirttim yardım amacıyla. Banyonun kapısını açıp içeriye daldım. “Tolga, canın yandı mı, nasıl oldun?” diye sorarken, eşofmanın altını çıkardığını ve küvetin içinde duş hortumuyla kasıklarına su tuttuğunu gördüm…

    Ağzım açık, donup kalmış onu izliyordum. Kaslı bacaklarının arasında kalın ve uzun bir yarağı vardı. Tabi insan ister istemez, evde kocamın yıllardır içime sokup durduğu şeyle bu güzel yarak arasında karşılaştırma yapıyor. Ben de yaptım. Kocamın minik, kara kuru sikini bunca senedir yarak niyetine içime almıştım. Ama şu anda karşımda pespembe, kocaman başıyla, damarlı gövdesiyle, bakılası, öpülesi, içime sokulası bir yarak, beni kışkırtırcasına bana bakıyordu. Tolga da donup kalmıştı. Yarağını gizlemeyi, örtmeyi akıl bile edememişti. Malı meydanda, elindeki ucundan su fışkıran duş hortumunu unutmuştu zavallım, sular yerlere akıyordu.

    Ne yapacağımı bilemedim ilk anda. Donup kaldım ben de. Ama sonra içimdeki kadınlık hormonları dürttü. Hipnotize olmuş gibi birkaç adım attım gözümü yarağından ayırmadan. İkimiz de konuşmuyor, birbirimize bakıyorduk. Yanına yaklaştım. O da küvetten çıkıp bana geldi aynı şekilde. Aramızda bir karış mesafe vardı sadece. Gözlerimiz birbirine kenetlenmişti. Dudaklarım titriyordu. Gözlerimi, onun uzun kirpikli mavi gözlerinden, etli dudaklarından ayıramıyordum. Nefes alamıyordum. Dudaklarımı araladım soluk almak için. Tolga titrek bir sesle, “Funda abla…” dedi…

    Gözleri dudaklarımdaydı. İstekle aralanan, arzuyla titreyen ıslak dudaklarımda. Eğildi, öptü dudaklarımdan. Bir anda birbirimize sarılıverdik, vahşice öpüşmeye başladık. Sımsıkı kucaklamıştı beni, altı çıplak vaziyette, sertleşmiş yarağı ince etekliğimin arasından kasıklarıma batıyordu. Dakikalarca öpüştük. Dili dudaklarımı okşuyor, nefes almak için açılan ağzımdan içeriye sokup dilimle buluşuyor, beni delirtiyordu.

    Bana sarılmayı bıraktı. Dudaklarını ayırmadan eşofmanın üzerini çıkardı. Tekrar sarıldı. Ayakta, kollarında eriyordum adeta. Çırılçıplaktı. Kaslı vücuduna sımsıkı bastırıyor, ince kumaşlı elbisemin üzerinden yarağının sertliğini kasıklarımda duyumsuyordum.

    Dizlerim titremeye başladı. Ayakta duramıyordum. Anladı ne halde olduğumu, kollarıyla tüy gibi tutup kaldırdı beni, kucaklayıp içeriye, salona götürdü. Öpüşmeye devam ediyorduk. Üçlü koltuğun üzerine yavaşça bıraktı beni. Bırakırken de çıplak vücuduyla üzerime çıktı. Elbisemin incecik kumaşından onun çıplak gövdesinin ağırlığını, yarağının sertliğini, yakan sıcaklığını hissediyordum. Bir kolunu boynumun altından geçirmiş, yastık yapıp, vahşice dudaklarımı emerken, diğer elini elbisemin eteğine götürdü…

    Bacaklarımı yavaş yavaş, okşaya okşaya eteğimin altında ilerlemeye başladı eli. Baldırlarımı, bacaklarımın içlerini, külodumun üzerinden amımı okşadı uzun uzun. İçimde volkan kaynıyordu sanki. Lavlar boşalıyordu, külodumun ıslandığını hissediyordum. Ateş gibi parmaklarını aradan sokup amımı avuçladığında, dudaklarının içinde zevkle inledim. Nefes alamıyordum, “Ohhh! Tolga! Tolga…” diyebildim.

    “Funda abla çok güzelsin. Harikasın. Seninle sevişiyorum, hep hayallerimde olduğu gibi. İnanamıyorum buna!” deyip, aç dudakları her yerimde, dudaklarımda, yanaklarımda, kulak memelerimde, gerdanımda dolaşıyordu. Bir yandan dudakları, bir yandan klitorisimi ve amımı okşayan parmakları bitiriyordu beni. Yağ gibi eriyordum kollarında…

    Öpmeyi bıraktı. Doğruldu. Ne yapacak diye beklerken, elbisemin önündeki düğmeleri çözmeye başladı. Sabırsız parmakları titreyerek düğmeleri tek tek açtı. Elbisemin önü tamamen açılmış, dantel sütyenim ve külodum meydana çıkmıştı. Sütyenimi zorlayan memelerimi aç bakışlarla süzdü bir an. Dayanamadım, kalkıp koltuğun üstünde diz çökerek elbisemin kollarını sıyırdım, çıkarıp kenara attım. Sütyen külot kalmıştım. Hızla atıldı, dudaklarıma yumulurken, ellerini arkama, sütyenin kopçasına götürdü. Sabırsızca, koparırcasına açtı sütyenimi, memelerimi meydana çıkardı.

    Sütyenin baskısından kurtulan memelerim, sertleşmiş uçlarıyla onu davet ediyordu sanki. Hayran bakışlarının altında mutlulukla kıvrandım. Kocamın pek ellemediği memelerim halen genç kız sertliğinde ve dikliğindeydiler. Eğilip önce birini, sonra diğerini ucundan öptü. Ürperdim. Dudakları birinin ucunu kavrayıp emmeye başladığında kendimden geçtim adeta, başını tutup arkaya devrildim. Genç erkeğimi kendime çektim. Şimdi süt emen bir bebek gibi mememi emiyordu.

    Beynimde şimşekler çakıyordu sanki. Meme ucumdan tüm vücuduma bir zevk ürpertisi yayılıyor, kendimden geçiyordum. Bir bacağı benim üstümdeydi. Yarağı kalçalarıma değiyor, ben buradayım dercesine bedenime batıyordu. Bir mememi bırakıp diğerine saldırıyor, emiyor, avuçluyor, parmaklarının arasında sıkarken vantuz gibi ağzının içine tamamını almaya çalışıyordu. Bense altında kıvranıp duruyordum deli gibi…

    Göğsümü emen dudaklar aşağıya indi. Karnımı, göbeğimi tavaf etti. Dudaklarının yanı sıra diliyle ıslak bir iz bırakıp aşağıya yöneldi. Hiç yaşamadığım şeylerdi hissettiklerim. Gözümün önünde yıldızlar uçuşuyordu. Üzerimde kalan tek giysi olan külodumu okşarcasına sıyırdı bacaklarımdan. Ve dudaklarını ellenmemiş amımın üzerinde hissettim. Sıcacık. Islak. Amımı yeni temizlemiştim. Sanki onu bekler gibi pırıl pırıl, kaymak gibi yapmıştım. Ve şimdi Tolga kaymağımı yemekle meşguldü.

    Amımın dış dudaklarını aralayıp diliyle boydan boya gezindi amımda. Dilinin ucu bızırıma değdi, ben yerimden zıpladım. İnanılmaz bir zevk, bir şehvet dalgası sardı her yanımı. Bızırımı yaladı, emdi uzun uzun. Sonra dilini aşağıya indirdi, parmaklarıyla amımın dış dudaklarını aralayıp içime soktu. Islak ve sıcak dilini olabildiğince içime gömdü. Hava almaksızın dudaklarını kapattı amıma. Amımı emerken dilini içeride oynata oynata içimi okşuyordu. Bu arada ıslak parmağıyla klitorisimi okşarken, diğer elinin bir parmağı arka deliğimi yoklamaya başladı.

    İşte o anda kendimi kaybettim. Böyle bir zevk yaşamamıştım ömrümde. Tüm vücudum kasılmaya, dalgalanmaya başladı. Halen sıcak dili amımdaydı. Parmaklarını kalçalarıma geçirmiş, kaçıp kurtulmamı engellemek istercesine sıkıyor, beni hareketsiz bırakmaya, dilinin verdiği zevki devam ettirmeye çalışıyordu. Öyle bir orgazm yaşıyordum ki, kendimi ölmüş, bulutların üzerine çıkmış gibi hissediyordum adeta. Kalçalarım yatağı dövmeye başlarken, amımı emmeyi bıraktı, yukarıya çıktı. Elleri memelerimi sıkarken, dudaklarını benim nefes almaya çalışan açık dudaklarıma kapattı. Ölüyordum zevkten. Durmaksızın inliyor, kısık çığlıklar atıyordum, “Oohhhh Tolga! Dayanamıyorum Tolga! Ölüyorummm! Ne yaptın bana sen? Nasıl zevk bu? Erkeğimm! Aşkımm! Ooohhhh!” diye.

    Neden sonra sarsıntılar hafifledi, azaldı, sona erdi. Kendimi halsiz, yorgun bir halde Tolga’nın kollarına bıraktım. Hiç böyle bir zevk yaşamamıştım ömrümde. Halen, su içinde kalmış ıslak amımı okşayan elinin üzerine elimi koydum minnetle. Gülümsedim. O da, “Öyle güzelsin ki Funda abla!” dedi hayranlıkla. “Teşekkür ederim! Hiç böyle bir zevk yaşamamıştım. Hayatımda bir erkekle yaşadığım ilk gerçek orgazmım bu benim!” dedim. Gözleri açıldı, bana baktı, “Nasıl? İnanmıyorum sana, Ahmet abi hiç…?” dedi.

    “Ahmet abin hiç böyle yapmamıştı. Böyle sevmedi beni hiç. Ahmet abin her zaman içime girer, birkaç git gel yapar ve sonra kendi boşalır, beni düşünmeden uyur sızar kalır!” dedim. Sonra elimi uzatıp yarı kalkmış durumdaki sikini okşadım ve utanarak ilave ettim, “Değil senin yaptığın gibi amımı yalamak emmek, adamakıllı sevişmedi bile!” dedim. Okşamalarım yarı kalkık sikini sertleştirmiş, dimdik olmuştu. Kıvrandı, “Sen de yalamak ister misin Funda abla?” dedi çekingen bir tavırla. İstediğini yapmayacağımdan, tersleyeceğimden korkar gibiydi.

    Gülümsedim, “Hiç yapmadım bunu Tolga. Ama madem sen beni bu kadar mutlu ettin, sana bunu borçluyum aşkım! Ne istersen yaparım senin için!” dedim. Doğrulup dudaklarından öpmeye başladım, gezine gezine boynuna, göğsüne, sert karnına kadar indim. Kasıklarına başımı eğdim, güzel sikini elimle tutup hayran hayran baktım. “İlk defa yapıyorum bunu! Beceremezsem sen yönlendir beni!” diyerek, dilimi çıkarıp ucuyla boydan boya yaladım sikini…

    İyice sertleşmiş, damarları parmak gibi kabarmıştı ellerimin arasında. Dilimin ucunu kabarmış kan damarlarında, yumruk gibi başında, şapkasının kenarlarında gezdiriyordum ıslak ıslak. Eğildim, aşağıya indim, taşaklarını dudaklarımın arasına alıp emer gibi yaptım. Kıvranıyordu ben bunları yaptıkça, inliyordu. Yukarıya çıktım. Ağzımı kocaman açıp sikinin iri başını ağzımın içine almaya çalıştım. Dişlerim canını yaktı sanırım, inledi. Ona kısık sesle, “Özür dilerim aşkım, ilk defa bir erkeğin sikini ağzıma alıyorum. Kusura bakma.” dedim. “Önemli değil Funda abla. Ben de şimdiye kadar birkaç orospuyla, parayla seviştim sadece. Hiçbir kadın da bunu yapmamıştı bana. Sikimi ağzına alıp emen olmadı şimdiye kadar. Devam et sen!” derken parmakları saçlarımın arasında dolaşıyordu.

    Bu beni daha da ateşledi. Dudaklarımı daha da açıp ağzıma aldım sikinin başını. Şapır şupur bebek emziği gibi emmeye, dilimle içimde yalamaya başladım. Tolga da başımdan tutup kendine bastırıyordu. Böylece koca siki ağzımın içinde kaybolmaya, yavaş yavaş ağzımın derinliklerine kadar girmeye başladı. Gözleriyle beni izliyordu. Ben de onun zevkten kısılmış gözlerinden gözlerimi ayırmadan işimi yapıyor, onun yönlendirmesiyle sikini sonuna kadar ağzımın içinde kaybetmeye, onu zevkten eritmeye çabalıyordum.

    Belki bir 10 dakika böyle emdikten sonra kasılmaya başlamıştı ki, birden kalktı yerinden, beni sırtüstü yatırıp üzerime çıktı, sikini tekrar ağzıma soktu. Başım iki dizinin arasındaydı. Saçlarımdan tutup sonuna kadar kendine çekti. Dudaklarım kasıklarına değdi. Nefessiz kalmıştım. Başımı sallayıp kurtulmaya çalıştım. Sikinin kafası bademciklerime değiyordu, boğazımdan içeriye girmişti sanki. Saçımdan tuttuğu parmaklarıyla başımı geriye çekti, nefes almamı sağladı, sonra tekrar gömdü. Kalçalarını ileri geri oynatıyor, ağzımı siker gibi gidip geliyordu. “Ohhh Funda ablaaa! Harika emiyorsun! Delirtiyorsun beni! Aaahhhh! Harikaaa!” diye feryat ediyordu bir yandan da.

    Benimse cevap verecek halim yoktu. Ağzımın içinde kocaman bir yarakla nefes alamadan ağzımdan sikiliyordum. Tam boğulacak gibi olduğum anda sikini ağzımdan çıkarıyor, bir parça nefes almamı sağlıyor, sonra tekrar sikini ağzıma gömüyordu. Kendimi kurtarmak için ellerimi kalçalarına sarmış, tırnaklarımı kabalarına geçiriyordum. Ama tırnaklarımın acısı bile engel olmuyordu erkeğime ve beni ağzımdan sikmeye devam ediyordu…

    Sonunda kasılmaya, döllerini ağzımın içine püskürtmeye başladı. Kaçmak istedim, bırakmadı. Döllerinin son zerresine kadar ağzıma, boğazımdan içeriye boşalttı titreye titreye. Baskıyı hafifletmişti. Ben de olan oldu diyerek tadı pek hoşuma gitmese de yarağını emdim, son damlasına kadar döllerini boşalttım. Ağzıma boşalmaktan mest olmuştu. Koltuğun üzerine devrildik ikimiz de. Nefes nefese kalmıştık. Kenarda duran elbisemi alıp ağzımın kenarından taşan dölleri temizledim bir güzel. Çırılçıplak uzandık öylece.

    Elini uzatıp elimi tuttu, “Hiç böyle bir an yaşamamıştım!” dedi. Elini sıktım minnetle, “Ben de aşkım. Ben de!” dedim. Kesik kesik konuşmaya başladık kendimize geldiğimizde. “Tolga, lütfen bundan kimseye bahsetme olur mu? Yalvarırım sana! Eğer bahsetmezsen erkeğim olursun, her zaman yaşarız bu zevkleri! Kocamla bunca senedir yaşadığım seks değilmiş meğer, beni sen doyurursun bundan sonra! Ben de seni doyururum!” dedim. Eğilip öptü beni, “Deli misin Funda abla? Bu zevki yaşamak için ne istersen yaparım. Başkasına anlatır mıyım hiç?” dedi.

    Sımsıkı sarıldım ona, “Keşke daha önce yaşasaydık bu zevkleri! Nelerden mahrum kalmışım meğer! Becerikli erkeğim! Tatmadığım zevkleri tattıran erkeğim! Bundan sonra kocam sensin! Erkeğim benim!” dedim. Yine sertleşmişti siki, bacaklarıma değiyordu taş gibi. Dudaklarımdan öptü, “Ama daha sikmedim Funda abla! Amını yaladım sadece! Artık seni sikmek istiyorum! Döllerimi amına boşaltmak istiyorum! Hadi yukarıya, sizin eve çıkalım. Seni kocanın yatağında sikmek istiyorum!” dedi.

    “A-aa Tolga, konuşma böyle Sikli Amlı falan! Terbiyesiz!” dedim gülerek. Ama hoşuma gitmişti böyle konuşması. Elimi aradan uzatıp sertleşen sikini kavradım. Taş gibiydi. “Hımmm, demek beni kocamın yatağında sikmek istiyorsun ha? Kocamın beni siktiği yatakta? Ahlaksız seni! Hadi o zaman yukarıya çıkalım, sik beni güzel güzel! Bu koca sikini sok amıma!” dedim. İkimiz de heyecanlanmıştık. Ateşimiz tekrar yükselmişti. Kalktım, külot sütyenimi alıp giymek için davrandım. Elimi tuttu, “Hayır, giyme Funda abla. Öyle gel, çırılçıplak!” dedi.

    Binada ikimizden başkası yoktu. Üçüncü kat boş duruyordu. Kıkırdadım, “Delisin sen Tolga! Çılgınsın! Hadi o zaman, gidelim!” dedim. Beni kolumdan tuttuğu gibi, elimizde giysilerimizle dışarıya çıktık. Daha merdivenlerden çıkarken oramı buramı ellemeye, öpmeye başlamıştı bile. Kahkahalarla gülüyor, çocuklar gibi oynaşıyorduk. İyice sertleşen siki bacaklarının arasında sallanıp duruyordu. Deli gibi tahrik oluyordum onun çılgın hareketlerinden.

    Bizim dairenin kapısına geldik. Heyecanla anahtarımı anahtar deliğine sokmaya çalışırken, Tolga arkamdan yaklaşıp yarağını bacak aramdan sokmuş, beni belimden tutup kendine çekiyordu. Kapıyı zar zor açtığımda hemen içeriye girmedi, sırtımı kapıya dayayıp üzerime abandı kaslı gövdesiyle. Öpmeye başladı. Ellerimi yukarıda birleştirmiş vücudunu vücuduma bastırıyor, hareket etmeme, kurtulmama izin vermiyordu. Siki kasıklarıma dayanmış baskı yapıyordu. Hoş, zaten pek kaçmak istediğim de yoktu ya! Uzun uzun öpüştük. Önümde onun kaslı bedeninin ateş gibi sıcaklığı, sırtımda çelik kapının soğuk serinliği. Deli oluyordum zevkten…

    Ve neden sonra kapıyı kapatıp içeriye girdik. Bu sefer hakimiyet bendeydi. Onu kolundan tutup yatak odamıza götürdüm. Yatak odam her zamanki gibi gayet düzenliydi. Oldukça geniş bir yatağımız vardı. Etrafına bakınıp duran Tolga’ya sarılıp dudaklarına yapıştım. Karşılık verdi. Öpüşürken nefesimiz kesiliyordu. Bir eli saçlarımı çekerken, diğer eli sırtımda, kalçalarımda dolaşıyor, kendine sımsıkı bastırıyordu beni. Az önceki ihtiras yine tüm vücudumu sarmıştı. Alevler içinde yanıyordum. Dudaklarımı çekip inledim, “Tolga, bu gece seninim! Bu gece kadınlığımı yaşat bana!” diye.

    Beni öpe öpe yatağın kenarına kadar götürdü. Öpmeyi bırakmadan üzerime eğildi, beni yatağa uzattı boylu boyunca. Bunca senedir kocam yanımda horlarken ağladığım, kendimi tatmin ettiğim yatağımda, genç bir erkeğin altına yatmak üzereydim. Heyecandan, zevkten ölüyordum. Tolga’nın tüm bedenimde dolaşan dudakları elleri bitiriyordu beni. “Hadi Tolga, içime gir artık! Dayanamıyorum, seni içimde istiyorum!” diye inledim. Bacaklarımı araladı, dizlerinin üstünde yaklaştı. Sikini tutup başını ıslak amımın kapısında, dudakları üzerinde dolaştırdı. İnledim. Kalçalarımı oynatarak kıvrandım, “Hadii, sok artık!” dedim.

    Kırmadı beni. Yavaşça yüklendi. Ama girmedi hemen. Tüm ıslaklığına karşı amımın girişi zorluk çıkarıyordu kocaman yarağına. Biraz daha ıslaklığımı okşadı, yarağının başını ıslattı sularımda. Sonra tekrar bastırdı. Başı girmişti içime. Durdu. Bekledi. Tekrar ittirdi. Yavaş yavaş koca sikini gömüyordu amıma. İnanılmaz bir zevkti yaşadığım. Kendimi kaybediyordum zevkten. “Aaahhh!” diye inledim. “Beğendin mi Funda abla? Sikim zevk veriyor mu?” diye sordu. “Deli misin? Zevk de laf mı Tolga? Çok güzelll! Kocamın pipisine alıştı amım, senin koca sikin kudurtuyor beni, zevkten ölmek üzereyim!” dedim.

    Bütün bedeniyle üstüme yüklendi. Siki dibine kadar amıma girdi bir anda. Boynuna sarılıp tüm vücudumla yapıştım ona. Bacaklarımı beline sardım. Bacaklarımın arasında koca bir et parçası vardı ve beni zevkten, şehvetten öldürüyordu bu kalınlık. Kıpırdanmaya, amımın içinde gidip gelmeye başladı yavaş yavaş. Nefesim kesiliyordu zevkten. Boynuna dişlerimi geçirip tısladım, “Ohhhh! Harikaaa! Mmmm! Çok güzel! Hadi hızlan aşkım! Sik beni!” diye. “Hemen değil Funda abla… Seni yavaş yavaş sikecem! Kocanın yaptığı gibi sikimi sokup çıkarıp boşalmayacağım sana! Tadını çıkaracaksın yarağımın! Sikilmenin, seks yapmanın ne demek olduğunu öğreneceksin bu gece Funda abla!” dedi nefes nefese kulağıma.

    Biraz hızlanıyor, biraz yavaşlıyor, gelecek gibi olduğunda durup bekliyordu. Böyle yapınca da ben zevkten kuduruyor, deliriyordum. Yavaş yavaş kendini geriye çekiyor, sonra hızla, bir anda köküne kadar yarağını içime sokuyordu. Sikinin başının ta diplerime değdiğini, koç başı gibi zorladığını hissediyordum. Amımın diplerinde hissettiğim sertliğinin okşamaları beni benden alıyor, kıvranıyor, kendimi sağa sola atıyordum. Kalçalarımı çalkalayınca da daha kötü oluyor, koca siki amımın içinde her yerime değiyor, çıldırtıyordu. Amıma her vuruşunda zevkin yanında acıyla inliyordum. Kocamın hiç değmediği yerlerime değiyordu yarağı…

    Ve bir yarak içimdeyken hayatımın ilk orgazmını yaşadım, kendimden geçtim. Bacaklarımı sımsıkı kalçalarına sarmış, indirip kaldırıyor, kalçalarım yatağı dövüyor, haykırıyordum. İnanılmazdı yaşadığım şey. Dakikalarca sürdü bu zevk. Kendimden geçtim bir süre. Neden sonra kendime geldiğimde Tolga halen içimde, bacaklarımın arasındaydı ve gidip geliyordu yavaş yavaş. Tekrar inlemeye başladım. O volkan tekrar kaynamaya, zirveye yükselmeye başladım. Tolga da sona yaklaşmak üzereydi…

    Tam bu esnada telefon çaldı. İkimiz de durup yatağın yanındaki telefona baktık. Hemen açmadım. Telefon birkaç defa çalana kadar soluğumun düzelmesini bekledim. Konuşabilecek hale gelince elimi uzattım, ahizeyi kaldırdım. Telefonun diğer ucunda kocam vardı. Sorun var mı, her şey yolunda mı diye aramış. Bu arada Tolga da içimden çıkmamış, üzerime uzanmıştı. Bacaklarımın arasında genç bir erkek, yarağını amımın dibine kadar sokmuş vaziyette, uykudan uyanmış sesimle kocama cevap verdim, “Aloo?” diye ve konuşmaya başladık. “Erkenden uykum geldi kocacım. Uyuyordum…” dedim.

    Ben kocamla konuşurken, Tolga içimde milim milim sikini oynatıyor, yavaş hareketlerle gidip geliyordu amımda. Ağzımı kapatıp zevk inlemelerime engel olmaya çalıştım kocama cevap verirken. Garibim, benim başka bir erkeğin altında sikiştiğimden habersiz, beni soruyordu. Buysa daha çok tahrik ediyordu beni. Kocamla konuşurken beni sikmekte olan Tolga ile göz göze bakışıyorduk. Zevkten gözlerimiz kısılmıştı. Dudaklarımızda bir gülümseme. Kocam uzun uzun bir şeyler anlatırken telefonun ahizesini elimle kapatıp, Tolga’ya fısıldadım, “Memnun musun aşkım? Telefonda kocam var. Ve sen karısını sikiyorsun!” diye.

    Tolga inledi sessizce, “Ohhh! Evet Funda abla. Öyle güzel ki, Ahmet abinin karısını sikiyorum yatağında! Altımda zevkten inletiyorum! Haberi yok pezevengin!” diye fısıldadı. Boynuna sarılıp, omuzunu dişledim. “Erkeğim benim! Sikemeyenin karısını sikerler! Hadi sik beni! Güzel güzel sik! O koca yarağınla sik Ahmet abinin karısını! Ohhh! Sok yarrağını bana!” diye fısıldadım.

    Kocam halen anlatıyordu telefonda. Arada ahizeyi kapatan parmaklarımı kaldırıp, (Hı… hı… evet… hayır…) diye cevaplıyordum onu. Özlediğini söyledi sonunda. “Ben de seni çok özledim kocacım! Yalnızlık zormuş! Bir an önce gelsen keşke! Burda, yatağımızda yalnız yatıyorum, sensiz! Gelsen de sevişsek!” dedim cilveli cilveli. Sanki gelse yapacağımız şeyin adı seksmiş gibi. Vedalaştık, “İyi geceler karıcım, kendine iyi bak!” dedi, kapattı telefonu. Bense ahizeyi elimden fırlatıp attım, içimde gidip gelen Tolga’ya sımsıkı sarılıp kalçalarımı çalkalamaya başladım, amımda hareket edip duran sikini daha çok hissetmeye çalıştım.

    Tolga’ya, soluk soluğa, “Duydun mu? Kendime iyi bakacakmışım!” dedim. Tolga da bütün gövdesiyle üstüme yüklenerek amıma abanırken yanıtladı beni, “Merak etme Funda abla, ben sana iyi bakarım!” dedi.

    Demin telefonda konuşurken biraz yavaşlatmıştık hızımızı. Ama konuştuğumuz hayasız, ar damarı çatlamış sözcüklerin etkisiyle delirmiştim. Tolga da benden daha çok heyecanlanmış ve zevke gelmişti. Sona yaklaşmıştık ve üzerime uzanmış, son darbeleri vuruyordu. Boşalmak üzereydim. O da geleceğimi hissetmiş, hızlanmıştı iyice. Ve son hamlede öyle bir yüklendi ki, kendini kastı, odanın içini dolduran inlemelerle aynı anda ben de kasıldım. Birbirimizi öylesine sımsıkı sarmıştık ki, ikimiz de birbirimizin kolları arasında titreye titreye boşalıyorduk. Döllerinin sıcaklığını amımın diplerinde hissediyordum. Hayatım boyunca böyle bir şey yaşamamıştım.

    Bir süre içimde öylece kaldı. Amım sikini sarıyor, içimde yeni yeni küçüldüğünü hissediyordum. İçimden çıkmak istemiyor gibiydi. Bacaklarımın arasında boylu boyunca uzanıyordu üstümde. Nefeslerimiz sonunda düzene girdi, sakinleştik. İçimden çıktı, kendini yan tarafıma bıraktı ve “Sigaran var mı aşkım?” diye sordu.

    İçim titriyordu o aşkım dedikçe. Kalkıp kocamın sigara paketini çıkardım çekmeceden, iki sigara çıkarıp çakmakla ikisini de yaktım. Çıplaklığımdan utanmak aklıma bile gelmiyordu, öylesine doğaldı ki çıplaklığımız. Tekrar yatağa, sevgilimin koynuna girdim. Kollarının arasına uzanıp onun sigarasını dudaklarının arasına kıstırdım. Pek kullanmadığım halde onunla beraber orgazm sigarası tüttürdük birlikte. Göbeğinin üstüne koyduğumuz Fondöten kutusunu küllük olarak kullanıyorduk.

    “Tolga, bundan sonra bana abla demeni istemiyorum!” dedim. “Peki aşkım! Bu geceden sonra kadınımsın sen benim. Ablam değilsin!” dedi. Uzanıp sigara dumanı çıkan etli dudaklarını öptüm ve “İlk defa sevişmekten zevk aldım. Senin sayende aşkım! Senin kollarında kadın olduğumu anladım ilk kez!” diyerek içimi döktüm. Kulağımdan öperek, “Daha gece sona ermedi aşkım! Sabaha kadar benimsin! Altımda inletecem seni! Halsiz kalıncaya kadar sikecem seni!” dedi. Sımsıkı sarıldım, “Ne istersen yap! Yılların acısını çıkarmak istiyorum. Ne zaman, nasıl, ne kadar istersen sevişirim seninle!” dedim.

    Tolga, “İçine boşaldım… Hamile kalırsan?” dedi tereddütle. “Olsun, senin çocuğun, doğururum!” dedim. Endişeyle yüzüme bakıyordu. Gülerek yanağını okşadım, “Merak etme, çocuğum olmuyormuş benim. Korunmamıza gerek yok. İstediğimiz gibi sevişebiliriz yani!” dedim. Elimi uzatıp sikini okşadım, hemen başını kaldırdı yaramaz. “Hatta şimdi başlayabiliriz sevişmeye, gücün varsa?” dedim.

    Belimden tutup bir anda üstüne çıkardı beni. Bacaklarımı aralayıp, üstüne yerleştiğimde, çoktan sertleşmiş siki amıma baskı yapmaya başlamıştı. Ne yapmak istediğini kadınlık sezgilerimle anlamış, sikinin üzerine oturmaya başlamıştım bile. Dudaklarımı ısıra ısıra yarağını içime aldım. Belimden tutup kendine çekiyordu. Sonunda dibine kadar girdi.

    Biraz bekleyip üstünde hareket etmeye başladım. Yukarı aşağı inip kalkıyor, ucuna kadar çıkıp, dibime kadar içime alıyordum. Giderek hızlandım, ıslak amımın içinde yağ gibi kaymaya başladı yrağı. Başını kaldırıp memelerimi yalıyor, uçlarını emiyordu ben üstünde gidip gelirken. Zevkten deliriyordum yine. Bir kez daha sarsılmaya, orgazm olmaya başladım. Sonunda üstüne yığılıp kaldım. Yana devrilip iki büklüm oldum. Bacaklarımı kasıyor, halen devam eden orgazm kasılmalarının zevkini çıkarıyordum.

    Sabaha kadar seviştik. Duş yaptık. Banyoda bir kez de arkadan, minik deliğimden becerdi. Çığlıklarıma aldırmadan götümün kızlığını bozdu. Onun zevkini de yaşattı bana. Duştan çıktık, yatağın üstünde domalttı beni, kalçalarımdan tutup amıma girdi. Bu kez değişik açıdan amıma giren yarağı zevkten delirtti beni… Sabaha kadar seviştik kısacası. Uzun uzun seviştik. Durduk, dinlendik, sikiştik. Ben erkeksiz, o kadınsız geçen yılların acısını çıkarırcasına seviştik. Sabah güneş doğarken sızıp kaldık yatakta.

    Öğlene kadar ölü gibi uyuduk. Uyandık. Çırılçıplak evin içinde dolaştık, oturduk, kalktık, mutfakta yemek yedik. Evin her köşesinde, her odasında seviştik. İki gün boyunca yeni evli balayı çiftleri gibiydik. Hiç durmadık. Öpüşüp koklaştık, seviştik, sikiştik. Ertesi gün, kocam gelecek diye zorla ayrıldık birbirimizden.

    İki yıla yakın bir zaman boyunca sürdü Tolga ile bu ilişkimiz. Fırsatını bulduğumuz, canımızın çektiği her anda birbirimizin kollarına koştuk. Fakat sonunda taşındılar, birbirimizi kaybettik. Şimdi hayata küsmüş gibiyim. Bir kenara çekilip saatlerce Tolga ile yaşadığımız sevişmeleri anıyorum. Mutfakta yemek yerken, o yemek masasında Tolga’nın bana yaptıkları. Kocamla yatarken, o yatakta Tolga ile yaşadığımız orgazmlar. Kocamın çükü içimde gidip gelirken, Tolga’nın içimi dolduran yarağının kalınlığı. Kocamın leş gibi içki kokusundan iğrenirken, burun deliklerimde Tolga’nın erkek vücudunun salgıladığı beni tahrik eden erkek kokusu…

    Fakat yapacak bir şeyim yok. Ya böyle yaşamaya devam edeceğim, ya da kendime geleceğim, çıkıp kendime bir şekilde yeni bir Tolga bulacağım. Onun gibi bir erkek. Beni doyuran, beni yaşatan, beni kadın yapan bir erkek. Bekliyorum henüz. Bir gün karşınıza, genç ve güzel bir kadın çıkarsa, gözleriyle sizi süzen, tartan, aranan… O benim işte!

    beni fena sikti canlı sex hikayeleri ensest pormo karimin amcigi karımı siktiler kocamı aldattım hikaye komsumu siktim hikaye sen nasıl attın beni içinden
  • Kuzenim Bakireymiş Benden Gizledi

    Kuzenim Bakireymiş Benden Gizledi

    Selamlar, ben Ertuğrul. 23 yaşında, 1.87 boyunda, 90 kilo ağırlığında, esmer bir erkeğim. Size anlatacağım hikaye kuzenim Şeyda’nın ilk deneyimidir. Kuzenim Şeyda benden 3 yaş küçük, 1.71 boyunda, 50 küsür kiloda, kumral ve mükemmel bir hatundur. (Nazlı Tolga’ya acayip benzer).

    Kuzenim Şeyda ile olan hikayemiz bundan 4 yıl önce, Temmuz ayında, bir saatlik bir araba yolculuğuyla başlıyor. Dayımlar ve biz, haftasonlarını genelde yanyana olan bağevlerimizde geçiririz. Yine böyle bir haftasonunu birlikte geçirirken, şehir merkezine gidip birşeyler almamız gerekti. Alışverişe Şeyda ile ben gitmeye karar verdik. Şeyda o yıl sınava hazırlanıyordu, ben ise üniversitede öğrenciydim. Yolda giderken üniversite ortamından falan konuşurken, laf dönüp dolaşıp kız-erkek ilişkilerine, haliyle de sekse geldi. Şeyda utana sıkıla seks hayatımın nasıl gittiğini sormaya başladı. Bense bu konularda utanacak birşey olmadığını, rahat olmasını söyledim. Tabi aklıma hınzırca şeyler gelmişti ve ben Şeyda’yı o hınzır şeylere hazırlamaya çoktan karar vermiştim.

    Bir müddet yaşadığım deneyimleri anlattıktan sonra, kendisinin hiç seks yapıp yapadığını sordum. Halen bakire olduğunu öğrenince oldukça şaşırdım. Şeyda’ya, “Senin gibi güzel bir kızı nasıl olurda rahat bırakırlar? Sanırım etrafında doğru dürüst bir erkek yok!” dedim. Ve bir müddet daha bir sürü iltifat ettim. Şeyda hiç çıplak bir erkek görmediğini, sadece ara sıra izlediği pørnø filmlerde çıplak erkek gördüğünü söyledi. Ben ise, “Merak etme, yakın zamanda görürüsün!” deyip gülümsedim. Kendisinin de gülümsediğini görünce, zamanı geldi deyip harekete geçmeye karar verdim.

    Birkaç dakika kendisini süzdükten sonra elimi yavaşça bacağına attım ve tepkisini kontrol ettim. Baktım ki Şeyda da olacaklara razı, arabayı sakin bir kenara çektim ve işe koyulmaya başladım. Bir müddet yavaşça öpüştükten sonra işi ilerlettim ve kontrolü elime aldım. Birkaç dakikalık ateşli öpüşmeden sonra yavaşça Şeyda’yı soymaya başladım. Tam ritmimi yakalamışken Şeyda birden beni durdurdu ve devam etmek istemediğini söyledi. Nedenini sorduğumda, yol kenarında arabanın içinde kendisini kötü hissettiğini, kendisini sanki para karşılığında sevişen kadınlar gibi hissettiğini söyledi. Ben de, “O zaman hadi size gidelim!” dedim ve hemen arabayı çalıştırdım. Yolda hemen bir eczaneye uğradım ve prezervatif aldım. 5 dakika sonra evdeydik. Ve gerçek hikaye o andan sonra başladı.

    Eve çıkar çıkmaz çok ateşli bir öpüşme başladı. Şeyda adeta dudaklarımı kemiriyordu. Bu ateşli öpüşmeden sonra Şeyda’yı çırılçıplak soydum. Ben de sadece boxerımla kaldım ve memelerini yalamaya başladım. Memelerini deli gibi yaladıktan sonra aşağılara indim ve dil darbelerimi amına vurmaya başladım. Amı öyle güzeldi ve zevkten sırılsıklam olmuştu, ve ben ağzımı amından çekmek istemiyordum. Şeyda çığlıklar atarak, “Beni sik, hadi gir içime, seni istiyorum!” diye bağırması beni daha çok azdırıyordu. Daha sonra ayağa kalktım ve Şeyda’ya dizleri üzerine çökmesini söyledim. Şeyda’dan sakso çekmesini istedim. O ise yapamayacağını, daha önce bir yarrağa dokunmayı, ağzına almayı bırak, hiç canlı olarak görmediğini söyledi. Ben ise hiç bir zorluğunun olmadığını, izlediği pørnø filmlerdeki gibi yapmasını söyledim ve ikna ettim.

    Şeyda boxerımı yavaşça indirdi. Taş gibi yarrağımı görünce önce bir afalladı, sonra yavaşça dokunmaya başladı ve en sonunda ağzına aldı. Öyle bir sakso çekmeye başladı ki, 40 yıllık pørnøculara taş çıkaracak cinsten. Sakso işi bitince prezervatifi verdim ve yarağıma takmasını söyledim. Şeyda prezervatifi yarağıma taktıktan sonra yavaşça amına yarrağımı sokmaya başladım. Şeyda kortuğunu söylüyordu, ben ise korkacak birşey olmadığını, çok büyük zevk duyacağını tekrarlıyordum. Ve artık zamanı gelmişti kuzenim Şeyda’nın bekaretini bozuyordum. Birden bire yarrağımı Şeyda’nın amına sonuna kadar kökledim. Şeyda acı bir çığlık atınca hemen dudağına yapıştım ve hızlı hızlı gidip gelmeye başladım. Hem seri bir şekilde Şeyda’nın amında gidip geliyordum, hem de ona güzel aşk sözcükleri söyleyip, bir yandan dudaklarına yapışıyor, bir yandan memelerini avuçluyordum.

    Şeyda ilk andaki acıyı atlatıp da iyice zevk almaya başlayınca, bu defa da zevk çığlıkları atmaya başlamıştı. “Erkeğim, kocacığım, beni sik, tek erkeğimsin Ertuğrul!” çığlıklarıyla beni daha da azdırıyordu. Bir süre sonra çok hızlı gidip gelmemi istedi ve orgazm yaşayacağını söyledi. Bir müddet sonra Şeyda çığlıklar ve titremelerle mükemmel bir orgazm yaşadı ve hayatında o güne kadar yaşadığı en büyük mutluluk olduğunu söyledi. Birkaç seri gidiş gelişten sonra, ben de dehşet bir orgazm yaşadım ve birbirimize sarılıp bir müddet uzandık.

    Kuzenim Şeyda’nın bekareti gitmişti, ama benim aklımdaki hınzırlıklar bitmek bilmiyordu. Şeyda’yı bir defa da götten sikmek istiyordum. Ama Şeyda’yı buna nasıl ikna edeceğimi tam olarak kestiremiyordum. Yavaş yavaş konuya girip ikna etmeyi düşünürken, Şeyda derdimi sezinledi ve “Sen artık benim kocamsın, ne istiyorsan yaparız!” dedi ve beni mutluluktan uçurdu. Biraz dinlenip sohbet ettikten sonra tam işe koyulacakken, Şeyda’yı yengem aradı ve neden geciktiğimizi sordu. Biz de alışveriş merkezinde olduğumuzu ve biraz dolaşacağımızı söyleyip merak etmemeleri konusunda yengemi ikna ettik ve işimize kaldığımız yerden devam etmeye başladık.

    Şeyda ile tekrar dudaklarımız birleşti ve deliler gibi öpüştük adeta birbirimizi somuruyorduk. Sonra ben yine memelerine deliler gibi yumuldum ve yavaş yavaş amına doğru indim. Amına dil atmaya başladım ve biraz önceki orgazmda gelen sıvının tadını hissediyordum. Sonra Şeyda da yarrağımı yalamaya başladı ve bana mükemmel bir sakso deneyimi yaşattı. Daha sonra Şeyda’ya krem getirmesini söyledim. Şeyda’nın getirdiği kremle işe koyuldum, domaltıp götünün deliğini yağladım.

    Şeyda’nın mükemmel bir götü vardı ve tam karşımda yarrağımı içine almayı bekliyordu. Önce parmağımla deliği biraz gevşettim. Kıvama geldiğini düşündüğüm anda yavaşça sikimin kafasını sokmaya başladım. Daracık götüne yarrağım girmeye çalışıyordu. Şeyda kasılıyor ve “Yavaş ol aşkım, lütfen yavaş ol, çok acıyor!” diye altımda inliyordu. “Yavaş ol kocacığım, yavaş ol erkeğim, lütfen çıkar!” dedikçe, ben biraz daha sokuyordum. Şeyda’nın gözlerinden yaş gelinceye kadar sokmaya devam ettim. Artık götünün deliği iyice genişlemiş Şeyda da iyice zevk almaya başlamıştı.

    Şeyda’nın zevk çığlıklarından da güç alarak götüne çok hızlı ve çok sert bir şekilde gidip gelmeye başlamıştım. Şeyda’nın, Yeter artık, çıkar, bayılacağım!” çığlıkları arasına bir kez daha doruk noktasına ulaşmak üzereydim. En sonunda yarrağımı Şeyda’nın o mükemmel daracık götünden çıkardım ve memelerine boşaldım. O günkü sikişmemiz, kuzenim Şeyda’nın ilk, benim de hayatımda yaşadığım en zevkli seks deneyimlerinden biriydi. Halen düzenli aralıklarla Şeyda ile sikişmelerimiz devam ediyor, resmen karı koca gibi olduk. Her sikişmemizde, o ilk günkü gibi zevkli ve heyecanlı orgazmlar yaşıyoruz.

    am resimleri foto ben okumak istemiyorum dışarda sex dul seks emsest pormo ensest grup hikaye ifşa hikaye ilginç seks hikayeleri komşunun kızını siktim seks hikayeleri bedava
  • Evli Müdürümü Siktim İşten Atıldım

    Evli Müdürümü Siktim İşten Atıldım

    Adım Mehmet. 28 yaşındayım, yakışıklı sayılmam, ama konuşma kabiliyetimin çok iyi olduğunu söylerler. İşşizdim ve iş başvurusu için gittiğim (Türkiyenin büyük marketler zincirine ait) bir markette başvuru formunu doldurdum. Formu içeriye, müdür odasına vermemi söylediler. İçeriye geçince müdürün bayan olduğunu gördüm. 35-36 yaşlarında, götü gerçekten muhteşem olan bir bayandı. Benimle kısa bir konuşmadan sonra beni işe aldı. Ertesi gün başladım. İşyerinde benden hariç 1 erkek ve 4 bayan vardı, hepsi evliydi, bir ben bekardım. Nezaman görsem müdürenin götünden gözümü alamıyorum. Müdüre hanım 1.70 boylarında, 60 kg, güzel, evli ama çocuğu olmamıştı. Daha sonra öğrendim, kocasının ikinci eşiymiş ve kocasının ilk evliliğinden 1 çocuğu olduğu için çocuk istemiyormuş, araları bunun için limoniymiş.

    Birkaç gün sonra kocası ailesini ziyaret için İzmire gittiğinde bana gün doğmuştu. Markette herkese aynı gün izin veremezler. Ben gireli 4 ay geçmişti ve bana asla Pazar günü izin yazılmamıştı. Ben de bekarım diye rahatsız olmamıştım. Ogün bana Pazar gününe izin yazıldığında şaşırdım ve müdüre hanımın yanına gidip, “Acaba yanlışlık mı var?” diye sorduğumda, “Yok, bilerek yazdım!” dedi. Ben de teşekkür ettim ve fazla üzerinde durmadım. Cuma günü olmuştu. Marketi kapatma saati geldiğinde ben müdüre hanımın odasına gittim, “Kapatıyoruz.” demek için. Müdüre hanım telefonda kocasıyla hararetli birşekilde tartışıyordu…

    Kocasıyla konuşması bitince aşağıya indi, kapattık. Herkes evine dağıldı. Ben ve müdüre hanım kalınca, bana, “Gel seni bırakayım!” dedi. Arabasına bindik gidiyorduk. Telefondaki tartışma için özür diledi. Ben de hemen, “Eşinizle mi tartışıyordunuz?” dedim. “Evet, artık yürümüyor, boşanıyoruz!” dediğinde dünyalar benim olmuştu, sanki direk benimle evlenecek gibi. Yaklaşık yarım saat konuştuk. Bana Pazar günü bir programım olup olmadığını sordu. İçimden ‘hasiktir Pazar günü izin vermekten vazgeçti’ diye düşünerek, “Bir planım yok!” dedim. “İyi o zaman seni alayım da baraja gideriz, biraz sohbet ederiz!” dedi. Bunu duyduğumda nasıl sevindim anlatamam. Bu sevincimi o da fark etmişti ve “Benim dertlerimi dinlemenin seni bu kadar sevindireceğini bilseydim daha önce anlatırdım!” diye espiri yaptı. Beni evimin önünde arabadan indirip yoluna devam etti. O gece müdüre hanımın muhteşem götünü düşünerek 2 defa 31 çektim öyle uyudum.

    2 gün geçmek bilmedi birtürlü. Sonunda pazar olmuştu. Sabah erken uyandım, banyo yaptım, ne olur ne olmaz diye sikimin kıllarını kestim ve hazırlandım. Saat 11:00’de aradı, “Hazırmısın?” diye, 15 dakika sonra da geldi. Muhteşemdi, dizinin üzerinde bir etek, birde yakasından 1 düğmesi açık gömlek vardı. Ben onu böyle görünce gözümü ondan alamıyordum, baktıkça sikim kalkıyor ve saklamak dahada zorlaşıyordu. Müdüre hanımınsa daha bir rahat hareketleri vardı. Barajın yanına geldiğimizde, “İçecek birşeyler alalım.” dedi. “Ne içersiniz?” dedim. “Bira içmek istiyorum!” deyince nedense heyecanlanmıştım. Biraları aldım ve sakın bir yere çektik arabayı. Başladı anlatmaya. Ben tabiki sürekli haklı olduğunu söyleyip, “Sizin gibi güzel ve alımlı bir bayana yapılmaz bu!” gibi gazlar veriyordum…

    Vakit ilerledikçe ve biraz da biraların etkisiyle, konu cinselliğe kayıyordu. “Ben o adi herif için dayanılmaz acılara katlandım!” dedi. Ben de saf ayağına yatarak, “Ne gibi acılar? Size dayak mı atıyordu?” dedim. “Dayak değil de, her sevişmemizde arkadan da yapmak isterdi, acısına dayanamazdım ama kıramazdım ve verirdim!” dedi. Bu lafları duyunca benim yarak çadırı kurdu ve pantolonumun önünü delecek duruma geldi. Arada sırada gözü benim sikime kayıyordu, ben de artık saklamıyor, hatta daha fazla göz önüne çıkarıyordum…

    Daha sonra olay bana döndü ve “Neden kız arkadaşın yok? Neden birini bulmuyorsun? Nasıl idare ediyorsun?” dedi. Ben bütün soruları atlayarak, “Neyi nasıl idare ediyorum?” dedim. “Şeyi…” diyerek sikimi gösterdi. Ben artık ne olursa olsun, hafif de içkinin etkisiyle, “Güzel ve alılımlı bayanları düşünerek 31 çekiyorum!” dedim. Ben öyle deyince beklediğim soru geldi, “Beni hiç düşündün mü?” dedi. “Söylersem kızmazmısınız?” dedim. “Yok kızmam, ama burda siz biz yok, rahat ol, senli benli konuşabiliriz!” dedi. Ben de, “4 aydır sadece seni düşünüyorum 31 çekerken!” dedim. “Yaa, en çok neremi?” dedi. Elimi eteğinin içine atarak, “Götünü!” dedim ve başladım dudaklarından öpmeye. Elimi göğüslerine attığımda inanamadım, taş gibiydiler. Dayanacak gücüm kalmamıştı, onu hemen orada sikmek istiyordum. O da sikişmek istiyordu, ama “Arabada olmaz!” dedi. “Nereye gidelim?” dedim. “Bana gidelim, daha rahat oluruz!” dedi. Arabayı ben kullandım, biran önce evine varmak için.

    Evine girdiğimizde ben hemen lavobaya girdim, çok dolmuştum, hemen boşalmamak için 31 çekip rahatladım. Çıktığımda salonda koltuğa öyle bir oturmuştu ki, götü olduğu gibi görünüyordu. Bu görüntü sikimi tekrar kaldırdı. Yanına gittim, dudağına yapıştım. O da 3 haftadır seks yapamadığı için daha bir sabırsızdı. Yatakodasına gidene kadar ikimiz de çırılçıplak kalmıştık. Yatağa uzattım, dudaklarından başlayarak, göğüslerini koparırcasına ısırıyor, emiyor, öpüyor, yalıyordum. Elimi amına attığımda, çok sıcak ve ıslaktı. Amının heryerini yaladım. Artık dayanamıyor, bacaklarını yukarı kaldırıyordu. Ben de artık sikmek istiyordum, ama önce ağzına verdim benim oğlanı. Süper sakso çekiyordu orospu, nerdeyse ağzıyla boşaltacaktı beni. Hemen ağzından çıkardım, bacaklarını omuzuma aldım, yavaşça amına girdim. Öyle bir ‘Oohhh!’ dedi ki, anlatamam. Seri ve yavaş başlayan darbelerim hızlandıkça, inleme sesi de yükseliyor, kasılmaları çoğalıyor, titreyerek boşalıyordu.

    O boşaldıktan sonra domalttım, amına tekrar girdim. Ama bu defa daha sert sikiyordum. Bir süre sonra yine boşalıyordu. Kasılmalarına dayanamadım, ben de boşalacaktım. Amından hemen çıktım, yüzüne boşalıyorken hiç beklemediğim şekilde ağzına gelen döllerimi yuttu. Bonyoya gidip geldikten sonra, önce sikimi, sonra dudağımı öperek teşekkür etti. Ama ben elimi götüne atarak, “4 aylık hayallerimi gerçekleştirmeyecek misin?” dedim. “Yemekten sonra düşünürüz!” dedi. O gün yemekten sonra 1 posta da götünü siktim…

    Müdüre hanımla tam 1 ay boyunca sikiştik. Kocasıyla tekrar barışınca, ilişkimiz duyulur korkusuyla, bir bahane bulup ben işten çıkardı. Anlayacağınız şimdi yine işsizim, ama olsun, o göte değerdi!

    azdıran sex hikayeleri dolmuşta sex hikayeleri ensest aile içi sex hikayeleri enteresan sex hikayeleri kocamla sex hikaye lezbiyen sikiş hikayeleri sarhoş annemi siktim tecavüz porno hikayeleri
  • Salak Kayınçom ve Çıtır Azgın Gelinimiz

    Salak Kayınçom ve Çıtır Azgın Gelinimiz

    Merhabalar. İstanbuldan ben Murat. 1,78 boy ve 70 kiloda, atletik, kumral, mavi gözlü, dikkat çeken bir tipim. Bundan seneler önce askerden gelmiş, iş arıyordum. Benim çalışkanlığımı hırsımı bilen bir arkadaşım vasıtasıyla, oto sektöründe, döşeme dizayn malzemeleri satan bir şirkette çalışmaya başladım. Şirketi yönetenler patronun kızkardeşi ile patronun kızıydı. Üstelik patronun kızı nişanlıydı, ama beni görür görmez işe aldılar. Kısa bir süre sonra Bafrada tatilde olan gerçek patronla da tanıştım. Bana verilen görevimi dürüst ve işimi eksiksiz yerine getirdiğim için, kısa sürede şirketin gözdesi oldum. Özellikle patronun, sonra da patronun kızının…

    Tahmin edeceğiniz gibi, kısa sürede patronun kızı nişanı attı ve bana kancayı taktı, tabii babasının da onayıyla. Babasının tek derdi, bütün işlerine koşturacak ve kendisine daha çok para kazandıracak bir damat, kızının derdi ise yakışıklı bir kocaydı. Ve öyle de oldu. 3-4 ay gibi kısa bir sürede, pazarlamacı olarak giridiğim işyerine, bir anda damat oldum. Tabii bana verilen sorumluluklar daha bir arttı, daha çok para kazanmaya ve şirkete de kazandırmaya başladım. Kayınpederim zevkten dört köşe, kızı da tabii. Kayınpederin işle güçle, parayla derdi kalmamıştı, tek derdi Çerkezköyde fabrikanın başına diktiği salak oğlunu da biran önce evlendirmekti. Fakat sorun gerçekten büyüktü. Daha önce de maddi durumlarının hatırına bir kere zor bela nişanladıkları oğlunun salaklıkları yüzünden, nişanladıkları tessettürlü kızcağız dayanamamış, (Nalet olsun paralarına! deyip) eve gelen sucuya kaçmıştı. Kayınpederim ve kaynanam telaşlıydı bu konuda. Bu işlerde para pul fayda etmiyor çoğu zaman. Parası da olsa, hangi genç kız bir embesille evli olmak ister ki?

    Nihayetinde İstanbulda aramaları taramaları boşa çıktı. Sonunda Bafradan, köyden bir kız bulur basar parayı alırız mantığıyla, tanış akraba sayesinde, bir gelin adayı buldular. Gelin adayı kız 16 yaşında, yaşına göre vücudu fazla gelişmiş, 1.75 boyunda, iri kıyım, balık etli, dolgun göğüsleri ve yuvarlak kalçaları olan, gösterişli bir kızdı Tuğba. Kızın babasına elaltından verilen hatırı sayılır parayla kızı aldılar, anlı-şanlı bir dügün yapıldı (havayı civayı çok severler). Ben eşime daha ilk günden dedim, “Vay bu kızın haline, yazık oldu!” diye. Çünkü kayınçom, kadın nedir, seks nedir anlamayan, salak ve asalak bir adam. Hayatını sadece elektronik olaylara adamış, hatta abartısız, sikini tuvaletten tuvalete gören bir adam. Ve dediğim gibi de oldu, gerdek gecesi olay patlak verdi. Kayınço kızın bekaretini bozmak için salatalık sokmuş kızın amına. Kız da ertesi günü bunu eşime anlatıyor. Eşim de bana anlatınca, ben çok gülmüştüm, “Ben sana demedim mi!” diye.

    Neyse, oldu bittiye getirdiler. Silivrideki evlerinden biri dayandı döşendi, Tuğba gelin köyden indi şehre, vede salak bir koca müsvettesiyle, kayınpeder kaynanadan uzak yaşamaya başladılar. Salak kayınçonun aksine, Tuğba gelin, parlayan gözleriyle ve uzun boyu posu, dolgun fiziğiyle etrafa seks kokulaları yayıyordu. Ben kendi kendime dedim, bu salaktan çok Silivrinin erkekleri siker bu kızı diye. Kızın biraz gözleri açılsın, bu salağa çeşit çeşit boynuzu takar dedim. Ve tabii ki de dediğim oldu. Bafranın köylü güzeli Tuğba gelin, gün geçtikçe çiçek gibi açılıp saçılmaya başladı, etrafında gezinen erkeklere cilve yapmaya başladı. Kocası olacak salak kayınço da bu durumdan gayet memnundu. Ben yiyemiyorum eller yesin der gibiydi, Gavatlık ruhunda vardı…

    Ben de eşimle ciddi anlamda problemler yaşıyordum, hem manevi, hem maddi. Eşim iyice zıvanadan çıkmış, artık bana karılık görevlerini yerine getirmez olmuştu. Üstelik şikertte kazanılan paraları ve malları sağa sola kaçırmaya başlamıştı. Eşim tam anlamıyla babasının kızıydı, (babası da daha önce buna benzer birkaç birşeyler yapmıştı). Eşimin gizlice benden para kaçırdığını öğrendiğimde, içimde uyuyan yılan da uyanmıştı. Ben hırsızlık yapamazdım, kimyamda yoktu, ama kimyamda mevcut olan başka şeyler vardı ve onlara bir ders vermem gerekiyordu, ama nasıl? Tam bu sıralarda kayınpeder ölmüş, Tuğba gelin kayınpeder baskısı kalmayınca iyice cozutmuş, arka arkaya hatalar yapmaya, umarsızca yaşamaya başlamıştı. Kocası olacak Gavat ta, Tuğbanın iplerini tamamen salmış, bana dokunmasın da ne yaparsa yapsın mantığıyla hareket ediyordu.

    Bir seferinde Tuğba yalnız başına 2 haftalığına memleketine ailesini ziyarete gitmişti. 2 hafta sonra kayınçom olacak salak herif karısını Bafradan alıp gelecekti. Ben de o arada fabrikada işin başında durmam gerekiyordu. Gelmeleri birkaç gün gecikince, mecburen onların evde kaldım. Evde kaldığım sırada, bizim Tuğba gelinin banyo dolabından havlu alırken, üzerinde birşeyler yazılı not kağıtları düştü. Notları okuduğumda bu kadar da olmaz dedim. Notlarda, (Kocan uyuduktan sonra seni sikmeye gelecem!) gibi şeyler yazıyordu. Karı birileriyle birşeyleri dolu dolu yaşıyor, kimseden de çekinmeden notları ulu orta bir yere koyuyordu. Ben istedim 1 göz, Tanrı verdi 2 göz, elime fırsat geçmişti…

    Neyse bunlar Bafradan geldiler. O akşam kayınçom olacak salak sanki içkiye çok dayanıklıymış gibi, “Bira içelim!” diye tutturdu. 3. biradan sonra sallanan kayınço, “Ben yatıyorum!” diyerek, karısıyla beni başbaşa bıraktı ve gitti yatmaya. Sanki, (Siz kafanıza göre takılın!) der gibi. Tuğbayla başbaşa kalınca havadan sudan konuşmaya başladık. Bu arada ben bulduğum notları nasıl soracağım derken, muhabettin bir yerinde soruverdim. Tuğba hiç çekinmeden direk hayatında birinin olduğunu, kocasının salaklıklarına dayanamadığını, güzel ve isterik bir kadın olduğunu, kocası dışında herkesin ona aç gözlerle bakarken, kendini gençliğinin baharında bu adamla körlediğini, parası yüzünden ailesinin böyle bir adama peşkeş çektiğini, onların yüzünden bu asalak pasif adama mahkum olduğunu söyledi. Tuğbayı dinlerken hak veriyordum, sonuna kadar haklıydı üstelik, bu kadar güzellik bir asalak herife teslim edildiyse olcağı buydu.

    Bu arada biraların dibine vurmuş, 7-8 şişe içmiştim. Tuğbaya bakışım değişmiş, kendimi frenleyemez hale gelmiştim. Karşımda Tuğbanın askılı tişörtünden göğüsleri fırlayacak gibi dururken, bende ok yaydan çıkmıştı çoktan. İkimizin de nefes alışlarımız değişmişti. Tuğba bir ara, “Ben senin gözünde nasıl bir kadınım?” deyince, “Sen her erkeğin arzuladığı, kısrak gibi bir kadınsın!” dedim. Tuğba yanıma sokulup dudaklarıma yapıştı. Birbirimize sarıldık biranda. Öyle arzulu ve ateşli öpüşüyordu ki, sanki delirmişti. Dudakları alev alev yanıyordu. Bir anda tişörtünü ve sütyenini çıkardım. Böyle bir güzellik olmazdı. Böyle bir güzelliğin bir asalağın elinde heba olması içler acısıydı. Artık deli gibi sevişiyorduk. Ben göğüslerini hamur gibi yoğururken, Tuğba altımda yılan gibi kıvranıyor, nefes alışları verişleri gitgide hızlanıyor, “Muratım benim, erkeğim, herşeyim sensin, parçala beni!” diyordu.

    Ben seslerin içerde uyuyan kayınçonun duycağından endişe ederek, sessiz olmasını söyledim. O da, “Boşver sen o salağı, adam olsa karısını gecenin bir yarısı senle yalnız bırakıp gidip yatmaz! Beni nerelerde ve kimlerle yalnız bıraktığını, neler yaşadığımı bir bilsen! Ona nekadar boynuz taksam az bile!” dedi. Tuğba coşmuştu, üstümü bir çırpıda nasıl soydu anlamadım bile. Ben göğüslerinin her santimetrekaresini yalıyorum. Göğüslerinden aşağı doğru indim, tangasını çıkarıp bal kutusunu yalamaya, amının dudaklarına ufak ısırıklar atmaya başladım. Tuğba kocası duysun istercesine çığlıklar atıyor, ben de artık ne olursa olsun der gibi umursızca hareket ediyordum…

    Sonunda Tuğba daha fazla dayanamadı, bir hamleyle altımdan kayıp, benim üstüme çıktı, yarağımı tutup ağzına aldı. Öyle bir yalıyordu ki, ağzına öyle bir alıyordu ki, sanki senelerce mahrum kalmış gibiydi. Dayanacak gücüm kalmamaşıtı, patlamamak için kendimi sıkıyordum. En sonunda dayanamadım ağzına patladım. İnanın son damlasını yutana kadar emmeye yalamaya devam etti. Kendime gelmeme bile fırsat vermeden, yalayarak tekrar kaldırana kadar devam etti. Resmen çıldırmış gibiydi. Nihayetinde benim yarak tekrar dimdik oldu. Tuğba yarağımı eliyle tutup amına denk getirdi ve yavaş yavaş aletimin üstüne oturmaya başladı. Kafası girdikten sonra, öyle bir hırsla oturdu ki, “Ohhh!” sesi, gecenin içinde duvarlarda yankılandı. Buna rağmen benim salak kayınçom mışıl mışıl uyuyordu.

    Tuğba üstümde zıplarken, zevkle naralar atıp, “Sen sik beni artık, sen olmalıydın benim kocam, sen olmalıydın, bu asalak herif beni haketmiyor, bana sen lazımsın, senin gibi erkek lazım, parçala beni, ben seninim artık, sen olduktan sonra bana kimse lazım değil! Seni karın da haketmiyor, bunlar hiçbirşeyi hakketmiyor, senin arkadandan da neler yapıyorlar, bunlara iyillik dürüstlük yaramaz, onlara o kadar kazandırdıklarına rağmen sana bile kazık atmaya kalktılar!” diye konuştukları, beni dahada hırslandırıyordu. Haksız da değildi hani. Tuğbayı üstümden alıp domalttım, arkadan amını öyle bir hırsla sikiyordum ki, aynı anda da kaçalarını tokatlamaktan kaba etlerini kıpkırmızı etmiştim. Sikişirken çıkardığımız sesler, duvarları bırakın evin içinde yankılanıyordu ve salak kayınçom bu sesleri duymuyordu, yada duymazdan geliyordu…

    Tuğba ardı ardına orgazm olup inledikçe ben zevkten öleceğim sanıyordum. Sonunda ben de öyle bir patladım ki, sanki bütün iliklerime kadar boşalmıştım. Sabaha kadar kaç defa, kaç pozisyonda, neler yaptık siz düşünün.

    Tuğba dur durak bilmeyen, ateşli ve isterik bir kadındı ve artık benim kadınımdı. Asalak kayınçomun salaklıkları ve Bafralı gelin Tuğbayla yaşadığım maceralarım o geceyle bitmedi tabii…

    dul komşum erotik bak mükemmel sex porno fantazi hikaye s3ks hikayeleri samsun orospu sekhikayeleri sıcak sex hikayeleri tecevüz hikayeleri uzun sex hikayeleri oku yandan sex
  • Fuar Güzelinin Kaymak Gibi Amını Siktim – Sex Hikaye

    Fuar Güzelinin Kaymak Gibi Amını Siktim – Sex Hikaye

    Geçtiğimiz aylarda Antalya’da yapılan uluslararası bir fuarda çalıştığım şirket de katılımcıydı. Standımızda üniversiteli bir kız, stand görevlisi olarak çalışmaktaydı. Onu ilk gördüğüm anda çok hoşuma gitmişti. Çok çekingen tavırları vardı. Fuarın diğer günlerinde samimiyetimiz iyice artmıştı ve eski çekingenliği kalmamıştı. Boş kaldığımız zamanlarda sohbetler ediyorduk.

    Fuarın 3. gününün akşamı, şirket olarak Antalya’nın güzel balık restoranlarından birisinde yemeğe çıkacaktık. Ona da gelmesini teklif ettim, kabul etti, birlikte gittik. Restoranda karşımda oturuyordu. Rakılar söylendi, balıklar geldi. Önce fuar hakkında şirket içi bazı konuşmalar yapıldı ve sonra sohbet başladı. Rakılar su gibi içiliyordu. Gözüm ondaydı, çok fazla içmiyordu. Ona neden içmediğini sorduğumda, “Çok içersem beni eve kim götürecek?” dedi. “Ben götürürüm, merak etme!” deyince içmeye başladı. Dördüncü dublesinden sonra gözlerini benden ayırmıyordu.

    Gece bitti, patronlar gitti, herkes dağıldı. Ben de onu arabama aldım ve “Hemen eve mi gitmek istiyorsun, yoksa önce başka bir yerlere gidelim mi?” diye sordum. “Sence ne yapalım?” deyince, ben de arabayı Beach Parka sürdüm. Orda sahilde yürümeye başladık. Hem alkolden, hem de havanın serinliğinden bana sokuldu ve öyle yürüyorduk. Gülüyordu, sohbet güzeldi. Birden durdu, birşey anlatıyordu heyecanla. Bense gözlerine bakıyordum, ne anlattığını dinlemiyordum bile. O konuşurken, ben yavaşca dudaklarına yaklaştım, ne tepki vereceğini bilmeyerek. Hiç çekmedi kendini, ben de ufak bir öpücük aldım dudaklarından.

    Bunu neden yaptığımı sordu. Ona, ilk gördüğüm andan beri kendisinden çok hoşlandığımı ve bu öpücüğün de istem dışı olduğunu söyledim. “Nasıl yani, istemedin mi beni öpmeyi?” dedi. “İstedim, ama bu öpücük kendiliğinden oldu!” dedim. “Halen öpmek istiyor musun?” dedi. “Evet!” dememle dudaklarıma yapıştı, başı ellerimin arasında ateşli bir şekilde öpüşmeye başladık. Yanımızdan gecen bir çiftin öksürmesiyle kendimize geldik. O gece sahilde elele dolaştık, öpüştük, gezdik. Gece 03:00 gibi evine bıraktım ve içeri girmek gibi bir harekette bulunmadım. Neden içeri gelmek istemediğimi sordu. Ben de gülümseyerek, eğer gelirsem sabah kalkamayacağımızı, fuara geç kalacağımızı, patronun da beni işten atacağını söyledim ve ayrıldım ordan, evime gittim.

    Birkaç saatlik bir uykuyla sabah kalkıp duş aldım. Önce bir kahve içip, sonra fuar alanına geldim. O benden önce gelmişti. Onu görünce gözlerim ışıldadı, çünkü tam bir afet olmuştu, pileli mini etek, beyaz gömlek, siyah çorap, dizine kadar çizmesiyle. “Ne içersiniz Murat bey?” dedi. Fısıltyla, “Seni!” dedim. Gülerek gitti, kahveyi çok sevdiğimi bildiği için, bana kahve getirdi. Akşama kadar gelen giden fuar ziyaretçileri derken, sonunda saat 17:00 olmuştu ve çok yorucu bir günün ardından fuarı bitirmiştik. Ama biz de bitmiştik gerçekten. İlk istediğim üzerimdeki takım elbiseden biran önce kurtulmaktı.

    Onu alıp evine götürdüm. Evin önüne gelince, ona, “Fuar bitti artık, bir kahve ısmarlayacakmısın?” dedim. O da, “Akşama kadar çok ısmarladım, gel başka birşeler yaparım ben sana!” dedi. Evine girdik, kapı kapanız kapanmaz onu çevirdim ve dudaklarına yapıştım. Koridorda ateşli bir öpüşmenin ardından çizmesini çıkardı. Onu kucağıma alıp, direkt gösterdiği odaya girdik. Çok güzel bir yatakodası vardı. O halen kucağımdaydı ve ben kalçalarını okşuyordum. O da ilk önce çeketimi sonra kravatımı çıkardı, derken kucağımdan indi ve üzerimdekileri çıkarmama yardımcı oldu. Sadece boxerim kalmıştı. Beni yatağa yatırdı, kendisi üzerime geldi ve dudaklarımdan başlayarak boynuma ve yavaş yavaş aşağılara indi, boxerin üzerinden sikimi okşamaya başladı. Yavaşca boxerimi de çıkardıktan sonra, sikime ufak ufak öpücükler atmaya başladı. Sonra yavaşca sikimin başını ağzına aldı. Müthiş bir şekilde sikimi yalıyor, emiyordu…

    Ellerim saçlarındaydı, yavaşca ağzından kurtardım sikimi. Onun üzerindeki gömleğin düğmelerini açmadan kopardım ve yatağa yatırdım. Boynunu öpüp yalayarak aşağılara indim. Sütyenininden kurtardığım göğüsleri gerçekten tam istediğim ve hayal ettiğim gibiydi. Uzunca bir süre göğüslerini yaladım, ucunda dilimle daireler çiziyordum, hafif hafif ısırıklar atıyordum. Bundan çok fena zevk alıyordu. Bir elimle de tangasının üzerinden amını okşamaya başladım. Tangası ıslanmıştı. Göğüslerinden göbeğine geldim, orayı da yaladıktan sonra eteğini çıkardım. Ayak bileklerinden yalayarak yukarıya doğru çıktım ve tangasının üzerinden amına hafif ısırıklar atıyordum. Çok garip sesler çıkarıyordu, kalçalarını oynatıyordu.

    Sonra yavaşca tangasını çıkarmaya başladım ve açılan her yerini öüpüyor, yalıyordum. Tangasını tamamen çıkarınca, kaymak gibi amını yalamaya başladım. Dilim klitorisini bulunca acaip sesler çıkarıp, titreyerek orgazm oldu. Kendisine gelmesini bekledikten sonra, öperek yukarıya, göğüslerine ve ordan dudaklarına geldim. Dudaklarımda am suyunun tadı vardı. Biraz öpüştükten sonra bana, “Yaşadığığım en güzel orgazmlardan biriydi! Şimdi sıra bende!” dedi. Yavaşca aşağıya indi ve sikimi yalamaya, emmeye başladı. Ama nasıl yalıyor, emiyor, koparmak istercesine. Hayatımda yaşadığım en güzel saksoydu bu, içim çekiliyordu resmen. Ağzımdan, “Harikasın bebeğim!” gibi kelimeler dökülüyordu. Ama çok fazla dayanamadım ve “Geliyorum!” dedim. O ise emmeye devam etti. Müthiş bir şekilde ağzına, yüzüne, dudaklarına boşalmıştım. Hemen lavaboya gitti, ağzını yüzünü temizledi geldi ve yanıma minik kedi gibi sokuldu, hiç birşey demeden sarıldı. Ben de saçlarını okşuyordum. Üzerimize yorganı aldık ve uyuduk.

    Bir ara çişim geldiğinden uyandım. Saate baktım, 02:15 olmuştu. Yavaşça kalktım, boxerimi giydim, önce WC’ye gittim işedim, sonra mutfakta bir su içtim, sigara içtim. Yatağa geri geldiğimde, ne kadar sessiz olmaya çalışsam da, onu da uyandırmıştım. Sigara ve su içtiğimi söyledim. Kendisi de susadığını söyleyince, ona da bir bardak su getirdim. Suyunu içti ve tekrar yattık, ama ikimizin de uykusu kaçmıştı, artık şakalaşıyorduk yatakta. Sonra dudaklarımız birleşti. Ateşli bir şekilde öpüşüyorduk. Boynunu öpüp, ordan kulaklarını emerken, kulağına, “Seni istiyorum!” dedim. “Ben de seni çok istiyorum, sik beni!” dedi.

    69 olduk bir anda. Sikimi ağzına almış, beni zevk bulutlarının üzerinde uçururken, ben de onun amını yalamaya başladım. Çok güzel amı vardı, çizgi gibi, dudaklarının içi pespembe. Klitorisini yalıyordum. Zevkini artırmak için bir elimlede hafiften arka deliğini okşuyordum. Odanın duvarlarında inleme sesleri yankılanıyordu, kendini hiç kasmıyordu. İkimiz de aynı anda boşaldık. Ve bu sefer döllerimin hepsini yuttu. Tabi ben de onun amının tüm suyunu içtim.

    Lavaboya gidip ağzını temizledi geldi. Yine ağzına aldı sikimi ve kısa sürede kaldırdı. Misyoner pozisyonunda yavaşca amına girmeye başladım, amı müthiş sıcak ve dardı. Tamamı girince, biraz öylece bekledim içinde. Altımda ağırlığımla ezilmek çok hoşuna gidiyordu. Yavaş yavaş girip çıkmaya başladım ve sonra bacaklarını omzuma aldım. En sevdiğim pozisyondu bu. Çok seri bir şekilde girip çıkıyordum amına ve çıkan o ses müthişti. Onu 10 dakika kadar o pozisyonda siktikten sonra, bacaklarının ağrıdığını ve üzerime çıkmak istediğini söyledi. Yatağa sırtüstü yattım. Sikimi amına yerleştirip üzerime oturdu, tam dik pozisyona geldi ve o şekilde üzerimde git gel yapmaya başladı…

    Yaklaşık 3 dakika sonra, “Geliyorum!” diye çığlık atmaya başladı. Ben de geldim. Aynı anda yaşamıştık yine orgazmı. Ama kalplerimiz duracaktı sanki. Üzerime yığıldı kaldı. Sikim kendiliğinden ufalıp amından çıkınca, “Napcaz şimdi? Ya hamile kalırsam?” dedi. “Şimdi bunu düşünme, sabah düşünürüz!” dedim. Çarşaf su gibi olmuştu. Kalktık güzel bir duş aldık. Duşta ufak tefek oynaşmalar cilveleşmeler olduysa da çok yorgunduk. Duşumuzu alıp yatağa geçtik, çarsafı değiştirdikten sonra güzel bir uykuya daldık.

    Öğlen saat 12:00 gibi uyanmıştım, o halen uyuyordu. Çok mutluydum, çok güzel bir gece yaşatmıştı bana, ben de onu mutlu etmeliydim. Buzdolabında olanlardan güzel bir kahvaltı hazırladım ve yatağa götürdüm, onu uyandırdım. Gözünü açtığında acaip mutlu oldu. Ama ağzından şöyle bir cümle çıktı: “Sevgilim hiç yapmaz böyle şeyleri!” dedi. Bana o ana kadar sevgilisi olduğunu söylememişti! O kahvaltısını yaparken ben üzerimi giyinip, birşey söylemeden çıktım gittim ordan. Gittiğimin farkına vardığında beni çok aradı, çok mesaj attı. Onun gibisini bulamayacağımı bildiğim halde, bir daha görüşmedim onunla. Çünkü o kızın aldatılan sevgilisi ben de olabilirdim!

    aileiçisikişhikayeleri dul itiraf enişte seks erkek arkadasim sekse duskun erotik aile fena diyom sana seks h oku sex hky tecavüz seks hikayeleri
  • Bakire Götümü Şoföre Siktirdim – Seks Hikaye

    Bakire Götümü Şoföre Siktirdim – Seks Hikaye

    Merhaba. Ben Seda, 43 yaşında, 2 çocuk annesi, evli bir kadınım. Kocam gemi kaptanı, o yüzden pek görüşemiyoruz. Oğlum 20, kızım ise 19 yaşında, ikisi de üniversitede okuyorlar, yani onlarla da pek görüşemiyoruz. Evde tek başıma oturup duruyorum. Bir gün çarşıdan taksiye bindim. Direksiyonda 25 yaşlarında yakışıklı biri vardı, hoş, konuşkan biriydi. Gözüm devamlı dikiz aynasındaydı, o da bunu farketmiş, arada bakıyor, sonra da bakışlarını kaçırıyordu. Evin önüne vardığımızda ücreti ödedim ve “Telefon numaranı versen, taksi lazım olduğunda seni arasam gelirmisin?” dedim. “Tabii!” diyerek bir kağıda telefon numarasını yazdı, ismini de üstüne yazıp verdi. İsmi Emre idi.

    Eve girdiğimde kendime inanamyordum, resmen şöförü gözüme kestirmiştim. Akşamı zor ettim, dayanamayarak aradım. Telefonu açtığında, “Merhaba, şeyyy, ben Seda, hani bugün bırakmıştın ya?” dedim. “Evet hatırladım, buyrun?” diyerek cevapladı. “Şeyyy, çarşıya inecektim de, beni evden alabilirmisin?” dedim. “Ben şu anda çalışmıyorum, ama kendi arabamla gelebilirim, yanlız biraz da alkollüyüm, size sorun olmazsa geleyim?” dedi. “Sorun olmaz, sen gel yeter!” dedim. Evin önüne geldiğinde aşağı indim hemen, yanına oturup, “Merhaba!” dedim. “Merhaba, nereye gideceğiz?” diyerek arabayı sürmeye başladı. Ben de, “Sen karar ver, tabi işin yoksa?” dedim. “İşim yok ta, siz nereye gitmek istiyorsanız oraya götüreyim!” dedi. Ben de, “Evde canım sıkıldı, şöyle gezeyim dedim, senin işin yoksa beraber gezelim, bir iki kadeh birşey içeriz, sonra beni bırakırsın!” dedim. “Peki!” diyerek devam etti, çarşıya indik.

    Barın birine girip birşeyler içtik, muhabbet ettik. Sonra Emre, “Ne yapalım, yeter mi bukadar?” dedi. Ben de, “Evde viski var, içersen evde devam edelim?” dedim. “Tamam!” dedi. Hesabı ödedim ve bardan çıktık. Eve geldiğimizde heyecan içindeydim, çünkü eşimi ilk defa aldatacaktım. Dolaptan viskiyi aldım, iki de bardak alıp yanına oturdum, birer duble doldurdum. Onları içtikten sonra Emre’ye baktığımda, o da bana bakıyordu. Sessizlik olmuştu. Emre yavaşça yanıma sokulup dudaklarıma yapıştı, ben de ona karşılık verdim. Beni koltuğun üstüne yatırıp, boynumu falan öpmeye, eliyle de göğüslerimi okşamaya başladı. Ben de onu üstümden ittirip kalktım. Emre bana bakıyordu, arkamı dönüp yatak odama gittim ve üzerimdekileri çıkardım. Emre geldiğinde çırılçıplak yatakta yatıyordum.

    Emre de hemen üstündekileri çıkarıp, üzerime uzandı ve dudaklarıma yapıştı. Deli gibi öpüşüyorduk. Emre aşağılara öperek inmeye başladı. Amımı yalamaya başladığında, artık ben kendimi kaybetmiştim. Bir süre amımı yalayıp, tekrar dudaklarıma çıktı ve öpmeye başladı. O sırada amımda yarrağını hissettim, içime ittirmeye başlamıştı. Zaten sırılsıklam olan amım yarrağını tümden içine almış ve Emre de gidip gelmeye başlamıştı. Ben de bacaklarımı beline dolayıp, “Sik beni!” diye inlemeye başaldım. Fazla geçmeden de orgazm olup boşalmaya başladım. Bacaklarımı beline sıkıca kenetlemiştim. Kollarımla da boynuna sarıldım, resmen kasılmıştım, Emre hareket edemiyordu. Bir süre sonra serbest bıraktım, o da içimden çıkıp başucuma geldi ve yarrağını ağzıma uzattı. Hemen yarrağını yalamaya başladım. Kocam hiç böyle yapmazdı. Amımın sularıyla sırılsıklam olmuş yarrağını yalamak harika bir duyguydu.

    Sonra yatağa sırtüstü uzandı, ben de üstüne çıkıp yarrağının üstüne oturdum ve zıplamaya başladım. Arada aşağıdan öyle bir pompalıyordu ki, resmen gözlerim kararıyordu. Birden beni üstünden indirip, domalttı. Arkamdan amıma sokup sikmeye devam etti. Elini de klitorisime atıp, okşamaya başladığında, ben tekrar kasılıp orgazm oldum ve yüz üstü yatağa yattım. İçimden çıkmıştı. Aniden beni çevirip sırt üstü yatırdı. Bacaklarımın arasına girip, yarrağını amıma soktu ve seri bir şekilde sikmeye başladı. Herhalde o da gelmek üzereydi. Ama okadar sert ve seri bir şekilde sokup çıkarıyordu ki, ben altında duramıyordum, çarşafı çekiştiriyor, deli gibi, “Sik beni! Ohhh! Sik beni!” diye inliyordum. En sonunda amımdan çıkıp ağzıma getirdi. Ben de hemen yarrağını yalamaya başladım ve Emre inleyerek ağzıma boşaldı. İlk defa döl tadına bakıyordum, biraz değişik gelmişti, ama hepsini yuttum…

    Boşalması bitince yanıma uzandı. İkimiz de ter içinde, soluk soluğa yatıyorduk. Biraz soluklandıktan sonra duş almak için banyoya gittim. Duşumu alıp çıktığımda Emre salonda oturmuş viski içiyordu, eli de yarağındaydı. Hemen üzerimdeki havluyu atıp, önünde çömeldim ve yarağını yalamaya başladım. Yarağını kıvama getirdikten sonra kucağına oturdum. Oturup kalkarken arada dudaklarını öpüyordum, o da kalçalarımı sıktırıyordu. Birden beni kucağına alıp kalktı ve yanımızdaki masasının üzerine oturttu ve gidip gelmeye başladı. Ben de ayağımı beline dolamış, sikilmenin zevkini çıkarıyordum. Ama tekrar orgazm olmak üzereydim ve boşalmaya başladım. Emre halen sokup çıkarıyordu. Birden durdu ve kulağıma, “Arkadan yapalım mı?” dedi. Ben de o zevkle düşünmeden, “Neremden sikmek istersen oramdan sik beni!” dedim. Bunca yıllık evliliğimde kocam bu soruyu hiç sormamıştı.

    Hemen beni masadan indirip, yerde halının üzerinde domalttı. Sonrada arkamda çömelip, amımla karışık götümü yaladı. Parmaklarıyla biraz alıştırdıktan sonra yarağını bakire götüme dayadı ve ittirmeye başladı. Biraz zorlayarak yarısını soktu, ama benim beynimde şimşekler çakmıştı, “Emre dur lütfen!” dedim. Emre durdu. Bir süre sonra ben, “Devam et!” deyince, yavaş yavaş gidip gelmeye başladı. Daha sonra yavaş yavaş hızlandı. Artık köküne kadar hızı bir şekilde sokup çıkarıyordu, tabii ben de alışmıştım ve zevkten inliyordum. Emre yine son vuruşlarını yaptıktan sonra inleyerek götümün derinliklerine boşaldı ve içimden çıkıp yanıma yattı. Ben de yattım, ona bakıp gülümsüyor, kendi kendime (Ne iyi yapmışım da kendimi siktirmişim!) diye düşünüyordum…

    Sonra kalkıp tekrar banyonun yolunu tuttum. Tam duşun altında götümdeki dölleri temizlerken Emre girdi içeri. Yanıma gelip gülümseyerek, “Temizleme istersen, nasıl olsa şimdi birdaha dolduracağım!” dedi. Ben de gülümseyerek, “Doldur, birdaha temizlerim!” dedim. Götümdeki dölleri temizledikten sonra, Emre yarrağını ağzıma verdi, yalattı bir süre. Banyoda da bir posta götten siktikten sonra, duşumuzu alıp yattık. Sabah uyandığımda (Rüya mı gördüm?) diye düşündüm, kafamı çevirip Emre’yi uyuyor gördüğümde (Ohhh, rüya değilmiş!) diye sevindim.

    Şu anda Emre benim ikinci kocam, ama beni kocamdan çok o sikiyor ve bana kadın olduğumu hatırlatıyor.

    aile içi hikaye benim seks büyük meme hikaye kocam beni siktiriyor kocamı aldattım sex hikaye porno hikaye oku resimli sikiş porno hikayeler
  • Damadım Kızımı Sikerken Seyretmek Beni Çıldırttı

    Damadım Kızımı Sikerken Seyretmek Beni Çıldırttı

    Gençken çok güzel olduğum için, daha 17 yaşımda beni şehrin zenginlerinden birinin oğluna vermişlerdi. Bulgar göçmeni bir aileden geliyorum. Sarı uzun saçlarım, yeşil gözlerim, orta boy göğüslerim, ince belim ile, o zamanlar pek güzeldim, ama şimdi iz kalmadı o günlerden. Göğüslerim yine de güzel, ama götüm her ev kadını gibi büyüdü. Zaten 30 yıl vasat devam eden seks hayatımız ise, kocamın şeker hastalığı ile birlikte 7-8 sene önce tamamen bitti. Çocuklar da evlenince ben artık kapandım. Zaten muhafazakar bir çevrede büyüdüğüm için seks benim için gençken bile konuşulması ayıp bir şeydi ve nerdeyse aklımdan tamamen çıktı. Kızlarımla bile bir kere olsun cinsellik hakkında tek bir kelime söylemişliğim yoktur. Ama bundan 2 sene önce hayatımı değiştiren olaylar üst üste yaşanmaya başladı.

    Büyük kızımın 10 yıllık kocası, evlenmeden önce çapkın olduğunu duyduğumuz, yakışıklı, sempatik, 39 yaşında bir erkekti. Ama bana veya karısına bir kere bile bir saygısızlığı olmayan, başka kadınlara yan gözle baktığını bile görmediğim biri. Yazları karısını yazlığa bırakıp, haftasonları İstanbul’a gidip geliyordu. Bir Cuma günü, o da evli olan küçük kızım ile büyüğünün fısıldaşmalarını duydum balkonda. Ses etmeden yaklaştım balkona. Küçük kızım, “Geliyor seninki bu gece abla, uyutmaz seni yine!” diyordu. Ablası da, “Valla ilk zamanlar iyiydi, ama çekilmiyor artık, her gece ya sikiyor, yorgunum diye kaçsam ağzıma dayıyor!” dedi. Küçüğü de, “Şimdi bir haftalık yükle geliyor yandın abla! En iyisi benimki valla, haftada bir iki, az ama öz. Arada birilerini bulup sikmiştir mutlaka, ama ses etmiyorum, bana karşı o kadar sevecen ve nazik ki, bunca yıldan sonra bile aşığım ona!” dedi.

    Akşam damat geldi. Yemekten sonra biraz muhabbet edildi. Damat önemli bir yönetici olduğundan, Laptopunu alıp çalışmak için odalarına çekildi. Ben de odama gittim yatmaya. Ama aklımdan kızlarımın konuştukları konular çıkmıyordu. Hele ağza dayamak ne kadar pis bir şeydi! Bu yaşıma kadar hiç yapmadım öyle bir şey. Zaten Menapoza da girdikten sonra kendimi iyice salmıştım ve amıma yıkamak dışında dokunmamıştım bile. Ama şimdi birazdan yan odamda başlayacak olan sikişten başka bir şey düşünmüyor, bu günahı kafamdan kovalamaya çalışıyordum.

    Birden aklıma bir şeytanlık geldi. Sonra tövbe deyip uyumaya çalıştım, ama beynimde kızımın (Her gece sikiyor!) cümlesi yankılanıyordu. Benim odamda çift kişilik yatak, onların odasında ise iki tane tek kişilik yatak vardı. Torun ise yer yatağında yatacaktı. Hemen kalktım kızıma seslendim, “Siz benim odamda kalsanıza, daha rahat edersiniz, hem de torun yerde yatmaz!” dedim, sadece torunumu düşündüğüm vurgusuyla. Onlar benim odaya geçtiler, ben de onların odasına geçtim. Benim kapıyı açık bıraktım, onlar doğal olarak kapılarını kapattılar.

    Yattığım halde kulağımı kabartmıştım, acaba sikişme sesleri gelecek mi diye. İlk 10 dakika hiç bir ses yoktu. Şeytan dürttü, merak ettim kalktım, sessizce kapılarının anahtar deliğinden baktım. Fakat hayal kırıklığına uğradım, damat bilgisayarı ile uğraşıyordu. Tam ümidimi kesip odama gitmeyi düşünürken, damat bilgisayarını kapadı ve yatakta kitap okumakta olan kızıma arkadan sarıldı. Damat kızımın benim gençliğime benzeyen düzgün uzun bacaklarını yavaşça okşuyor, kulağına birşeyler fısıldıyordu. Kızım da kıçını damadın önüne doğru bastırıp cilveleşiyordu. Bir yandan kulak memesini emip boynunu öpen damadın bir eli alttan girip sol memesini yakalamış, diğer eli ise kızımın amını okşuyordu. Bu yaptığımın ayıp vede günah olduğunu düşündüm önce, fakat şeytan dürttü, seyretmeye devam ettim. Hayatımda mastürbasyon bile yapmamış olan ben, ilk kez canlı pørnø seyretmek üzereydim.

    Böyle bir süre devam ettiler, sonra damat ayağa kalktı, üzerindekileri çıkardı, arkası kapıya dönüktü. Sonra kızımı yüzükoyun yatırıp, bir çırpıda pijamasının altını ve külodunu çekip çıkararak yere attı. Kızımın kıçının üstüne oturarak, tek harekette pijamasının üstünü de çıkardı. Çırılçıplak ve yüzüstü kızımın bacaklarını araladı ve kafasını göt yanaklarının arasına yapıştırdı. Bunu defalarca yaptıkları, kızımın belinin altına yastık koymasındaki hızdan belliydi. Götünü bir yandan hafif hafif tokatlıyor, sonra her yerini yalıyor ve avuçluyordu. Bir ara kafasını tamamen gömdü ve kızım da götünü biraz yukarı kaldırdı, bu açıdan amını ve götünü aynı anda yaladığı ve ikisini de parmakladığı çok net ortada idi. 18 yaşımdayken, amımın incecik bir çizgi olduğu zamanlarda bile, bir kere olsun böyle yalanmamıştım, ozamanlar amın yalanabileceği aklımdan bile geçmemişti.

    Bir süre sonra kızım çırpınmaya, kafasını yastığa gömmeye başladı. Evlerinde olsalar çığlık çığlığa boşalacağı belliydi. Kızım, “Bittim, yeter!” demesine rağmen, damat kızımı sırtüstü çevirip, misyoner pozisyonuna getirdi, iki eliyle götünü avuçlarken, ağzı tamamen kızımın amını kapatmış, yalamaya devam ediyordu. Sonra bir iki parmağını motor hızında kızımın amına sokup, bir yandan yalamaya başladı. İki dakika sonra kızım tekrar yay gibi kasıldı ve kendini yatağa bıraktı, artık kımıldamıyordu. İşte o an damadın sikini gördüm. Yalamayı bıraktı, kızımın yanına uzandı, şefkatle öpücükler kondurmaya başladı. Ama benim gözüm damadın sikine takılmıştı. Siki fazla uzun değildi, ama bilek kalınlığındaydı. O ana kadar sadece kocamın sikini görmüştüm, ama damadın siki kusursuzdu.

    Kızım yavaşça gözlerini açtı, bu sefer kızım önce kocasının boynunu göğüslerini öptü, sonra gözlerini damadımdan ayırmadan önce taşaklarını öpmeye, eliyle de siki okşamaya başladı. Oysa ben kocamın sikini bir kere sırtını sabunlarken tutmuştum, onun dışında dudaklarım bile değmemişti. Kızım sonra beni şaşırtan bir şey yapıp, kocasının sikini bir kerede tamamını ağzına aldı, biraz hareketsiz kaldı. Benim masum görünümlü öğretmen kızım, hayal edemeyeceğim şeyler yapıyordu. Bu arada eli alttan taşakları okşuyordu. Sonra birden hareketlendi, emmeye başladı. Bu sefer ses çıkarmamaya çalışma sırası damattaydı. Bir iki dakika sonra damat kızımın kafasını sikine iyice bastırdı, bacaklarını iyice kastı. Kızım doğrulduğunda ise şok oldum, o ufacık ağzının kenarından döller akıyordu. Midem bulandı, ama asıl beni şok eden şey, Menopozdan bu yana ilk defa amımda hissettiğim ıslaklıktı.

    Kızım doğrulup çantasına uzandı, kağıt mendil çıkarıp ağzını yüzünü sildi. Damat ise siki dimdik yatakta bekliyor, bir yandan da sikini okşuyordu. Sikinin inmemesi beni hayretler içinde bıraktı. Kalın sikin üzerindeki damarlar belirgindi ve ucunda bir iki damla döl parlıyordu. Kocam ile bir veya iki kere üst üste sevişmiş, ama bunlarda da ikinciye başlamak için sikinin kalkmasını beklemiştik. Kızım ağzını yüzünü temizledikten sonra, çok doğal bir manzaraymış gibi yatağın üstüne çıktı ve tek defada o kalın sikin üstüne oturuverdi. O anda o incecik kızın bu siki ilk içine aldığı anı düşündüm. Düğünlerinde bile bu aklımdan geçmemişti. Kızım yavaş yavaş belini oynatmaya başladı. Sonra damadın dizlerinden güç alarak oturup kalkmaya başladı. Sikin kalın kökü kızım am sularından parlıyordu.

    Bir süre sonra kızım, “Yoruldum!” deyince, damat onu yanına yatırdı, tek bacağını yukarı kaldırıp aradan amına pompalamaya başladı. Bir yandan da tek memesini sıkıyor, uçlarını parmakları arasına alıp çekiyordu. O esnada ben de elimin geceliğimin üzerinden amımı okşadığını fark ettim. Geceliğimin eteğini bacaklarıma kadar çekip, donumu araladım ve belki en son 10 sene önce ıslanmış olan sırılsıklam amıma yavaşça dokundum. Sonra da, günah diye yıkanırken bile dokunmaya çekindiğim bızırıma parmağım değdi.

    Bu sırada damat kızımın amına girişlerini iyice hızlandırmış, bağırmaması için kızımın ağzını eliyle kapamıştı. “İstanbul’da cezalasın orospu, her akşam iki kere sikecem!” diye inliyordu. “Amımda su kalmadı!” diyen kızımın ıslaklıkları neredeyse dizlerine kadar süzülüyordu. Damat da sikini tamamen çıkartıp tekrar sokuyor, ıslak kalın sikin görüntüsü beni de çıldırtıyordu. Kocaman taşaklar sallanarak kızımın götüne çarpıyordu. “İçime boşalma!” diyen kızımın sesi ile iki parmağımı birden amıma soktum. Damat sikini çıkartıp kızımın elleri arasına uzattı ve küçücük ellerin anca sardığı sik bir kaç ovalama ile yeniden fışkırdı kızımın suratına.

    Ben belki de hayatımın en sert orgazmını yaşarken gözlerimi kapadım ve kendimi o kalın sikin üzerine oturmaya çalışırken hayal eder buldum. Elim sırılsıklam, günah işlediğim düşüncesinin pişmanlığı ile odama giderken, aklımdaki tek şey kendimi siktirmekti. Damadımın kızımı sikşini seyretmek beni çıldırtmıştı…

    15 yas kiz sikisi babam beni sikiyor bekaret bozma hikayeleri ensset hikayeler lezyen poro hikayeler sarhoş sex uzun sikiş hikayeleri
  • Türbanlı yengemi güzelce becerdim

    Türbanlı yengemi güzelce becerdim

    Merhaba Değerli Okurlar Buda Ensest Seks Hikayesi Okurlarının Hoşuna Gidicek Türden Güzel Değişik Bir Fantezi Ben Okurken Bir Hoş Oldum  Sizlerde Benim Gibi Fantezi Seviyorsunuz Peçetenizi Yanınıza Alın Ve Çekmeye Devam

    Arkadaşlar  Benim Adım Hikmet 32 Yaşındayım Rent-a Car İşletiyorum Kardeşimde Benimle Beraber Onun Adı Berker Oda 26 Yaşında Evli Karısı Banu Tesettürlü Beyaz Tenli Mavi Gözlü İnce Belli Harika Göğüslere Sahip Ve İstediğiniz Tarz Bir Göte Sahip Oda 24 Yaşında Güzel Bir Ailenin Kızı Ona Karşı Böyle Düşünür müydüm Bilmiyordum Ama Düşünülüyormuş Hikayem Çok Uzun Yavaştan Girip Devam Edicem İyi Okumalar Arkadaşlar.

    Berker İle İşler İyi Gidince Akşamları Dışarı Çıkarız Kafa Dağıtırız Abi Kardeş Bir Akşam Yine Böyle Karar Verdik Fakat Kardeşim Bizde Yapalım Dedi Rahat Rahat Terasta Takılırız Dedi Karısı Tesettürlü Ben İzin Vermez Diye Düşündüm Aradı Bize Güzel Meze Hazırla Hayatım Abimle Geliyoruz Biraz Kafa Dağıtcaz Evde Dedi Karısı Bir Şey Demedi Ve Ayarladı Akşam İçin Dükkandan Çıktık Eve Geçiyoruz Rakı Aldık Yolda Kendimize Yenge Hanım İçmiyor Yine Büyük Aldık 70’lik Eve Geçtik Banu Döktürmüş Tabi Bizde Ellerimizi Yıkadık Geçtik Güzelce Masaya Başladık İçmeye Muhabbet Sohbet O Sıra Ticaret Konuşuyoruz Masada Banu Kalktı Gitti Koltuğa Oturdu Biz Devam Ediyoruz Fakat Berke Sıcaktan Olsa Biraz Mayıştı Banuda Film İzliyor Bende İçiyorum Derken Berker Kendini Kötü Hisseti Masadan Kalktı Ve Lavaboya  Doğru Gitti Banu İle Bende Kalktık O Sıra Peşinden Gittik O Kusarken Karısı Da Ona Bakıyordu Uzanıp O Sıra Nasıl Olduğunu Bilmiyorum Ama Bir Anda Banu’nun Arkasına Geçtim Giydiği Değişik Bir Akşamlık mı Yoksa Ney Bilmiyorum Ama İçine Bir Şey Giymemişti Sikim O Boşluğa Girince Bir Hoş Oldum Hafif Git Gel Yaptım Ses Çıkmadı Baktım Benim Dalga Hemen Alevlendi Sertleşmeye Başladığı Oda Kendini İtiyordu Kardeşim Kendine Gelmeye Başlamıştı.

    Yavaştan Biz Onu Yatağına Kadar Taşıdık Banu İle Bir Yandan Saçmalıyor Gülüyoruz Falan Yatırdık Yatağına Ben Odadan Çıktım Banu Üstünü Değiştirecekti Berker’in  Salona Geçtim Sigara Yaktım İçiyorum Bir Yandan da Televizyonu Kurcalıyorum Banu İçerden Geldi Ben Hafif Çekindim Belki Orda Bir Şey Demedi Burada Der Diye Düşündüm Ama Belli Ki Oda Niyetliymiş Geldi Öyle Kucağıma Oturdu Sigaramı Söndürmemi İstedi Bende Söndürdüm Kardeşimde Bayılmıştı Bundan Faydalanıyordum Biraz Öpüştük Ve Bakın Bir Kapalı Kadına Göre Cidden Harika Öpüşüyor Seviştik Götünü Elliyorum Bende O Sıra Yumuşacık Memelerini Sıkıyordum Kalktı Ve Üstümden Beni Hard Siker Misin Dedi Pantolonumun Düğmesini Açtı Ve Yalamaya Başladı Bana Diyor ki Kardeşinin Siki de Böyle Olsa Keşke Senin ki Kalın Ve Damarlı Onu İçimde Hissetmek İçin Sabırsız Bir Şekilde Bekliyorum Diyerek Beni Çok Çok Kötü Yapıyordu Ayağa Kaldırıp Güzelce Her şeyini Çıkarttım Üstünden Ve Boynundan Başlayarak Yalamaya Başladım Onu O Sıra Gelen Nefesi Hele İnsanı Gerçekten Haz Aldığını Sekse Hasta Olduğunu Belli Ediyordu Yavaşça Göğüslerine İnerek Beyaz Ve İstediğim Gibi Pembe Renk Gibi Olan Meme Uçlarından Emmeye Başladım Aşağıya Doğru Yavaşça İniyordum Ki Bana Dur Bende Güzel Oyuncaklar Var Onlarla da Biraz Zaman Geçirelim Dedi Bende Tamam Dedim Bir Kutunun İçinden Kelepçe Çıktı Kırbaç Çıktı İp Ve Ağzına Takılan Susturma Aletinden Çıkarttı Şok Oldum Karı Resmen Kölelik Seviyor Bozuntuya Vermeden Sen Neymişsin Falan Diyorum Daha Dur Diyor Berker Uyanmazsa Neler Göreceksin Dedi Heycanlandım Daha O Güzel Amının Tadına Bakamadım Bile Berjere Oturarak Ellerini Arkadan Kendisi Kelepçeledi Ve Bana Yanıma Gelmemi Söyledi Bende Gittim Ve Bana Bir Köle Bir Orospu Gibi Davran Dedi Kusana Kadar Boğazıma Yarrağını Sok Domalt Beni Götümden Sert Sik Kucağına Al Hoplat Beni Diyerek Çok Çok Azdırdı Ve Bende Bunun Etkisi Sert Girmeye Başladım Önce İstediği Gibi Sakso Çektirmeye Başladım Gırtlağına Kadar Sokuyordum Gözünden Yaş Geliyordu Kendini Çekmeye Çalışıyordu Elimle İtiyordum Artık Kusucak Gibi Olunca Çıkartıyordum Dakikalarca Böyle Sakso Çekti Sonra Domalttım Ve Götünü Yalayarak Hafif Islattım Sikimide Hafif Tükürükledim Ve Daracık O Götüne Sikimin Başını Soktum Ve Yavaşça İleri Geri Yapıyordum Deliğe İyice Girince Benim Yarrak Hızlanmaya Başladım Sert Sert Hem Tokatlıyorum Hemde Sikiyorum Götünü Kulaklarına Eğilip Sen Benim Orospumsun Diyerek Daha Ateşli Hala Getiriyordum Kelepçelerini Öne Doğru Kitledik Bu Sefer Kucağıma Aldım Ve Zıplatmaya Başladım Daha Güzel Amına Girmedim  Şuan Götten Giriyorum Günlerce Belkide Oturamayacak Düz Yatırıp Sikiyordum Derken Artık Amının Tadına Bakmaya Geldi Sıra Ve Öyle Güzel Islanmış Ki Arkadaşlar Harika Sulu Sulu Resmen Onu Güzelce Dilledim Ve Banunun İnleme Sesini Duymalısınız Harika Zevk Alıyor Oda Sikimi Amına Yavaşça Soktum Ve İçine Girdim Öyle Islak İçi Sikinin Gittiğini Hissetmiyorsun Resmen İçinde 10 Dakika Kadar Amından Siktim Ve Ayağa Kalkarak İkimizde Önümde Diz Çöktürdüm Ve Yüzüne Ağzına Boşaldım İkimizde O Gece Bir Şey Olmamış Gibi Devam Ettik

    aldatma hikayeleri oku ensest sex hikaye erotik hikayeler güzel sikiş hikayeleri konulu porno hikayeleri konulu seks hikaye sahilde seks hikayeleri seks hikayelei sex anısı sex hikayeleri konulu suriyeli kadını siktim
  • Türbanlı yarak hastası komşum – Sex Hikaye

    Türbanlı yarak hastası komşum – Sex Hikaye

    Merhaba arkadaşlar ismim hakan 35 yaşında yalnız yaşayan,iri yapılı yakışıklı sayılabilecek bir erkeğim,kısa süre önce yaşadığım mükemmel bir sikiş deneyimimi sizlerle paylaşmak istiyorum,oturduğumuz apartman da ,50 li yaşların da türbanlı koca götlü,nevin ismin de bir kadın vardı,binaya girip çıkarken selamlaşırdık fakat çok fazla samimiyetimiz yoktu,nevin teyzenin eşi de 60 yaşların da mahalle de esnaftı,bildiğim kadarıyla çocukları evlenip evden ayrılmışlardı,nevin teyzenin kocası,dükkanı kapatıkdan sonra eve gelmez,mahalleden bi kaç esnafla hemen hemen her akşam kafaları çekmeye giderdi,önceleri nevin teyze pek dikkatimi çekmemişti,bir gün kapıcımız hasan amca aidat toplamak için benim kapımı çaldı,açtım hal hatır sordum aidatı verdim,hasan amca hakan sana bişey söylicem dedi,buyur hasan amca dedim,şu alt kattaki nevin hanım varya dedi ,eee ne olmuş nevin teyzeye dedim,gözü sende haberin olsun dedi,nasıl anladın bunu dedim,boşver sen bil yeter dedi,hasan amcaya biraz ısrar ettim ,neden böyle düşündün söylermisin dedim,söylerim ama aramız da kalacak dedi,merak etme kimsenin haber olmaz dedim,tamam o zaman dedi,bizim hacer dedi,hacer hasan amcanın karısı,nevin hanımlara temizliğe gidiyor dedi,ee dedim,nevin hanım hacerden bişey saklamaz herşeyini anlatır konuşur dedi,bir gün bizim hacere şu üst kattaki çocukta ne yarrak vardır adam hayvan gibi demiş,hacer abla da sanamı söyledi dedim,evet dedi,vay amk bina komple gavat dedim içimden,senin onla işin olmaz sen karizmatik adamsın ben yinede seni ayıktırıyım dedi,teşekkürederim hasan amca değerlendiricem dedim ,iyi akşamlar dileyip kapıyı kapattım,sonra hemen nevin teyzeyi düşünmeye başladım,demekki kadın yarrak delisiydi,epeydir birini sikmemiştim,nevin teyzeyi sikme düşüncesi benim yarrağımı kazık gibi yapmıştı,aslında fena kadın değildi,olgun,koca götlü , türbanlı,beyaz tenli hoş bir hatundu,bi kaç gün nasıl sikerim diye düşündüm,gidipte sen hacere böyle söylemişsin diyemezdim,bir gün iş çıkışı binaya girdim,nevin teyze asansör bekliyordu,iyi akşamlar hakan nasılsın dedi,o an aklıma onu eve kahveye davet etme fikri geldi,nevin teyze işin yoksa gel kahve içelim dedim,olur zaten kocam geç gelecekmiş laflarız dedi,ama önce eve uğrayım ufak bi işim var halledip geliyorum dedi,bekliyorum dedim evime çıktım.

    Eve girer girmez hemen duş aldım,güzel vücut losyonlarımı sürdüm,muhtemelen nevin teyze de hazırlanmak için işim var demişti,bi aksilik olmazsa kesin sikiş var dedim,üzerime v yaka beyaz bir tişort altıma da turuncu kısa bir şort giydim,amacım nevin teyzeye şorttan yarrağımı belli etmekti,şortum oldukça dar ve kısaydı,yarrağım kol gibi belli oluyordu,15-20 dk sonra kapı çaldı,açtım gelen nevin teyzeydi,kapı da hemen beni baştan aşağı süzdü,ev hali kusura bakma havalar sıcak dedim,olurmu öyle şey evindesin rahat olmalısın dedi,belli duş almış hafif bir makyaj,dar bi kazak giymiş göğüsleri belli oluyordu,altında diz izasında bir etek ,ten rengi ince çorap giymişti,başın da lacivert türbanı vardı,içeri buyur ettim,kahveni nasıl içersin dedim,olurmu öyle şey,sen erkeksin ben varken sana düşmez,fincanın cezvenin yerini söyle ben yapıcam dedi,birlikte mutafağa geçtik,cezve alt çekmece de dedim,eğildi götü kocamandı benim yarrağı demir gibi yapmaya yetmişti,daha fazla zaman kaybetmeye gerek yok dedim,cezvenin yerini gösterme bahanesiyle bu domalmışken yarrağı götüne dayadım,baktım ses çıkarmıyor bu sefer belinden tutup iyice bastırdım,derin bi ohh çekti,bunu ayağa kaldırdım,demek büyük yarrak seviyorsun dedim,ölürüm yarrağına dedi,hadi bakalım bugün hayatının en büyük yarrağını yiyeceksin dedim,dudaklarına yapıştım başladım kemirmeye,nevin de eliyle şortun üzerinden yarrağımı okşuyordu,elimi götüne atıp yoğurmya ,parmaklamaya başladım,gözlerini kapatmış zevkten kıvranıyordu,ayaktayken bluzunu sıyırdım,orosbu içine kırmızı sütyen giymişti,sütyenin çıkarıp iri göğüslerini yalayıp uçlarını ısırmaya başladım,nevin teyze kısık kısık inliyordu,oda benim tişortumu çıkarıp,boynumu boğazımı emiyordu,kafasından bastırıp diz çöktürdüm,hadi yarrağımı yala amına kodumun orosbusu dedim,senin orosbunum hakanım yarrağına kurban dedi,şortumu yavaş yavaş sıyırdı,benim odun gibi yarrağım suratına çarptı,offf ölürüm ben buna tam hayal ettiğim gibi dedi,kocan olacak gavatınki küçükmü dedim,yarısı kadar bile değil dedi,benim yarrak 21 cm olduğuna göre demekki kocasınınki 10 cm ya vardı ya yoktu,yarrağımın kafasını ağzına alıp deli gibi emmeye başladı,bende onun türbanlı başını okşuyordum,arada bir benimle konuşup hakanım beni yarrağından mahrum etme ,beni yarraksız bırakma yanıyorum diyordu,güzel sakso çekersen yarrağım emrinde dedim,bunu duyan kaltak daşşaklarımı yalayıp eliyle yarrağımı sıvazlamaya başladı,10-15 dk sakso çektirdden sonra bunu ayağa kaldırdım,domal bakalım dedim

    mutfak tezgahına yüz üstü uzatıp,domalttım,eteğini beline kadar sıyırdım,kilodu da fiyonklu kırmızı dantelli oldukça seksi birşeydi,koca götüne küçük gelmişti,orosbu işi biliyorsun dedim,10 yıl önce aldım giymek sana nasip oldu dedi,dizine kadar ten rengi ince çorap vardı onları çıkarmadan,kilodunu dizine kadar sıyırdım,iyice domal götün dışarı çıksın,amcığını net görüyüm dedim,50 yaşındaki karı doğru düzgün domalmayı bile bilmiyordu,sende hiçbir sikim bilmiyon dedim,hayatında kaç kez sikildin diye sorsana dedi,bu domalınca kabak gibi amcığı ortaya çıktı,başladım amcığını dillemeye,ayyy napıyorsun hakan dedi,napıcam amcığını emiyorum dedim,kocam hiç yapmadı tiksinmezmisin dedi,niye tiksiniyim bu dünyada amcık tadından daha güzel ne var dedim,sen benim yarrağımı yalarken tiksindinmi dedim,hayır çok güzel kokuyordu,başım döndü dedi,ben bunları hiç yaşamadım dedi,daha neler yaşatıcam sana dedim,ben bi yandan amcığını dilleyip ,bi yandan da 2 parmağımı amcığına sokup çıkarıyordum,nevin teyzenin inlemeleri iyice arttı,5 dk sürmedi inleye inleye ağzıma boşalmaya başladı,amcığından akan tüm sıvıları yuttum,nevin teyzenin bacakları zangır zangır titriyordu,hakanım sikicim ben hayatım da böyle boşalmadım dedi,artık amcığının sikilmesinin zamanı gelmişti,yarrağımın başını amcığına dayayıp iteklemeye başladım,orosbunun amcığı kız amcığı gibi daracıktı,gavat kocan seni hiç sikememiş dedim

    sikemedi yavşak herif dedi,sikemeyenin karısını elin oğlu siker dedim,sik aslanım yar amcığımı koca yarrağınla dedi,biraz uğraştıkdan sonra artık yarrağımın tamamını daracık amcığa saplamıştım,nevin teyze inim inim inlerken hızlı hızlı pompalayıp vurmaya başladım,dibine kadar daldırıp çıkarıyordum,nevin teyze 2. Kez bağıra bağıra boşaldı,amcık karının bu kadar zevk vereceğini düşünmemiştim,bi ara sikerken elimi göğüslerine atıp mıncıklamaya başladım,30-40 dk bu pozisyonda siktim,bu sırada nevin teyze 4-5 kez oluk oluk boşaldı,artık sokup çıkarırken lop lop ses geliyordu,bu arada gözüm göt deliğine takıldı,amını sikerken ,göt deliğini parmaklamaya başladım, ohhh ne güzel sikiyor aslanım diyordu,sonra yarrağımı amından çıkarıp göt deliğine izaladım,nevin teyze başına geleceği anlamıştı,hakan yapma götüm parçalanır ben hiç götten vermedim,bugün vereceksin sus götveren karı dedim,valla girmez ölürüm yapma dedi,bişey olmaz dedim,yarrağımla kara deliğini genişletmek için bastırıyordum,yarrağımı amcığına sokup orda ıslatarak tekrar zorluyordum,2-3 dk uğraştıkdan sonra yarrağımın mantar başı yavaş yavaş girmeye başladı,nevin teyze anam anam yandım diyordu,sus anayın amına korum götveren dedim,ve birden yüklenip götüne geçirdim,biraz git gelden sonra göt deliği alışmıştı kahpenin,sonra seri bir şekilde götüne pompalamaya başladım,kahpa nevin zevke gelmiş ohhh ahhh diyerek inliyordu,20 dk da götünü siktikden sonra benim de dayanacak gücüm kalmamıştı,oluk oluk nevin teyzenin götüne böğüre böğüre boşalmaya başladım,yarrağımı nevin teyzenin göt deliğinden çıkarıp kalçalarına sürterek dölleri temizledim,nevin teyzenin götünden döllerim aşağı doğru akıyordu,masadan bir peçete alıp eline verdim,hadi amcığını götünü sil dedim,birde yatağında sikermisin beni dedi,olmaz dedim,30 yıllık yarrak hasretini 1 gündemi gidereceksin dedim,hakan ne olur beni düzenli sik,ben bu yarrak için ölürüm beni onsuz bırakma dedi,tamam dedim,arada gelirsin,amını götünü sikip gönderirim dedim,canı büyük yarrak çeken hanımlar bana xxx adresinden yazabilirsiniz,nevin teyzeyi evine yolcu ettim,peşine güzel bir keyif sigarası yaktım,nevin teyze her akşam iş çıkışı binanın girişinde beni bekliyor,her gün olmaz diyorum,hafta da 1-2 kez 1-2 saat sikip gönderiyorum,yarrağımın hastası oldu,yemeden duramıyor,okudğunuz için teşekkürler,amınızdan götünüzden yarrak eksik olmasın.

    18 sex itiraflari 18+hikayeler aldatan kadın hikayesi en cok okunan sex hikayesi ilginç seks hikayeler konulu erotik hikayeler nine sex hikayeleri seks hikaye sex hik sex hikayerleri