Author: admin

  • Üvey Ablamla Anal Sex Hikayeleri

    Üvey Ablamla Anal Sex Hikayeleri

    Merhaba ben Cengiz, 19 yaşındayım. Kayseri’de yaşıyorum. Daha önce hiçbir kadın ile birlikte olmamıştım. Birkaç sevgilim oldu, ancak onlar da kısa süreli ilişkilerdi, el ele tutuşma harici bir şey olmadı zaten. Onun dışında porno izleyip sürekli 31 çeker dururdum.

    Babam ikinci evliliğini (benden 3 yaş büyük bir kızı olan bir kadınla) yapmıştı. Hikayem üvey ablam Seher ile aramda geçti. Seher abla 22 yaşında, 1.65 boyunda, siyah saçlı, portakal gibi göğüsleri olan bir kızdır. Seher abla ev kızı, liseden sonra okumamış, evden pek çıkmayan bir tip. Ailemiz tutucu bir aile, evimize çok gelen giden olmaz. Biz de çok sağa sola çıkmayız.

    Seher ablanın odası aslında ayrıydı, benim odanın yanındaki odada kalıyordu. Ancak babamların odasındaki duvarda boru sızıntı yapıp rutubet almaya başlayınca onlar Seher ablanın odasını kendi odaları yaptılar, Seher ablayı da diğer odayı tamir ettirene kadar benim yanıma verdiler. Yani aynı odada kalacaktık. Aslında benimle aynı odada kalmasını istemiyordum, çünkü geceleri kapımı kapatıp 31 çekmelerim sona erecekti artık.

    Seher ablanın yatağını ve eşyalarını benim odaya taşıdık. Babamlar da onun eski odasına taşındı. Daha ilk gece odamıza çekildikten sonra babamların odasından sikişme sesleri gelmeye başladı. Ben kafamı yastığa koyup uyuyormuş gibi yaptım. İçeriye sokak lambasının ışığı hafif vuruyor, ufaktan loş bir ortam oluyordu odanın içi. Bir ara çaktırmadan Seher ablaya baktım, o da aynı seslerini duyuyordu ki, yatağında kıpraşmaya başladı. Az sonra fısıltıyla, “Cengiz, uyuyor musun?” diye seslendi. Ama ben bilerek cevap vermedim. Sonra yatağından kalktı ve bana baktı. Gözlerimi kapamıştım, uyuyor numarası yapıyordum. “Cengiz, uyuyor musun?” diye yineledi. Ben yine cevap vermeyince yatağına geçti, yorganı üstüne çekti.

    Net olmasa da görüyordum, yorganında sürekli bir hareketlenme başlamıştı. O anda anladım ki amını okşuyordu. Çok şaşırmıştım o an. Bir anda sikim dimdik oldu, hem üvey annemin babamla sikişirken inlemesi, hem üvey ablamın kendini okşaması beni tahrik etmişti. Ama bir şey yapamıyordum. Uzun bir süre sonra üvey annemin inlemesi kesildi, sanırım sikişmeleri bitmişti. Ve sanırım Seher abla da orgazm oldu ki, o da elini yorganın altından çıkardı, arkasını dönüp yattı. Ben de arkamı döndüm ve gizli gizli sikimi okşamaya başladım. İşte o anda ilk defa Seher ablayı hayal ettim. Çok geçmeden de küloduma boşaldım. Üvey ablamı hayal ettiğim için kendimden utansam da yatıp uyudum…

    Sabah uyandım. Seher abla benden önce uyanmış ve kalkmıştı. Salona geçtim. Seher ablayı görünce kendimi tuhaf hissettim. Babam işe gitmiş, üvey annem de kahvaltı hazırlıyordu. Kahvaltıdan sonra üvey annem ve Seher abla markete gittiler, ben de evde tek kaldım. O an içimdeki dürtü Seher ablanın iç çamaşırlarını kurcalamam gerektiğini söyledi.

    Doğruca odaya gittim, çekmecede külotlarını ve sütyenlerini buldum. Normal tipte düz iç çamaşırlarıydı, ama arkalarda bir tane dantelli yeşil bir takım buldum. Sikimi dimdik etmeye yetti. Külodunu sikime sürterek 31 çektim. Boşalacağım zaman ise anlamasın diye peçeteye boşaldım ve peçeteyi odamdaki çöp kutusuna attım. Sonra duşa girdim temizlendim. Sonra da arkadaşlarımla buluşmak için dışarı çıktım…

    Bir gün Seher ablanın aynı mahalleden lise arkadaşı Gülşah abla bize geldi. Üvey annem Gülşah ablayı pek sevmezdi ve kızının onunla görüşmesini istemez, “İyi bir kız değil bu!” derdi. Ama Seher abla görüşürdü. Üvey annem de bizim evde görüşmelerine müsade ederdi. Gülşah abla geldikten sonra üvey annem pazara gitti. Seher abla bana, “Sen de evden git!” dedi. Ben de, “Nereye gideceğim yaa?” deyip gitmedim. Odaya geçtiler, “Odadan alacağın birşey varsa al, odaya girme!” dedi. Ben kıllandım, ama belli etmedim. “Tamam!” dedim. Kapıyı da kilitlediler…

    Ben merak ediyordum, acaba ne yapacaklar diye. Hemen boş bir bardak alıp babamların odasına geçtim, bardağı duvara dayadım, kulağımı da bardağa, odayı dinlemeye başladım. Az sonra Gülşah abla, “Kız zamanın gelmiş senin!” dedi. Seher abla da, “Sen halletmişsin!” dedi. O da, “Eee kızım herkes senin gibi sap değil, benim sevgilim var, kaymak gibi olmam lazım!” dedi ve kahkaha attılar. Seher abla da, “Doğru diyorsun, benimkini kim görüyor ki, orman olsa ne yazar?” dedi. Anladığım kadarıyla ağda yapacaklardı ve demek Gülşah abla’nın sevgilisi vardı ve sevişiyorlardı. Kafayı yemek üzereydim, içeriyi görmek istiyordum, anahtar deliğinde anahtar vardı ve göremezdim. Mecburen dinlemeye devam ettim…

    Anladığım kadarıyla Gülşah abla Seher ablaya ağda yapıyordu. Seher abla da “Ayy, ıyy!” gibi canının yandığını belli eden sesler çıkarıyordu. Daha sonra sesler kesildi. Seher abla, “Gel kız sana da yapalım, tek tük çıkmaya başlamış!” dedi. Gülşah abla da, “Olur!” dedi. Ben ise pür dikkat konuşmaları dinliyordum. Seher abla bir ara, “Kız Gülşah, büzüğünün hali ne böyle?” deyip güldü. Gülşah abla da, “Sorma yaa, iki gün önce Selçuk götten sikmek için ısrar etti, ben de sikmesine izin verdim!” dedi. Seher abla da şaşırmış gibi, “Kız nasıl izin verdin, acımadı mı?” diye sordu. Gülşah abla da, “Acıdı, ama sonra çok zevk aldım. Şimdi de biraz acıyor, ama aldığım zevke değdi!” dedi.

    Şok olmuştum. Bir elim bardakta, diğeri sikimde 31 çekiyordum. Seher abla da, “Ben götüme tarak sapı sokmayı denedim, ama acıyınca bıraktım!” deyince ikinci ve daha büyük şoku yaşadım. Gülşah abla da, “İyi bari kız, en azından birşeyler denemişsin!” diyerek kahkaha attı. Seher abla, “Sessiz ol kız, Cengiz evde!” deyince, konu bana döndü. Gülşah abla, “Cengiz’in kız arkadaşı var mı? Eve kız atıyor mu?” dedi. Seher abla da, “Yok bee, ne gezer. Tüm gün evde. Ben bilmiyorum sanıyor, ama bol bol porno izleyip 31 çekiyor. Geçen 31 çekip döllediği peçeteyi çöp kutusuna atmış salak!” dedi. Açıkçası zoruma gitti benim hakkımda öyle demesi…

    Gülşah abla, “Kızım madem çok azgın, versene götten, tarak sapıyla falan ne uğraşıyorsun? Hem sen zevkini al, hem Cengiz’i mutlu et işte!” dedi. Seher abla da, “Kızım saçmalama, ensest mi yapacağız?” dedi. Gülşen abla da, “Asıl sen saçmalıyorsun, öz kardeş değilsiniz ki ensest olsun!” dedi. Seher abla, “Üvey de olsa kardeşim, ben yapamam!” dedi.

    Ondan sonra konuşmalar normale döndü, ben de salona geçtim. İşleri bitince odadan çıktılar, Gülşah abla gitti ve ablam banyoya girdi. Ben de hemen çöp kutusuna baktım, kıllı ağda bantları çöpteydi. Seher abla banyodan çıktıktan sonra ben de banyoya girdim. Siyah külodu kirli sepetindeydi. Kokladım ve 31 çektim. Seher abla artık iyice ilgimi çekiyordu…

    Bir gün Türkiye deprem haberleriyle çalkalandı. Son depremleri biz de şiddetli hissettik, tüm aile çok korkmuştuk, ama yapacak bir şey yoktu. Artçı sarsıntılar devam ediyordu. Seher abla korktuğunu söyleyip yanında yatmamı istediğinde sevinçten havalara uçtum, nihayet temas edebilecektim. Gece yatağa girince sırt sırta verip yattık. Duvardan tarafta ben yatıyordum ve aklıma bir piçlik geldi. Duvardan destek alarak yatağı biraz salladım. Seher abla, “Ayy yine mi deprem oluyor?” diye birden bana döndü, aynı anda ben de ona döndüm ve burun buruna geldik.

    “Abla sakin ol, geçer şimdi!” dedim. Ama Seher abla çok korkmuştu. Onu sakinleştirmek için, “Tamam geçti, ben buradayım!” dedim. Seher abla tekrar arkasını dönü, ama ben dönmedim. Arkadan ona sarıldım, ama tam yapışık değildim. Kollarım göğüslerini alttan kavrıyordu. Seher abla huzursuz olsa da belli etmiyordu. 10 dakika kadar öylece kaldık. Sikim zonkluyordu ve artık harekete geçmek istiyordum. Yavaştan sikimi arkasına dayamaya başladım. Pijamama rağmen Seher abla hissetmişti, hafif bir irkildi. Ben kollarımı biraz daha yukarı doğru kavrayarak göğüslerinin tam üstüne getirdim.

    Artık kendime hakim olamıyordum, ensesini öpmeye başlayınca irkildi ve kısık bir sesle, “Ne yapıyorsun sen?” diye sordu. Bir şey demeden devam ettim, ellerimi geceliğinin içine sokunca elimi tuttu ve bana döndü, göz göze geldik. Bana sinirli bir bakış atıp, “Ne yaptığını sanıyorsun?” diye çıkıştı. O an korktum, ama alttan almadım ve “Babamlar sikişirken amını okşadığını biliyorum! Götüne tarak sapı sokmaya çalıştığını ve acıyınca bıraktığını da biliyorum!” dedim. O an yüzünün şekli değişti ve “Terbiyesiz! Sana ne benim yaptığımdan? Sen önce kendine bak, salak, 31 çekip peçeteyi çöp kutusuna atıyorsun!” dedi.

    “Abla bırak inadı işte, ikimizin de ihtiyaçları var, inatcılık yapma da şu zevkleri tadalım!” dedim. O an biraz yumuşar gibi olunca hemen elimi külodunun içine soktum ve amını avuçladım. Önce elimi tutmaya çalıştı, ama naz yapar gibi, ben amını okşamaya başlayınca yelkenleri suya indirdi. Zevkten gözlerini kapattığında hemen dudaklarına yumuldum. Diğer elimle de geceliğinin içine sokup sütyen üstünden memesini avuçladım. O kadar zevkli, heyecanlı ve tahrik ediciydi ki, sikim zonkluyordu. Sikimi pijamamdan çıkardım, elini tuttum ve sikime götürdüm. Eline aldı, ama öylece tutuyordu. “Okşasana sikimi abla!” deyince okşamaya başladı…

    Sırt üstü yatırdım, geceliğini çıkardım. Sütyenini de sıyırdım. Odaya vuran sokak lambasının loş ışığında portakal gibi göğüsleri meydandaydı. Hemen yumuldum memelerine, yalamaya, emmeye başladım. İlk defa meme yalıyordum. Göğüs uçları dikleşmişti. Gözleri halen kapalıydı ve kendini bana teslim etmişti. Bir süre memelerini yaladıktan sonra doğruldum. Külodunu indireceğimde irkilip elimi tuttu. Ona, “Sakin ol, sadece süreteceğim!” dediğimde elimi bıraktı. Külodunu sıyırdım, üzerine çıktım. Sikimi amının dudakları arasına sürtmeye başladım. Halen gözleri kapalıydı, sürtünmemle aldığı zevk artmıştı, kasılarak orgazm oldu. Ben zaten zor tutuyordum kendimi, ben de göbeğine boşaldım. Kalktı peçeteyi aldı, göbeğindeki dölleri sildi ve geceliğini giyip arkasını döndü, yattı, uyudu. Ben de sırtımı döndüm. Bundan sonra ne olacak diye düşünürken uyumuşum…

    Sabah uyandığımda yatakta yalnızdım. Salonda gördüğümde yüzüme bakmadı. Üvey annem evdeydi, o gün yakınlaşıp konuşamadık. Ama içim içimi yiyordu, bundan sonra ne olacaktı, devam edecek miydi?

    Nihayet yatma vakti geldiğinde babamlar odalarına çekilmişlerdi. Biz salonda kalmıştık. Ne diyecektim bilmiyordum. Yüzüne bakıyordum, ama o bana bakmıyordu. Odaya geçtim, Seher abla da er ya da geç gelecekti. Yatağa uzandım beklemeye başladım. Çok geçmeden odaya geldi ve direkt kendi yatağına yattı. Yanına yatmak için yatağımdan kalktığımda bana dönüp, “Aklından bile geçirme!” dedi. “Neyi?” diye sordum, o da, “Dün gece yaptığımız şeyi!” dedi. Ben piç piç gülerek, “Ne yaptık ki biz dün gece?” dediğimde, “Cengiz, sinirlendirme beni, defol git!” diye sert çıktı. Tüm bu konuşmalar kısık sesle oluyordu. O gece bir şey olmayacağı belliydi, ama yine de şansımı zorluyordum. Belki de yumuşak davranmalıydım ona karşı.

    Az sonra yan odada babamların sikişme sesleri duyulmaya başlayınca yatağımdan kalktım, Seher ablanın yatağına oturdum ve kulağına fısıldayarak, “Zevk almadın mı?” diye sordum. Cevap vermedi. “Ben çok zevk aldım, bana çok zevk verdin!” dedim. Bana dönüp, “Üvey de olsa biz kardeşiz, ben senin ablanım, bu yaptığımız çok yanlış!” dedi. Ben de, “Kimse bilmezse yanlış diye bir şey yoktur, kim bilip ne diyecek? Senin de sevgilin yok, benim de yok, bırak ikimiz de zevkimizi alalım!” dedim ve boynundan öpmeye başladım.

    O an tepkisiz kaldı, ama yan odadan inleme sesleri yükselmeye başlayınca o da bana karşılık vermeye başladı. Ben geceliğin üstünden memelerini okşarken onun da elleri sırtımda geziyordu. Aslında bir çırpıda soyunup sevişmek istiyordum. Geceliğini çıkarmaya yeltendiğimde durdurdu beni ve “Yarın sabah annem komşuya gidecek, ben gitmeyeceğim!” dedi. Mesaj açık ve netti, ne yapacaksak yarın yapalım demeye getiriyordu. “Tamam! Bari beraber yatalım, korkma, bir şey yapmayacağım!” dedim. Güldü, “Gel hadi!” dedi. Yanına yattım, ama rahat durmadım tabii. Uyuyana kadar ellerim götünde ve göğüslerinde gezindi durdu…

    Ertesi gün uyandığımda heyecandan yerimde duramıyordum. Belli etmese de Seher abla da heyecanlı ve telaşlıydı. Benden önce uyanmış ve banyoya girmişti. Ondan sonra da banyoya girdim, sikimdeki kılları kestim. Kahvaltıdan sonra üvey annem, “Ben çıkıyorum çocuklar!” deyip gittiğinde içimi bir heyecan kaplamıştı. Hemen Seher ablanın elini tutup odaya götürdüm. Halen çekingen duruyordu. Kapımızı kapattık, Seher abla gerdeğe girecek gelin gibi ayakta bekliyordu. Yanına yaklaştım ve dudaklarına yumuldum. Karşılık verdi. Tişörtünü çıkardım, mavi bir sütyeni vardı. Onu da çıkarmaya uğraştım, ama çıkaramadım. Gülümsedi ve kendi çıkardı. Sonra onu yatağa oturtup göğüslerine yumulup yalamaya başladım. Seher abla iyice kendinden geçmişti…

    Seher ablanın eşofmanını ve külodunu da çıkardım ve amını yalamaya başladım. O an elektrik çarpmış gibi irkildi. Ben amını yalayıp klitorisi ile oynarken bir elimle de memelerini okşamaya başladım. Çok geçmeden orgazm oldu. Ben de soyundum ve sikimi uzattım yalaması için. Yüzünü buruşturdu, sikimi ağzına almak istemiyordu. Yalvarıyordum, “Hadi, lütfen!” diye. “Hiç yapmadım!” dedi. “Hiç mi porno izlemedin, ordakiler gibi yapacaksın!” dedim. Ben ısrar edince eğilip ağzına almaya başladı. Dişleri değiyordu ve canım yanıyordu, ama belli etmedim. İki elimle kafasından tutup bastırdım ve hızlandırdım. Durmam için nerem denk gelirse vuruyordu, ama duramazdım, boşalmak üzereydim. Ki çok geçmeden ağzına boşalmaya başladım. Kurtulmak istese de bırakmadım. Boşalmam bitince bıraktım. Hemen lavaboya koştu…

    Döndüğünde bana kızgın bakıyordu. Hemen sarıldım ve “Dayanamadım aşkım, özür dilerim!” dedim, gönlünü aldım. Sikim halen taş gibi duruyordu. “Bakiresin, değil mi?” diye sorduğumda, “Salak, tabii ki bakireyim!” dedi. Ben de, “O halde götten sikeceğim!” dedim. “Acıyormuş!” dedi. “Gülşah abla zevk de almış ama!” dedim. “Sen nereden biliyorsun? diye sorduğunda, o gün yan odanın duvarından onları dinlediğimi söyledim. “Pisliksin!” dedi ve güldü. Sonra çekmecesine uzanıp Bebe yağı verdi. 69 pozisyonunu tarif ettim ve 69 olduk. O benim sikimi yalarken ben de onun hem amını yalıyor, hem de götünü yağlayıp ufaktan parmaklıyordum. Parmağımın her boğumu girdiğinde kasıyordu kendini…

    Artık ikinci parmağım da girince hazır olduğunu düşündüm. Önümde köpek pozisyonunda domalttım, arkasına geçtim. Sikimin başını göt deliğine dayayınca irkildi bir an. Hafiften bastırmaya başladım, daha sikimin kafası girmeden kastı ve kendini öne attı. Hemen belinden yakaladım ve bastırmaya devam ettim. Sikimin kafası girince çığlığı bastı. Ben hemen ensesinden bastırıp yüzünü yastığa gömdüm, çok sesi çıkmasın diye. Buna rağmen, “Çıkar!” diye bağırıyordu. “Sakin ol aşkım, zor kısmı girdi, gerisi daha kolay olacak!” dedim. Birkaç dakika öyle bekledim, bu sırada amını okşuyordum. Yavaş yavaş kalan kısmını sokmaya başladım. Daracık göt deliği sikimi adeta mengene gibi kıstırıyordu, içerisi alev alev yanıyordu. Yavaş yavaş dibini bulmuştum…

    Ona, “Zevk alıyor musun?” diye sordum, “Canım yanıyor, ama zevk de alıyorum!” dedi. Yavaşça gidip gelmeye başladım. İki elimle belinden tutup git gel yapıyordum. Seher abla o sırada yüzünü yastığa gömmüş, “Ahh, ığhh!” gibi sesler çıkarıyordu. Ben bir yandan da amını okşamaya başladığımda çıkardığı sesler, “Ohhh, mmmhhhh!” şeklini aldı. Amından elime orgazm suları gelince ben de götünün içine boşaldım. Sikimi çıkardığımda göt deliğinden döllerim akıyordu. Hemen peçeteye uzandım, götünü ve sikimi sildim. Seher abla yorgun düşmüş şekilde kendini yatağa attı.

    Ben de yanına uzandım ve dudaklarından öperek, “Nasıldı aşkım?” diye sordum. O da, “Acıyor halen, ama zevk aldım!” deyip dudaklarımı öptü. “Bir kez daha yapalım mı?” dediğimde, “Annem gelebilir, duş alıp temizlenmeliyim!” dedi ve duşa girdi…

    O günkü sikişmemiz ilk oldu, ama son olmadı. İlişkimiz halen devam ediyor, bazen ev boşken, bazen de geceleri sessizce işimizi hallediyoruz 🙂

    anal sex hikayesi ensest hikaye seks hikayeler yaşanmış sex hikaye
  • Karımı Asker Arkadaşım ile Siktik

    Karımı Asker Arkadaşım ile Siktik

    Merhaba ben Metin. Ben 34, karım 27 yaşında, evleneli yaklaşık 4 yıl oluyor. Karım kapalı bir kadındır, ama modern kapalılardan. Abartıya yakın makyajı, dar etekleri, hatta amının götünün tüm hatlarını olduğu gibi belli eden taytları, nerdeyse diz kapağına kadar kısalan etekleri ile karım gerçekten teşhiri seven ve bunu bilerek yapan bir kadın. Sadece anne baba baskısı sonucu kapanan bir kadın yani sizin anlayacağınız.

    Bu durum ilk başlarda bana garip gelse de, sonraları beni feci şekilde azdırmaya başladı. Tabii zaten renkli olan seks hayatımız bu sayede daha da bir renkleniyordu. Erkeklerin karıma bakışları, karımı gözleriyle sikmeleri acayip tahrik ediyordu beni.

    O yaz karımla Bodrum’da iki haftalık bir tatil ayarlamıştık memur maaşımın yettiği kadarıyla, idare eder bir otelde. Karım yine formundaydı, incecik vücudunu saran siyah haşema ile bikinili kadınlardan bile daha azdırıcı bir halde plajda yürürken adeta dans ediyordu. Denizden çıkıp şezlonga uzanmış, ıslak haşema iyice vücuduna yapışmış ve kabaran meme uçları göze batarcasına yatıyordu.

    “Keşke şöyle rahat güneşlenebileceğim bir yer olsaydı!” diye dert yandı. Ben de şaka yollu, “Hayatım zaten göstermediğin yerin yok, inan bikini giysen daha az dikkat çekerdi!” dedim. Karım gülerek, “Deli!” dedi. Biliyordum, biraz daha zorlasam sevgili karım valizinde getirdiği ve sadece otel odasında giydiği birbirinden sexy bikinilerini plajda da giyerdi, ama konu orada kaldı…

    Tatilimizin son günleri yaklaşmıştı. Karımla alışveriş merkezinde gezerken askerlik arkadaşım Kaan ile karşılaştık. Kaan ile askerde çok yakındık, zengin bir müteahhit aileden geliyordu. Bodrum’da yazlık yaptırmış. Ayak üstü sohbetten sonra bizi akşam için yazlığına davet etti. Sözleşip ayrıldık.

    Akşam için hazırlandık. Karım yine her zamanki o sik kaldırıcı haline bürünmüştü. Açık pembe bir eşarbı vardı başında, dudaklarındaki pembe ruj ile güzel bir bütünlük sağlıyordu. Bütün hatlarını belli eden daracak beyaz bir elbise vardı üzerinde. Dikkatli bakınca altındaki kırmızı sütyeni hafif de olsa belli oluyordu. Kıyafetin boyu da dizinin bir karış altında bitiyordu. Bileğinde halhal ve krem rengi topuklusu da pastanın üzerindeki çileğiydi adeta. Dudaklarını öpmek için sokulduğumda, “Dur aşkım rujumu bozacaksın!” diyerek uzaklaştı. Ben de ses etmedim, zaten geç kalmıştık.

    Taksiye atladık, adresi söyledim taksiciye. Kaan’ın yazlığı Bodrum’un biraz dışındaydı. Geniş arazinin ortasında lüks bir villaydı. Villanın yüksek duvarlarla çevrilmiş bir avlusu, avluda da geniş bir havuzu vardı. Kaan bizi kapıda karşıladı, benle selamlaştıktan sonra sıra karıma geldi. Alışveriş merkezindeki tanışıklığın verdiği cesaretle karım Kaan’ı yanaklarından öperek selamladı. Olayın şaşkınlığı Kaan’ın yüzünden okunuyordu. Yanaklarında belli belirsiz ruj lekesi bile oluşmuştu. Orospu ruhlu karım anlaşılan bugün havasındaydı, bozulur diye öpmeme izin vermediği dudakları Kaan’ın yanaklarına kendiliğinden yapışmıştı. Ruj izini görmek sikimi uyandırmaya yetmişti.

    Olayın şaşkınlığını üzerinden atan Kaan bizi içeri buyur etti. Güzel bir sofra hazırlamıştı ya da hazırlatmıştı. Yüzü kızarmış, kaçamak bakışlarla bir beni bir karımı süzüyordu. Ama daha çok gözleri karımın ışığın altındaki kıyafetten belli olan kırmızı sütyenindeydi. Sikim iyice büyümüş, rahatsızlık vermeye başlamıştı. Kaan’ın durumu benden daha da vahimdi, arada birşeyler getirmek için ayağa kalkıyordu ve önündeki kabarıklık inanılmaz dikkat çekiyordu.

    Kaan yemeklerin yanına güzel bir şarap açtı. İkimiz içerken karım meyve suyu içiyordu. Sohbet arasında Kaan karıma bize eşlik etmesini teklif etti. Karım alkole çok dayanıklı değildi, zaten ayda yılda bir içerdi. Biraz nazlandıktan sonra, Kaan’a, “Peki, seni mi kıracağım!” diyerek yarısını içtiği meyve suyu bardağını uzattı. Göz göze bakışırlarken bir taraftan da karımın bardağını ağzına kadar doldurmuştu Kaan, nerdeyse taşıracaktı…

    Yemekten sonra hep birlikte salona geçtik. Karım içtiği şaraptan mı, yoksa Kaan’ın sikici bakışlarından mı bilmiyorum, iyice kızarmış, etrafa o sexy gülüşlerini saçar olmuştu. Salondaki L şeklindeki kanepede oturuyorduk. Karım ve ben koltuğun uzun tarafına oturmuştuk, Kaan da benim tarafımdaki kısa yere oturmuştu. Oturduğu yerden karım tam karşısında kalıyordu.

    Kaan bu sefer viski açtı. Biz elimizdeki viskileri yudumlayıp sohbet ederken, karım da bize kahkahalarıyla eşlik ediyordu. Kaan gözlerini karımın üzerinden alamıyordu, alkolün de etkisiyle ilk zamanki utangaçlığı kaybolmuştu ve bana da aldırış etmiyordu. Merak edip çaktırmadan karıma doğru baktığımda arkadaşımın neden gözlerini alamadığını anlamıştım. Karımın zaten kısa olan elbisesi oturunca iyice yukarıya sıyrılıp dizinin üzerine kadar toplanmıştı ve o bembeyaz güneş görmeyen bacakları insanı tahrik eden bir görüntü sunuyordu. Benim merak ettiğim karımın ne kadar ileriye gidebileceğiydi, hem de ben yanındayken.

    Sohbetimiz ilerledikçe Kaan’ın yaptığı çerez meze falan getirip götürme işini karım üstlenmişti. Tabii her gidişinde o muhteşem götünü Kaan’a izlettiğinden emindim. Kaan’ın kazık gibi siki ve kızaran pempe rujlu yanakları herşeyi anlatıyordu. Hoş ben de ondan farksız değildim. Bu durum nedense beni daha da azdırıyor, bu gösteri hiç bitmesin istiyordum…

    Bir ara karım mutfağa gitti ve Kaan’a seslenip, rendenin yerini sordu. Kaan da karımın yanına gitti. Aradan beş dakika geçti, ama ne gelen vardı ne de giden. İçimi merak ve heyecan kaplamıştı. Sessiz adımlarla mutfağa doğru yöneldim ki içerden şapurtu sesleri gelmeye başladı. Elim ayağım heyecandan titreyerek koridordan içeriye bir göz attım. Karım ve Kaan birbirlerine kenetlenmişler ve adeta dudaklarını yercesine öpüşüyorlardı. Kalbim olanca hızıyla atıyor, kulaklarımda şapırtı sesleri yankılanıyordu.

    Neden sonra ayrıldılar. Karımın eli Kaan’ın pantolonunun önündeydi, “Bunu istiyorum!” dedi sessizce, sanki beni unutmuşlardı ya da umursamıyorlardı. Kaan birşey demeden derin bir öpücük daha kondurup rendeyi verdi karıma. O sırada ben hızlıca salona döndüm. Az önceki gördüklerimi düşünüyordum. Kaan salona geldiğinde, “Gösterdin mi rendenin yerini?” diye sordum. “Gösterdim gösterdim!” dedi Kaan pembe ruj bulaşmış dudaklarıyla.

    Az sonra da karım dağılmış rujuyla geldi. Sanki salondaki fazlalık bendim, kendimi öyle hissediyordum. İkimiz de karımın süzülüşünü izledik. Kendi elleriyle yaptığı mezeyi sehpaya koyduktan sonra geçip yerine oturdu. Artık ikimiz de karıma kilitlenmiş, onun hareketlerini, firikiklerini izler olmuştuk. Karım otururken kendini koltuğa öyle bir bırakmıştı ki, artık eteği nerdeyse baldırlarına kadar toplanmıştı. Bu manzara ikimizi de hipnoz etmişti sanki. Kaan artık başka yere bakamaz olmuştu, eminim oturduğu yerden karımın tangasını görebiliyordu…

    Vakit gece yarısına yaklaşınca, “Bize müsaade, kalkalım!” dedim. Ama ikisinin de böyle bir isteği yoktu. Hoş ben de halimden memnundum, ama artık otele gidip karımı sikmek istiyordum. Kaan kalmamızı teklif etti, yatacak yerin sorun olmadığını söyledi. Karım da razı olunca, ben bir iki mırın kırın ettim, ama nafileydi, anlaşılan ikisi de sikişmeyi kafasına koymuştu…

    Biraz daha oturup, bir duble daha içtikten sonra, karıma alkolün beni çarptığını ve yatmaya gitmemizi teklif ettim. Karım gönülsüzce kalktı. Kaan da kalktı, kalacağımız odayı gösterdi. Karımla odaya çekilirken Kaan da bizim bir yan odamıza giriyordu. Ben hemen üzerimi çıkarıp sadece boxerle yatağa attım kendimi. Karım da makyajını silmek için banyoya geçti. Karım banyodan çıktığında ben horlama numarası yapmaya başlamıştım bile.

    Beklediğim gibi, sevgili karım uyuduğumu sanıp yavaşça odadan dışarı süzüldü. Biraz sonra yan odadaki kapının açılma sesi duyuldu. Ardından da kilitlenen kapı. Vay orospu! diye içimden geçirerek onları izleyemeyecek olmanın verdiği üzüntüyü yaşıyordum. Yataktan kalktım, pencereyi açıp bir sigara içmek istedim. Yan tarafın ışığı yanıyordu ve bingo, iki odanın balkonu birleşikti. Hemen süzüldüm balkondan. Kaan’ın odasının penceresi de açıktı ve sesler olduğu gibi duyuluyordu…

    İçeriye baktığımda ikisi de yarı çıplaktı neredeyse. Karım yatağın kenarında, ayakları yerde olacak şekilde yatağa uzanmış. Kaan gömleğini çıkarmış, üstü çıplak, karımın elbisesinin eteğini yukarıya sıvamış, bacaklarını aralayarak önünde diz çökmüş vaziyette, yüzünü karımın bacak arasına gömmüştü. Karımın elbisenin önü açılmış, kırmızı dantel sütyenden taşan memelerini avuçlayan Kaan bir yandan o bıngıl bıngıl memeleri sürekli sıkıştırıp bırakırken, kabarmış meme uçlarıyla oynamayı da ihmal etmiyordu. Sütyenin takımı dantel tanga külot hafif aşağıya indirilmiş, Kaan ağzını karımın kaymak gibi amına gömmüş, yalayıp duruyor…

    Karım başını yatağa bırakmış. Etli dudakları zevkten aralanmış, uzun kirpikli gözleri şehvetle kapanmış, iki eli Kaan’ın saçlarını kavramış, kendine çekiyor, daha fazla yalaması için. Tadını çıkararak sevişiyorlar, pek aceleleri yok gibi, boynuzlu koca yandaki odada uyuyor nasıl olsa!

    “Ahhh!” diye inledi karım, “Çok güzel… Harika…” diye mırıldandı. Kaan hiç oralı değildi, karımın amcığını yalamaya devam ediyordu. Dili karımın klitorisinde çalışıyor, arada aşağılara kadar iniyor, sonra amının dudaklarını içlerini yalayarak tekrar yukarıya çıkıyordu. Karımsa yatakta kıvranıyor, başını sağa sola çeviriyor, sürekli inliyordu. Karım, “Hadi! Sik artık beni! Dayanamıyorum!” diye mırıldanırken sikim kazık gibi olmuştu. Onları porno izler gibi canlı canlı izlerken elimi boxerimin içine soktum, sertleşmiş sikimi dışarıya çıkardım. Fazla oynayamıyordum, yoksa her an boşalabilirdim.

    Kaan ayağa kalktı, bir çırpıda pantolon ve boxerden kurtuldu. Karımın ellerinden tutup ayağa kaldırdı ve dudaklarına yumuldu. Şapurtu sesleri eşliğinde karımın üzerindeki elbise ve dantel tanga sütyen takımından da kurtuldular. İkisi de çırıl çıplaktı şimdi. Kaan’ın heybetli zenci sikine yakın koyu renkli siki kazık gibi olmuş, karımın beyaz bacaklarına sürtünüyordu. Karımın bir eli Kaan’ın sikine gitmiş, onu kontrol altına almaya çalışıyordu. Kaan’ın elleri ise karımın götünde geziniyor, karımı çekebildiği kadar kendine çekmeye çalışıyordu. İnanılır gibi değildi, karım asker arkadaşımla sevişiyordu, hem de kocası yan odada uyurken (!).

    Kaan karımın omuzlarına bastırıp yere çömeltti. Kaan’ın siki şimdi karımın dudaklarında geziniyordu. Karım iştahla araladı dudaklarını ve ağzına aldı. Karımın küçük ağzı sikin yarısını ancak alabiliyordu. Siki ağzından çıkarıyor, okşuyor, öpüyor, sıvazlayıp tekrar ağzına alıyordu sevgili karıcığım. Zevkten inleyip duran Kaan, sikini karımın ağzına kökledikçe karımdan duyulan boğuk sesler, nefessiz kalan karımın çırpınmaları. Tüm bunlar benim kendimden geçmeme sebep oluyordu…

    Biraz sonra karımın ellerinden tutup ayağa kaldırdı, karımın dudaklarına yumuldu yeniden. Yavaşça yatağa yatırdı. Biraz önce yalaya yalaya zevk sularını akıttığı amcığına bu kez kazık gibi sert sikini dayamıştı. “Ohhh!” diye bir inleme koptu karımdan. Sikin sertliğini ıslak amında hissetmekten müthiş bir zevk aldığını görebiliyordum. Koala gibi Kaan’ın boynuna sarılıp dudaklarını daha bir hırsla öptü. “Hadi!” dedi sonunda, “Ne yapacaksan yap bana, dayanamıyorum, seni istiyorum!” diye inledi.

    Kaan hareket ettikçe siki karımın amının girişine sürtünüp duruyordu. Karımın etli dudaklarını öpmüyor, adeta yiyor, somururcasına emiyordu. Dillerinin birbirini okşadığını bile görebiliyordum. Sonra sikini bir eliyle tutup karımın klitorisine bastıra bastıra sürttü biraz. “Ohhhh!” diye inleyerek başını sağa sola sallıyordu karım. Yavaşça doğruldu Kaan, karımı bacaklarından katlayıp iyice altına aldı. Sonunda karımın zevkten açılıp kapanan amcığının girişine dayadı ve olanca gücüyle bastırdı. “Ahhhh!” diye bir çığlık koparan karım Kaan’ın boynuna sarıldı. Oysa ki daha sadece sikin başı girmişti.

    “Ohhh! Amcığın daracık güzelim!” diye iltifat eden Kaan’a, karım, “Ahhh! Dur biraz! Bekle! Alışsın biraz! Senin şeyin çok büyük! Çok kalın! Bekle ne olur!” diye cevap verdi. Kaan da, “Beklerim canım! Aşkım! Güzel amcıklım benim!” dedi. Karımın dudakları titriyor, iki eliyle Kaan’ın belini tutmuş, amına köklemesini engellemeye çalışıyordu…

    Az sonra Kaan belini oynatmaya, yavaşça ileri geri yapmaya başladı. Kazık gibi siki karımın amında milim milim ilerliyordu. Karımın zevkten gözleri kaymış, Kaan’ın belini tutan elleri kasılmış vaziyetteydi. Dudaklarını ısırarak içine giren yarağa dayanmaya çalışıyordu. Kaan’ın gözleri kaymış, sabrı tükenmişti, bir hamlede kalanını kökleyiverdi karımın amına ve karım bir çığlık kopardı, “Aaahhhh!” diye.

    Kaan’ın iri bedeni ağır ağır karımın bacak arasında inip kalkıyor, o koca sikini karımın amına sokup çıkarıyordu. Karımsa bacaklarını açabildiği kadar ayırmış, elleri Kaan’ın sırtında, tırnaklarını batırırcasına kasılmış, sürekli inliyor, minik çığlıklar atıyor, “Ahhh! Yavaş! Yavaş sik ne olur! Ahhh! Amımı dağladı sikin, içim yanıyor!” diyordu. Dakikalarca sürdü bu sahne. Hırsla, vahşice sikişiyorlardı…

    Karım bacaklarını Kaan’ın bacaklarına sarmıştı şimdi. Kaan’ın acımasız köklemelerini feryat ederek karşılıyor, içinden çıktığındaysa belini kaldırıp sikin peşinden gitmeye çalışıyordu. Kaan ise sadece zevk homurtuları çıkıyordu…

    Kaan karımın amından sikini çıkarmadan yuvarlandı yatakta, karımı da üstüne çekti. karım bu kez sikin üstünde yaylanmaya başladı. Ellerini Kaan’ın geniş göğsüne dayamış vaziyette götünü indirip kaldırıyordu yavaş hareketlerle. Kaan’ın siki bir görünüp bir kayboluyor, her kaybolduğunda karımdan bir inleme sesidir yükseliyordu. Karım, “Ohhh! Dibimde hissediyorum, dibime dayandı, dibimi okşuyor sikin, en derinlerime değiyor!” diye mırıldandı.

    Kaan bu kez sımsıkı karımın beline sarıldı, memelerini hırsla emerken, üstten sabitlediği karıma alttan hızlı hızlı köklüyordu şimdi. Karımın gözleri kaydı zevkten, inlemeleri sıklaştı, zevk çığlıkları yükselmeye başladı. Bunca yıllık karımı tanıyordum, orgazmın eşiğindeydi, iyice yükselmişti. Kaan karımın amcığına son sürat girip çıkarken, parmaklarıyla da karımın şişmiş klitorisini okşadığını görebiliyordum. “Aaahhh!” diye bir çığlık kopardı karım, “Dayanamıyorummm, ne yapıyorsun bana öyle, geliyorummm!” diye kıvrandı…

    Karım şiddetli bir orgazmla sarsılmaya başladığında Kaan da daha yüksek homurdanmaya başladı. Son bir kez kökleyip durdu. Zevkten üzerine yığılan karımın amının derinliklerine döllerini boşaltmaya başlamıştı. Karımın zevk sıvıları ile karışan döller Kaan’ın taşaklarına sızıyor, ordan da yatağa ulaşıyordu. Birden şimşek çaktı kafamda, karım korunmuyordu, çocuk istediğimiz için kontrol hapını bırakmıştı. Bu düşüncelere ve karşımdaki manzaraya daha fazla dayanamadım ve balkona döllerimi boşalttım…

    Kaan’ın odasında bir sessizlik oluşmuş, karım Kaan’ın yanına devrilmişti. Bir hayli genişlemiş amcığından halen Kaan’ın dölleri sızıyordu. Sessizce geldiğim gibi odaya geçtim, yatağa yattım. Yarım saat kadar sonra karım sessiz adımlarla odaya girdi. Ben yine yalandan horlamaya devam tabii. Karım yatağa uzandı, Kaan’la sikişmek karımı çok yormuş olmalıydı ki, hemen uyudu. Bense karmaşık duygular ve düşünceler içinde uykuya daldım…

    Ertesi gün kalktığımda mutfaktaydılar, ikisinin de yüzünde güller açıyordu. Kahvaltıyı birlikte hazırlıyorlardı, bana da fırından taze ekmek alıp gelme görevi düşmüştü. Ayaklarım geri geri giderek çıktım evden. Kaan’ın arabasıyla fırına giderken dün gece yaşananları düşünüyordum. Kendime bile itiraf edemiyordum, ama karımın başka bir erkek tarafından, hem de asker arkadaşım olan bir erkek tarafından hoyratça sikilmesinden acayip zevk almıştım ve şimdi yine çifte kumruları evde baş başa bırakmıştım. Bunu ben de onlar kadar istiyordum demek ki!

    Fırından ekmek alıp eve döndüğümde ikisi de ter içindeydi. Eminin aceleyle sabah sikişi yapmışlardı ve şu an karımın amının içinde Kaan’ın taze dölleri doluydu. Neşeli bir kahvaltıdan sonra otele gitmek için vedalaşırken, Kaan’dan yeni bir teklif geldi. Tatilimiz bitene kadar onda kalabileceğimizi ve bundan memnun olacağını söyledi. Tabii bu teklifin alt yazısı (Senin orospu karının tadı damağımda kaldı!) idi.

    Kabul etmemem gerekiyordu, ama onların dün geceki sikişmesini izlerken yaşadığım o farklı duyguya söz geçiremiyordum. Karım zaten dünden razıydı. Onun için seve seve kabul ettik. Kaan bizi arabasıyla otele götürdü. Çıkışımızı yaptık, eşyalarımız alıp villaya döndük.

    Tek sorun karımın korunmuyor oluşu ve bunu hiç sorun etmiyor olmasıydı. Kim bilir belki de bilerek Kaan’dan bir çocuk yapıp sefil memur hayatımızdan kurtulmak istiyordu. Bunları düşünürken havuz kenarındaydık. Karım havuzda yüzüyor, Kaan’la ben de karımı izliyorduk. Üzerinde yine o haşema vardı. Yüzerek havuzun kenarına yaklaşan karıma, “Karıcığım, Kaan yabancı değil, hem zaten duvarlar da yeterince yüksek, bikiniyle gir havuza!” dedim. Ortamın erotizmini elimden geldiğince artırmak istiyordum. Sonra Kaan’a, “Öyle değil mi ortak?” diye pas verdim. Kaan da, “Tabii yenge, rahat ol, biz bizeyiz zaten burda!” dedi.

    Karım, Kaan’ın da söylediklerinden sonra sudan çıktı ve içeriye gitti. Kızaran yanaklarından onun da heyecanlandığını anlayabiliyordum. Karımın bikini giyeceğine çok ta ihtimal vermemiştim, ama anlaşılan karım işimi oldukça kolaylaştıracaktı. Kaan’ın canına minnetti zaten, o benden çok istiyordu bunu aslında.

    Bikinisini giymiş halde geri geldi yanımıza. Güzel göğüsleri, inanılmaz derecede ince kumaşlı bikini tarafından zar zor gizlenmişti. İki erkeği birden delirtmek hoşuna gidiyordu kahpenin, mankenler gibi birkaç kez etrafında döndü. Bilmiyorum bilerek mi yaptı, ama bikini altının arkası dipdiri götününün yanakları arasına sıkışımış, G-Stringi andıran bir görüntü oluşturmuştu. Neredeyse götü çıplak gibi görünüyordu. Mükemmeldi. Bembeyaz bedenine hayranlıkla baktım. İltifatlar ettim, tabii Kaan da bana katılmıştı karıma iltifat etme konusunda.

    Karım iltifatlarımıza teşekkür ederek havuza atladı. Biraz yüzdükten sonra sudan çıkıp havuzun kenarına geldi. Adeta çıplak sayılan bedeni güneşin altında parlıyordu. İkimiz de çadırları çoktan kurmuştuk. Pürüzsüz ve bebeksi vücudundan süzülen su damlacıkları ve zar zor göğüslerinin bir kısmını ve götünü örtmekten aciz bikinisiyle karım Kaan’la benim aramdaki şezlonga uzandı.

    Biz iki erkek içkilerimizi yudumluyor, bir yandan da vücuduna güneş kremi süren karımı izliyorduk. Biraz sonra karım, “Kocacığım sırtıma sürer misin?” dedi. “Karıcığım tam da lavaboya gidecektim!” deyip kalktım ve Kaan’a, “Ortak sen sürüversene!” dedim. Biraz absürt olmuştu, ama artık önemi de yoktu, ortamdaki erotizm beynimi iyice uyuşturmuştu. Kaan ikiletmeden doğruldu ve yüz üstü uzanan karımın sırtına krem sürmeye başladı. Ben de yalandan bir lavaboya gidip geldim.

    Karımın iki gün önce tanıştığı Kaan’la sikişmesini izlemiştim ve şimdi de hiç itiraz etmeden elin adamının yanında bikiniyle uzanmış sırtına krem sürdürmesini güneş gözlüğümün altından hayretle izliyordum. Karım beğenilmeye, arzulanmaya ve erkekleri tahrik etmeye bayılıyordu. Bu arada Kaan işi iyice ilerletmiş, adeta okşamaya çevirmişti…

    Kaan’ın güçlü elleri altında karımın kıvrandığını fark ettiğimde bu işkenceye bir son vermenin vakti gelmişti. Ayağa kalkıp, “Ben bir markete gideyim, sigaram bitti. Bir de bankamatiğe uğramam gerekiyor. Dönmeden önce ararım, akşama birşeyler lazım olursa söylersiniz!” dedim. Karım zevkten çatallanmış sesiyle belli belirsiz, “Peki hayatım!” dedi. Kaan arabasıyla gitmemi teklif etti, ama ben, “Merkezde park edecek yer bulunmaz şimdi, dolmuşla gider gelirim!” dedim.

    Onları orda bırakıp evin çıkış tarafına yöneldim. Çıkış tam ters taraftaydı ve geçiş için evin içinden geçmem gerekiyordu. Gittiğimi sanmaları için otomatik kapıyı açıp kapatmam yeterliydi. Koşarak mutfağa geçtim, onları görebileceğim pencereye yanaştım. Sikimi açığa çıkardım, ancak fiziksel provokasyon olmadan bile boşalamaya yakın olduğum için sikime dokunmaya cesaret edemedim.

    Kaan’ın okşamaları yerini çoktan öpüşüp koklaşmaya bırakmıştı bile, birbirlerine yumulmuşlardı. Benim vücudumu ise yine o bilindik ateş sarmıştı. Pencereyi açıp seslerini daha net duymak istedim. Az sonra Kaan karımın ağzına haşmetli yarağını sokmuş, gözlerini kapatmış karımın şezlongunun baş ucunda zevkten kendinden geçiyordu. Karım daha önce görmediğim bir iştahla yalıyordu Kaan’ın sikini. Karımın içe hafifçe çökmüş yanaklarından, sanki ağzındaki sikin içini boşaltmak istiyormuş gibi emdiğini anlıyordum. Götünü de artık şezlongun üstünde delice çalkalanmaya başlamıştı…

    Kaanın zevk homurtuları ve karımın şapurtuları beni dayanılmaz noktaya doğru itiyordu. Elimi sikime atıp yavaşça okşamaya başladım, onlara eşlik etmek istiyordum. Biraz sonra Kaan karımın bacaklarının arasına çömelmiş, ağzını kocaman açmış, karımın amına yapıştırmıştı. Şapırtılı sesler çıkararak yalıyordu karımın amını. Az önce karımın ağzını sikmişti. Şimdi de amını yalıyor, karımın şezlongun üstünde çırpınıp kıvranmasına neden oluyordu…

    Karım, “Ohhh, çok güzel! Ohhh, çıldırtıyorsun beni! Sok dilini içime öyle n’olur! Ohhhhh!” derken, birden, “Oouuvvv!” diye inledi. Beli bükülmüş, vücudunu kasılmıştı, karın kasları dalgalanıyordu. Karım zirveye ulaşmış, orgazm olmuştu.

    Kaan dizlerinin üstünde doğruldu. Siki iyice sertleşmiş, kocaman olmuştu, tıpkı gerilmiş bir yay gibiydi. Karımı şezlongta domaltıp arkasına yanaştı. Sikinin morarmış başının, karımın o baş döndürücü yuvarlaklarının arasına daldığını gördüm. Bu temasla karımın tüm vücudu elektrik akımına kapılmış gibi titredi. Karım kendini hırsla geriye itti. Aynı anda Kaan da bastırdı, kocaman siki bir anda kayboluverdi. “Ohhh, ne güzel geçirdin amıma!” diye inledi karım…

    Kaan delirmiş gibi sikmeye başlamış, karımın ise inlemeleri giderek küçük çığlıklara dönüşmeye başlamıştı. Zevkten uçmuş gibiydi. Bir süre sonra da, karımın kıvranmaları çırpınma halini aldı. Karımı tanıyordum, an meselesiydi yeniden zevkin doruğuna çıkması. Kendisini hırsla geriye bastırıyor, arkasındaki Kaan’a kendini daha da sunmaya çalışıyordu. Birden derin bir inleme çıktı karımın ağzından, yeniden orgazm olmuştu…

    Kaan karımın arkasından çekildi. Kaan daha boşalmamıştı. Kocaman siki, karımın sularıyla sırılsıklam ıslanmış, pırıl pırıl parlıyordu. Karımı tutup sırt üstü çevirdi şezlongta. Sonra da karımın bacaklarını hafif ayırıp üstüne uzanıverdi. Kaan’ın beli ufak hareketler yapıyordu. Sonra birden sert bir hareketle bastırınca, karım, “Ohhh, ne güzel geçirdin!” diye inledi. Karımın kolları Kaan’ın boynuna dolanırken, Kaan şimdi yavaş yavaş, acele etmeden sikiyordu karımın amını. Karım da bacaklarını onunkilere dolamış, götünün yukarı hareketleriyle her hamlesine karşılık veriyordu…

    Sikim kazık gibi olmuştu. Onlara katılmak için karşı konulmaz bir istek vardı içimde. Ama yanlarına gidemedim. Birbirlerine dalmış feryat figan sikişen iki bedenin yanında kendimi fazlalık hissedecektim. Karımın yüzündeki o sikilmekten ve zevkten kızarmış kendinden geçmiş yüzüne birkaç metre uzakta gizlendiğim mutfak penceresinden bakıyordum. Ben karıma hiçbir zaman bu kadar zevk verememiştim. Kaan karıma adeta yapışmış, yüzünü karımın boynuna gömüp ısırıp emiyor, aynı anda da olanca gücüyle sikini karımın amına sokup çıkarıyordu. Hırsla sikiyordu karımı, adeta kendisini azdırıp deliye döndürdüğü için intikam alıyordu sanki karımdan…

    Birden kasılmaya başladılar. Kaan’ın artan homurtularına karımın kısılan sesiyle inlemeleri eşlik ediyordu. İlk gelmeye başlayan sevgili karımdı. Kaan’ın altında çırpınmaya başladı, bacaklarıyla ve kollarıyla Kaan’ı sarıp olanca gücüyle onu içinde tutmaya, hapsetmeye çalışıyordu. Halen sevgili karımı sikmeye devam eden Kaan da daha fazla dayanamadı, dibine kadar soktu karımın amına. Öylece kaldı…

    Ezbere biliyordum, sevgili karımın şimdi amının dudakları titriyor, amının girişi açılıp kapanıyor, içindeki koca sıkı sağıyordu kesin. Kaan da yine döllerini boşaltıyordu karımın içine. Benim biricik karımın amının en dibine fışkırtıyordu. Karımı döllüyordu. Ben de elime aldığım kağıt havluya çoktan boşalmıştım. Yanlarına gidip bu büyüyü bozmak istemedim, fazlalıktan başka birşey değildim. Asker arkadaşımla karımı rahat bıraktım.

    Neden sonra sakinleştiler. Kaan karımın bacaklarının arasında birkaç dakika hareketsiz kaldı. Sonra da halen sertliğini koruyan koca sikini karımın amından çıkardı. Yana devrilip sırt üstü yatıp uzandı şezlonga. Karım da bacakları ayrık vaziyette, sırt üstü yatıyordu. Soluk soluğa kalmışlar, göğüsleri inip kalkıyordu nefes alıp verirken. Karım bacaklarını biraz ayırınca, Kaan’ın kökleye kökleye cildini kızarttığı kaymak gibi amının hırpalanmış dudaklarının arasından döller süzülmeye başladı. Koyu beyaz döl damlaları amından çıkıyor, göt deliğinden süzülüp şezlonga damlıyordu…

    İlerleyen günlerde de değişen bir şey olmadı. Karım bulduğu her fırsatta Kaan’la sikişti. Daha doğrusu o fırsatları onlara ben yarattım. Yaz tatilimiz uzayabildiği kadar uzadı Kaan’ın villasında. Yaz bitmeden önce karım çoktan hamileydi. Doğacak çocuk sevgili asker arkadaşımdan bize minik bir hatıraydı. Çocuk erkek olursa ismi şimdiden belli 🙂

    porno hikayeleri porno sex hikaye resimli sex sec hikayeleri sexhikayeleri
  • Yengem Sex Bağımlısı Çıktı

    Yengem Sex Bağımlısı Çıktı

    Selam arkadaşlar, ben Osman. 25 yaşındayım ve nişanlıyım. Nişanlım bir markette çalışıyor, ben de şoförlük yapıyorum. Ailem yurt dışında olduğu için, ben bazen halamda, bazen de yengemde kalıyorum. Genellikle evimde kalmaya çalışıyordum, ama yengemde kalmayı tercih ediyordum. Sebebi ise çok basit idi:

    Yengem 43 yaşında, dayımdan ayrılmış, kızını evlendirmiş, kendi hayatını kurmuştu. Yengem deli dolu bir kadın idi, hiç utanma sıkılma olmadan her yerde her şeyi konuşan, biraz da patavatsız birisiydi. Boşandıktan sonra etraftan laf söz olmasın diye kapanmıştı. Ama evinde rahat biriydi, tişört ve pijama altı giyerdi genellikle. Yengemin ev hali çok hoşuma gidiyor, belli etmeden amına götüne ve memelerine bakıyordum. Birkaç kez de tesadüfen giynirken sütyen külotla görmem ilgimi daha çok artırmıştı. Memeleri, bacakları, götü harika idi. Eve gidince yengemi düşünerek 31 çekiyordum, harika oluyordu.

    Benim evi ayda bir kere temizlemeye gelen kadın köye taşındığı için evi temizletecek birini arıyordum. Yengem, “Ben temizleyim, boş boş oturmaktan sıkıldım!” deyince evin yedek anahtarını verdim. Ertesi gün sabahtan evi temizlemeye geleceğini söyledi. O gece sabahı zor ettim.

    Sabah olmuş, heyecanla bekliyordum ki, yengem aradı, “Yarın geleyim, Remziye bana kahve içmeye gelecek!” dedi. “Sorun yok yenge, ne zaman istersen gel, nasıl olsa anahtar var sende!” dedim. Ama doğrusu gelemeyeceğine üzülmüştüm, çünkü yengem kendi evinde temizlik yaparken sürekli eğiliyor, domalıyor, göğüslerinin bir kısmı ve açılan belinden külodu kısmen görünüyor, farkında olmadan bana bol bol 31 malzemesi veriyordu. Eve döndüğümde de beynime kazınmış o görüntülerle 31 çekiyordum.

    Kendi kendime, (Şansına küs Osman, bugün yengenden sana 31’lik malzeme yok!) deyip bir sigara yaktım. Efkarlı efkarlı sigara içerken nişanlım aradı, “Bu gün izinliyim, gezmeye çıkalım mı?” dedi. “Olur!” dedim. Öğlen çıkmak için anlaştık. Daha vakit var diye ben üzerimde sadece boxerla yatıyorum, telefondan porno izleyip sikimi sıvazlıyordum. Az sonra kapının zili çaldı, pornoyu kapatıp kapıya koştum. Kapının gözetleme dürbününden baktım ki nişanlım kapıda.

    Kapıyı açtım, “Hayırdır aşkım, hani öğlen çıkacaktık ya?” dedim. “Evde canım sıkıldı, öğleni beklemeyedim. Hadi çıkalım!” dedi. “Tamam, gel içeri iki saniye!” dedim. Nişanlımla fırsat buldukça öpüşüyorduk, fazlası yoktu, daha ileri gitmiyorduk. Biraz öpüştük. Nişanlım, “Hadi hazırlan çıkalım!” dedi. “Biraz daha öpüşelim!” dedim. Nişanlım öpüşmeyi çok seviyordu, öpüşmeye devam ettik. Benim sikim boxerin içinde çadırı kurdu tabii. Nişanlıma, “İleri gitmeden biraz sevişelim!” dedim. Önce, “Olmaz!” dedi. Israrlarıma dayanamayıp, “İyi hadi, ama fazla ileri gitmek yok!” dedi.

    Benim odama gidip yatağa uzandık. Nişanlımın üerinde tişört ve kot pantolon vardı, öylece yanıma yatmıştı. “En azından tişörtü ve kot pantolonu çıkarsan aşkım?” dedim. “Ya olmaz, sabret, iki ay sonra evleneceğiz!” dedi. Ben yalvardım, “Yemin ederim ileriye gitmeyeceğiz, nolur çıkar!” diye. Zor bela ikna ettim, çıkardı kıyafetlerini, sadece sutyen külot kalmıştı. “Bunları çıkarmam ama, ısrar etme!” dedi. “Tamam aşkım!” dedim. Ufacık tanga külot giymişti. “Harika külotun var!” dedim, güldü, yanıma yattı.

    Öpüşüyoruz, bacaklarını, götünü okşuyorum. Memeleri sutyenin üzerinden okşayıp öpüp yalıyorum, ama zevk vermiyor. Herhalde sütyen üzerinden olunca kendisi de zevk alamadı ki, memesinin tekini sütyenden çıkardı. Okşadım, öpüp yaladım, emdim. Hoşuna gitmişti, diğer memesini de sutyenden çıkardı. Sırayla yalıyordum memelerini. Bu arada benim üzerimde halen boxer var, boxerli şekilde sikimi amcığına külotunun üstünden sürtüyorum. Hoşuna gitmişti. Elini uzatıp boxerin üzerinden sikimi elleyince, ben doğrulup boxeri indirim.

    Sikime biraz bakıp, “Boxerine geri sok şunu!” dedi. “Ya birşey olmaz, bırak özgür kalsın!” dedim. Öpüşmeye devam ediyorduk. Nişanlım, “Dur bir saniye, sütyen böyle rahat vermiyor!” deyip sütyeni tamamen çıkardı. Memelerini şimdi daha rahat öpüp yalıyor, emiyor, meme uçlarını içime çekiyordum. Nişanlım zevkten deli olmuştu ve inlemelerine hakim olamıyordu. Fırsat bu fırsat deyip külotunu yandan tutup aşağı sıyırdım. Nişanlım hemen külotunu geri yukarı çekti, “İleri gitmek yok!” diyerek. “Rahat ol, yemin ederim ileriye gitmeyeceğim, sadece sürteceğim biraz!” deyip külotunu indirip çıkardım. Sonra da benim boxeri tamamen çıkardım.

    Şimdi ikimiz de çırılçıplaktık ve tam kıvama gelmiştik. Misyoner pozisyonunda bacak arasına yanaştım, sikiyormuşum gibi nişanlımın amına sürtüyorum sikimi. Amı çoktan ıslanmıştı. Ama nişanlım sokacağım diye çok korkuyordu, ki elini uzatıp sikimi tuttu, kendisi sürtmeye başladı sikimi amının dudakları arasına. İkimiz de inanılmaz zevk alıyor, deli gibi inliyorduk ki, birden odamın kapısının açılması ile çok korktuk. Hemen yorganı üzerimize çektik.

    Yengem güldü ve “Nişanlı kumrular, evlenmeyi bekleyemediniz mi?” dedi. Nişanlımın suratı kıpkırmızı olmuştu, “Bildiğin gibi değil…” diyor, açıklama yapmaya çalışıyordu. Ama ne desen boş, yengem bizim gerçekten sikiştiğimizi sanmıştı. Yengem, “Ben de zamanında nişanlı iken böyle idim!” dedi, halen gülüyordu. Ben, “Yenge hani bugün gelmeyecektin?” dedim. Yengem, “Remziye çok durmadı, geleyim dedim, sen yoksun sandım, ama görüyorum ki siz mercimeği fırına vermişsiniz!” dedi.

    Nişanlım memelerini ve amını elleriyle örterek kalktı, giyinmeye başladı. Ama yengem nasıl bakıyor nişanlımın vücuduna, “Cenabet durmayın, girin duş alın!” dedi. Nişanlım, “Valla bir şey yapmadık!” dedi. Yengem, “Yapmadık diyorsun da zevk suların amından bacaklarına akmış!” deyip güldü. Sonra da bana dönüp, “Cidden bir şey olmadı mı?” dedi. Ben giyinirken, “Yok valla yenge!” dedim. Yengem, “Ulan çırılçıplak soyunmuşunuz, seni kızın amının üstünde yakaladım, nasıl olmaz? Sen nasıl bir erkeksin?” dedi.

    Nişanlım bu arada giyinmişti, yengeme, “Gaz verme Osman’a!” dedi. Yengem de, “Kızım öyle ya da böyle bu yarağı yiyeceksin. Ha şimdi yemişsin, ha evlenince!” deyip güldü. Ben de giyinmiştim, “Biz gezmeye çıkacağız yenge!” dedim. Yengem, “İyi çıkın, cenabet cenabet dolaşın!” dedi. “Valla yok öyle bir durum!” deyip çıktık. Nişanlım çok utanmıştı, “Ya yengen söylerse birilerine, evlenmeden yapıyorlar derse?” dedi. “Saçmalama kızım, kime söyleyecek?” dedim. Ama gün boyu nişanlım kafasından atamadı o korkuyu…

    Akşama kadar gezdik nişanlımla. Nişanlımı evine bırakıp kendi evime geldim. Yengem halen evdeydi. Evi temizlemiş, çamaşırları yıkamıştı. Yengeme para verdim, almak istemedi, “Rüşvet mi veriyorsun?” deyip güldü. Ben de, “Rüşvet değil, başkası temizliğe gelse alacak parayı!” dedim, zorla verdim.

    Sonra yengem kahve yaptı. Kahvelerimizi içerken bugün yaşananlar hakkında konuştuk. Yengem halen sikiştiğimizi düşünüyordu. Sikişmediğimize yemin ettim. Yengem hiçbir konuda lafını esirgemezdi, “Götten de mi vermedi?” diye sordu. “Yok yenge, ordan da vermedi!” dedim. Yengem nişanlıma iyice sinir olmuştu, “Ulan senin gibi bir erkeği bulmuş, ne amdan veriyor, ne götten! Ağzıyla da mı boşaltmadı seni?” dedi. Ben yine, “Yok!” deyip başımı öne eğdim.

    Yengem halen nişanlıma saydırıyor, “Namuslu orospuya bak hele, kaldırdığı yarağı da indirmiyor zilli! Ah ulan ah! Ulan benim 10 tane kızlığım olsa 10’unu da verir indirirdim o yarağı!” diyordu. Bu arada yengemin bu konuşmalarıyla sikim kalkmış, pantolonumun önünde çadırı kurmuştu. Yengem de fark etmişti. Gülerek ayağa kalktı, temizlik yaparken giydiği tişörtü ve eşofman altını çıkardı, sütyen külot ile kaldı. Ben tabii şokla ne olduğunu anlamaya çalışırken, yengem, “Nişanlın kaldırmış ama indirmemiş, ama ben öyle değilim, ben kaldırdığımı indiririm!” deyip sütyen külodu da çıkarıp çırılçıplak yanıma oturdu.

    Elini önüme attı, pantolonun üstünden sikimi avuçlayıp, “Çıkar üstündekileri!” dedi. Durur muyum, hemen soyunup çırılçıplak kaldım ve tekrar oturdum. Yengem sikimi biraz sıvazlayıp eğildi ve ağzına aldı. Olamazdı böyle bir zevk. Yıllardır hayaliyle 31 çektiğim yengem bana sakso çekiyordu. Fakat bu muhteşem olay çok kısa sürdü, daha 30 saniye bile geçmeden boşalacağımı hissettiim. Utana sıkıla, “Yenge geliyorum!” diyebildim. Ama yengem hiç istifini bozmadan saksoya devam etti. Ve ben ağzına boşaldım tabii. Ama ne boşalma, döllerimin sonu gelmeyecek gibiydi…

    Yengem döllerimin hepsini yutmuştu. Sikimden son çıkan dölleri de yaladı. Ağzını koltuğun üstünde duran tişörtüne sildi. Sonra elimden tutup beni ayağa kaldırdı, sürüklercesine odama götürdü. Yatağa uzanıp öpüşmeye başladık. Sonra ben yengemin o beni hep azdıran memelerine saldırdım. Memelerini avuçlayıp yoğurdum, öpüp yalayıp emdim. Yengem başımı aşağı doğru bastırınca ne istediğini anladım. Aşağı kayıp amını yalamaya başladım. Amı zaten ıslaktı, yalayınca vıcık vıcık oldu. O kadar tatlı bir amı vardı ki, yalamayı hiç bırakasım gelmiyordu…

    Orgazm edene kadar yaladım yengemin amını. Sonra tekrar yukarı çıkıp memelerine yumuldum. Yengem elini aramıza atıp sikimi yokladı. Sikimin yeniden sertleşmiş olduğunu anlayınca beni sırt üstü yatırdı. Sikimi biraz yalayıp üstüme çıktı. Eliyle sikimi amına yerleştirip oturup kalkmaya başladı. Öyle güzel sikişiyordu ki, sanki yengem beni sikiyordu. Demin ağzına boşaldığım için ikinciye kolay kolay boşalmayacaktım, ki sikişmemiz epey uzun sürdü. Yengem bir kez daha orgazm olunca pozisyon değiştirdik. Bu sefer misyoner pozisyonunda sikmeye devam ettim. Ve boşalacağımda da amından çıkıp memelerine boşaldım. Biraz dinlendikten sonra bir posta da domaltıp siktim yengemi. Bir saatin sonunda yengem yıkanıp gitmiş, bende de yengemi sikmiş olmanın verdiği zevki kalmıştı…

    Artık hemen hemen hergün yengemle sikişiyorduk. Bazen benim evde, bazen onun evinde. İkimiz de çok mutlu oluyorduk. Yaklaşık bir ay kadar bu sikişmelerimiz böyle devam etti. Yine güzel bir sikişin ardından yengem, “Yarın senin evi temizlemeye Remziye’yi göndereceğim!” dedi ve güldü. “Niye gülüyorsun?” diye sorduğumda, “Bakalım Remziye’yi sikebilecek misin!” dedi.

    Remziye dediği kadın yengemin yakın bir arkadaşıydı ve evliydi. Birçok kez Remziye’yle yengemin evinde karşılaşmıştık, neşeli ve şakacı bir kadındı. “Remziye’yi sikme işi de nerden çıktı?” dedim. “Kocası çok ihmal ediyor Remziye’yi. Kadının güzel bir sikişe ihtiyacı var, ama o benim gibi atılgan değil, epey bir uğraşman gerek sikebilmen için!” dedi. Ben de, “Bakarız yarın duruma!” dedim, ama heycanlanmıştım…

    Ertesi gün Remziye temizliğe gelmişti. Minyon, ufak tefek bir kadın idi. Ufacık götü vardı. Odaya gidip üstünü değişti geldi. Gri bir tayt, beyaz bir tişört giymişti. Saçlarını da açmıştı. Temizliğe salondan başladı. Ben de yardım ediyordum. Arada bir domalan Remziye’nin beli açılıyor, pembe külotu az da olsa görünüyordu. Salonun temizliği bitince mola verdik. Kahveyle sigara içiyoruz. Karşımda oturuyor, tayttan amcığın şekli belli oluyordu. Dolgun amcığı vardı. Kahvelerimizi ve sigaralarımızı içerken çaktırmadan taytın önünü şişirmiş yumruk gibi amcığına baktım.

    Kahvelerimiz bitince temizliğe devam ettik. Diğer odalar ve mutfak bittikten sonra en son banyoya girdik temizlik için. Ben hortumla fayanslara su tutuyorum, Remziye süngerle yıkıyor. Bilerek biraz üstüne tutup ıslatıyorum. Remziye gülüyor, “Yapma, donuma kadar ıslattın!” diyor, şakalaşıyoruz. Bir ara küvetin içine girdi, “Şu kovaya su doldur!” dedi. Doldurdum. Hiç beklemediğim bir anda tası kovaya daldırıp su aldığı gibi suyun yarısını yüzüme, diğer yarısını şortuma attı. Tam kaçacaktı ki, kolundan tutup yakaladım, “İntikamım kötü olacak!” dedim. “Yapma!” dese de kovada kalan suyu tepesinden aşağı döktüm.

    Remziye sırılsıklam olmuştu, bana şaka yollu vurmaya başladı. Ben de güya vurmasın diye ona sarıldım, şaka yollu biraz götünü elledim, memelerini elledim. Remziye, “Tamam, yeter bu kadar şaka!” deyip kollarımın arasından sıyrıldı. Havlu alıp kurulanmaya başladı. Kurulanırken, “Ee, yanımda başka don yok, ne yapacağım?” dedi. “Donsuz gidersin!” dedim. “Hiç alışkın değilim!” dedi. “Bir şey olmaz!” dedim. Havluyu beline sarıp alttan taytı çıkardı. “Yaptığına bak!” deyip çıkardığı taytı gösterdi ve “Islak külot ile gideceğim artık!” dedi. “Külot çok mu ıslak?” dedim. “Evet, su gibi oldu!” dedi. “Benim donlardan birini giy!” dedim. Güldü ve “He, kocam görsün bir de onla uğraşayım değil mi?” dedi.

    Domalır gibi eğilmiş beline sardığı havlu ile bacaklarını kuruluyordu. O manzara sikimi kazık gibi yapmıştı. Arkadan yanaştım buna, önümü götüne dayadım, memelerini elleyip boynunu öptüm. Remziye, “Rahat dur, şakanın sırası değil!” deyip önümden biraz çekildi. Bunu omuzlarından tutup kendime çevirdim ve “Şaka yapmıyorum, seni istiyorum!” deyip dudaklarına yumuldum.

    Remziye önce biraz debelenir gibi olsa da sonra karşılık vermeye başladı. Banyoda deli gibi öpüşmeye başladık. Zaten yarı çıplaktık, tamamen soyunduk. Bunu kucakladığım gibi yatağıma götürdüm. Memelerinden yalamaya başladım, amına indim. Dolgun, tertemiz bir amcık. Amını yalarken kudurmuştu, “Hadi sik!” diye inlemeye başladı hemen. Misyoner pozisyonunda amına geçirdiğimde çıkardığı inleme müthişti. Yaklaşık bir saat boyunca Remziye ile pozisyon değiştire değiştire sikiştik. En son domaldı, götüne girdim. Rahat almıştı, yengem gibi daha önce götten çok sikildiği belli idi. Finali götünün içine boşalıp yaptım…

    Düğünüm olana kadar sıraya koymuştum. Bir gün yengemi, öbür gün Remziye’yi sikiyordum. Ama artık evlendim, ikisine de gerek kalmadı, karımla çok mutluyum 🙂

    anal sex hikayesi ensest hikaye ensest sex erotik hikaye erotik hikayeler Evli Çift Hikayeler porno hikaye
  • Eniştem Hiç Acımadı Bana

    Eniştem Hiç Acımadı Bana

    Selamlar, ben İpek. Hayatımın en zevkli gecelerinden birini anlatmaya başlamadan önce biraz kendimden bahsetmek istiyorum. 22 yaşında, 1.70 boyunda, dolgun göğüslü, incecik su gibi bir fiziği olan biriyim. Üniversitede öğrenciyim. Aktif olarak sevgilimle sürdürdüğüm bir cinsel hayatım var.

    Anlatacağım hikaye ablamın üç yıldır sevgilisi olan Aykut abi ile aramda geçiyor. Aykut abi 30 yaşında, 1.80 boyunda, esmer ve yakışıklı bir erkek. Düzenli spor yaptığı için omuzları geniş ve kaslı bir yapısı vardı, her kızın düşeceği bir tipti anlayacağınız. Ablamla çok yakın olduğumuz için bana her şeyini ben de ona her şeyimi anlatırdım. Henüz evlenmemelerine rağmen aralarında aktif bir cinsellik vardı. Aykut abiden ilk defa etkilenmeme sebep olay bundan bir yıl önce yaşadığım şok edici bir tesadüftü.

    Yaz mevsimiydi, annemle babam köye gitmişti ve evde yalnızca ablam ve ben vardık. Ben annemlerin de evde olmamasını fırsat bilerek arkadaşlarla takılacaktım ve o gece arkadaşlarımda kalacaktım, ablam da durumu idare edecekti. Ancak gecenin ilerleyen saatlerinde işler planladığımız gibi gitmedi ve gece yarısı gibi evlere dağılmak zorunda kaldık. Ablamın erkenden yatma huyu olduğundan uyandırmamak için kapıyı anahtarımla yavaşça açıp sessizce eve girdim.

    Ablamı uyuyor sanıyordum, ama ablamın odasından boğuk bir inleme ile karışık nefes alış veriş sesleri geliyordu. Ayakkabılarımı çıkardım ve sessizce ablamın odasına doğru yürümeye başladım. Kapıya vardığımda gördüklerime şok oldum. Ben evde yokum diye kapıyı kapatma gereğini bile duymamışlar, Aykut abi ablamı altına almış feci bir şekilde sikiyordu. Bu manzara karşısında içim kıpır kıpır olmuştu. Aykut abinin kocaman yarağı ablamın amına girip çıktıkça, benim amımdan da sular akmaya başlamıştı. Dayanamadım ve bir süre izledim, ta ki Aykut abi ablamı domaltıp sikmeye başlayıncaya kadar.

    Hızlı bir şekilde pozisyon değiştikleri için, aniden Aykut abi ile göz göze gelmiştim. O an dünyam başıma yıkıldı ve saniyesinde kaçıverdim. Hemen girişte çıkardığım ayakkabılarımı alıp odama gizlendim, en azından ablam gördüğümü anlamasın diye. Sesleri halen geliyordu ve sikişmeye devam ediyorlardı. Ben de yatağımda boş durmayıp masturbasyon yapıyordum, ki güzel bir orgazm yaşadım. Ablamların sesi de kesilmişti, sanırım artık uyuyacaklardı. Ben de Aykut abinin yarağını düşünerek uykuya dalmışım. Sabah olunca Aykut abi sanki bana evden çıkmam için işaret verircesine ablamı inlete inlete sikmeye başlamıştı. Hemen giyinip sessizce evden çıkıp, öğleye doru sanki ilk defa geliyormuş gibi eve geldim…

    Aykut abinin kalın yarağı ve kaslı vücudu aklımdan çıkmıyordu. Ablam böyle bir herifin altında olduğu için çok şanslıydı ve ne yalan söyleyeyim, biraz kıskanmıştım. Aykut abiye karşı utanç içinde olsam da, Aykut abi sanki böyle bir olay yaşanmamış gibi davranıyordu. Bu durum biraz içimi rahatlatmış, tedirgin olmayı bırakmıştım. O olayın üzerinden iki ay geçmiş, Aykut abi ile ablam nişanlanmıştı, yakında da evleneceklerdi.

    Bir gece ben kız arkadaşlarımla içip eğlenmek için bir mekanda buluştuk. Mekanda tesadüfen Aykut abi de erkek arkadaşlarıyla oturuyordu. O gece benim üzerimde bol dekolteli bir elbise vardı ve boyu oldukça kısaydı, ani hareketlerde frikik vermeye müsait bir elbiseydi. Aykut abi yanıma gelip, “Kız İpek, ne kadar güzel olmuşsun böyle!” deyip yanağımdan bir makas alıp arkadaşlarının yanına dönmüştü. Yalan yok, onun her teması içimi kıpırdatıyordu. Oturduğu yerden arada bir bacaklarıma kaçamak bakışlar attığını da sezebiliyordum…

    Biz kızlar tabii içkileri su gibi götürürken çakırkeyif olmuş, soluğu pistte almıştık. Delicesine eğleniyor ve oynuyorduk. Tuvaletim gelince lavoboya gittim ve dağılan makyajımı da tazeleyip çıktım ki, Aykut abi ile karşılaştım. Bana, “Yoruldun mu hemen güzellik?” deyince, “Valla yoruldum be Aykut abiciğim!” dedim. “İyi gel bir sigara molası verelim!” deyip mekandan çıktık. Mekanın arkasında ışıksız bir alanda, yan yana taburelere oturup, birer sigara yaktık.

    Aykut abi konuyu evliliğe getirip, “Ee sende bir şeyler yok mu İpekciğim, senin nişanını düğününü ne zaman yaparız?” diye sohbet açtı. “Valla daha genciz bakalım, eğlenmeye bakıyorum şimdilik Aykut abiciğim!” dedim. Aykut abi, “Yavaştan bakmaya başla canım, yaş ilerledikçe bulması zorlaşıyor valla!” dedi. O an neden böyle bir şey dedim, alkolün etkisinden mi bilmiyorum, ama birden, “Valla doğru söylüyorsun, özellikle senin gibi birini bulmak zor!” deyiverdim. Aykut abi, “Ne varmış bende canım, abartma!” dedi. Ben iyice bokunu çıkarıp, “Olur mu canım, senin gibi yakışıklı, yapılı ve performanslısını nerden bulacağım?” dedim. Aykut abi birden şaşırıp, “Performanslı derken?” dedi.

    Elimle git-gel hareketi yaparak, “Anlarsın ya!” dedim. Aykut abi sırıtarak, “Sen şu geçenki meseleyi söylüyorsun yani. Aslında hiç olmamış gibi davranıyordum, ama madem açtın konuyu, evet görmemen gereken şeyler gördün, kusura bakma!” dedi. Ben iyice salağa bağlamış şekilde, “Ne kusuru Aykut abiciğim, büyük bir zevkti!” diye kahkaha attım ve elimi bacağına koydum. Elimi sikine götürünce, “İpekciğim bir gören olacak, alkollüsün, en iyisi kalkalım!” deyip beni oracıkta bırakıp gitti.

    Bir an yaptıklarımdan çok utandım, kendime hakim olamamıştım. Saçıma başıma çeki düzen verip tekrar mekana girip kızların yanına döndüm. Aykut abi hiçbir şey olmamış gibi davranıyor, arkadaşlarıyla oturduğu masada sohbete devam ediyordu.

    Gecenin ilerleyen saatlerine doğru artık bizim kızlar yorulmuş ve evlere dağılmak için toparlanmaya başlamışlardı. Normalde o gece ben kızların birinde kalmayı düşünüyordum. Ama kızlara, “Siz gidin, beni Aykut abi bırakır eve!” dedim. Kızlar gittikten sonra kendime bir içki daha söyledim. Masada tek başıma içerken etraftaki abaza erkeklerden bana asılanlar oluyor, ben de sırf Aykut abiyi sinir etmek için onlarla cilveleşiyordum.

    Derken Aykut abinin masasında bir hareketlenme oldu. Arkadaşları kalkıp gidince Aykut abi yanıma geldi ve “Hadi seni evine bırakayım!” dedi. Ben de, “Eve gidemem, evdekilere kız arkadaşımda kalacağımı söyledim!” dedim. Aykut abi de, “Ee niye gitmedin o halde kızlarla?” dedi. Ben de, “Seninle konuşmak istediğim için kaldım!” dedim. Aykut abi, “İyi konuşalım da, nerde kalacaksın bu gece?” diye sorunca, “Sende kalırım!” dedim. “Bende kalamazsın, bizimkilerin ne kadar tutucu olduğunu biliyorsun!” dedi. “Öyleyse bir otel bulurum!” dedim.

    Aykut abi biraz düşündükten sonra, “Hadi kalk madem, önce sana bir otel ayarlayalım!” dedi. Kalktık. Aykut abinin tanıdığı bir otele gittik. “Otelde tek başına kalman doğru olmaz, ben de kalayım!” deyip iki yataklı bir oda tuttu. Otelin barından bir şişe de viski alıp çıktık odaya. Birer kadeh viski koydu. Yataklara karşılıklı oturup içmeye başladık. Aykut abi, “Ee, ne konuşacaktın, anlat bakalım!” dediğinde, “Aykut abi sigara içerken yaptığım şey için kusura bakma, bir anlık boş bulundum…” diye konuya girdim.

    Ters bir tepki verecek diye çok korkmuştum. Ama, “Demek benim gibi performanlısını arıyorsun ha baldız?” diyerek gülmeye başladı. Benle dalga geçiyor sanıyordum ki, bir anda kalkıp benim yatağa gelerek elini bacağıma attı ve okşayarak, “Göstereyim o zaman sana performansımı!” dedi. Ne olduğunu anlayamamıştım, “Bana kızmadın mı yani?” dedim. “Ne kızması İpekciğim, gece boyu bu kıyafetinle beni azdırmadığını mı sanıyorsun?” diyerek elini baldırlarımdan yukarı götürüp küloduma getirmişti. Külodumun üstünden amımı elliyordu.

    İlk şoku atlatmıştım ve aylardır hayalini kurduğum şeyin hazzına kendimi bırakmıştım. Amım şimdiden ıslanmıştı bile. Elini külodumun içine sokmuş amımı okşarken bir yandan da dudaklarıma yumulmuştu. Ben de boş durmuyor, deli gibi öpüşürken pantolonu üzerinden sikini sıvazlıyordum. Pantolona rağmen sikinin taş gibi sert olduğunu hissedebiliyordum…

    Ayağa kalktığı gibi tamamen soyundu karşımda. Bu kadar yakından görmek daha da fena yapmıştı beni. O karın kasları, göğüs kasları geniş omzu, damarlı kalın siki gerçekten daha sikişmeye başlamadan beni titretmeye başlamıştı. O bir şey söylemeden önüne diz çöktüm ve sikini ağzıma aldım. Aykut abi saçlarımın arasında elini gezdirirken, “Ohhhhh!” sesleri çıkarıyordu. Ben bir süre şehvetli bir saksonun ardından ayağa kalktım ve soyunmaya başladım.

    Artık bembeyaz incecik vücudum karşısındaydı. Memelerime yumularak biraz emip yaladıktan sonra beni kucaklayıp yatağa yatırdı. Memelerim, göbeğim derken yalayarak yavaşça aşağıya doğru iniyordu. Aykut abi gerçekten işini biliyordu, dili de elleri de sanki sihirli gibiydi, beni zevkten zevke uçuruyordu. Sonunda amıma kadar indi ve amımı yalamaya başladı. “Ohhh, bu amcığı biraz sonra parçalayacağım, orospu baldızım benim!” diyordu. Bana karşı böyle azgın davranması hoşuma gidiyordu. Daha yalanırken ilk orgazmımı olmuştum.

    Misyoner pozisyondayken sikini amıma dayayıp yavaşça içime girmeye başladı. Müthiş bir zevk alıyordum, ellerimle kaslı omuzlarını kavramış kendime çekiyordum. Siki tamamen girince aniden hızlandı, tam bir sikiş robotu gibi aynı ritimde ve delicesine sikiyordu. Kaslı bacakları baldırlarıma çarptıkça amımdan akan suları hissedebiliyordum…

    Bir süre bu pozisyonda siktikten sonra beni domalttı. Domaltır domaltmaz götümü tokatlayıp sikini tekrar amıma geçirmişti. Saçlarımı eline dolamış, sert sert pompalıyordu. Gerilip gerilip öyle bir köklüyordu ki, sanki götümün yanaklarına duvar çarpıyor gibi hissediyordum. Benim artık orgazm üstüne orgazm olmaktan dermanım kalmamıştı ve kendimi salmıştım yatağa. Aykut abi bu halimi görünce iyice sertleşmiş, delicesine pompalıyordu. Nerdeyse 20 dakika tempolu siktikten sonra birden amımdan çıkıp beni sırt üstü yatırdı ve “Ohhhh baldız!” diyerek tüm döllerini suratıma boşalttı. Sanki yüzüme yoğurt boca edilmiş gibi hissettim. Boşalması bitince Aykut abi de yanıma yığıldı…

    Biraz dinlendikten sonra ben duşa girdim ve temizlenip çıktım. Sanki biraz ayılmış gibiydim. Benden sonra da duşa Aykut abi girdi. Bornozla çıktığında yanıma oturup, “Hayal ettiğin gibi var mıymış baldız?” diyerek güldü. “Hayalimdeki ne kelime, hayatımda böyle bir şey yaşamadım!” diyerek azgın bir bakış attım. “Yalnız İpekciğim, bunlar aramızda kalacak, ablanın haberi olmayacak, ona göre!” dedi. “Hiç söyler miyim Aykut abiciğim!” deyip hemen bornozunun önünü açıp sikini kavradım. “Ne azgın çıktın be sen!” deyip kendini bana bıraktı. Ağzıma almamla hemen şahlanması bir oldu.

    Bir süre sakso çekip kıvama getirdim. Ardından Aykut abi yatağa geçip uzandı, “Gel bakalım baldız, seninim!” deyip sikini tutup salladı. Mesajı almış hemen kucağına çıkmıştım. Sikini tutup amıma yerleştirdim ve içime aldım. Kucağında yavaş yavaş zıplamaya başladım. Amım sulandıkça iyice hızlandım. Ellerimi karnına koymuş destek alıyordum, ben kendimi kasıklarına bıraktıkça kasılan o karın kasları beni fena azdırıyordu. Delicesine zıplamaya başladığımda, Aykut abi, “Ohhh sen neymişsin böyle, ablan senin yarın kadar azgın olsa var ya!” diyerek beni birden çevirip altına aldı. Bir çuvala koyulmuş iki kedi gibi kavga ediyorduk sanki.

    Sikini amıma geçirdiği gibi artık daha sert bir sikişin zirvesine ulaşmıştık. Amıma köklerken memelerimi de koparacakmış gibi yoğuruyordu. Beni birden kucağına aldığı gibi sikmeye ayakta devam etti. İki eliyle götümü kavrayıp kaldırıp kaldırıp sikine bırakıyordu. Sonunda beni yere indirdi ve yatağa tekrar uzandı. Ben hemen tekrar kucağına çıkıp sikinde zıplamaya başladım. Birkaç dakika sonra, “Geliyorum İpekciğim, kalk!” deyince iyice hızlandım ve üzerimden kalkmadım. Dölleri amıma akmaya başlamıştı, siki adeta zonk zonk atıyordu. Siki içimdeyken Aykut abiye sarıldım. Korunuyordum, panik yapmamasını söyleyince rahatladı.

    Siki halen inmemişti ve içimde duruyordu. Alttan bana git gel yapmaya devam etti. İçimde vıcık vıcık döller akarken halen sikilmeye devam etmek çok farklı hissettiriyordu. Adeta bulutların üzerinde gibiydim. Bir süre de öyle siktikten sonra siki küçüldü. Üstünden kalkıp yanına yığıldım. Bir süre dinlendik ve biraz da uyukladık. Gecenin ilerleyen saatlerinde ben tam dalmışken siki tekrar şahlandı. Gerçekten böyle bir performans yoktu, enerjisinden hiçbir şey kaybetmemişti. O gece zevklerin doruklarına ulaştım. Bir posta da duşta sikti ve geceyi sonlandırdık…

    Ertesi gün sabah sikişinden sonra kahvaltıya indik, sonra da beni evime yakın bir yere bıraktı. Herhangi bir pişmanlığım yoktu, zaten tek gecelik bir olaydı, bir daha asla yakınlaşmamız olmadı. Ayrıca ablamla evlenip farklı bir şehire taşındılar. Ancak onu bayramda seyranda gördükçe içim kıpırdamıyor değil. Umarım kendime hakim olabilirim 🙂

    amatör sex hikayeleri anal sex porno hikayeler porno sex hikaye seks hikayeler sexs hikaye sexs hikayeleri
  • Komşunun Karısı – Sex Hikayeleri

    Komşunun Karısı – Sex Hikayeleri

    Bu anlatacaklarım bundan bir hafta önce yaşanmıştır, buraya yazma sebebim ise az önce bu sitede çok güzel bir yazı okudum ve benim de hikayemi yazmam gerektiğini düşündüm. Ankara’da bir Üniversitede öğrenci olarak bulunmaktayım. Balgat semtinde 3 arkadaşımla ev tuttuk. Muhafazakar bir mahallenin biraz hareketli gençleriyiz aslında. Bundan bir ay önce evde tek başımayken kapı çaldı. Açtım, 30’lu yaşlarda bir adam vardı kapıda, alt komşumuz olduğunu, karısının yaptığı sarmalardan bize de getirdiğini söyledi. O sıra muhabbet etmeye başladık. İsminin Ali olduğunu, akşamları eve geç ve yorgun geldiğini, bizden gelen sesten çok rahatsız olduğunu söyledi. Kendisinden özür diledik. Muhabbetimiz koyulaşmıştı Ali’yle artık.

    Bir akşam balkonda sigara içerken alt balkonda bir tıkırtı duydum. Eğilip baktığımda karşılaştığım manzara inanılmazdı, altında kısa bir şort, üzerinde ise göğüslerini neredeyse tamamen gösteren bir bluz giymiş olan bir bayan vardı. Ali’nin karısı olmalıydı bu. Mutfaktan balkona sızan ışık onu adeta bir güneş tanrıçası gibi göstermekteydi. Vücudunun güzelliği her hücremi titretti. O da benim gibi sigara içiyordu. Eğilip bir iyi akşamlar dilesem mi diye düşünürken, oturduğu sandalyeden küllüğe uzandı ve o sıra şortunun altındaki gizli hazinenin bir kısmını görmüş oldum. İçinde siyah renkte bir tanga vardı ve çatala doğru olan kısmı dantelliydi. Ben artık konuşabilecek durumda değildim zaten ve adeta süzülürmüş gibi mutfağa geçti, ışığı söndürdü. Bütün gördüklerim hafızama kazınmıştı, ekleme yaktığım diğer sigaramla onu sikmenin planlarını yapmaya başlamıştım bile. Bunun için en iyi yol Türk adetlerini kullanarak, gelen tabağın boş döndürülmemesi olabilirdi.

    Bir sonraki gün okulum yoktu, öğlene doğru kalkıp marketten irmik tatlısı yapmak için malzeme almaya gittim. Yemek konusunda gayet maharetliyimdir. Malzemeleri alıp bir an önce işe koyuldum. Yaklaşık yarım saat sonra tatlım hazırdı. Hemen üzerimi giyindim ve alt katın kapısını çaldım. Evde olduğunu biliyordum, çünkü Ali ile konuşurken karısının çalışmadığını öğrenmiştim. Kapıyı çaldım, açtı. Öylece kalakalmıştım. Üzerinde dün akşam gördüğüm kıyafetler vardı. Küçük bir gülümsemeyle, üst komşuları olduğumu söyledim ve kendimi tanıttım. Gönderdiği sarmaların ne kadar lezzetli olduğunu söylerek iltifatlar yağdırmıştım. Kapı muhabbetimiz iyi derinleşti. Kendisi de bizim üniversiteden mezun olalı iki sene olmuş. Benim de son senem olduğunu falan anlatarak konuyu iyice uzatma çabalarına girişmiştim

    Yaklaşık 15 dakikalık kapı sohbetimizde ben devamlı göğüslerine bakıyordum. Aslında onu çılgınlar gibi arzuluyordum o an, ama bir anda üzerine saldıramazdım. O da göğüslerine baktığımı fark ediyordu ve konuşurken iyice ön plana çıkartmaya çalışıyordu. Benim aletim kazık gibi olmuştu bile. Onun da benim aletime bakmaya başladığını fark ettim. Çok büyük bir aletim yok aslında, 17 cm, ama biraz kalın, yani üzerimdeki eşofmandan rahatlıkla belli oluyordu, ama umurumda bile değildi. Ben onun göğüslerine, o benim aletime bakmayı sürdürerek devam ediyordu sohbetimiz. Biraz sonra içerden telefonu çaldı ve içeri geçti. Kapı açıktı. Acaba içeri girip onu çılgınlar gibi siksem mi diye düşünürken terlemeye başlamıştım bile…

    15-20 saniye sonra gelip, bana teşekkür etti, elinde telefonu vardı. Ben de teşekkür ederek evime çıktım, ama onu halen çılgınlar gibi arzuluyordum. Aradan yarım saat geçmişti ki, kapı çaldı. Açtım, o idi. Beni az önce beni kovar gibi gönderdiği için özür diledi ve “Bana ikram edebileceğin bir çayın var mı?” diyerek içeri girdi. İşte, onu çılgınlar gibi sikeceğim an geldi dedim içimden, buyur ettim ve ocağa su koydum. Evin yapısından konuşmaya başladık. Bana, “Senin odan neresi?” dedi. Üç oda yan yana bizim evde, gösterdim, benimki kapıya en uzak olandı. “Anlamalıydım!” dedi. “Neyi?” dedim. “Kocam herzamanki gibi yorgun bir halde götünü dönüp yatıp uyurken ben bazı geceler senin sevişme seslerinden uyuyamıyorum, ama neyse…” dedi. “Devam et!” dedim. “Yatak odama gelen seslerinizle azıyorum!” dedi.

    (Benim de arada gidenim gelenim olur hani). “Kusura bakma, birdahakine ya daha sessiz yaparım, ya da seni de çağırırım!” dedim. İkimiz de hafifçe güldük. Aslında ikimiz de istiyorduk bunu, ilk hamleyi beklemekteydik. Evde sadece poşet çay vardı, yaptım ve geldim. O salonda koltukta oturmuş beni bekliyordu. Ben onun o göğüslerine, o benim aletime bakıyorddu. Elimde çay varken saklayamazdım, zaten saklamak isteyen kim ki 🙂 Çayı üzerine iyice yaklaşarak verdim, sikim neredeyse ağzına girecekti. O da heyecanlandı. Sonra yanına geçip oturdum, göğüslerini daha iyi görebilmek için. Konuşmaya devam ettik. Konu seks idi halen. Ben ona kocasıyla ne sıklıkta yaptığını sordum. “Haftada bir! deyince, “Ooo, senin işin çok zor öyle bir tiple! Ben evli olmadığım halde haftada en az 2-3 kez yapıyorum!” dedim, güldük. “Zaten şu sizden gelen seslerle mastürbasyon yaparak tatmin ediyorum kendimi!” dedi…

    “Senin gibi güzel bir kadına yazık olmuş!” dedim. “Bence de, ama yaptım birkere böyle bir hata işte…” dedi. Artık dayanamıyordum, onu deliler gibi sikmek istiyordum ve şu an avuçlarımın içindeydi. “Evet, hangimiz hatalar yapmıyoruz ki?” diyerek elimi yavaşça bacağına koydum. Onu sikmek istediğimi hissettiği için biraz ürktü, “Çok hızlısın!” dedi. “Senin için deliriyorum!” dedim ve elimi yavaşça bacak arasına götürmeye başladım. Bacakları o kadar güzeldi ki, daha eşofmanımın içindeyken boşalacaktım. Elimi amına götürürken tuttu ve kendisi götürdü, iyice bastırdı amına. Göz göze bir haldeyken öpüşmeye başlamıştık. Kendimi o kadar iyi hissediyordum ki, onu birazdan deli gibi sikecektim. Deliler gibi öpüşürken elimi şortunun içine soktum, amı pürüzsüzdü. Elimi amına iyice sürtmeye, klitorisi ile oynamaya başladım…

    “Hadi şu meşhur odanın marifetlerini bana da göster!” dedi. O önde, ben arkada odama gidiyorduk. Kalçaları taş gibi duruyordu. Odama geçtik, üzerindeki bluzü ve sutyeni çıkarttım, göğüsleri o kadar diri duruyordu ki anlatamam. Yalamaya başladım göğüslerini. O da tişörtümü çıkarttı. Deliler gibi sevişiyorduk. Yavaşça şortunu ve tangasını indirdim. O an gelmişti artık ve amını yalamaya başladım. Amının dudaklarını bir vantuz gibi emiyordum. Sulandı iki dakikada, orgazm oldu. Sularının hepsini yaladım…

    Sıra ondaydı, eşofmanımı ve donumu çıkardı, sikimle yüzyüze kalmıştı. “Biraz büyükmüş!” dedi. “O kadar sesi nasıl çıkarttırıyorum zannettin?” dedim. Ağzına almaya başladı. 40 yıllık orospu gibi yalıyordu. O kadar çok sıkıyordu ki, kopartacak zannettim. Elimi kafasına götürdüm bastırmaya başladım. Neredeyse taşşaklara kadar girecektim ağzına. Kötü oldu bir an, “Devam et!” dedim, deli gibi saxo çektiriyordum. “Yeter, yatağa yat!” dedim. Sırt üstü uzandı. Bacaklarının arasından o daracık amına girdiğimde hiç çıkmak istemedim. Deli gibi sikiyordum. Birkaç farklı pozisyonda siktikten sonra, “Boşalacağım!” dedim. “Ağzıma istiyorum!” deyince ağzını spermle doldurdum…

    Biraz yatakta uzanıp kendimize geldik. Elleşmeye başladık, benim alet yeniden sertleşmişti. Sıra götündeydi, mutlaka o götü de sikeliydim. Ters çevirdim, anladı, “Ordan olmaz!” dedi. “Neden?” dedim. “Kocam beni hiç götümden sikmedi, acır!” dedi. “Merak etme acıtmayacağım, bana güven!” tarzı laflarla ikna ettikten sonra banyodan şampuanı aldım geldim. Sikime ve götüne sürdüm, başını dayadım ve bastırdım. “Ihhhh! Lütfen yapma!” dedi. “Merak etme daha fazla acımayacak!” dedim ve biraz daha ilerledim. Gözyaşı akmaya başladı. Artık dayanamıyordum ve bir anda hepsini kökleyiverdim. Deli gibi bağırdı, iyice ağlıyordu. Fakat ben götüne git gel yapmaya başlamıştım bile. Bir süre sonra acısı zevke dönüştü, artık zevkten inliyordu altımda. “Kocan senin bu götünü nasıl sikmedi, bu göt sikilmez mi hiç?” diyerek pompalıyordum. O da, “Sik aşkım, sik beni!” diye inliyordu. Benim vuruşlarım iyice sertleşmişti ve en sonunda götüne boşaldım…

    O gün banyoda buna birer posta daha amdan götten kaydım, karı müptelam oldu. O hafta iki kez daha siktim onu. Artık ne zaman istesem kapısındayım, deliler gibi sikişiyoruz!

    seks hikaye sex sex hikayeler sex hikayeleri
  • Baldızımla Bitmeyen Gece Sex Hikayeleri

    Baldızımla Bitmeyen Gece Sex Hikayeleri

    Merhaba, ben Cem. 35 yaşındayım, evliyim ve İsviçre’de yaşıyorum. Malum bizim buralar kışın bol karlı ve soğuk geçiyor. İşte böyle bir kış sezonunda Avrupa’nın başka bir şehrinde yaşayan ve bizden 600 km uzaktaki akrabaların düğünü vardı. Akraba dediysem karımın akrabalarıydı. Uzak diye ben gitme taraftarı değildim, üstelik karım da hemşire olduğu için hasta kayınvalidemin yanında kalması gerekiyordu. Ben karıma tek başıma gitmeyeceğimi, o kadar uzun yolu yalnız çekemeyeceğimi söyledim. Kayınvalidem de, bizim aileden giden olmazsa akrabalarının küseceğini, yanıma baldızımı alıp gitmem için ısrar etti. Israrlara dayanamadım ve baldızımla birlikte arabama atlayıp yola çıktık. Giderken yolda trafik normal seyrindeydi, hiç bir sorunla karşılaşmadık…

    Avrupa’da yaşayan Türk’lerin düğünlerinde gösteriş eksik olmaz. Düğün lüks bir mekandaydı. Canlı müzik, birbirinden güzel yemekler, tatlılar ve tabii ki su gibi içki vardı. Düğünde baldızımla yedik, içtik, eğlendik ve bol bol dans ettik. Aramızdaki resmi Baldız-Enişte ilişkisi her kadehten sonra yerini biraz daha samimiyete bırakıyordu. Baldızım sanki karımın eksikliğini gidermek ister gibiydi, slow müzikler çalarken sürekli elimden tutup beni dansa kaldırıyordu. Dans ederken vücudunu bana yapıştırıyor, o kocaman memeleri aramızda eziliyordu. Tabii benim yarak da istemdışı sertleşiyordu. Kafalarımız bir milyon olmuş, baldızımla dans ederken sanki ayakta ön sevişme yapıyor gibiydik. Gecenin ilerleyen saatlerinde düğün bittiğinde, maalesef akrabaların bize hazırladığı evlerinde haremlik selamlık şeklinde yatmak zorunda kaldık…

    Ertesi gün Zürih’e geri dönüşte yarı yolda korkunç bir kar fırtınasına tutulduk. Radyodan otoyollar kapandı anonsu geçiyordu. Baldızla konuştum, ne yapalım diye. Baldız da, “Yola devam edip otobanda mahsur kalacağımıza, bir otele gider kalırız, Pazar günü yola devam ederiz!” dedi. Bu fikir benim de kafama yatmıştı. Karıma telefonla aradım ve durumu anlattım, fırtınanın telefon hatlarını da etkileyebileceğini, aradığında ulaşamazsa merak etmemesini söyledim. Sonra da otel aramaya başladık. Ama yola çıkmış olan birçok kişi aynı şeyi düşünmüş olmalı ki, o civarda gezdiğimiz otellerde boş oda bulamadık. Karamsar karamsar aranırken, ahşaptan küçük dağ Bungalowlarından oluşan turistik bir tatilköyü bulduk. Boş olan son Bungalowu da biz kiraladık…

    Üşümüştük, hemen resepsiyondan anahtarı alıp Bungalowa gittik. İçeri girdiğimizde ikimiz de şaşırdık. İki oda vardı. Bir odada çift kişilik bir yatak, karşısında yanan bir şömine. Bitişik oda ise bildiğimiz hamam gibi yapılmıştı, içi buhar dolu ve sıcaktı. Baldızım, “Aynı yatakta yatacağız galiba!” derken hafiften sırıtıyor gibiydi. Ben de, “Burayı bulduğumuza şükredelim!” dedim, ama baldızımla aynı yatakta yatacak olmam beni müthiş heyecanlandırmıştı. Belki düğünde dans ederkenki gibi yine yaklaşabilir, temas edebilirdik birbirimize. Hatta belki de baldızımı sikebilirdim.

    Çantalarımızı bıraktıktan sonra, baldıza, “Ben hamama giriyorum!” dedim. Şömine yandığı için odanın içi sıcaktı zaten. Üzerimi çıkarıp elbisemi dolaba astım, havluyu doladım belime, en son boxerimi de havlunun altından çıkarıp koydum dolaba. Bu arada baldızım yatağa uzanmış meraklı bakışlarla beni izliyordu. Hamam bölümüne girdim, içerideki buhar ve sıcaklık iyi gelmişti. Yatakta uzanmış olan 26 yaşındaki iri memeli baldızımı düşündükçe içim bir tuhaf oluyordu. Yarağımın sertleştiğini hissettim. Vücudumu yıkarken kalkmış yarağımı da şampuanla sıvazlıyor, baldızımı siktiğimin fantazisini kuruyordum…

    Birden hamamın kapısı aralandı ve baldızım içeri girdi. Buhardan dolayı net görememiştim ama galiba baldızım çırılçıplaktı. Onun da gözü buhara alışınca yanıma geldi ve gerçekten de çırılçıplaktı. Baldız kulağıma yanaşıp, “Beni sikmek istediğini biliyorum enişte!” dedi. “Evet, istiyorum, hem de çok!” dedim ve baldıza sarılıp dudaklarına yapıştım. Çılgınca öpüşüyorduk. İri memelerini yine bana yapıştırmıştı. Benim de kazık gibi sert yarağım onun göbeğine, bacaklarına ve amına değdikce deli oluyordum. Öpüşürken aynı zamanda da elimi belinden aşağıya indirmiştim, götünün yanaklarını yoğuruyordum…

    Ne kadar öpüştük bilmiyorum, baldız dudaklarını dudaklarımdan çekip, “Hadi enişte, daha fazla vakit kaybetmeyelim, yıkanıp yatağa geçelim!” dedi. Çabucak yıkanıp çıktık. Kurulanıp yatağa geçtiğimizde baldız hemen sırtüstü uzanarak bacaklarını ayırdı ve “Hadi enişte, gel!” dedi. Baldız bir an önce sikilmek istiyordu, anlıyordum onun ızdırabını. Ee kolay değildi tabii, baldızın başından çok kısa süren bir evlilik geçmişti. Tam yarağın tadını aldığında da boşanmışlardı. Karımın anlattığına göre baldızım boşandığından beridir de kimseyle görüşmüyordu. Yani tahminim doğruysa baldız uzun zamandır kimseyle sikişmemişti.

    “Acele etme baldız, tüm gece vaktimiz var!” dedim ve bacaklarının arasına geçtim. Baldız hemen amına gireceğim diye beklerken, ben o beni çıldırtan iri memelerine yumuldum. Memelerini yoğurup sırayla değiştire değiştire emerken yarağım da bacaklarının iç kısımlarına değiyor, bu da baldızı iyice kudurtuyordu. 15-20 dakika boyunca memelerini kızartana kadar yaladım, emdim, acıtmayacak şekilde ısırdım. Baldızın kıvranmalarına ve inlemelerine bakılırsa ilk orgazmını çoktan olmuştu bile…

    Sürekli, “Hadi, gel!” diye inliyor, kollarımdan tutup beni üstüne çekmeye çalışıyordu. Memelerinden sonra öpüp yalayarak göbeğine, ordan da amına indim. Kılsız, kaymak gibi pürüzsüz amı çoktan ıslanmıştı ve am dudakları orgazm sularıyla parlıyordu. Dilimi amının dudaklarına değdirdiğim an baldızın inlemesi inanılmazdı. Dilimi amında biraz gezdirdikten sonra klitorisini dudaklarımın arasına alıp emmeye başladığımda baldız sara nöbeti geçiriyor gibi çırpınıyordu. Durmadım tabii, iki parmağımı vıcık gibi ıslanmış amına sokup amını parmaklarımla sikerken klitorisini emmeye devam ettim. Sonunda baldız ellerini saçlarıma geçirip asılarak, “Yeterrrrr! Durrr, bittim ben!” diye bağırınca klitorisini emmeyi ve amını parmaklamayı bıraktım.

    Parmaklarımı amından çıkardığımda am suyuna bulanmış parmaklarım parlıyordu. Kafamı kaldırdığımda ise baldızın gözleri kaymıştı ve burnundan nefes alıyor, yaprak gibi titriyordu. Bacak arasında dizlerimin üzerinde durdum ve baldızın kendine gelmesini bekledim. Baldızın titremesi geçip nefes alması tekrar düzene girince, ilk söylediği şey, “Enişte, neler yapıyorsun bana öyle, zevkten öldürecek misin beni?” oldu. Ben de gülümseyip, “Baldız dur daha başlamadık bile! O boşandığın sümsük kocanla hiç ön sevişme yapmadınız mı?” dedim. Baldız suratıma aptalca bakarak, “Ne diyorsun sen enişte, ne ön sevişmesinden bahsediyorsun, üç aylık evliliğimde bir kere olsun orgazm oldum mu ki? Neden boşandım sanıyorsun?” dedi.

    Boşanma sebebini bilmiyordum tabii, ama şimdi seksten kaynaklandığını öğrenince gerçekten üzülmüştüm talihsiz baldızımın durumuna. Hemen yanına uzanıp dudaklarına şefkatle yumuldum, bu sefer öncekine nispeten daha sakince öpüşüyorduk. Memelerini de nazikçe okşuyordum. Baldız da göğsümdeki kıllarla oynayarak elini yavaş yavaş yarağıma doğru indiriyordu. Eli sonunda yarağıma geldiğinde gövdesinden nazikçe kavradı. Sanki eli yarağımı keşfetmeye çalışıyormuş gibi bir iki sefer kökünden başına kadar indi çıktı. Eli sonra taşaklarımla buluştu. Bir süre de taşaklarımla oynayıp tekrar yarağımı aldı eline.

    Baldız yarağımla oynarken, dudaklarımı dudaklarından çekip, “Sen de benimkini yalamak ister misin aşkım?” diye sordum. Baldız bunu dememi bekliyormuş, “İstemez miyim aşkım, hiç sormayacaksın sandım!” diye muzipçe gülümseyerek aşağı kaydı. Önce yarağımı inceleyerek başına öpücükler kondurdu. Sonra da yalayayıp başını ağzına aldı. Hepsini alıp alamayacağını dener gibi her ağzına sokup çıkardığında biraz daha fazlasını alıyordu ağzına. Baldızın daha önce hiç sakso çekmediğini anlamıştım. Çok acemiceydi. Utandırmamak için hiç karışmıyordum, sakso konusunda insiyatifi ona bırakmıştım. Ama elim boş durmuyordu, baldızın göt yanaklarını okşuyordum…

    “Amını ver ağzıma baldız!” deyip bacaklarından tutup baldızı üzerime çektim, 69 pozisyonuna getirdim. Artık baldız yarağımı emerken ben de amını yalıyordum. Tabii amını yalarken de götünün yanaklarını okşuyor, arada sırada bir parmağımın ucuyla göt deliğine hafifçe yoklama çekiyordum. Parmağım göt deliğine dokunduğunda baldız amını ağzıma bastırıyor ve yarağımı daha bir iştahla yalıyordu. Parmağımı ikinci boğumuna kadar göt deliğine soktuğumda baldızın amının sularını ağzımda hissetmemle ben de baldızın ağzına patladım. Galiba daha önce ağzına kimse boşalmadığı için baldız neye uğradığını şaşırmıştı. Öğürerek yarağımı ağzından çıkardığı gibi ağzındaki döllerimi yarağıma ve taşaklarıma tükürdü…

    Baldızın öğürmeleri geçene kadar bekledim. Sonra baldızı üzerimden indirip havluyu istedim. Baldız uzanıp havluyu verdiğinde bana kötü kötü bakıyordu. Ben yarağımı ve taşaklarımı havluyla silerken, baldız, “Niye boşalacağını haber vermedin?” deyince, “Ne bileyim, döl yutmayı seviyorsundur diye düşünmüştüm!” dedim. Baldız ters ters bakarak, “Daha önce hiç yarak yaladım mı ki?” dedi. Baldızın elini tutup, “Özür dilerim aşkım, bir dahaki sefere haber veririm! Hadi şimdi gel güzelce yıkanalım, sonra asıl sevişmemize başlayalım!” dedim.

    Birlikte güzelce yıkanıp tekrar yatağa geldik. Benim yarak daha yıkanırken tekrar kalkmıştı. Baldız yine sırtüstü yatıp bacaklarını ayırdı, hemen amına girmem için. Ama ben girmedim, baldızın yanına sırtüstü yatıp, elimle yarağımı dikeltip, “Sen üste çık aşkım!” dedim. Baldız şaşırmıştı, galiba kısa süren evliliğinde tek sikiştiği pozisyon misyoner pozisyonuydu. Hemen üstüme çıkıp yarağımı amının girişine denk getirip, “Ohhhhh!” diyerek yarağıma oturdu. Köküne kadar almıştı. Uzun zamandır yarak görmeyen amına giren yarağın tadına varmak için bir süre hareketsiz bekledi. Sonra gözlerime utangaç gülümsemelerle bakarak ufaktan salınmaya, hafif hafif ileri geri, yukarı aşağı yapmaya başladı. Ben yarağımı oynatmadan yatıyordum altında, sadece memelerini okşuyordum…

    Baldız bir süre yavaş hareketlerle amındaki yarağın tadını çıkardıktan sonra hızlanmaya başladı. Öne eğilip dudaklarını dudaklarıma, memelerini de vücuduma yapıştırdı. Gittikçe hızlanarak kaldırıp indiriyordu belini. Ben baldızı değil, baldızın amı yarağımı sikiyordu. Az sonra da çılgınlar gibi hızlandı ve inleye inleye, kasıla kasıl orgazm oldu. Baldız orgazm olurken amı sanki yarağımı sağıyor gibiydi. Sonra birden üstümde tamamen hareketsiz kaldı. Yine burnundan nefes alıyordu…

    Bir süre kendine gelmesini bekledim. Kendine gelip dudaklarıma teşekkür öpücükleri kondururken, ben yarağımı amından çıkarmadan baldızı altıma aldım. Ve bacaklarını omzuma alarak sikmeye başladım. Baldız altımda iki büklüm olmuş, amına her köklediğimde çığlık atıyordu. Sikerken memelerini de yoğuruyordum. Çok geçmeden baldız bir kez daha orgazm oldu, ama ben sikmeye devam ediyordum. Baldız, “Yeterrrr! Durrrr!” diye bağırarak altımdan kurtulmak için debelenmeye başlayınca durdum, içinde hareketsiz bekledim…

    Baldız sakinleşince bacaklarını omzumdan indirip amından çıktım. Yanına uzanıp dudaklarını öpmeye başladım. Öpüşürken baldızın eli yarağıma gitti, kontrol edercesine yokladı. Yarağımın halen taş gibi sert olduğunu hissedine öpüşmeyi bırakıp, “Enişte hiç inmez mi bu?” diye sordu. Ben de gülümseyip, “İner aşkım iner de, önce senin o götünün tadına bakmak istiyor!” dedim. Baldız ters ters bakıp, “Aklına bile getirme enişte, hayatta girmez oraya, daha önce hiç yapmadım ordan!” dedi. Ben yine gülümseyerek, “Girer aşkım, merak etme sen, ben sokarım. Ablan da ilk seferinde girmez, alamam, çok acır falan diyordu, şimdi her sikiştiğimizde götten de yemeden duramıyor!” dedim.

    Aslında götten sikilmeyi çok merak ettiğini, fakat çok acıyacağından korktuğunu itiraf edince, baldızı ikna etmem zor olmadı. Baldızı yüzüstü yatırdım, ensesinden öperek, sırtına, beline, ordan da götüne indim. Götünün yanaklarını ayırıp göt deliğini yalamaya başladığımda baldız inlemeye başladı. Hele ki dilimi göt deliğinin içine sokup çıkardığımda baldız zevkten çıldırıyordu…

    Bir süre göt deliğini yalayıp dilleyerek baldıza götten sikilirken alacağı zevkin avansını verdim. Gidip hamamdan şampuanı alıp geldim. Baldızı yatağın üstünde dört ayak pozisyonuna getirdim. Yarağımın başına ve baldızın göt deliğini güzelce şampuan sürdüm. “Kendini kasma aşkım, ilk başta biraz acıyacak, fakat alışınca müthiş zevk alacaksın!” diye telkin ederek arkasına yanaştım. Yarağımın başını dayayıp hafif hafif yüklenmeye başladım. Biraz yüklenip geri çekiyordum. Her seferinde baldız, “Uff, acıyor!” diyordu, ama o kadar acı olacaktı tabii, sonuçta ilk defa götten sikilecekti. Böyle böyle birkaç seferden sonra baldızın canını çok yakmadan yarağımın kafasını sokmayı başarmıştım…

    “En zor kısmı girdi aşkım, artık gerisi kolay!” diyerek epey bir sabırla köküne kadar sokmuştum. Baldız halen, “Acıyorrrr!” diyordu. Ben de, “Hepsi bu kadardı aşkım, bak alamam diyordun ama köküne kadar aldın işte!” deyip içinde biraz hareketsiz bekledim. Sonra hafif hafif gidip gelmelere başladım. Yarağımın çok azını çekip geri sokuyor, alıştıra alıştıra, acele etmeden sikiyordum baldızın götünü…

    Bir süre sonra baldızın götü sikilmeye alışmıştı. Ben de artık ufaktan hızlanmaya başladım. Tempoyu gittikçe artırıyordum. Bir elimi de alttan amına atmıştım, klitorisini okşuyordum. Baldızın acı dolu inlemeleri zevk çığlıklarına dönüşüp orgazm olunca, artık ben de kendimi tutmayı bırakıp böğürerek götünün içine boşaldım. İkimiz de burunlarımızdan nefes alıyorduk. Baldız, “Aşkım çıkma içimden!” deyince, götünden çıkmadan yana devrilip 66 pozisyonunda kendimize gelene kadar yattık…

    Sonra kalkıp temizlenmek için hamama girdik. Baldız götten sikilmeyi çok sevmişti, yarağımı yıkadıktan sonra ağzına alıp sertleştirdi ve bir kez de hamamda götten siktirdi. Hamamdan çıkıp yatağa geçtiğimizde, ben artık yatıp uyuruz diye düşünürken, baldız beni sabaha kadar uyutmadı. Yarağımı kaldırdıkça sikiştik…

    Ertesi gün öğleden sonra uyanınca ikimiz de açlıktan geberiyorduk. Resepsiyonu arayıp yiyecek birşeyler sipariş verdim. Yemekleri anca yarım saate hazırlayıp getirebileceklerini söylediler. O yarım saati biz tabii sikişerek değerlendirdik. Yemekler gelip te karnımızı doyurduktan sonra kaldığımız yerden sikişmeye devam ettik. Akşama doğru otobanların açıldığı haberi ikimizi de üzmüştü. İstemeye istemeye yola çıktık…

    Birkaç ay sonra baldızı kayınvalidemin bulduğu saftirik bir herifle evlendirdiler. Ama baldız ne yapıp ediyor, haftada bir iki kez gelip kendini bana siktirip gidiyor : )

    aldatma hikayeleri anal sex anal sex hikayeleri ensest hikaye ensest hikayeler ensest sex porno hikaye porno hikayeler porno hikayesi porno sex hikaye sec hikayeleri
  • Çoban Hem Karımı Hem Beni Sikti

    Çoban Hem Karımı Hem Beni Sikti

    Selam arkadaşlar, ben İzmir’den Sedat. Evli bir erkek olmakla birlikte gay duygularım da var ve bunu karım da biliyor. Karımla mükemmelin ötesinde bir sex hayatımız var. 26 yaşındaki karım oldukça alımlı, 1.65 boyunda, 54 kilo, 80-55-80 ölçülerinde, tam çıtır bir afet. Karımın daracık amcığı hep epilasyonludur. Karımın amını saatlerce emseniz bıkmazsınız. Karımla sikişirken nerdeyse her türlü fantaziyi yaptık. Birlikte pørnø izlerken karım filmin sesini kapatır, filmi kendisi seslendirir, “Kökle o kocaman yarrağını amıma! Dağıt götümü! Ağzıma fışkırt sıcak döllerini!” gibi. Hele Zencili grupseks filmleri izlerken karım adeta kendinden geçer, sanki o iri yaraklı Zencilerin karımı siktiğini zannedersiniz. Karımda emme, yalama, yutma, amdan götten sikişme, ne ararsanız var. Ancak fikir olarak kabul etmesine rağmen, karımı gerçekten bir başkasıyla sikişmeye ve grup sex yapmaya ikna edemedim. Aslında karım da haklı, siz de takdir edersiniz ki herkese güvenilmiyor.

    Son tatilde arabamızla köye babamları ziyarete gittik. Babamların ev çok kalabalık olduğundan karımla birkaç gün sikişemedik. Karım sonunda dayanamadı ve “Aşkım canım seks istiyor, ne dersin, şöyle arabayla bir yerlere gidip fantazi yapalım mı?” dediğinde, “Olur aşkım!” deyip arabamıza atladık ve köyümüzün ormanlık alanına gittik. Arabayı kuytu bir yere çekip, etrafa bakındık, görünürde kimsecikler yoktu. Başladık arabanın içinde öpüşmeye. Karım fermuarımı açtı, sikimi çıkarıp eline aldı ve emmeye başladı. Süper bir adrenalindi. Bir süre yaladıktan sonra, “Aşkım yarrağını amımda istiyorum!” dedi. Ben biraz tedirgindim, etrafa bir daha bakındım ve “Aşkım ya bir gelen giden olursa?” dedim. Ama karım azmıştı bir kere, “Eteğimin altında külot yok zaten!” diyerek kucağıma oturdu ve sikişmeye başladık. Karımın inleye inleye orgazm olması süper bir zevkti, ben de ilk postayı karımın amına akıttım…

    Bir süre dinlendikten sonra karım tekrar oynaşmaya, yani kaşınmaya başladı. İnmiş sikimi emerek kısa sürede tekrar dimdik yapmıştı. Karım, “Aşkım bu sefer beni dışarda sikmeni istiyorum!” dedi. Arabadan inip karımın ellerini motor kaputunun üzerine tutundurup ayakta domalttım, eteğini beline kaldırdım. Götünün yanaklarını sağa sola ayırıp, götünün deliğini ve döl süzülen amını yalamaya başladığımda, karım adeta kendinden geçmiş inliyordu. Sikimi karımın amına geçirip hızlı hızlı pompalamaya başladığımda ise karım bağırarak orgazm oluyordu. Kendimizi öyle bir kaptırmışız ki, nerden ve ne zaman türediyse, biraz ilerde bizi izleyen çobanı farketmemişiz. Çobanı görünce hemen toparlandık tabii. Çoban pantolonunun üzerinden kalkmış sikini sıvazlayarak bize bakıp gülüyordu. Karım utanmıştı, hemen arabaya bindi…

    Ben de, 30 yaşlarındaki çobanın yanına gidip, “Kusura bakma gardaş, rahatsızlık verdiysek özür dileriz! Misafir geldiğimiz ev kalabalıktı, benim karı da yaraksız duramaz, hal böyle olunca mecbur kaldık buralara gelmeye…” dedim. Gerçi biz onu tanımıyorduk, o da bizi tanımıyordu. Yine de çobanın, “Ne rahatsızlığı abi ya, gözümüz gönlümüz şenlendi valla! Merak etmeyin bu gördüklerim aramızda kalır!” dediğinde içim biraz rahatlamıştı. Çobana bir sigara ikram ettim ve ayaküsütü konuşmaya başladık. Çobana evli olup olmadığını sorduğumda, “Yok abi ne gezer, elimizi sikiyoruz! Abi sen çok şanslısın valla, benim böyle bir karım olsun isterse dünya kadar borcum olsun!” diyerek ağzımı arıyordu. Benim gözler bu arada çobanın pantolonundan fırlayacakmış gibi duran yarrağında tabii. İçimden de ‘işte aradığım fırsat bu’ diye geçiriyorum. Çobana karımın gerçekten çok azgın olduğunu ve bir iki kere sikilmeyle doymadığını söylediğimde, çoban, “Abi isterseniz sizi bağevine götüreyim, orda rahat rahat sikersin yengeyi. Merak etme abi, ben sizi rahatsız etmem, dışarıda beklerim!” dedi.

    Ben hemen, “Yok canım olur mu öyle şey, o durumda senin de kalıp bizi izlemek hakkın! Hatta söz vermeyim de, belki daha fazlası da olur…” dediğimde, çobanın gözleri fal taşı gibi açıldı ve Ciddi mi söylüyorsun abi?” dedi. Ben de, “Evet ciddiyim, ama karımı ikna edersem!” diyerek arabaya, karımın yanına gittim. Karım çobanla konuştuklarımı duymuştu. Karıma, “Aşkım işte fırsat, hep böyle birşeyi hayal ederdik, hadi çobanla bağevine gidelim!” dedim. Karım, “Saçmalama aşkım…” dediyse de, ses tonundan istediği belliydi. Ben, “Aşkım hem çoban tanıdık ta değil…” diyerek karımı ikna etmeye çalıştım. Karım, “Tamam gidelim, fakat çoban beni sikmeyecek, beni sen sikersin o izler!” dedi. Ben de, “Yazık adama be aşkım, halini görmedin mi, yarrağı kazık gibi olmuş, patlayacak nerdeyse. Adama en azından sakso çekersin, olmaz mı?” dedim. Karım gay duygularımı bildiği için, “Saksoyu birlikte çekersek olur!” dediğinde ben kopmuştum, hemen kabul ettim…

    Çobanın yanına gidip, “Oldu bu iş!” dediğimde çoban nerdeyse çıldıracaktı. Arabanın kapılarını kilitleyip hep birlikte bağ evinin yolunu tuttuk. Bağ evine vardığımızda çoban bize meyva ikram etti. Meyvaları yedikten sonra bir sessizlik oldu, üçümüz de çekingen bir şekilde birbirimize bakıyorduk. Sonunda ortamı yumuşatmak için ben karımı ayağa kaldırdım ve karımla öpüşmeye başladım. Öpüşürken aynı zamanda da karımın kalçalarını yoğuruyordum ve yan gözle de çaktırmadan çobana bakıyordum. Çoban oturduğu yerden bizi izlerken pantolonunun üzerinden sikini sıvazlıyordu. Karımın omuzlarından bastırıp önüme çömelttim, fermuarımı açıp sikimi çıkardım ve ağzına verdim. Karım sikimi yalayıp emerken baktım çoban da yarrağını pantolonundan çıkarmıştı. Yarrağı muhteşemdi. Karıma gösterdiğimde karım bir, “Offf!” çekti ve hemen dönerek çobanın o devasa yarrağını emmeye başladı. Ben de arkadan karımın amına bir hamlede yarrağımı geçirdim ve karımı sikmeye başladım…

    Karım amcığında bir yarak, ağzında bir yarak, zevkten inliyor, aynı anda iki yarrağın tadını çıkarıyordu. Ben amına pompaladıkça karım çobanın sikini gırtlağına kadar sokuyordu. Karım öyle iştahlı yalıyordu ki, canım çekmişti. Karımın amcığından çıkıp çobanın yarrağını elime aldığımda, çoban şaşırmıştı. Suratıma anlamsız anlamsız bakarken ben yarrağının tepesine dil darbeleri atmaya başladım. Çobanın yarağını sırayla biraz ben emiyordum, sonra tekrar karıma emdiriyordum. Çobana, “Nasıl hoşuna gidiyor mu?” diye sorduğumda, çobanın utangaçlığı geçmiş, “Abi ya süpersiniz, bu nasıl zevk böyle?” diyerek inlemeye başlamıştı. Çobana, “Sen daha birşey görmedin!” diyerek yarağını emmeyi karıma devredip soyunmaya başladım. Çırılçıplak kaldığımda kılsız yuvarlak götümü çobana döndüm ve “Ne dersin, karımı değil, ama benim götümü sikmek ister misin?” diye sordum. Çoban, “İstemez miyim abi, hemde çok!” dedi. Ben, “İlk defa olacak, ona göre!” dedim. Çoban, “Abi köylük yerde yaşıyoruz, köyün gençleriyle birbirimizin götünü sikerek büyüdük, sen merak etme!” diyerek ayağa kalktı…

    Sonra beni divana domaltıp arkama geçti. Yarrağını tükürükleyip götümün yanaklarını ayırdı ve kocaman başlı yarrağını götümün deliğine dayayıp zorlamaya başladı. Zor da olsa kafası girmişti. Yavaş yavaş ilerlerken götüme sanki bir odun giriyor gibiydi. Dayanamayıp bağırmaya başladım. Karım ellerimden tutarak, saçlarımı okşayarak beni teselli ediyordu. Çoban kanırta kanırta nihayet köküne kadar sokmuştu götüme o koca yarrağı. İçimde biraz bekledikten sonra yavaş yavaş gidip gelmeye başladı. Yarrağını kertiğine kadar çekip birden hepsini köklediğinde aldığım zevkten kuduruyordum. Bu arada karım da yanıbaşımda amını parmaklamaya başlamış, çobana da, “İyi sik ibne kocamın götünü!” diye gaz vermeyi ihmal etmiyordu. Çoban uzun süre götüme pompaladıktan sonra, “Abi gelmeye çok yakınım!” diyerek inlemeye ve titremeye başladı. Tam yarrağını çekecekken büzüğümle yarrağını öyle bir sıktım ki, böğürerek içime boşaldı. Döllerinin götümün içine fışkırarak akışını hissetmek tarif edilemeyecek kadar güzeldi…

    Çobanın boşalması bitince ben de büzüğümü gevşettim. Çoban götümden çıkardı yarağını ve yıkayıp geldi. Yanıma uzanarak, “Abi ya yenge kıskanmasın ama senin göt 18lik kızların götünden daha güzel!” dedi. Ben de, “Teşekkür ederim kocacığım!” deyip, çobanın dudaklarına yumulduğumda ilkin istemedi, ama ısrar edince beni bir kadınmışım gibi öpmeye başladı. Çoban artık alışmıştı ve dudaklarımı emiyor, somuruyordu. Karım ise çobanın yarağına yumulmuş, tekrar sertleştirmeye çalışıyordu. Karım çobanın yarrağını emerek dimdik yaptıktan sonra bana, “Çekil kenara götveren ibne!” deyip, çobanı sırt üstü yatırdı ve o devasa yarrağın üzerine bir hamlede oturdu. O koca yarrağı köküne kadar amında kaybetmiş, üzerinde zıplıyor, inliyor, çobana, “Sik erkeğim, dağıt amımı!” diyerek çobanı kudurtuyordu…

    Karımın bir başka erkekle sikişmesini izlemek çok zevkliydi. Çoban karımı yaklaşık yarım saat boyunca her pozisyonda siktikten sonra, karım çobanı tekrar sırt üstü yatırıp üste çıktı ve bana, “Aşkım senin yarrağını da götümde istiyorum!” dedi. Hiç ikiletmeden karımın arkasına geçtim, belini ezerek karımın o daracık göt deliğine girmeye başladım. Süper bir manzaraydı. Karım yıllardır fantazide ve pørnø filmlerinde hayal ettiklerini gerçek olarak yaşıyordu. Çobanla aynı anda karımı hem amından hem götünden sikmeye başladığımızda karım bize küfürler ederek defalarca orgazm oldu…

    Bir süre sonra çoban, “Abi ben boşalacam!” dedi. Ben, “Sakın amcığına boşalma!” diyerek çıkmasını söylediğimde, karım bana, “Sus ulan amına koduğumun ibnesi, amcığıma boşalmasını istiyorum!” diyerek beni şaşırttı. Çobanın karımın amına boşaldı ve öylece karımın altında hareketsiz kaldı. Ben karımın götünü sikmeye bir süre daha devam ettim ve sonunda ben de fışkırarak karımın götünü döllerimle doldurdum ve çekildim. Karım da çobanın üstünden kalktığında amından ve götünden döller süzülüyordu…

    Birer sigara içip, bir süre dinlendikten sonra gitmek üzere toparlandık. Ayrılırken çoban bize, ne zaman istersek gelebileceğimizi söyledi. Arabaya giderken karımın yürüyecek hali kalmamıştı. Arabaya bindiğimizde karıma, “Aşkım nasıldı?” diye sordum, “Süpeerrrr aşkım, tekrar istiyorum!” dedi. “Aşkım, amcığına niye boşalttırdın?” diye sorduğumda ise, “Merak etme aşkım, korunuyorum!” diyerek beni rahatlattı.

    Köyde kaldığımız 15 gün içerisinde karımla o bağ evine üç kez daha gittik ve neler yaşadık neler 🙂

    anal sex hikayeleri Evli Çift Hikayeler hikaye sex ilişki hikayeleri porno hikayeler yaşanmış sex hikaye
  • Kuzenim Ve Arkadaşları – Gay Hikaye

    Kuzenim Ve Arkadaşları – Gay Hikaye

    Selamlar, Sex Hikayeleri Okuyucuları 28 yaşındayım ve İstanbul’da yaşıyorum. Kendimi bildim bileli hem kadınlardan hem erkeklerden hoşlanıyorum. Çocukluğumdan beri ailemle beraber her yaz İzmir’e giderdik. Yaşıtım olan kuzenim, yani teyzemin oğlu İlker ile çok iyi anlaşırdık. Beraber denize gider, oyunlar oynar, onun arkadaş ortamına girerdik.

    O yaz ikimiz de 16 yaşında ergenliğimizin zirvesindeydik. Tabii ergenliğin vermiş olduğu azgınlıkla kuzenimle birlikte pørnø izlemeye başlamıştık. Sonradan ise yan yana mastürbasyon yapmaya kadar götürmüştük işi. Ben minyon tipli, biraz balık etli ve beyaz tenliyim. Kuzenim ise esmer, benden hayli uzun ve neredeyse benim iki katım, beğendiğim bir vücudu vardı. Normalde de bu şekilde kalıplı uzun boylu erkeklerden çok etkilenirdim.

    Zamanla olağan hale gelen pørnø izleme ve mastürbasyon sonrası İlker’le aramızdaki ilişkiyi başka boyuta taşımak istiyordum, çünkü artık bir siki ağzıma almayı ve sikilmeyi hayal edip duruyordum. Kızlardan hoşlanmama rağmen bu hislerimi dizginleyemiyordum. Kararımı vermiştim, götümün bekaretini kuzenime bozdurtacaktım. Bir seferinde ona Gay pørnøsu izlemeyi teklif ettim, ama İlker benim kadar sıcak bakmıyordu erkek erkeğe seks olayına. Bir gün yine birlikte normal pørnø izleyip 31 çekereken tüm cesaretimi toplayıp sikini elime aldım ve sıvazlamaya başladım. Ama İlker pek rahat değildi. Ben eğilip tam sikini ağzıma alacakken İlker beni durdurdu. Tabii ben çok bozuldum ve kızgınlıkla kalkıp giyindim, odadan çıktım.

    Aradan iki gün geçmiş, İlker’le hiç konuşmamıştık. Evdekiler de aramızda bir soğukluk olduğunu anlamış olacak ki, annem, “Siz küs müsünüz?” diye sordu. İlker bir anda söze atılıp, “Yok değiliz, hatta bugün arkadaşıma gideceğiz, iki gün orada kalacağız!” dedi. Ben o anda İlker’e (Bu da ne demek oluyor?) gibisinden baktığımda, bana hazırlanmamı, hemen gideceğimizi söyledi. Evde rahat olamıyoruz diye bir arkadaşının evini ayarladı diye düşünüp, tamam dedim.

    Hazırlandım ve arkadaşına gitmek için yola çıktık. Pek konuşmasak ta bugün bir şeyler olması için pek yokuşa sürmeyecektim işi, çünkü artık yarak yalamak ve sikilmek istiyordum. Ben arkadaşının evi boş diye düşünürken içeri girdiğimizde İlker’den kalıplı ve daha uzun boylu, sonradan adının Mert olduğunu öğrendiğim arkadaşı evdeydi. Ben vakit daha erken, birazdan gider diye evde olmasını sorun etmedim ve tanıştık. Ama Mert’in bana yaklaşımı bile ne kadar piç olduğunu gösteriyordu.

    Biraz oturduktan sonra İlker, “Ben marketten birkaç tane soğuk bira alıp geleyim…” diye kalktı. Ben Mert’le tek kalmak istemediğimden, “Ben de geleyim!” desem de, İlker, “Gerek yok, siz takılın!” dedi. Ben İlker’e yine kızsam da pek bir şey demedim ve salona geçip oturdum. Az sonra Mert yanıma geldi. Mert kumral, 1.85 boyunda, 90 kiloda ve çekici biriydi, ama güven konusunda endişelerimden rahat değildim.

    Mert yanıma oturup, “İlker seni bugün buraya niye getirdi, biliyor musun?” diye sordu. Ben de, “Bilmiyorum!” dedim. Mert bu cevabıma, “Senin canın yarak istiyormuş, istersen ben sikerim seni!” dedi. “Ya ben istemezsem?” diye sorduğumda, “İlker’i istediğine göre beni hayli hayli istersin!” dedi. Özgüveni ve biraz dalgaya alan konuşmaları sinirlendirse de artık sikilmek istiyordum. Ama biraz Mert’i kudurtmak istedim, çünkü çok sinir bozan bir yapısı vardı.

    “Ben gidiyorum…” deyip ayağa kalktığımda, Mert bir anda kolumdan çekip beni altına aldı. Ben biraz numaradan, biraz da çekindiğim için, “Dur, yapma!” desem de karşı koymam neredeyse imkansızdı. Beni bir yandan soyup bir yandan öpüyordu. İlk defa bir erkek tarafından öpülüyordum. Başta çok tuhaf gelse de gücümün de kalmaması sonucu kendimi bıraktım ve yavaş yavaş karşılık vermeye başladım. Mert de, “Ha şöyle orospu, İlker bana ne kadar azgın olduğunu söyledi, şimdi senin ateşini söndüreceğim!” dedi ve daha ateşli öpüşmeye başladık. Bir yandan da tamamen soyunduk.

    Göğüslerimi yalıyor, bacaklarımı okşuyor, biraz sert yapıyor olması da zevkime zevk katıyordu. Bir anda beni domaltıp göt deliğimi yalamaya başladı. Resmen götümü diliyle sikiyor, arada parmaklıyordu. Önce bir parmak, sonra iki parmağını sokup deliğimi alıştırıyordu. Bu arada benim sikim de sertleşmişti. Götümün parmaklanmasına daha fazla dayanamayıp yatağa boşaldım. Bunu gören Mert, “Şimdi sen beni boşalt bakalım!” diyerek beni yere indirip epey uzun ve hayli kalın olan sikini bir anda ağzıma soktu.

    Daha önce hiç yapmasam da pørnølardan izlediğim ve kız arkadaşlarımın bana yaptığı kadarını bu kez ben Mert’e yapıyordum. Sikini köküne kadar ağzıma almaya çalışıyor, taşaklarını okşuyor, elimle gel git yaparak ona en iyi oral seksi yaşatmaya çalışıyordum. Mert sert davranmayı seven biriydi. Kafamdan bastırıp sikini köküne kadar sokuyor, adeta ağzımı sikiyordu.

    Birkaç dakika daha devam edip çenemin de yorulmasıyla sikini ağzımdan çıkarıp, “Hadi boşal!” dedim. Ama Mert, “Orospu çocuğu o kadar ağzını siktim, dışarıya boşalmam!” deyip tekrardan ağzıma kökledi ve kafamdan bastırıp bütün döllerini ağzıma boşalttı. O kadar çok boşaldı ki, neredeyse yuttuğum döl kadar da çenemden akıyordu…

    Sonra ikimiz de kendimizi koltuğa bıraktık. O kadar zevk almıştım ki, halen bacaklarım titriyordu. Biraz dinlendikten sonra lavaboya temzilenmeye kalktık. Temizlenip döndük. Ben biraz daha yavaşlarız diye düşünürken salona girer girmez beni domaltıp arkamdan tek hamlede sikini götüme sokmaya çalıştı. O yarrağı götüme tek seferde almam imkansızdı.

    Kaçar gibi hareket yapınca götüme çok sert bir şaplak vurdu. Ben daha ne oluyor diyemeden beni tamamen altına alıp yarağını götüme tek seferde geçirdiği gibi sikmeye başlamıştı bile. Gözümden yaş geliyordu. “Dur!” diye yalvarsam da Mert’in umrunda değildi. Altında birkaç dakika siktikten sonra pozisyon değiştirmek için durdu ve beni sırtüstü yatırdı, bacaklarımı omzuna alıp öyle sikmeye devam etti. O kadar sert pompalıyor ve bunu çok hızlı bir ritimde yapıyordu ki, götümün acısı sanki geçiyor gibi oluyor ve zevk almaya başlıyor gibiydim…

    Mert’in durmaya hiç niyeti yoktu, bu kez kendisi sırtüstü uzanıp, “Kucağıma gel!” dedi beni yarağına oturttu. Bu sefer kontrol bendeydi ve bu zevkimi daha çok arttırmıştı. Yarağının üstünde zıplarken elimi sikime sürmeden yine boşaldım. Döllerim onun göbeğine ve göğsüne gelince iyice kudurdu. Saçımdan çekip yüzme tokatlar atıp, küfürler ederek vücuduna bulaşan döllerimi yalattırdı. Transa geçmiş gibiydim, o kadar çok zevk alıyordum ki, ne derse yapıyordum. Öyle ki beni pencereye domaltıp 8. kattan dışarıya doğru bile sikti. Ve tabii götümün içine boşaldı…

    Birlikte duş alıp yatak odasına geçtik. Beni az önce hayvanca sikmiş Mert şimdi yanıma uzanıp beni nazikçe öpüyordu. Az önceki o haşinliğinden eser kalmamıştı. Ama vücudum kıpkırmızı, her yerimde tokat ve diş izleri belirmişti bile. Biraz öpüşüp elleşirken baktım ki yarağı yeniden kalktı. Yarağını elime alıp sıvazlarken birden odanın kapısı açıldı. İlker, yanında Özgür diye bir arkadaşıyla birlikte içeriye girdi. Beni o halde görmelerine rağmen hiç bozuntuya vermedim, aksine Mert’in sikine yumuldum ve onlar izlerken sakso çekip ağzıma boşalttım…

    Bu arada kuzenim ve Özgür de çırılçıplak soyunup yatağa geldiler. Ben kuzenime sakso çekerken Özgür götümü sikmeye başlamıştı bile. Sonra yer değiştirdiler ve nihayet götümü sikme sırası kuzenime de gelmiş oldu. Neredeyse her saat siktiler beni. Bazen grup, bazen tek tek, iki gün boyunca beni yarrağa doyurdular. Ve istediğim şeye hayal bile edemeyeceğim şekilde kavuşmuştum.

    Sonradan öğrendim ki kuzenim arkadaşlarına benden bahsetmiş, “Çok azgın, canı yarak istiyor!” diye. Mert de, “Madem öyle, getir de üçümüz birlikte sikelim!” demiş. Kuzenim kabul edince de ilk kim sikecek diye aralarında kura çekmişler. İlk sikme sırası Mert’e, ikincilik Özgür’e çıkmış, dolayısıyla kuzenime sonunculuk kalmış 🙂

    gay hikaye gay hikayeleri gay seks gay seks hikaye gay sex gay sex hikayeleri
  • Amcamın Türbanlı Kızını Siktim

    Amcamın Türbanlı Kızını Siktim

    Selam. Adım Serkan, 27 yaşında, dolgun maaşla çalışan, bekar biriyim. Babam Almanyada yaşıyor. Annemden ayrıldılar ve annem başka birisiyle evlendi. Ben kendi evimde tek başıma oturuyordum. Evi babamın gönderdiği parayla almıştım, ama babam hiç arayıp sormazdı. Amcamlarla komşuydum, evlerimiz yanyanaydı. Amcamla da aramız hiç iyi değildi, aslında tek kavga sebebimiz arsalarımızın sınırı yüzündendi. Amcamın Filiz adında çok güzel vede sexy bir kızı var. Filiz üç kardeşten en büyükleri, yaşı 24. Filizle aramız çok iyi. Filiz nişanlısından ayrılmıştı. Dışarıda kapalı giyinmesine rağmen aslında öyle kapalı falan bir kız değildi. Evde acayip sexy giyinirdi, diz boyunda dar etekler falan. Amcamla anlaşıp evi amcama sattım ve başka bir yerden arsa alıp ev yaptım. Filiz arada bir arayıp hatırımı soruyordu…

    Filiz birgün tam mesai bitimi, (6 yaşındaki) erkek kardeşi ile bana uğradı ve akşama bende kalacağını söyledi. Şaşırmıştım, “Hayırdır?” diye sorduğumda, “Korkma, annemin babamın haberi var, bizim evde kalabalık yatılı misafir var, kardeşimle birlikte bu gece sende kalacağız!” dedi. Neyse akşam eve gittik, yemek yaptı, yedik. Çaydı kahveydi Televizyondu derken, kardeşinin uykusu geldi, götürdü yatırdı geldi. Oturduk sohbet ediyoruz. Konuşurken gözümün içine bakıp duruyordu. Bacak bacak üstüne attı, etek diz hizasında olduğu için baya bacaklar gözüküyordu. Ayrıldığı nişanlısından falan konuştuk, internetten yeni birisiyle Chat yaptığını falan anlattı. Ben de, “Neye benziyor, yakışıklı mı?” diye sorunca, “Bilgisayarı aç ta, E-Mailimden resimlerini göstereyim!” dedi. Kalktık Bilgisayarın başına geçtik. Yan yana iki sandalye koydum, yanıma oturdu. Resimleri gösterdi. “Hmmm, çapkın birine benziyor!” diye yorum yaptım. Filiz de bana kız arkadaşım olup olmadığını sordu. “Yok!” dedim ve makara yapmak için, “Bulsana bana birtane!” dedim. “Olur bulayım!” dedi. “Söz mü?” dedim. “Valla, söz!” dedi ve dizini dizime değdirmeye başladı. Ben arada Filizin dizine bakıyorum ve yaptığı bu harekete anlam veremiyordum…

    Neyse baya oturduk Bilgisayarın başında, ben üzerimi değiştirmek için müsade istedim, odama gittim Kaprimi ve penyemi giydim geldim. Filiz nette geziniyordu, ben de yanına oturdum. Kadın iç çamaşırlarına bakıyordu. “Kız bunlar ne?” dedim. Güldü, “Hiiç, öylesine bakıyorum, bakmayım mı?” dedi. Ben de, “Bak tabi ki, hatta birlikte bakalım!” dedim. Sütyenlere bakıyordu. Ben, “Pembe olanı güzel!” dediğimde, “Yok ya? Ama erkekler hep siyahı beğenirler!” dedi. “Ben pembe severim, kadının vücudunu açar!” dedim. “Sen çok biliyorsun!” dedi. Bu arada külotlara bakmaya başladığında içim gıcıklanmıştı. Bir süre külotlara baktıktan sonra Filiz, “Offf, sıkıldım!” dedi. “Dur içecek birşeyler getireyim!” dedim, “Olur.” dedi. Mutfaktan iki bardak meyvalı meşrubat alıp geldim. Geldiğimde daha da şaşırmıştım, Filiz bir pørnø sitesi açmış, içine düşecekmiş gibi bakıyordu. “Filiz al bardağını!” dedim. Filiz aldı bardağını ve hiç birşey olmamış gibi, “Otur da bak, adam nasıl am sikiyor, gör!” dedi. Kızdım, “Ne alaka?” dedim. “Siz erkekler odunsunuz, am sikmeyi bilmiyorsunuz!” dedi.

    Ben şoka girmiştim adeta. Bir site daha açtığında gözlerim yuvalarından çıkacaktı. Sitede amdan götten müthiş sikişyorlardı. “Vayy neler biliyormuşsun!” dedim ve siteye bakmaya başladım. Bakarken benim yarak kazık gibi oldu tabii. Filiz ansızın, “Sen milli oldun mu? Yani hiç kız siktin mi?” dedi. Güldüm, “Kız, bu laflar da ne?” dedim. Sırıtarak baktı, “Bilinmeyecek laflar mı bunlar?” dedi. “Evet milli oldum! Peki sen milli oldun mu?” dediğimde güldü, “Çoktaaan!” dedi. “Kim yaptı seni?” dedim. “Eski enişten, yani eski nişanlım yaptı!” dedi. Ben dayanamayıp elimi dizinin üstüne koyup yukarı doğru okşayıp çıkmaya başladım. Filiz göğüslerini ileri doğru şişirip gözlerini kapattı, ben de bacak arasına doğru elimi atıp, Tanga külodunun üstünden amını okşamaya başladım. Filiz bana doğru dönüp bacaklarını actı, ben de külodunu yana çekip amını ellemeye başladım. Amı sulanmıştı, ıslaklığını parmaklarımda hissediyordum. Hemen dudaklarına yapıştım ve öpüşmeye başladık…

    Bir süre öpüştükten sonra Filiz ayağa kalktı ve “Hadi yatağa gidelim!” dedi. Kalktım ve yatak odasına gittik. Ayakta öpüşmeye devam ettik. Eteğinin fermuarını açıp eteğini aşağıya düşürdüm. Bacakları müthiş güzeldi, kaymak gibi bembeyazdı. Sonra gömleğinin düğmelerini çözdüm ve siyah sütyeni ortaya çıktı. Hemen boynuna yapışıp öpmeye başladım. Filiz ise boynunu sağ sola doğru hareket ettirip bana yön veriyordu. Sonra Filiz de benim penyemi çıkardı ve göğüslerimi mıncıklamaya başladı. Ben de Filizin sütyenini çözüp memelerine gömüldüm, meme uçlarını öpüp yalamaya başladım. Filizin solukları hızlanmış ve “Em! Em göğüsuçlarımı!” diye mırıldanıyordu. Filizi yatağa uzatıp külotunu da çıkardım. Harika bir amı vardı, biraz seyrettikten sonra amını yalamaya başladım. Filiz vücüdunu adeta bir lastik gibi sağ sola oynatıyor, ara sıra kafasını kaldırıp bakıyor ve “Ohhhhh!” çekip titriyordu. Amı iyice sulanmış, vıcık vıcık olmuştu…

    Filiz birden, “Dur, dur!” diye mırıldandı. Durdum, “Ne oldu?” dedim. “Ben de seninkini yalayacam!” deyip doğruldu ve benim Kapriyi aşağıya sıyırdı. Sikimi eline alıp, “Bu ne ya? Kocaman bir şeymiş!” dedikten sonra sikimi öpüp yalamaya başladı. “Sen de benimkini em!” dedim, ağzına aldı, baya emdikten sonra sırtüstü yatarak, “Sok şunu artık!” dedi. Ben de bacaklarını gerdim ve arasına yerleştim. Sikim amının deliğini zorluyor fakat am dudakları engellediği için girmiyordu. Filiz eliyle amının dudaklarını kenara çekti, sikimin başını amının deliğine dayadıktan sonra, “Hadi şimdi sok, ama yavaş yavaş!” dedi. Hafiften yüklendim. Filiz, “Ahhh!” dedi ve elini göbeğime koydu ve sokmayım diye beni ileri ittirdi. Ben de geri çekerek Filizin baş ucuna geldim, sikimi Filizin dudaklarına doğru uzatıp, “Al şunu ağzına, iyice tükürükle!” dedim. Filiz, “Bu ne yaa, ben bukadar büyük sik görmedim, nerde büyüttün bunu?” dedi. Ben de, “Altı üstü 19 cm!” dedim. “Lan bu çok kalın! Enişteninki çok inceydi!” dedi. “Ne var bunda kızım ya? Alırsın alırsın, hadi mızmızlanma!” dedim.

    Filiz eline aldı sikimi ve “Baksana parmaklarım bile kavuşmuyor!” dedi ve sadece başını ağzına aldı. Ben de ileri geri oynatmaya başladım. Filiz biraz emdikten sonra sikimi ağzından çıkarıp, “Böyle rahat olmuyor, sen yatsana!” dedi. Sırt üstü uzandım, Filiz sikimi eline aldı ve “Serkan, sikinin başı aynı itfayiye erlerinin şapkasına benziyor!” dedi ve sikimin başını tükürükledi. Sonra ayağa kalkarak sikimin üstüne çıktı. Ve yavaş yavaş oturuyor, bir yandan da dişlerini sıkıp, “Aahhhh!” diye sesler çıkarıyor, kalkıyor ve yine oturuyordu. Sonunda hepsini amına alıp, yavaş yavaş oturup kalkmaya başladığında, inlemelere ve ohlamalara başlamıştı. Filiz ellerini göğüslerime dayayarak bir süre üzerimde hopladıktan sonra Orgazm olmuştu. Durmasını ve sırt üstü uzanmasını söyledim. Uzandı. Bacaklarını açıp omuzlarıma aldım ve sikimi amına sokmaya başladım. Tamamen kökleyip, “Bak hepsini dayadım!” dedim. Filiz kafasını kaldırıp baygın gözleriyle baktıktan sonra tekrar başını yastığa koydu. Ben de hızlı bir şekilde Filizin amına girip çıkmaya başladım…

    Filiz ise, “Sik amımı, parçala, dağıt! Nişanlım doğru dürüst beceremedi, sen becer beni!” diyerek yalvarıyodu. Ben amına tam gaz çıkıp giriyordum. İyice hızlanmıştım. Piston gibiydim. Filiz birden inlemelerini yükselterek kendini kasmaya ve titremeye başladı, yeniden Orgazm olup boşalmıştı. Ben de boşalacaktım, amından çıkartıp Filizin üstüne fışkırtmaya başladım. Filiz döllerim yüzüne gelmesin diye elleriyle yüzünü kapatmak zorunda kalmıştı. Fizilin üzerine uzandım kaldım bir süre. Karnı göbeği ve göğüsleri döl olduğu için ikimiz de yapış yapış olmuştuk. Bir süre öyle kaygan kaygan öpüştükten sonra birlikte banyoya gidip, beraberce duş aldık ve tekrar yatağa geldik. Çarşaf ıslanmıştı. Çarşafı tazeleyip yeniden öpüşmeye ve sevişmeye başladık…

    Filizin ağzına tekrar verdim. Yarağımı emerek yeniden canlandırmış, kazık gibi yapmıştı. Sonra Filizi yüz üstü yatırıp karnının altına yastık koyup arkadan tekrar amına yüklendim. Baya gidip geldikten sonra Filizi köpek gibi dörtayak domaltıp amını sikmeye devam ettim. Kalçalarından çıkan şap şup sesleri odada yankılanıyordu. Bazen sikimi tamamen çıkarıp tekrar sokuyor ve yükleniyordum, bunu yaparken amından osuruk gibi ses geliyordu, fakat ben aldırmadan sikmeme devam ediyordum. Filiz altımda çırpınarak birkez daha Orgazm olmuş, “Ben bittim aşkım, hadi sen de boşal artık!” diye inliyordu. Sikimi çıkarıp, amına elimi sürüp amının suyunu aldım ve götünün deliğine sürdüm ve parmağımı soktum götüne. Filiz birden irkildi ve telaşla, “Ne yapıyorsun?” dedi. “Birşey yapmıyorum aşkım, sus!” dedim. Filizin götünü biraz parmakladıktan sonra sikimin başını o müthiş dar götüne dayayınca, Filiz götünü sikeceğimi anladı ve kendini ileri çekerek, “Ne yapıyorsun yaa, götüme sokuyorsun!” dedi. Ben de, “Sus biliyorum!” diyerek birden yüklendim ve belinden tutup Filizi kendime doğru çektim. Haşırt diye girmişti, ve Filiz de acı çığlığı basmıştı…

    Ben götünü sikmeye başladığımda Filiz ağlamaya başladı. “Çıkaarrr! Çok acıyor! Mahvettin götümü!” diye bağırıyor ağlıyordu. Ben ise aldırmayıp götüne gidip geliyordum. Filizin daha önce hiç sikilmemiş götü okadar dardı ki, fazla dayanamadım ve birkaç dakika iöerisinde götüne boşaldım. Sikimi götünden çıkardığımda götü kanamıştı. Yanına uzandığımda Filiz bana çok kızgındı, “Ne yaptın sen yaa! Götümü siktin! Erkek değilmisiniz, hepiniz Domuzsunuz! Am dururken hiç göt sikilir mi! Nişanlımla, ona götten vermemek için amdan verdiğim halde götümü sikmek için ısrar edince ayrıldık! İnanamıyorum yaa, zorla götümü siktin!” dedi. Filizi sakinleştirmek ve kendimi affettirmek için yaptığım şirinlikler işe yaramadı ve o gece bana birdaha siktirmedi kendini.

    Sabah kahvaltıda da bana surat yaptı. Arabamla önce kardeşini amcamlara bıraktık, sonra Filizi çalıştığı mağazaya götürdüm. Tam inerken, “Az gel benimle, aslında götümü siktiğin için yapmayacaktım ama, sana birini ayarlayacağıma söz verdiğim için yapıyorum!” dedi. Ben de indim mağzaya girdim. Orada tezgahtar olarak çalışan bir kızla konuştuktan sonra bana gelerek, “Bu kız işte! Ayarlayım mı?” dedi. Kız kapalıydı, ama Filiz gibi (Altı Otoban) değildi, bu kız harbiden kapalı bir kızdı. “Ayarla!” dedim, ayarladı. Şimdi o kızla nişanlıyım, ama Filiz o günden sonra bana birdaha hiç siktirmedi. Siktirmeyecekmiş de 🙁

    amatör sex hikayeleri anal sex hikayesi ensest hikayeler erotik hikaye sex hikaye sex hikayeleri
  • Dul Kaynanam Çok Kaşındı

    Dul Kaynanam Çok Kaşındı

    Sex Hikayeleri takipçi arkadaşlara selam. İsmim Sinan, bir devlet kuruluşunda memur olarak çalışmaktayım. Eşim de büyük bir hastanede hemşire olarak görev yapıyor. Ben bu siteyi 6 aydır takip ediyorum ve benim de uzun bir zaman önce başımdan geçen ve halen devam eden dul kaynanamla olan ilişkimi yazmak istiyorum.

    Ben ailemi hiç tanımadım ve çocuk esirgeme kurumunda büyüdüm, devletin imkanlarıyla da memur oldum. Bu yüzden eşimin annesini ve babasını kendi ailem gibi gördüm ve çok sevdim, saydım. Bundan 8 yıl önce eşimle tanışarak evlendik, mutlu bir evliliğimiz var. Evlendiğimizde kaynanam 40 yaşında idi. Biz evlendikten 6 ay sonra kayınbabam kalp krızi sonucu hayatını kaybetti. Kaynanam genç yaşında bir başına dul kalmıştı ve çok üzülüyor, rahmetlinin sürekli yasını tutuyordu. Birbirlerini çok seviyorlardı. Eşimle ben, kaynanamın kendini yalnız hissetmemesi için elimizden gelen herşeyi yapıyorduk. Eşimle karar aldık, hep beraber bizde otururken kaynanama, “Bak anne acını anlıyorum, fakat bu böyle olmaz, hayat devam ediyor, sen o evde kaldığın sürece bu acı hiç bitmeyecek. Bizim bir teklifimiz var, sen de bize taşın hep beraber gül gibi geçinir gideriz, senin de bizden başka kimsen yok!” dedim…

    Kaynanam kem küm etsede teklifimizi kabul etti ve bize taşındı. Belli bir süre sonra evini de içindeki eşyalarla birlikte kiraya verdik. Bir müddet sonra da rahmetlinin emekli maaşını da kaynanama bağladılar. Böylelikle kira geliriyle de ailemizin bütçesi rahatlamıştı. Kaynanam emekli maaşını ve kirayı alır almaz eşime veriyordu. Bankada rahmetliden birikmiş parayla da güzel bir araba almıştık bana. Hayatımız gayet rutin bir şekilde akıp gidiyordu. Biz eşimle işe gidiyor, kaynanam da evin işleriyle uğraşıp, akşam yemeğimizi hazır ediyordu. Eşim hemşire olduğu için haftada 2-3 gece nöbete kalıyordu. Ben kaynanama hiçbir zaman kötü gözle bakmadım, aklımın ucundan dahi geçirmedim. Kaynanama başka niyetle bakmak bana çok ters gelen bir durumdu. Kaynanam da zaten namusuna düşkün biriydi ve kadınlığını rahmetliyle birlikte toprağa gömmüştü.

    Aradan 2 yıl geçmişti ve biz tam aile olmuştuk. Kaynanamla geceninin ilerleyen saatlerine kadar uzun uzun seviyeli sohbetlerimiz olurdu, bazen eşim de olurdu bu sohbetlerde. Kaynanamla hiçbir zaman cinsellikle ilgili konuşmazdık. Yine böyle bir gün kaynanamla konuşurken, kaynanam, “Oğlum ben bir duş alayım, terledim!” dedi. Şaşırmıştım, kaynanamın ben evdeyken hiç duş aldığını hatırlamıyorum. Ama ne olduysa ondan sonra oldu, şeytan benim de içime girip beni dürtmeye başlamıştı. Bana neler oluyordu böyle? Bedenimi ateş basmış, kaynanamı çıplak hayal ediyor, sikim benden habersiz elimde olmadan kalkıyordu. Çok geçmeden kaynanam duştan çıktı ve doğruca kendi odasına giderek üzerini giyindi ve yanıma geldi. “Oğlum Sinan neyin var? Terlemişsin! Sen de bir duş al gel istersen!” dedi. “İyi olur…” diyerek yerimden kalktım. Bu arada eşofmandan sikimin kalktığını unutmuşum, kaynanam bunu farketti ve hafiften yüzü kızardı. Ben de utanmıştım, doğruca banyoya gittim.

    Banyoda kirli sepetinin üzerinde ne göreyim? Kaynanamın az önce çıkarttığı siyah külotunun amına denk gelen kısmı ıslak ve beyazdı. Külotu elime aldım inceleyerek burnuma götürdüm, kokladım. Aman Tanrım bu ne güzel bir kokuydu bu böyle. Kendimi kaybetmiştim, adeta sikimi kerpetenle sıkıyorlardı, dizlerimin bağı çözülmüş ne yapacağımı bilemiyordum. Sikimi çırakıp, külotun ıslanmış yerine başını sürtmeye başlamıştım ki, zangır zangır titreyerek yoğun bir biçimde boşaldım. Hayatımda böyle birşey ve bu kadar yoğun boşalmam ilk defa oluyordu. Tam bu sırada kaynanam banyonun kapısını açtığında dona kalmıştım. Kaynanamın da benden farkı yoktu. Kendini toparladı, hiçbir şey söylemeden elimden külotu aldığı gibi kapıyı kapatıp çıktı banyodan. Ne yapacağımı bilemeden çaresizce bekledim, kendimden çok utanmıştım. Aklım yerine gelmeye başlamıştı, demek ki kaynanam da benden etkilenmiş ki, amı sulanmış, belki de boşalmış diye düşündüm. Banyodan çıkarak yavaşça kaynanamın odasına yaklaştım. Kapısı hafif aralıktı, kaynanamı görebiliyordum. Elinde külotu, benim döllerimi inceliyor, hafif hafif kokluyor, eliyle hissediyordu. Beni görmemesi için geri çekildim ve kapıyı vurarark içeri girdim…

    Kaynanam kafası önünde, külotu bırakmıştı elinden. “Biraz konuşalım mı?” dedim. “Oğlum yalvarırım çık odamdan!” dedi. “Sakin ol, sadece konuşacam!” dedim ve yanına oturdum. Kaynanam yüzüme bakamıyordu. Elimle tutup yüzünü bana çevirdim, yavaşça dudağına bir öpücük kondurdum. Kaynanam hiç tepki vermiyordu, ben de yavaşça, onu ürkütmeden devam ettim. Boynunu, kulağını öpüyor, tekrar dudağına geliyordum, ama karşılık alamıyordum. Tam konuşacağı zaman elimi ağzına götürüp sus işareti yaptım ve tekrar yumuldum dudaklarına. Bu sefer hafif de olsa karşılık vermeye başladı. Ben de bu arada ellerimle göğüslerini sıkıp okşuyordum. Bu şekilde bir müddet öpüştükten sonra, kaynanamı yavaşça yatağa uzatıp, bacaklarının arasına girerek sikimi amında hissetmesini sağladım. Üzerindeki Bodysini çıkartmak için yataktan doğrulttum, Sütyenini de çıkarınca, elleriyle memelerini kapatmak istedi. Ama yavaş yavaş öperek ellerini çektirdim ve tekrar yatağa uzattım. Fazla sarkık olmayan harika göğüslerini deli gibi yalıyordum. Artık hafiften kaynanam da kıvama gelmiş, meme uçları kabarmıştı…

    Dilimle göbeğine kadar indim, eteğini hafiften beline dolamak istedim. Kaynanam eliyle beni engelliyor, “Oğlum yapma! Bu yaptığımız çok yanlış!” diyordu. Ama dinleyen kim? Beyaz külotunun içinde amı kabarmış, adeta sikime davetiye çıkarıyordu. Külotunun üzerinden amını okşarken, hafif hafif külotu ıslanmaya başlamıştı. “Hani yapma diyordun? Banyodaki külotun gibi bu da ıslandı, bir de amına sor istersen, istiyor mu istemiyor mu?” dedim. Kaynanam çaresizdi. Külotunu da çıkarttım. Gördüğüm manzara müthişti. İlk defa yaşlı biriyle sikişecektim, onların amı böyle olmaz diye düşünüyordum. Deli gibi kaynanamın amını yalamaya ve ısırmaya başladım. Müthiş zevk alıyordum. Amının suları yüzüme burnuma bulaşmış, hiç aldırış etmeden çölde susuz kalmış gibi yalamaya devam ettim. Kaynanam da iyice kıvama gelmiş, eliyle çarşafı sıkıyor, kafasını sağa sola sallıyor, hırlamalı sesler çıkartıyordu…

    Artık zamanı gelmişti, bir çırpıda soyunup, yarağımı tükürükleyerek amına hafiften bastırdım. O an kaynanamla göz göze geldik, mel mel gözlerimin içine bakarak, yapma der gibi bir ifadeyle boynunu sağa düşürdü ve gözünden yaşlar gelmeye başladı. Ama ben duracak durumda değildim. Ama garip birşey vardı, sanki bakire amı siker gibi girmekte zorlanıyordu sikim, kaynanam epeydir yarak yemediğinden olsa gerek. Yavaş yavaş git gel yaparak amının derinliklerine ilerliyor, yaşadığım anın tadını çıkartıyordum. Kaynanam da benden farksız, ohluyor ahlıyor, garip garip sesler çıkartıyordu. Ben biraz hızlanıp, biraz yavaşlıyordum. Tam bu sırada kaynanam kasılmaya başladı, çarşafı yırtacak gibi sıkıyor, deli gibi kafasını sağa sola sallıyordu. Ben mesajı almıştım, daha da hızlanarak sikimi amının derinliklerine dibine kadar sokuyor geri çekiyordum. Kaynanam uzun zamandır yaşayamadığı orgazmı altımda titreyerek kasılarak yaşıyordu. Kaynanamın amından çıkan sular çarşafı resmen göle çevirmişti. Kaynanamın orgazmını geçirmeden devam edip hızlı hızlı sikimi sokup çıkarttım. Artık benim de daha fazla dayanacak gücüm kalmamıştı, ben de boşalmak üzereydim. Kaynanamdan ilk defa, “Devam et, durma neolur, yine gelecem!” sözünü duydum ve aynı anda boşaldık!

    Birbirimize hiçbirşey demeden ve sikimi amından çıkarmadan, kaynanamın üzerine yığılmış vaziyette uyuduk. Uyandıktan sonra kaynanam kendi isteğiyle sikimi elleyip kaldırarak, üzerine oturdu ve kendini siktirmeye başladı. Tıpkı bir Amazon gibi ata biner vaziyette, kendini bir öne bir arkaya atarak, sikimi en derin yerine alıyordu. 10 dakika sonra daha da hızlandı ve bağıra bağıra boşalıp üzerime yığıldı. Ben daha boşalamamıştım, kaynanamı üzerimden kaldırarak altıma aldım ve hızlıca amına girip çıkmaya devam ettim. 5 dakika sonra müthiş bir şekilde kaynanamın amına döllerimi akıttım. Birbirimize sarılarak, canımlı cicimli konuşmaya başladık. Kaynanama, “Beni ne zamandır arzuluyorsun?” diye sordum. “Sinan yavrum ben seni bu eve taşındığım günden beri arzuluyorum. Rahmetliden başka kimseyi görmedim bu hayatta, onun için sana açılmadım. Ama hep seni düşündüm, kendi dünyamda rahatladım!” dedi. O gün kaynanamla sabaha kadar değişik pozisyonlarda sikiştik. Ama ne yaptıysam o gün bir türlü sikimi ağzına almadı, hiç yapmamış.

    Kaynanamla ilişkimiz yaklaşık 7 yıldır devam ediyor. Artık ağzına da alıp boşaltıyor, küçük göt deliğinden de sikiyorum 🙂

    kaynana hikaye kaynana seks kaynana sex kaynana sex hikayeleri