Blog

  • Kayınpederimin Fantazisi

    Kayınpederimin Fantazisi

    Merhaba, adım Devrim. 30 yaşında, minyon tipli, buğday tenli, uzun kumral saçlı, büyük göğüsleri olan, geniş kalçalı, muhteşem bir kadınım. Sex e aşırı derecede düşkünüm. Eşimle birbirimizi severek evlendik. büyük sikinin üzerinde her gece dans eder, deliler gibi orgazm olup coşardım. Benim kadar sekse düşkün olmayan kocam bile benim bu azgınlığıma kayıtsız kalamazdı…

    Günler böyle geçerken sevgili kocam yurt dışında güzel bir iş teklifi aldığını ve bir süre babasının yanında kalmamı, sonra da beni de yanına alacağı fikriyle çıkageldi. Her ne kadar yok mok desem de dinletemedim ve kendimi kayınpederin emekli hayatı yaşadığı köy çiftliğinde buldum. Kayınpederim ve kaynanam iyi insanlardı. Kaynanam böbrek hastası, yarı felçli, kullandığı ilaçlar yüzünden çok kendinde olmazdı. Yanlarında iki tane işçi çalıştırıyorlardı. Halit ve Cevat ismindeki bu işçiler 20’li yaşlarının sonunda gösteriyordu. Kaslı, heybetlilerdi. Güneşten iyice esmerleşmis tenleriyle adeta pornodan fırlamış zenci gibiydiler.

    Kayınpederim onları aileden biri gibi benimsemiş, adeta öz oğlu gibi seviyordu ikisini de. Hayvanlara bakıp tarlasını ekip dikiyorlardı kayınpederin. Ben taşınana kadar aynı evde kalıyorlardı. Ben gelince de kayınpeder bir iki lafını etti, ama başka bir çözüm de bulamayınca düzen o şekilde kaldı. Aynı evin içinde iki tane azman ile kalmakta beni hiç olmadığım kadar kızgınlaştırıyordu. Atletli halleri, sabah ereksiyonları ile görüyordum. Gerçekten eşofmandan göründüğü kadar büyük müydü sikleri? Hele Cevat’ınki diz kapağının bir karış üzerine kadar uzanıyordu.

    Hoş adamlara da hak vermemek olmazdı, ben de onları kudurtmak için elimden geleni yapıyordum. Sütyensiz penyeler, külotsuz taytlar, tangalı etekler havada uçuşuyordu. Başlarda kayınpederimden çekindiğim için çok giyemiyordum. Ama o bunu fark edip, “Çekinme kızım, burası senin evin!” demesi ilk başlarda garibime gitse de, baktım ciddi bu konuda, koyverdim gitti. Sanırım o da güzel götüme ve büyük göğüslerime hayrandı. Kaçamak bakışlarını çok yakalamıştım, ama o daha çok Halit ile Cevatı kesiyor, sanki onların beni dikizlemesinden, gece beni düşünerek 31 çekmelerinden daha çok haz alıyor gibiydi. Hem ne olacaktı, yanında iki gariban da biraz am göt meme görmüşse derken ben bu teşhir işinden iyice zevk almaya başladım. Garibanlar korkularından hiçbir atak da yapamıyorlardı.

    Birgün onlar evdeyken ve kayınpederimin kaynanamı diyalize götürdüğü bir günde kendimi banyoya attım. Banyonun kapısını da bilerek aralık bıraktım. Biraz sonra kapıda iki iri yarı gölge belirmişti bile. Oohh, beni izliyorlardı. O koca siklerinin benim için kalktığını bilmek, o kapkara balyoz gibi yaraklarının beyaz döller fışkırttığını hayal etmek, ohhhh, elimi bile değmeden sarsılarak orgazm olmama yetiyordu. Zevk suyum banyoya karışırken onların da kapı ardında oluk oluk boşaldığını bilmek… Hiç bitmeyen bir haz dalgası dolaşıyordu evin içinde.

    Kafaya koymuştum, ne yapıp edip altlarına yatacaktım. Banyodan çıktığımda evin içinde kimse yoktu. Kayınpederim şehirde 3 gün kalacaktı, kaynanam fizik tedavi de görüyordu bu sıralar. Öncelikle mükellef bir sofra hazırladım. Kayınpederimle bazen rakı içerlerdi. Yine öyle içkili güzel bir yemek hazırladım. İçeriye geçip her yerime güzelce bebe yağını yedirip tenimi yumuşacık yaptım. Yatağımın başına koydum bebe yağını, akşama lazımdı. Aylardır süren bu açlığı gidermemin vakti gelmişti.

    Üzerime uzun atlet fanilasını andıran mavi bir elbise giydim. Özenle mavi ojelerimi sürdüm. Güzel bir de makyaj yapıp akşamki sikişe hazır hale geldim. Çıkarmakla uğraşmamak için sütyen ve külot giymedim. Aslında elbise çok dardı, götümün hemen altında bittiği için birkaç oturmada tamamen belime kadar toplanıyordu. Kendi kendime söz verdim, ne kadar toplanırsa toplansın hiç elimle müdahale etmeyecektim.

    Göğüslerimi dar ince kumaş zor tutuyor, adeta yanlardan fışkırıyordu. Kocam görse kapıdan girer girmez üzerime atlardı. Ah salak kocam, beni bu azmanların eline sen bıraktın. Baban da pastanın üzerine kaymağını sürdü, bunlara ikram ettiniz. Bu gece deli gibi sikilmek istiyordum. Rahatlamak için rakıdan birkaç yudum aldım.

    Birazdan kapıda sesleri duyuldu. Beni ve sofrayı görünce gözleri yerinden fırlayacak gibi oldu ikisinin de. “Ooo Emine yenge, sağolasın, çok açtık!” dediler. İkisinin de asıl açlığının am olduğunu anlamak için kazık gibi olmuş siklerine bakmam yetmişti. Güldüm, “Hadi hadi soğutmayın yemeği!” dedim. Sırayla banyoya girip geldiler salona. Onlar da kayınpederin yokluğunda daha rahat oluyorlardı, ikisi de altlarına şort giyip gelmişlerdi. Biraz önceki kalkan sikleri inmişti. Eminin banyoda 31 çekip gelmişlerdi. Neyse ki eski hallerini almaları için birkaç kere mutfağa gidip gelmem yetmişti…

    Zaman geçtikçe alkolün de etkisiyle daha da rahatlamıştık. Şuh kahkahalarım havada uçuşuyor, alttan çıplak bacaklarımız birbirine değiyordu. Gözleri sürekli göğüslerime kayıyordu. Ben de beter olmuştum, amım hiç olmadığı kadar sulanmış, göğüslerimin uçları düğme gibi kabarmıştı. Salonda seks kokusu vardı. İyice çakır keyif olduktan sonra kahveleri koltukta içmeyi teklif ettim. Erkeklerim koltuklara geçerken ben de masadaki birkaç parça şeyi mutfağa taşıma bahanesiyle götüme kadar sıyrılan elbisemle onlara şov yapıyordum. Yüzleri iyice kızarmış, sikleri hiç görmediğim kadar kalkık duruyordu. Sanırım amacıma ulaşacaktım. Bunun verdiği mutlulukla hemencecik kahveleri hazırlayıp geldim.

    Halit’e kahvesini servis ederken bilerek biraz fazla eğildim. Artık elbisemin etek boyu tam amımın hizasına gelmişti. Cevat’ın arkada hafifçe inlediğini duymamla sulanmış amımı gördüğünü anladım. Hiç bozuntuya vermeden göğüslerimi gözleriyle yemekte olan Halit’e servisi yaptıktan sonra aynı şovu yer değiştirerek bir daha yaptım.

    Nasıl adamlardı bunlar, dağ başı gibi bir yerde buram buram am kokan bir kadına nasıl böyle karşı koyabiliyorlardı? Başka birileri olsa çoktan yatırıp sikmeye başlamışlardı. Ben de kendi kahvemi alıp karşı koltuğa oturdum. Kendime verdiğim söz yüzünden elbisenin eteğini duzeltemiyordum, amım iyice meydandaydı. Artık dayanacak gücüm kalmamıştı kalkıp dudaklarına yapışmak istiyordum. Amımdan sızan zevk sıvıları koltuğu ıslatıyordu. Artık vurucu darbeyi indirmenin zamanı gelmişti…

    Yerimden kalkıp boşalan kahve fincanlarını almak için önce Cevat’ın önüne domaldım. Elimden geldiğince eğilip elbisemin eteğinin belime kadar çıkmasını sağladım. O geniş bembeyaz götüm halitin gözleri önündeydi. Bir hareket gelmeyince bu sefer hiç istifimi bozmadan sanki eteğimin belime toplandığını fark etmemişim gibi Halit’in önündeki fincana eğildim. Tam umudu kesmiştim ki arkamdan götüme bir çift el uzandı. Transa girmiş gibi donup kaldım. Arkamdaki eller önce götümün yanaklarını ve baldırlarımı okşadı, ardından ıslak amıma doğru kaydı. Oohhh, işte olmuştu, sonunda istediğimi almıştım.

    Cevat ta elbisemi karnıma doğru ittirip göğüslerimi özgürlüğüne kavuşturdu, var gücüyle dudaklarıma saldırdı. Az sonra dillerimiz buluşmuş, o dolgun dudakları bütün dudaklarımı kaplamıştı. Elimden geldiğince dil darbelerine karşılık veriyordum. Tam kendimi kaptırmış giderken Halit birden elini çekti arkamdan, oohhh, sikecekti beni. Sonunda istediğimi vereceklerdi bana. Ama biraz sonra onun ıslak dilini amımda hissedince gerçekten bir kadına zevk vermeyi bildiklerini anlamıştım. Salak kocamın hiç yapmadığı bir şeyi elin köylüsü büyük bir iştahla yapıyordu. Bunları düşünmek ve amımdaki dil beni iyice azdırmıştı.

    Elimi Cevat’ın şortuna atıp çıkarmasına yardım ettim. Oofff, nerdeyse bileğim kalınlığında bir yarak yüzüme çarptı. Boyu kocamınkiyle aynı, fakat akıl almaz kalınlıkta, kapkara bir şaheserdi. Hemen elimle sardım, parmaklarım birleşmiyordu. Uuufff, bu bana nasıl girecek diye düşünürken amımdaki dilin de verdiği iştahla o kara yarağın altındaki taşakları yalamaya başladım. Evin içinde şapırtı ve inilti sesleri yankılanıyordu. Halit dilini o kadar güzel kullanıyordu ki, sanki amımda bir canlı varmış gibi durmadan titreşen bir dildo gibiydi. Bacaklarım iyice kasılmış, zevk suyum oluk oluk akmaya başlamıştı.

    Cevat ta bu azgınlıktan payına düşeni alıyordu. Var gücümle o koca yarağı yalıyordum, fakat ne yapsam ağzıma sığmıyordu. Halit biraz sonra arkamdan çekildi, sanırım bu sefer istediğimi alacaktım. Kafamı arkaya çevirdiğimde bir şok daha yaşadım. Kalınlığı Cevat’ınkinden birazcık azdı, fakat uzunluğu, oofff, 20 santim yarak dedikleri bu olsa gerek. İçimi biraz korku, biraz heyecan kaplamıştı.

    Şortunu indiren Halit’e bakıp doğruldum. İkisinin de yarağını kavrayıp peşimden yatak odama götürdüm. Yatağa oturduk. Halit amımla oynayıp dudaklarıma yumuldu. Cevat ise göğüslerime yumulmuş, sırayla öpüp okşuyor, dişliyordu. Gözüme bebe yağı şişesi takıldı, uzanıp aldım. Önce kendi üzerime boca ettim, sonra da sırayla erkeklerimin üzerine. Özellikle yaraklarını sıvazlayarak yağladım. Halit’in yarağı iyice kalkmış, dokundukça inliyordu, zonkladığına emindim, artık yükünü boşaltması gerektiği her halinden belliydi. Dibi ormanı andıran kıllarıyla kavak ağacı gibi uzundu. Cevat’ınki ise kılsız, çikolatalı bir dondurmaydı adeta. Yalamak için kılsız severdim, ama sikilirken de klitorisime kılların değmesi beni aşırı tahrik ederdi. Tam istediğim gibi iki yarak elimin altında, emrime amadeydi.

    Yatağıma sırt üstü uzanırken Halit’i de o koca yarağından tutup üzerime çektim. Haftalar geçmişti bir erkek vücudu altında ezilmeyeli. Dudaklarına, omuz başlarına öpücük kondurdum. Yağdan sırılsıklam olmuş yarağı bir iki kez yuvasını aradı ve sonunda aylardır yarağa hasret amımın kapısına dayandı. Biraz zorladıktan sonra başını almıştım. Koca yarağın içimi yarmasıyla benden hafif bir inilti kopmuş, ellerim istemsiz kasıklarıma gitmiş, birden sokmasını engellemek istemiştim. Ama canım korktuğum kadar yanmamıştı, ellerimi çektim ve erkeğim yavaş yavaş girmeye başladı. Ooofff, oooohhh, iiyhhhh! Çığlıklar arasında yoluna santim santim devam ediyordu, ama bir türlü o kıllarını hissedemiyordum.

    Neyse ki canım kortuğum kadar yanmamıştı. Aksine zevk bile alıyordum o koca yarağın amımın duvarlarını yara yara ilerlemesinden, içimde nabız gibi atışını hissetmekten. Biraz durdu, bu sırada gözüm Cevat’a ilişti, sikini okşayıp bizi izliyordu. Elimi uzattım o kalın sikini avuçlayıp ileri geri yapmaya başladım. Halit yavaş yavaş git gel yapmaya başlamıştı. Halen kasıklarımız birleşmemişti, ama ben çoktan zevk denizinde yüzmeye başlamıştım. Bazen hızlanıyor, bazen o koca yarağı dipliyordu, ama halen hissetmiyordum kasıklarını. Her abandığında o koca yarak içimde biraz daha ilerliyordu, hissediyordum. Kocamın hiç ulaşamadığı yerlerime ulaşıyordu bu yarak…

    Halit var gücüyle sikiyordu beni, tamamen altına almış, iki eliyle götümün yanaklarını kavramıştı. Ahhh’lar, Ohhh’lar havada uçuşuyor, zevk çığlıklarım evi inletiyordu. Acı falan duymuyordum, aksine sonsuz zevk alıyordum. Vücudum yavaş yavaş karıncalanmaya başlamış, kalp atışlarımı duyuyordum. Orgazm olmaya yaklaşıyordum. Kocamla evliliğim boyunca bir elin parmak sayısını geçmemişti, oysa şimdi daha yarağının bile tamamını sokmamış bir adamın altında hiç olmadığım kadar coşkulu bir orgazma yaklaşıyordum. Sonunda Halit var gücüyle bir kez daha yüklendi ve o kıllı kasıklarını kilitorisimde hissettim. Sonunda başarmıştım işte, o koca canavarı amımda yutmuştum…

    Bir makine gibi çalışmaya devam ediyordu Halit, ucuna kadar çıkartıp tekrar sokuyor ve bunu yaparken o kadar çok geriye çekiliyordu ki, neredeyse vücutlarımız tamamen ayrılıyordu. Bacaklarımı beline doladım, kollarımla sırtını sıkıca kavradım, adeta onu tüm vücuduyla içime sokmak istiyordum. Ve sonunda deli gibi sarsılmaya başladım, amımdan da sular yürümeye başladı. Halit hırsla girip çıkmaya devam ediyordu. Boğuk boğuk iniltiler gelmeye başlamıştı. Son bir darbeyle yine kasıklarımız birleşti. İçimde kasılan koca yarak amımın içine döllerini boşaltıyordu. Gözlerim kararıyor, vücudum seyiriyordu, zevkten gözlerim kısılmış, sesim çıkmıyordu. Hiç bitmesin istiyordum o an, hiç bitmesin. İçimi dolduran erkeğimin dölleri amımdan taşıp dışarı sızıyordu…

    Neden sonra ikimiz de durulduk. O ölmeye başlayan yarağıyla biraz daha gidip gelip doymadığını belli ederek çıktı içimden. O sırada elinde meyve suyuyla Cevat geldi. Çok komikti, koca sikli çırılçıplak bir adam elinde meyve suyu olan tepsiyle bize hizmet ediyordu. Halit kalkıp bir sigara yaktı, yandaki koltuğa attı kendini. Yarağı yavaş yavaş sönüyordu, bu haliyle bile heybetliydi.

    Meyve suyunu içince biraz kendime geldim. Amıma baktım, amımın dudakları kocaman açılmış, içinden benim zevk sıvılarımla karışık Halit’in dölleri sızıyordu. Ben amıma bakarken saölarıma bir el uzandı. Cevat’ın eliydi. Başımı kaldırınca dudaklarıma yumuldu. İçimdeki ateş yeniden harlanmıştı. Ona, “Dur aşkım amımı temizleyip geleyim!” dedim. “Gerek yok, böyle daha zevkli!” dedi, elini amıma atmış, kapanmayan iki dudağı birleştirmeye çalışıyordu.

    Cevat yatağa sırt üstü uzanırken beni de üzerine çıkarttı. Elimle hizaladığım o devasa kalınlıktaki yarak amımı yarmaya başlamıştı bile. Halit’inkinden daha kalın ve biraz kısaydı. İlk başta biraz almakta zorlansam da Halit’in canavarından kalan esneklikle rahatça almaya başladım. Yeni bir zevk dalgasının içine girmiştim. Var gücümle zıplıyor, amımdaki canavarı resmen sağıyordum. Üstünde biraz yorulunca Cevat iki eliyle götümün yanaklarından kavrayıp alttan var gücüyle sikmeye başladı. Kendimi iyice kaybetmiştim, zevk çığlıkları, inlemeler yine evde yankılanıyordu. Kasıklarımızdan çıkan tok ses ve Cevat’ın inlemeleri bana eşlik ediyordu. Bu sikişin bitmesini hiç istemiyordum…

    Cevat yavaşladı. Biraz yarağını eline alıp klitorisime sürmeye başladı. Arada amıma girip çıkıyor, sonra amıma vuruyordu yarağını. Çok azdırıyordu bu beni. Sonra beni yanına uzattı, kendisi de yan yatıp arkadan amıma girdi ve tekrar deli gibi sikmeye başladı. Aaahhh’lar, Oooohhh’lar, Ooofff’lar birbiri ardına ağzımdan çıkıyor, Cevat ise bir eliyle memelerimi diğeriyle klitorisimi okşuyordu. Diliyse boynumda, ensemde, kulağımdaydı. Beklenmedik şekilde iyi sikiyordu Cevat…

    Birkaç kere bosolacakken kendini kastı, ben de yeniden ritmimi yakalamış ve orgazm olmaya yaklaşmıştım. Pozisyon değiştirip bacaklarımı omzuna aldı, yarağını bir anda içime daldırıverdi. Bir çığlık koptu benden. İki büklüm etmiş beni, deli gibi sikiyordu. Benim en sevdiğim pozisyondu bu ve kocamla sikişirken eğer orgazm olabilirsem hep bu pozisyonda orgazma ulaşırdım. Yine nabzım kulaklarımda atmaya başlamış, gözüm kararıyordu. İlk defa ikinci orgazmıma yaklaşıyordum. İki koca yaraklı erkek hoyratça sikmişlerdi beni. Amımın hiç keşfedilmemiş yerlerine ulaşmışlardı. Ben bunları düşünürken vücudumu şiddetli bir titreme sardı. Orgazm oluyordum, hem de sular seller gibi, amımdan yatağıma ve erkeğimin taşaklarına amımın özü akıyordu. İçimdeki yarağı sağıyor, döllerini içime akıtması için var gücümle çabalıyordum.

    Çabalarıma daha fazla karşı koyamayan Cevat ta oluk oluk boşalmaya, içimde kasılmaya başladı. Terden, bebe yağından, zevk sıvılarımzdan sırılsıklamdık. İçimde nabız gibi atan koca yarağın içimi yakan o dölleri zevkimi daha da katlıyordu. Sonunda istediğimi almıştım…

    O gün ve kayınpederim gelene kadar her fırsatta üzerime atladılar. Artık evin içinde kıyafet giymez olmuştum. Neyse ki kayınpederim geldi ve biraz kendime gelme fırsatım oldu. Ama yine rahat durmuyorlardı, mutfakta olsun, banyoda olsun, samanlıkta olsun bir punduna getirip üzerime atlıyorlardı. Amımdan süzülen döllerle dolaşmaya alışmıştım…

    Böyle güllük gülistanlık vakit geçirirken kocamın yurtdışında hapse girdiğini öğrenmemle şoka uğradım. Üzüldüm desem yalan olur, ne de olsa yokluğu hiç aranmıyordu. Bir gün yine kayınpederim kaynanamı hastaneye dialize götürdü. Erkeklerimle deli gibi sikişirken hafifçe açılan kapıdan kayınpederimin kafası belirince ben korkudan kaskatı kesilirken amımdaki yarak deli gibi girip çıkmaya devam ediyordu. Ben telaşla, “Durun, yakalandık!” derken odama giren kayınpederimin çırılçıplak olduğunu farkettim. Üçü birden telaşlı halime gülmeye başladı.

    Meğerse Cuckold fantazisi olan kayınpederim her şeyi en başından beri biliyormuş. “Devam edin!” diyerek geldi yatağın köşesine oturdu ve bizi sikişirken izlemeye başladı. Kaynanama hastanede özel bakıcı hemşire tutup gelmiş. Sonraki günlerde biz sikişirken kayınpederim hep yanımızda oldu, ama pörsümüş ve kalkmayan sikiyle oynayarak mecburen köşede oturup izlemekle yetiniyordu 🙂

    porno sex hikaye resimli sex resimli sex hikayeleri seks hikaye
  • Arkadaşım Üvey Ablamı Sikiyor – Sex Hikayeleri

    Arkadaşım Üvey Ablamı Sikiyor – Sex Hikayeleri

    Merhaba Sex Hikayeleri severler, ben Ahmet. Aslen antalyanın bir köyündenim, çocukluğum orada geçti. Hikayemin kahramanı üvey ablam ayşe benden 3 yaş büyük, o da benimle birlikte yerde büyüdü. ayşe ablam liseden sonra üniversiteyi kazandı ve başka yere gitti  gitti. İlk sene yurtta kaldı, sonradan oradaki bir akrabamızın kiralık dairesi boşalınca orayı tuttu ve tek başına yaşamaya başladı.

    Ben okumadım, köyde ailemin çiftçilik işleriyle uğraşıyordum. Bu sebeple yaşım gelince hemen askere gittim. Askerlik yaptığım istanbul’da tertibim Hasan vardı. Hasan Kütahya’lı olduğundan, ona, “Benim üvey ablam da Kütahya’da okuyor, Kütahya nasıl bir şehir?” diye sormamla aramızda muhabbet başlamış, zamanla da onunla çok iyi arkadaş olmuştuk.

    Benim askerlik bitti ve tezkereyi alır almaz memlekete gitmedim, Kütahya yakın diye Zeliha ablamın yanına uğradım. Geleceğimden haberi vardı, bana güzel yemekler hazırlamıştı. Yemeğimizi yedikten sonra oturduk, sohbet muhabbet, özlem giderdik. Sabah kahvaltımızı yapınca o okula gitti, ben evde oturup vakit geçirdim. Hiçbir yer bilmediğim için akşam birlikte çıktık, gezdik, gece eve geldik.

    Zeliha ablam 1.75 boyunda, esmer, kapalı bir kız idi. Balıketli bir fiziği vardı, ama ona çok yakışıyordu. Halen başörtüsü takıyordu, ama Kütahya’ya geldikten sonra giyimi kuşamı değişmiş ve güzelleşmişti. Çarşıya çıktığımızda erkeklerin ona bakışları dikkatimi çekmişti.

    Ben geleli bir hafta olmuştu. Her akşam dışarı çıkıyorduk. O gün yine akşam dışarı çıktık, biraz gezdik. Sonra bir çay bahcesinde oturduk, çay içiyorduk. O sırada telefonum çaldı. Arayan benim tertip Hasan idi. Hemen açtım telefonu. Ben hiç izin kullanmadığım için ondan bir hafta erken gelmiştim. O da teskeresini almış şimdi Kütahya’da imiş. Bulunduğumuz çay bahçesinin yerini tarif ettim, çay kahve içeriz, biraz sohbet eder, dertleşiriz diye düşündüm.

    Yarım saat olmadan Hasan yanımıza geldi. Üvey ablamla tanıştırdım. Sohbet muhabbet çay, kahve derken karnımız acıktı. Hasan, “Bildiğim çok güzel bir yer var, hem yemek yeriz hem birşeyler içeriz!” dedi ve kalktık. Çok güzel, gençlerin takıldığı bir mekana götürdü bizi. Oturduk, yemeğimizi söyledik.

    Yemeklerimizi beklerken, Hasan, “İçki içelim mi?” diye sordu. “Ben her zaman içmiyorum!” dedim. Hasan, “Tertip artık sivildeyiz, biraz kafa dağıtalım! Bir iki duble Viskiden birşey olmaz!” deyince kırmadım kabul ettim. Ablam da, “Ben meşrubat içeceğim!” dedi. Hasan da, “Buranın alkolsüz kokteylleri var, çok güzel. Sana da ondan söyleyim!” dedi ve kalktı, bara gidip içecekleri söyledi. Barmen arkadaşıymış, fısıldaşarak birşeyler konuşup gülüştüler…

    Siparişler geldi, yemeğimizi yiyor, içkilerimizi içiyor, sohbet ediyorduk. İkinci dubleden sonra benim kafam dönmeye başladı. Ablam ise Hasan’la sohbeti iyice koyulaştırmış, sanki 20 yıllık arkadaş gibi samimi olmuşlardı. Bir ara dans müziği çalmaya başladı. Çiftler piste çıkıp dans ediyordu. Hasan, “Ablanı dansa kaldırsana tertip!” dedi. Ben de, “Yok tertip ben anlamam, siz edin!” dedim. Benim öyle dememi bekliyorlarmış gibi hemen kalktılar ve dans etmeye başladılar.

    Onlar dans ederken barmen bana bir duble daha getirdi. Onu da içince iyice bir tuhaf olmuştum. Robot gibi oturmuş etrafa bakınıyordum. Bir ara gözüm ablamla Hasan’a takıldı, Hasan elini ablamın tam götünün üstüne koymuş, ufak ufak hareketlerle okşuyordu. Dans bahanesiyle de ablamı iyice kendine çekmiş, resmen sürtünüyordu. Ablam ise Hasan’ın gözlerine bakarak gülümsüyor, birşeyler konuşuyorlardı…

    Bir süre dans ettikten sonra masaya geldiler. Barmen ablama da yeni bir kokteyl getirdi. O kokteyl nasıl bir içkiyse artık, ablamın yüzü kıpkırmızı olmuş, konuşurken dili dolanıyordu. Ben zaten içkiye alışkın değildim, Hasan’ın zoruyla bir duble daha içtim ve iyice kötü oldum. Hasan hesabı ödedi, kalktık, ama ben ayakta zor duruyorum. Hasan, “Sizi evinize bırakayım!” dedi, oradan bir taksiye bindik. Yolda Hasan bir tekel bayine uğradı, sigara ve birkaç tane bira aldı. Ablam, “Daha içecek misin?” diye sordu. Hasan da, “Sizi bırakayım, bunları da evimde içeceğim!” dedi.

    Eve varınca taksiden indik. Hasan taksiyle devam edecekti. Ama ben ayakta durmakta zorlanıyordum. Ablam Hasan’dan rica etti, “Yukarıya kadar yardım et, öyle gidersin!” dedi. Hasan da ücretini ödeyip taksiyi gönderdi. Ve Hasan’ın yardımıyla yukarı çıktık. Beni, üstümü bile çıkaramadan yatağıma yatırdılar. Kafam acayip dönüyordu. En iyisi uyuyayım dedim, gözlerimi kapadım. Hemen uyumuşum…

    Ama aradan 15 dakika geçmeden aşırı mide bulantısı ile uyandım. Yatağın yanına kafamı zor uzatıp yere halının üzerine kustum. Kusunca biraz rahatlamıştım. Yatağa oturdum, kendime gelmeye çalışıyordum. Benim yattığım odanın kapısı açık idi, salonda ışıklar kapalı, ama TV’nin sesi geliyordu.

    Biraz kendime geldikten sonra mutfaktan kağıt havlu alayım da halıyı temizleyim diye kalktım. Mutfağa giderken salona baktım. Kimse yoktu ama TV açıktı. Sehpada kapağı açık bira, yanında neskafe ve küllükte de halen yanan bir sigara vardı. Mutfağa baktım orda da kimse yoktu. Ama ablamın odasının ışığı yanıyordu, kapı kapalı idi, kapının altından ışık görünüyordu.

    Bu işte bir anormallik vardı. Ablamın odasına yaklaştım, içerden tuhaf tuhaf sesler geliyordu. Anahtar deliğine eğilip baktım. İkisi de yatağa uzanmıştı. Hasan, ablamı hem okşuyor hem öpüyor, hem de yavaş yavaş soymaya çalışıyordu. Salondaki küllükte halen yanan sigaradan belli ki daha yeni odaya geçmişlerdi. Hasan, elini ablamın eteğinin altına sokmuş, bacaklarını okşaya okşaya yukarı doğru çıkıyordu. Ablam ise elini ittiriyor, sanki istemiyor gibiydi. Ama Hasan devam ediyordu…

    Az sonra etek iyice sıyrılmış, esmer güzeli ablamın bacakları meydana çıkmıştı. Hasan, elini iyice yukarı çıkartmış, beyaz külodunun üstünden ablamın kabarık amını okşamaya uğraşıyordu. Hasan elini ablamın amına attıkça ablam Hasan’ın elini tutup geri çekiyordu. Fakat dudakları hiç ayrılmıyor, nefes bile almadan öpüşüyorlardı. Ablamdan yüz bulamayınca Hasan yavaşca kendi pantolonunu çıkarıp sadece boxer ile kaldı ve ablamın bacak arasına girdi. Dudaklarını emerken bir yandan da boxerden kabarıklığı belli olan yarrağını ablamın tam amının üstüne sürtüyor, onu tahrik etmeye çalışıyordu. İşe de yarıyordu, ablam amının üstünde sürtünen yarraktan iyice tahrik olmuş olacak ki, kendini iyice salmış, bacaklarını iyice aralamış, kendinden geçiyordu…

    Hasan doğrulup ablamın külodunu indireceğinde, ablam, “Hasan, yapmaaaaaaa, yeter!” dedi. Hasan ise, “Daha yeni başlıyoruz, ne yeteri?” dedi. Ablam, “Muhittin duyacak, rezil olacağız, nolur bırak, yeter, bizi böyle görürse nasıl yüzüne bakarız?” dedi. Hasan, “Korkma, Mühittinin götünde pireler uçuşuyor, iki gün sonra zor uyanır!” dedi. Ablam, “Yapma Hasannnnn!” diye inliyordu. Hasan, ablamın susması için tekrar dudaklarına yapıştı. Ablam gözlerini kapatmış halde Hasan’ın dudaklarına karşılık veriyorken, Hasan tek hamlede kendi boxerini çıkardı. Yarrağı kapkara ve kocamandı. Hasan şimdi çırılçıplaktı. Ablamın ise uzun eteği beline kadar sıyrılmış, beyaz külotu biraz aşağıya inmiş, gömleğinin düğmeleri açık, başındaki başörtüsü de iyice dağılmıştı.

    Ablamın memelerini sutyenden kurtaran Hasan memeleri yalayıp emmeye başlayınca ablam da artık iyice kendinden geçmişti. Hasan elini yarrağına götürdü ve ablamın külotunu az daha indirip yarrağını amının dudakları arasına sürtmeye başladı. Ablam, “Hasan nolur dur!” deyince, Hasan, “Bakire misin yoksa?” dedi. Ablam zevkten cevap bile veremiyordu, ama bakışlarından ve sevişmesinden bakire olmadığı belliydi. Hasan’ın sürtmesi ablamı çıldırtmıştı, sonunda, “Sok hadi, bakire değilim!” dedi. Bunu duyan Hasan yarrağını bir anda amının içine doğru ittirdi. Dibine kadar girince ablam, “Ohhhhh!” diye inledi.

    Hasan biraz içinde bekledi, sonra yavaşça git gele başladı. Hasan’ın kalın yarrağı ablamın pamuk gibi amında gidip gelirken ablam ellerini Hasan’ın beline sarmış kendine doğru çekiyordu. Hasan ise tempoyu hiç bozmadan amının dibine dibine basıyordu. Ablamın amı zevkten sabun gibi vıcık vıcık olmuş, şapırtılar bana kadar geliyordu…

    Biraz pompaladıktan sonra Hasan durup, “Beğendin mi orospu? Hoşuna gidiyor mu?” diye sordu. Ablam, “Durma nolursun, devam et aşkım! Yalvarırım devam et!” diye inledi. Hasan gülerek, “Muhittin uyanmasın? İstersen bırakalım!” dedi. Ablam sinirlenmişti, “Siksene orospu çocuğu!” diye bağırdı. Hasan yeniden sikmeye başladı. Ablamın sikilmek için böyle yalvarmasına ve böyle kelimeler kullanmasına çok şaşırmıştım. Benim namuslu sandığım ablam üniversiteye giderken orospunun hası olmuştu. Hasan’ın koca yarrağını dibine kadar alırken bana mısın demiyor, aksine zevkten inim inim inliyordu. Kim bilir ben Kütahya’ya gelmeden önce ne yaraklar yiyordu.

    Biraz sonra Hasan’ın pompalama temposu iyice hızlandı. Artık benim odamda uyuyor olmam umurlarında değildi, yüksek sesle inim inim inliyorlardı. Derken ablam sara hastaları gibi titremeye ve kedi eniği gibi ciyaklamaya başladı. Az sonra da Hasan yarrağını ablamın amından çıkarıp böğürerek döllerini ablamın memelerine attırmaya başladı. Ablam da eline aldı yarağı ve tamamen boşalasıya kadar sıvazladı…

    Ben hemen yavaşça odama gittim, odamın ışığını açmadan yatağa uzandım. Uyuyor numarası yapıyordum, ama gözümü tam kapamamıştım, gözlerim kısıktı ve yattığım yerden koridoru görebiliyordum. Banyo benim odanın karşısında idi. Az sonra ablam üstü giyinik halde geldi, kapıdan bana baktı ve yavaşça kapımı çekip kapadı. Sonra, Hasan’a, Gelebilirsin!” dedi. Göremiyordum ama seslerini duyabiliyordum, banyoya girmişlerdi. Duşun sesiyle karışık gülüşme sesleri geliyordu inceden. Sonra çıktılar banyodan. Gülüşerek salona gittiler. Ben artık Hasan gider diye düşünürken tam tersi oldu, az sonra gülüşerek tekrar ablamın yatak odasına girdiler ve kapıyı kapadılar.

    Birkaç dakika bekledim ve yavaşça odamın kapısına çıktım. Ablamın odasından ufak ufak fısıltılar geliyordu. Herhalde Hasan üstünü giyiniyor, çıkıp gidecek diye düşünürken dayanamadım ve yine kapılarının önüne gittim. Anahtar deliğinden baktım ki, Hasan halen çırılçıplak, bir elinde sigara diğer elinde bira var, yatakta sırtını duvara yaslamış oturuyor. Ablam da çırılçıplak soyunmuş ve yatağa uzanmış, kafası Hasan’ın kucağında, eline Hasan’ın inmiş yarrağını almış, yarağa bakıp, “Küçülmüş bu!” diyerek gülüyordu.

    Hasan, “Ne gülüyorsun orospu, daha yeni boşaldı, iki dakika dinlenip kendine gelsin!” dedi. Ablam, “Ben diriltirim şimdi onu!” dedi. Hasan sigarasını söndürüp, “Ya sen ne orospu çıktın, Muhittin hep senden bahsederdi, senin nasıl iyi biri olduğunu anlatırdı, harbiden iyimişsin, muamelen çok iyi!” dedi. Ablam da Hasan’a gülümsedikten sonra yarrağını okşamaya ve öpmeye başladı. Hasan arkasına yaslanmış, bir elinde birası, diğeriyle de ablamın kafasını hem okşuyor hemde yarrağına bastırıyordu…

    Demin solucan gibi olan yarrak yine yılan gibi başını kaldırmıştı. Ablam yarrağın kafasından başlıyor, taşaklarına kadar yalıyor, tekrar başına çıkıp ağzına alıyordu. Birkaç dakika yaladıktan sonra damarları çıkan yarrak ablamı yine sinsi sinsi gülümsetmişti. Yalamayı bırakıp kalktı ve Hasan’ın kucağına oturdu, eliyle yarrağı amının ağzına yerleştirip, tek seferde amının içine aldı. Kucağında yavaş yavaş içinde oynatmaya başladı. Götünü öyle güzel çeviriyordu ki, amındaki yarrağı nerdeyse kıracaktı. Hasan elindeki birayı bırakıp ellerini ablamın götüne götürdü ve dudaklarına yapıştı. Elleri ablamın götünün yanaklarını iyice ayırırken alttan da pompalamaya başladı. Baktığım anahtar deliğinden ablamın kapkara göt deliği tam karşımdaydı…

    Yarrak amına girip çıkdıkça ‘Şap, şap!’ sesler çıkmaya baslamıştı. Hasan ablamın götünün yanaklarını iyice kavramış kendine kendine çekiyor, amına köküne kadar sokuyordu. Ablam inlemeye başlamıştı. “Ohhhh, sikkk, durma aşkım, ohhhhh, devam et bu şekilde!” diyordu. Bir süre bu şekilde Hasan’ın kucağında zıplayan ablam yorulmuş, nefes nefese kalmıştı. Birden yarağın üstünden kalktı. Hasan’ın elinden tutarak onu da kaldırdı ve yatağa çaprazlamasına domaldı, tam köşeye gelecek şekilde kafasını yatağa gömdü ve Hadi aşkım, sikmeye devam et!” dedi. O pozisyonda amı kabak gibi arkaya çıkmıştı.

    Ablamın arkasına geçen Hasan yarrağını sürterek biraz bekledi ve bir anda aniden kökledi. Ablam, “Ahhhhhh! Hayvan!” diye çığlığı bastı. Hasan ablamın ağzını eliyle kapatıp, “Bağırma orospu, Muhittin uyanacak!” dedi. İçinde biraz bekledikten sonra ağzındaki elini çekti ve iki eliyle belinden kavrayarak sikmeye başladı. Sertçe sikiyor, köküne kadar sokuyordu. Ablam resmen acı çekiyor, “Aşkım, ne olursun dur!” diye yalvarıyordu. Ama Hasan hiç oralı olmadan sikmeye devam ediyordu. Hasan iyice kontrolden çıkmıştı, alkolün de etkisiyle ne boşalıyor, nede yavaşlıyordu, darbeli matkap gibi sikiyordu…

    Ablam, “Aşkım, ne olursun yeter artık, götüm çok acıyor, amımı sik!” dediği anda anladım ki Hasan götten girmişti. Ablamın çığlığından ve acıyla inlemesinden bunu anlamam lazımdı. Hasan insafa gelmişti, “Tamam aşkım!” diyerek yarrağını götünden çıkardı. Ablam osurarak yatağa yüz üstü seriliverdi. Biraz öyle yattıktan sonra oflayarak yan döndü. Hasan da ablamın yanına uzandı ve dudaklarına yapıştı. Öpüşürken bile Hasan’ın eli boş durmuyor, ablamın amını okşuyordu. Biraz bu şekilde dinlendikten sonra Hasan ablamı sırt üstü yatırıp bacak arasına yerleşti. Yarrağını ablamın amına soktu, bacaklarını omzuna kaldırdı ve sikmeye başladı. İkisi de deli gibi inliyor, nefes nefese sikişiyorlardı. Ablam zevkten gözlerini kapatmış, kollarını iki yana açmış, tırnaklarını geçirdiği çarşafı koparacakmış gibi asılıyordu…

    Bir süre sonra ablam, “Aşkım ben bittim, hadi artık sen de boşal!” deyince Hasan yarağını ablamın amından çıkartıp göbeğine boşaldı. Boşalması bitince de ablamın üstüne yığıldı kaldı. Nefes nefese öylece kalmışlardı. Benim için de artık ordan uzaklaşma vakti gelmişti. Sessizce odama gittim. Seslere göre tekrar banyoya girdiler, sonra Hasan evine gitti…

    O günden sonra Hasan benimle artık her gün görüşmek istiyordu. Çoğu zaman birlikte dışarda bir yerde oyurup çay içerken Hasan’ı biri arıyor, kısacık telefon konuşmasından sonra kapatıyordu. Sonra da Hasan bana, “Tertip, benim acil bir işim çıktı, sen bir demlik çay daha söyle, yarım saatte işimi halleder gelirim!” deyip gidiyordu. Tabii ki ablam arıyordu, ben çay bahçesinde beklerken Hasan gidip ablama döşeyip geliyordu!

     

     

    sex hikaye sex hikayeler sex hikayeleri sex oku
  • Arkadaşımla Üvey Abime Verdik – Sex Hikaye

    Arkadaşımla Üvey Abime Verdik – Sex Hikaye

    Merhaba, ben Seda. 20 yaşında, seks yapmayı çok seven bir genç kızım. Ailem Alanya’da yaşıyor, ben İstanbul’da üniversitede okuyorum ve tatillerde Alanya’da ailemin yanında kalıyorum. Bekaretimi lise sonda verdim, o günden beri de hoşuma giden herkesle sikiştim. Hele üniversiteyi İstanbul’da okumaya başladığımda ailemden ayrı olmanın da verdiği özgürlükle sekste tüm sınırlarımı yıktım diyebilirim.

    Babam öz, annem üvey. Bir de 23 yaşında Emre isminde bir üvey abim var. Emre abim yakışıklı, uzun boylu, atletik vücutlu bir erkek. Ne yalan söyleyim, bazen onun beni sabaha kadar siktiğini düşünmedim değil. Emre abinin annesi ile babam biz çok küçükken evlenmiş, bu yüzden beraber öz kardeş gibi büyümüştük. Emre abi, babamın da öz oğlu gibiydi, babam bir yere gideceğinde herşeyi ona bırakır, gözü arkada kalmazdı. O yüzden Emre abiyle seks yapmam imkansızdı.

    Emre abi askerden geldikten sonra babamın iş yerinde tekrar çalışmaya başladı. Ama artık bizle yaşamıyor, kendi evinin inşaatı bittiği için ve yakında evlenmeyi düşündüğü için orada yaşıyordu. Ama ortalıkta henüz evleneceği bir kız yoktu ve bence bekarlığın tadını özgürce çıkarmak için bizden ayrı yaşamaya başlamıştı. Ben de aynı sebepten dolayı İstanbul’da ilk sene yurtta kaldıktan halamların kiralık evine çıkmıştım.

    Geçen yaz ben Alanya’dayken, üniversiteden ev arkadaşım Esra yanıma tatile geldi. Esra da benim gibi esmer güzeli bir kızdır ve o da çok azgındır, hemen hemen her hafta değişik kişilerle sikişir. Gerçi ben de farksız değilim, ama Esra’nın azgınlık seviyesi benden biraz daha ileride. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş derler ya, işte Esra ile İstanbul’da kaldığımız evde öylesine uyumluyduk.

    İstanbul’daki evde bizden başkası olmadığı için ikimiz de çoğu zaman çıplak dolaşırız. Hele konu seks olunca ikimizin de sınırı olmaz. Benim sikiştiğim erkekle Esra da sikişir, veya tam tersi olur, Esra sikiştiği erkeği bana paslar, çoğu zaman da grup seks yaparız. Azgınlığımızın tavan yaptığı ve sikişecek erkek bulamadığımız zamanlarda da birbirimizle sevişir, kız kıza azgınlığımızı gideririz. Ben de yalarım, ama Esra’nın am yalaması efsanedir.

    Esra’yı otogardan almaya gittim. Evimiz otogara yakın olduğu için yürüyerek eve gidiyorduk. Babamın iş yeri de evimizin altında olduğu için önce dükkana Emre abimin yanına uğradık. Onları tanıştırdım. Ama Esra’nın Emre abime büyülenmiş gibi bakışı vardı. Emre abim de bunu farketmiş, “Hadi kızlar siz yukarı çıkın, Esra yorgundur dinlensin, sonra görüşürüz!” dedi.

    Biz eve çıkarken, Esra, “Kız ne yakışıklı abin varmış!” dedi. “Öyledir!” dedim. Üvey abim olduğunu biliyordu. Esra’nın bavulunu kalacağı odaya götürdüm ve “Üzerini değiştir istersen!” dedim, ben de mutfağa gidip çay koydum. Esra üzerini değiştirip geldi.

    Konuşurken yine lafı Emre abime getirdi, gülümseyerek, “Kız abine aşık oldum ben ya!” dedi. Ben de, “Dur kız ne aşık olması, daha yeni gördün!” dedim, ama onun ne demek istediğini biliyordum, üvey abime kendini siktirecekti. İstanbul’da da böyleydi, birisi hakkında (Aşık oldum!) dedi mi en kısa sürede o kişiyle sikişirdi.

    Esra bana, “Kız böyle üvey abim olacak kesin verirdim, sen niye siktirmiyorsun kendini ona?” dedi. Ben de, “Olur mu kız, ben onunla öz abi kardeş gibi büyüdüm!” dedim. Çayımızı içip biraz birşeyler atıştırdıktan sonra, “Hadi çıkıp biraz dolaşalım!” dedim. Aşağıya inerken Esra gülümseyerek, “Abine uğrayalım mı kız?” dedi. Ben de gülümseyerek, “Yürü kız, kafayı taktın abime!” dedim. Yine de geçerken dükkana baktığımızda abim yoktu, babam vardı. Babamla da tanıştırdım Esra’yı. Sonra biraz çarşı pazar dolaştık…

    Eve döndüğümüzde Emre abi dükkanın kapısındaydı, “Ne yaptınız kızlar?” dedi. Ben, “Hiç, biraz dolaştık!” deyince, “Denize niye gitmediniz?” dedi. Ben de, “Yarın gideriz!” dedim, ama Esra nerdeyse Emre abinin içine girecekti. Emre abim, “Bugün cumartesi, akşama hazırlanın, biraz gezdireyim sizi!” dedi. Benden önce Esra, “Tamam!” dedi. Emre abim gülümseyerek dükkana girdi, biz de yukarıya eve çıktık. Annem de gelmişti, Esra’yı annemle de tanıştırdım.

    (Esra’nın ev arkadaşım olduğunu biliyorlardı ama ilk defa görüyorlardı. Ben ilkin İstanbul’daki halamın kiralık evinde yalnız kalıyordum, ama sonradan Esra yanıma taşındı ve birlikte kalmaya başladık. Esra’yla okulun düzenlediği bir partide tanışmıştım ve partiden sonra Esra’ya ve bana takılan iki erkekle seks yapmak için benim eve gitmiştik. Baktım Esra ile her konuda çok iyi anlaşıyoruz, özellikle seks konusunda, ki o gece sikiştiğimiz erkekleri değiş tokuş yapmıştık, ben teklif etmiştim, “Kız benimle ev arkadaşı olsana!” diye. Esra da bu teklifime çok sevinip yurttan ayrılıp yanıma taşınmıştı.)

    Akşam Emre abim bizi aldı ve önce biraz gezdirdi, yemek yedik. Sonra bir bara gidip oturduk, alkollü birşeyler içip biraz muhabbet ettik. Esra iyice abime kendini belli etmeye başlamıştı. Ordan çıkıp diskoya gittik, çok güzel eğleniyorduk, Esra alkolün de etkisiyle Emre abime resmen yapışmıştı. Emre abim de ona karşı boş değildi, tabii kaçırır mıydı böylesine güzel bir kızı!

    Gecenin ilerleyen saatinde diskodan çıktığımızda içtiklerimizden dolayı Esra ile kafalarımız bir milyondu. Emre abim içkiye daha dayanıklıydı. Bir taksi çevirip eve dönmeye karar verdik. Emre abim, “Babam böyle görmesin sizi, bugün bende kalın!” dedi. Benden önce Esra, “Tamam!” dedi. Emre abimin evine vardığımızda salondaki karşılıklı çekyatları açıp bizi yatırdı. Kendi de yatak odasına yatmaya gitti. Başım zonkluyordu, ben hemen sızıp kalmışım…

    Ne kadar uyudum hatırlamıyorum, susadığım için uyandığımda karşıdaki çekyatta Esra yoktu. Kalkıp mutfağa giderken Emre abimin odasından sesler geliyordu. İyice kapıya yaklaşıp dinlediğimde duyduklarım Esra’nın inleme sesleriydi. Esra’nın yine orospuluğu tutmuş, ilk fırsatta yarrağın altına yatmıştı. Su içtikten sonra salona dönüp beklemeye başladım. Artık Esra’nın inlemeleri iyice artmıştı ve sesleri salona kadar geliyordu. Benim de içim bir tuhaf oldu. Nerdeyse Emre abimin odasına gidip (Beni de sik abi!) diyecektim…

    Yarım saat falan sonra sonunda sesler kesildi. Yatak odasının kapısının açıldığını duydum ve Esra çırılçıplak halde amını tutarak koridordan banyoya koştu. Demek ki Emre abim içine boşalmıştı. Esra banyodan çıkınca beni salonda otururken gördü, hemen yanıma gelip, “Seda, kızım neler kaçırdığının farkında değilsin, abin muhteşem!” dedi. Ben de gülümseyerek, “Amına hakim olamadın değil mi orospu, nasıl bir sürtüksün kızım sen?” dedim. Esra da, “Yaa dayanamadım kızım işte! Hadi sen de gel katıl bize, abin ikimize de yeter!” dedi. Ben, “Yok daha neler!” dedim. Esra, “Gel kız harika sikiyor, yarrağı kocaman, damarlı, acayip birşey!” dedi.

    Ben hayır falan desem de aslında çok istiyordum. Esra biraz daha ısrar edince, ben, “Tamam geleyim de nasıl olacak? Direkt içeri girip beni sik abi mi diyeceğim?” dedim. Esra, “Öyle olmaz tabii! O işi bana bırak sen! Önce ben gideyim, 5 dakika sonra gel yanımıza, ama çıplak gel!” diyerek gitti.

    Ben halen gitsem mi gitmesem mi diye ikilemdeydim. Sonra, Emre abim bana kızarsa, şarhoştum, ne yaptığımı bilmiyordum derim diye düşündüm. 5 dakika sonra ben de soyunup çırılçıplak yanlarına gittim, Esra’nın aralık bıraktığı kapıdan içeri süzüldüm. Emre abim yatakta sırt üstü yatmış, Esra da bacak arasına girmiş yarrağını yalıyordu. Emre abim gözleri kapalı inliyordu ki benim odaya girdiğimi görmedi. Baş ucuna yaklaşıp yavaşça dudaklarına eğildim ve öpmeye başladım. Aynı anda yarrağı yalanıp dudakları öpülünce hemen gözlerini açtı.

    Evde üçüncü kişi olarak sadece ben vardım, öpen kişinin ben olduğumu tabii ki hemen anlamıştı. Ama çıplak olduğumu görünce doğruldu ve gülümseyerek, “Demek Esra doğru söylüyormuş!” dedi. Elini uzatıp, “Gel aşkım!” deyip beni çekerek dudaklarıma yumuldu. Esra halen yarrağını yalıyordu. Emre abim benimle biraz öpüştükten sonra dudaklarını kurtarıp, “Offf Seda, demek o gün bugünmüş!” dedi. Demek ki o da beni istiyormuş, ama söyleyemiyormuş. Yeniden yumuldu dudaklarıma. Deli gibi öpüşüyorduk.

    Nefes almak için öpüşmeye ara verdiğimizde ben dudaklarını bırakıp boynunu, boğazını ve kaslı vücudunu öpmeye başladım. Esra da yarrağını yaladığı için Emre abim zevkten dört köşeydi. Elini uzatıp kolumdan tutup çekerek, “Seda, gel şöyle yatağa çık, amını ver azğıma!” dedi. Hemen yatağa çıktım, yatağın başlığından tutunup amımı ağzının hizasına getirdim. Amımı yalamaya başladığında artık ben de zevkten dört köşeydim. Esra’nın ağzında yarak, Emre abimin ağzında amım olduğundan ağzı boşta olan ve inleyebilen tek ben vardım…

    Bir müddet sonra Esra, “Gel kız biraz da sen bak yarrağın tadına!” deyince Esra ile yer değiştirdik. Esra yatağa çıkıp amını yalatırken ben Emre abimin bacak arasına geçmiştim. Yarrağı elime almış inceliyordum. Gerçekten Esra’nın dediği gibi kalın, damarlı acayip birşeydi, o kadar yarak yemiştim ama hiç böylesini görmemiştim.

    Yarrağını biraz inceledikten sonra yalamaya başladım. Esra da inleye inleye amını yalatıyordu. Ben biraz yaladıktan sonra dayanamayıp yarrağın üzerine çıktım, yarrağını artık amıma almak istiyordum. Elimle yarrağını tutup amımın girişine denk getirip oturmaya başladım. Emre abim de artık amıma girdiğini farkedince Esra’nın amını yalamaya kısa bir ara verip, “Ohhh, Sedam benim, süpersin aşkım!” dedi. Ben de, “Asıl süper olan sensin, aşkım benim!” diyerek oturup kalkmaya başladım. Yarrağı amımı tam anlamıyla dolduruyordu, kalın ve damarlı oluşu acayip zevk veriyordu…

    Ne kadar oturup kalktım yarrağın üzerinde hatırlamıyorum, ama Esra’nın, “Hadi ama Seda, sıra bende, nasıl misafirperverlik bu?” dediğini duydum. Ben Emre abimin üzerinden kalkarken, “Yılların özlemi var kızım!” dediğimde gülüştüler. Esra, “Kızım ben misafirim, ben yokken bol bol giderirsiniz özleminizi!” diyerek yarrağın üstüne oturdu. Ben de önce Emre abimin dudaklarını öptüm, sonra vücudunu öperek yarrağının Esra’nın amına girip çıkmasını izledim.

    Esra hızlı hızlı zıplıyordu ki yarrak amından dışarı çıktı. Ben de hemen yarrağını tutup ağzıma aldım, biraz yalayıp tekrar Esra’nın amına hizaladım, Esra da yeniden oturdu ve yine zıplamaya devam etti. Esra sonra kasıtlı olarak yarrağı amından çıkarmaya başladı, ben de yine yalayıp amına hizalıyordum. Bunu birkaç kez yaptık. Emre abim aniden, “Esra aşkım in üstümden!” dedi.

    Herhalde boşalacak diye düşündüm, ama Esra üstünden inince Emre abim beni kolumdan çekerek yatağa sırt üstü yatırıp yarrağını amıma soktu ve seri bir biçimde sikmeye başladı. Esra da yatağın üstüne çıkıp yatağın başlığından tutunarak amını benim ağzıma verdi. Artık Esra ile işi çığrından çıkarmıştık, ben amını yalarken Esra, “İyi yala orospu, ben senin amını böyle mi yalıyorum!” deyip amını yüzüme bastırarak sürtmeye başladı. Bunu yaparken de deli gibi inliyordu. Emre abim de ne kadar tahrik olduğunu gizlemeyerek, “Off, süpersiniz kızlar!” deyip amımı hızlı hızlı sikmeye devam etti..

    Daha sonra Esra’yı yanıma yatırdı. Bir beni bir Esra’yı pozisyondan pozisyona sokup sikiyordu. Esra da ben de defalarca kez orgazm olmuştuk. İki tane fıstık gibi kıza bu kadar uzun dayanan erkek görmemiştim…

    Nihayet artık Emre abim de, “Boşalacağım!” deyince, Esra, “Dur bekle!” diyerek yarrağı amından çıkardı ve doğrulup yarrağını yalamaya başladı. Ben de doğruldum ve yarrağın gövdesini tutup ileri geri yapmaya başladım. Esra ensemden çekip dudaklarımı yarrağa yaklaştırdı ve birlikte yalamaya başladık. Sanki bütün orospuluk hünerlerimizi sergilercesine ben bir tarafını yalarken Esra öbür tarafını yalıyordu yarrağın.

    Daha fazla dayanamayan Emre abim öyle bir kasılmıştı ki, böğürerek boşalmaya başladı. Dölleri ikimizin de yüzüne dolu taneleri gibi çarpıyordu. Boşalması bitince yarrağındaki son damlaları da yine Esra’yla beraber yaladık. Emre abim kendini yatağa atınca Esra ile birbirimizin yüzündeki dölleri yalayıp temizledik. Sonra da Emre abimin sağlı sollu yanına uzandık…

    Emre abim bir elini Esra’nın memelerine atmış, diğer eli de benim memelerimi okşarken, “Seda aşkım, seni ne zamandır sikmek istiyordum biliyor musun?” dedi. Ben de, “Abiciğim bunu ben de çok istiyordum, demek ki bugüne kısmetmiş, bundan sonra geleceğe bakalım, uzun yıllar var önümüzde!” dedim.

    Öpüşerek, elleşerek ve konuşarak dinlendikten sonra yarrağı yeniden kalktı. Esra bana hınzırca bakıp, “Abine kıyak yapmazsam ölürüm! Hadi hazırla beni!” deyip götü bana gelecek şekilde domaldı. İstanbul’da sikiştiğimiz erkekler çok hoşumuza giderse götten de veriyorduk. Hemen Esra’nın göt deliğini yalamaya başladım. Emre abim Esra’nın götten vereceğini anlayınca, “Offf! Kızlar delirtecek misiniz beni?” diyerek sevincini dile getirdi.

    Ben biraz yalayıp biraz da parmakladıktan sonra, “Gel abiciğim, hazır!” deyip iki elimle Esra’nın göt yanaklarını ayırdım ve deliğine tükürdüm. Emre abim yarrağını sıvazlayarak Esra’nın arkasına yanaştı. Yarrağının başını göt deliğine dayayıp yüklenmeye başladı. Esra İstanbul’da belki de benden çok siktirmişti götünü, ama şimdi orospuluğu tuttu ve yalandan, “Yavaş aşkım, acıyor, ahhh, ufff!” diye diye yarrağın tamamını aldı…

    Emre abim keyifle Esra’nın götünü sikerken, Esra bana, “Kızım sen kıyak yapmayacak mısın abine, gel şöyle yanıma domal!” dedi. Demesine gerek yoktu, tabii ki ben de kıyak yapacaktım, sadece sıranın bana gelmesini bekliyordum. Esra öyle deyince sıramı beklemeden yanına domaldım. Emre abim Esra’nın götünü sikerken benim de götümü parmakladı, sonra Esra’nın götünden çıkıp benim götüme girdi. Meğer Esra acıyor numarası yapmıyormuş, yarrak büyük olunca gerçekten acıyordu, ben de, “Ahhh, yavaş ne olursun abiciğim!” diye uyarıda bulunmak zorunda kaldım…

    O gün bizi sabaha kadar amdan götten sikti, ama her seferinde boşalma zamanı uzuyor, boşalmak bilmiyordu. En sonunda üçümüz de yorgunluktan uyuyup kaldık…

    Esra Alanya’ya sadece bir haftalığına gelmişti, ama bir ay kaldı. Tabii nerdeyse her gece Emre abimin evinde sikiştik. Emre abim akşamları bizi gezdirmek için alıyor ve direkt kendi evine götürüyordu. Bazen gündüzleri dükkanda babam kalıyor, Emre abim de bizi güya Side’ye, Manavgat’a, Köprülü Kanyon’a, Antalya’ya, Kemer’e falan gezmeye götürüyormuş gibi direkt evine sikmeye götürüyordu…

    Şu anda Esra ile İstanbul’dayız, okula devam ediyoruz. Ama Emre abim ayda bir defa kesin İstanbul’a geliyor, hafta sonunu ikimizi de sikerek geçirip Alanya’ya geri dönüyor. İşin komik tarafı ise babamların Esra’yı gelin adayı olarak görmeleri ve Emre abime, “Oğlum kaçırma Esra’yı, okulu biter bitmez hemen evlen onunla, böylesine saygılı ve namuslu bir kız zor bulunur!” demeleri. Keşke evlenseler, buna en çok ben sevinirim 🙂

    porno hikayeler sex hikaye sex hikayeler sex hikayeleri
  • Kocamın Yeğeni Güzel Sikiyor Beni – Sex Hikaye

    Kocamın Yeğeni Güzel Sikiyor Beni – Sex Hikaye

    Selamlar, ben Duru, 26 yaşındayım. Kocamın maddi durumu çok iyi, ama cinsel hayatımız tam anlamıyla bir fiyaskoydu. Ayda 1-2 defa sex yapıyorduk ve kocam 3-4 dakikada işini bitirip uyuyordu. Kocamı azdırmak için sexy jartiyerler, tanga külotlar, sexy sutyenler falan giyiyordum, fakat hiçbir faydası olmuyordu. Bazen evli bayan arkadaşlarla cinsellik konusu açılırdı, kocalarının nasıl seviştiğini anlatırlar, ben de anlatmaya değer birşey olmadığı için sadece dinlerdim.

    Derken bir çocuğumuz oldu ve bizim cinsellik olayı tamamen bitti. Bu yaşta rahibe gibi yaşamak beni çok üzüyordu. İşte bu dönemde internette seksle ilgili yazılar ve hikayeler okumaya başladım. Kocamın ablasının oğlu Kaan’la olan ilişkim de bu dönemde başladı. Kaan 18 yaşında, 1.85 boyunda, üniversiteye hazırlanan yakışıklı bir gençti. Bana olan ilgisini o dönemde farketmiştim. Kaan ne zaman bize gelse kirli sepetinde en altlara koyduğum külotlarımın yeri değişiyordu. Benzer konulu çok seks hikayesi okumuştum. Kaan muhtemelen külotlarımla mastürbasyon yapıyordu. Bunu kanıtlayamazdım, ancak gözümü Kaan’a dikmiştim, her ne pahasına olursa olsun kendimi ona siktirecektim. Kaan’ın beni siktiğini düşünmek bile amımı sulandırıyordu.

    Kocamın işi gereği bir günlüğüne şehir dışına gitmesine alışıktım. Fakat bu sefer bir haftalığına İstanbul’a gideceğini söyledi. Ben de, “Bir hafta evde yalnız kalmaktan korkarım!” dedim. Kocam, “Ablamı arayım, Kaan’ı göndersin, bir hafta bizim evde kalsın!” deyince kabul ettim.

    Aradan iki gün geçmişti, ben artık kocam İstanbul’a gitsin diye dakika saymaya başlamıştım. Günlerden cumaydı, nihayet o gün gelmişti, kocam öğlene doğru yola çıktı. Kaan da akşam 6’dan sonra dershane çıkışı bize gelecekti. Saat 4 gibi kendimi akşama hazırlamak için banyoya girdim, vücudum epilasyonludur tek bir tüy bile yoktur, ama yine de amımı götümü kontrol ettim. Duşumu alıp çıktım, en çok sevdiğim tangamı giydim, sutyene gerek yoktu, kısa bir etekle askılı tişört giyip beklemeye başladım. Bu gece ne olursa olsun kendimi Kaan’a siktirecektim. O kadar heyecanlıydım ki, bunları sadece düşünmek bile kadınlık duygularımı canlandırmıştı.

    Nihayet zil çaldı, beklediğim gibi Kaan gelmişti. Akşam yemeği yedikten sonra salona geçtik. İkimiz de TV’nin karşısındaki büyük koltukta yan yana oturmuş çay içip dizi izlerken ben Kaan’ın dikkatini çekecek hareketler yapıyor, onu elimden geldiğince azdırmaya çalışıyordum. Kaan’ın gözü TV’den ziyade kaçamak bakışlarla göğüslerimde ve bacaklarımdaydı. Beni arzuladığı ve etkilendiği belli oluyordu. Kalkmış siki eşofmanının önünü kabartmış, fakat ilk adımı atmaya korkuyordu. Her türlü frikiği vermiştim, sürekli önündeki kabarıklığa bakıp dudaklarımı emiyordum. Daha ne yapacağımı bilemedim, bir tek (Gel beni sik!) demediğim kalmıştı.

    Dizinin izlediğimiz bölümü reklam arası verince ben çayları tazelemek için mutfağa gittim. O anda aklıma bir şeytanlık geldi. Acı soğanı kesip gözlerime doğru tutup gözlerimden yaş gelmesini sağladım. Çaylarla salona döndüğümde de ağlıyormuşum gibi yaptım. Kaan hemen, “Ne oldu yenge, niye ağlıyorsun?” diye sordu. Ben de iç çekerek, “Gördün değil mi Kaan, dizideki adam sevgilisine nasıl da ilgi gösteriyordu. Keşke dayın da bana öyle ilgi gösterse!” dedim. Kaan şaşırmış bir halde, “Dayım sana ilgi göstermiyor mu yenge?” dedi. Ben yine iç çekerek, “Yok, ne gezer! Yatakta bile….” deyip sustum ve ağlama numarasına devam ettim. Kaan, “Ağlama yenge!” diyerek iyice dibime sokuldu ve beni teselli etmek için elini omzuma atıp omzumu, kafamı ve saçlarımı okşamaya başladı.

    Fırsat bu fırsat deyip başımı Kaan’ın göğsüne yaslayıp iç çekmeye devam ettim. Kaan sırtımı okşamaya başladığında, “Ben ilgiyi hak etmiyor muyum Kaan? Ben güzel bir kadın değil miyim?” diye sordum. Kaan, “Yenge sen çok güzel bir kadınsın. Keşke senin gibi bir sevgilim olsaydı hemen evlenirdim!” dedi. Kafamı kaldırdığımda göz göze geldik. İçimden (Salak Kaan, daha ne bekliyorsun?) diyordum. Baktım Kaan cesaret edemiyor, kafamı biraz daha kadırıp dudaklarına yumuldum.

    Meğer Kaan da ilk hareketi benden bekliyormuş, dudaklarımı yercesine öpmeye başladı. Çılgınlar gibi öpüşüyorduk. Öpüşürken bir yandan da üzerimizdekileri çıkarıyorduk. Ben tanga külodum hariç her şeyi çıkardım, Kaan da sadece boxer ile kaldı. Yavaşça koltuktan aşağıya indim. Kontrolü elimde tutmak istiyordum. Kaan’ın boxerini çıkardım, siki demir gibiydi. Sikini ağzıma almaya başladığımda Kaan gözlerini kapatıp koltuğa yaslandı. İkimiz de o kadar çok zevk alıyorduk ki tarifi mümkün değildi.

    Fakat bu zevk kısa sürdü ve daha iki dakika olmadan ağzıma boşaldı eşek sıpası. Döllerini ister istemez yutup ağzımı yıkamaya lavaboya gittim. Lavabo dönüşü çocuk odasına bakıp çocuk uyuyor mu diye kontrol ederek tekrar salona geldiğimde Kaan siki halen kalkık halde oturuyordu. Beni görünce kalktı, beni kucağına alarak yatak odasına götürdü ve yatağa sırt üstü bıraktı. Üzerime geldi, bir süre öpüştük. Boynumu ve göğüslerimi yalamaya başladığında dayanacak gücüm kalmamıştı, “Lütfen artık aşağı in!” dedim. Aşağıya inerek külodumun yana çekip beni orgazm edene kadar amımı yaladı.

    Artık beni sikmesini istiyordum, “Hadi artık, gir içime!” dediğimde misyoner pozisyonunda amıma girmeye başladı. Siki o kadar sertti ki, uzun süredir yaşamadığım duyguları yaşıyordum. Beni yavaş yavaş sikiyordu, sanırım canımın yanmasından çekiniyordu. “Sert sik lütfen yalvarırım!” dedim. Kaan iyice hızlandı, artık sert sert pompalıyordu. Kaan bu sefer uzun süre dayandı. Beni yeniden orgazm edip boşalacağında dışarı boşalmasını söyledim. Amımdan çıkarak göğüslerime boşaldı ve yanıma uzandı. Hayatımda ilk kez kocamı aldatmıştım, hem de yeğeniyle ve çok zevk almıştım…

    Biraz dinlendikten sonra banyoya gittim. Hızlı bir duş alıp çocuğu kontrol ettikten sonra tekrar yatak odasına döndüm. Kaan ellerini başının altına koymuş, yüzünde mutlulukla sırt üstü yatıyordu. Doymamıştım, hemen inik sikini yalamaya başladım. Çok uzun sürmeden siki tekrardan dimdik olmuştu. Üzerine çıkarak ata biner gibi sikini tek hamlede amıma aldım. Sert sikinin üzerinde hiç durmadan zıplıyordum…

    Zıplamaktan yorulduğumda pozisyon değiştirdik. Kaan’ın isteğiyle domaldım, bu sefer arkamdan amıma piston gibi köklemeye başladı. İstediğim gibi sert sikiyordu. Bir süre sonra ben yine orgazm olurken artık dizlerim tutmuyordu, zevkten ölecektim. Kaan da boşalmak üzereydi. İçime boşalmak istedi. Korunmuyordum, “Olmaz!” dedim. Son anda amımdan çıkarak belime ve sırtıma boşaldı. Ben yüz üstü yapıştım yatağa, Kaan da yanıma devrildi. Son bir saatte kadınlığımı yeniden hatırlamıştım…

    O gece o kadar rahatlamıştım ki, birlikte duş aldıktan sonra mışıl mışıl uyumuşum. Sabah saat 7 gibi uyandığımda Kaan siki kalkık halde uyuyordu. Dershaneye gitmesi gerekiyordu. Sikini yalayarak uyandırdım. Ağzımla boşaltmayı düşünüyordum, ama Kaan beni sikmeden bırakmadı. Sabah sabah güne sikilerek başlamıştım. Gerçi sabah sikişi çok uzun sürmemişti, fakat yine de orgazm olmuştum. Kaan da boşalacağında amımdan çıkıp göğüslerime boşaldı. Duşumuzu aldıktan sonra birlikte kahvaltı yaptık. Kaan dershaneye giderken, ben tekrar yatağıma uyumaya gittim. İki günde yeni evli bir çift gibi olmuştuk.

    Saat 10’a kadar uyumuşum, çocuğumun ağlama sesine uyandım. Karını doyurdıktan sonra tekrar yattım. O gün bir güzel dinlendim. Akşama kadar ders aralarında Kaan’la telefondan mesajlaştık. Her ikimiz de akşamı iple çekiyorduk. Kaan (Yenge, akşama seni şöyle sikeceğim, böyle sikeceğim!) diyerek beni azdırmıştı, ama mastürbasyon yapmak istemedim. Tüm gün evde tembellik yapıp onun gelişine yakın banyoya girdim. Duştan çıkmamla onun dersaneden gelmesinin arasında 10 dakika farketmişti.

    Bütün gün o kadar azmıştım ki, Kaan eve girer girmez kendimi onunla öpüşürken buldum. Beni kucakladığı gibi yatak odasına götürüp yatağa fırlattı. Üzerimde uzun bir tişört altımdaysa sadece bir tanga vardı. Biraz öpüştükten sonra tişörtümü çıkardı ve direkt amımı yalamaya geçti. Külodumu çıkarmamış, sadece kenara çekmiş amımı yalıyordu. Ben de yavaştan onun üzerindekileri çıkarıyordum. Siki çoktan dimdik olmuş ve sikişe hazır hale gelmişti. Kaan da çok azmıştı, sikini yalamama izin bile vermeden tangamı yana çekip tek hamlede amıma kökleyip en dibi buldu…

    Bacaklarımı omzuna almış, çok sert bir şekilde sikiyordu. Bense altında iki büklüm halde sikilmenin zevkini çıkarıyordum. Çok geçmeden ben inleye inleye orgazm oldum. Kaan da henüz boşalma belirtisi yoktu, amımdan çıkardığı sırılsıklam sikini yalamam için ağzıma verdi. Biraz yalattıktan sonra beni yüz üstü uzandırdı, külodumu çıkardı. Göbeğimin altına yastık koyup götümü iyice yukarı kaldırdı. Göt yanaklarımı iki yana doğru açtı, dilini alttan yukarı doğru gezdirerek amımı yalamaya başladı, ara sıra götümün deliğini de yalıyordu. İşte o an götten sikececeğini anladım ama kendimi olacaklara bıraktım. Kaan göt deliğimi yalarken inanılmaz zevk alıyordum…

    “Yenge senin götünü hayal edip az 31 çekmedim!” deyip götüme iltifatlar ediyordu ki, götümü sikmek istediğini söyleyip parmaklamaya başladı. Daha önce hiç götten vermemiştim ve çok acıdığını duymuştum. İstemediğimi söylesem de pek umrunda olmadı. Götüme soktuğu parmak sayısını ikiye çıkarmış ve gerçekten acıyordu. Bir süre parmakladıktan sonra, “Vakit geldi!” diyerek sikini götümün deliğine dayadı. Ben altında kendimi kasarak sessizce olacakları bekliyordum. Zorlayarak sikinin başını götüme soktuğu anda o acıyı hissettmemle altından kaçmaya çalıştım, ama iş işten geçmiş, beni altına hapsetmişti. Canım o kadar çok acıyordu ki, hareket edemez olmuştum ve bağırmamak için kendimi tutuyor, sadece ağlıyordum…

    Zorlaya zorlaya sikinin tamamını götüme sokmuş ve yavaş yavaş git gel yapmaya başlamıştı. Kaç dakika geçti bilmiyorum, sonunda böğürerek götümün içine döllerini akıttı ve üzerime yığıldı. Siki küçülüp kendiliğinden götümden çıkana kadar üstümde kaldı. Ben hareket bile etmek istemiyordum, resmen Kaan’ın tecavüzüne uğramıştım. Döller götümden çıkıp akmaya başlayınca elimle götüme tampon yaparak kalktım ve tuvalete gittim. Tuvalete götümdeki dölleri akıtıp sonra ılık bir duş aldım. Duşta çok uzun kaldım ve ağladım, kendimi çok kötü hissediyordum…

    Ben banyoda uzun kalınca Kaan geldi yanıma, özür diledi, “Seni üzmek değildi amacım yenge, ama çok merak ediyordum, çok zevk aldım!” dedi. Ben birşey söylemedim. İstemediğim halde ve çok acı çekmeme rağmen onu mutlu etmiştim. Ona kızamıyordum bile, çünkü bana yıllardır tatmadığım zevkleri yaşatıyordu. O gece Kaan’ın yanıma sokulmasına rağmen onunla sikişmedim. Kocamın gelmesine 5 gün vardı, o yüzden çok vaktimiz vardı, acele etmek istemedim. Ayrıca götüm gerçekten çok ağırıyordu…

    Ertesi gün Kaan dershaneye gidince ben bütün günü evde dinlenerek geçirdim. Götümün ağrısı az da olsa geçmiş, azgınlığım tekrardan başlamıştı. Amım karıncalanarak akşamı iple çektim. Saatin 6’ya gelmesine yakın yine güzelce banyomu yaptım, sexy tanga külodumu, üstüme de tişört giydim, Kaan’ın gelişini bekledim. Gelir gelmez dudaklarına yapıştım, öpüşerek salona geçtik. O kadar azmıştım ki hızlı bir şekilde Kaan’ın üzerindekilerini çıkardım. Hemen önünde diz çoküp sikini ağzıma aldım. Siki sertleşince saçlarımı eline dolayıp resmen ağzımı sikti…

    Sonra beni koltuğa domalttı, tangamı yana kaydırıp arkamdan amımı yaladı. Daha sonra bir hamlede sikini amıma soktu ve git gel yapmaya başladı. Amımı yaran sert sikini özlemiştim. Uzun süre içimden çıkmadan gidip geldi, bu sırada ben orgazm olmuştum. Kaan da boşalmaya yakın amımdan çıktı ve ağzıma boşalmak istediğini söyledi. Ağzıma boşalmasını pek sevmesem de onu mutlu etmek için ağzımla boşalttım ve tüm döllerini yuttum. İkimiz de koltuğa devrilmiştik. O kadar yorulmuştum ki, çocuğun ağlama sesine kendime geldim.

    Çocukla biraz ilgilendikten sonra tekrar salona döneceğimde Kaan yatak odasından seslendi, “Buradayım yenge!” diye. Yatakta sırt üstü uzanmış, yarı kalkık sikini sıvazlayarak beni bekliyordu. Yanına sokuldum, sikini ağzıma alarak yalamaya başladım. Kaan da beni yalamak isteyince 69 olduk. Kaan altta, ben üstte onun sikini yalıyordum, o ise amımı hem yalıyor hem de parmaklıyordu…

    Kaan’ın bugün götüme elini hiç sürmediği dikkatimi çekmişti. Onu mutlu etmek için götten verecektim, ama acele etmek istemiyordum. 69 pozisyonunda epeyce yalaştıktan sonra beni misyoner pozisyonuna getirip sert sert sikmeye başladı. Zevkten kendimden geçmiştim ve Kaan’ın durmadan pompalaması sonucu yeniden orgazma ulaştım. Orgazmdan sonra o kadar gevşemiştim ki, Kaan sikmeye devam ederken artık altında ölü gibi yatıyordum. Kaan’ın hırıltılar eşliğinde içime boşalmasıyla kendime geldim. Hamile kalmaktan korktuğum için apar topar ertesi gün hapı almaya gönderdim 🙂

    anal sex ensest hikayeler gay hikaye gay hikayeleri üvey kardeş hikaye yenge hikaye
  • Sonunda Yengemi Siktim – Porno Hikaye

    Sonunda Yengemi Siktim – Porno Hikaye

    Selam arkadaşlar, ben Murat. 19 yaşında, üniversiteye hazırlanan biriyim. Dayımın karısı, balık etli, fiziği oldukça güzel bir kadın. Evlerine gitiğim zaman yengemi görünce resmen kudururdum. Yengemin evde genellikle giydikleri ya kısa elbise, ya da pijama idi ve külot izi belli olurdu. Çarşıya pazara gideceğinde ise kot pantolon veya tayt giyer, yuvarlak götu harika görünür. Yengemi ne zaman görsem daha sonra evde yengemi hayal ederek 31 çeker boşalırdım…

    Bir gün beni dayım aradı, salonu boyattıracakmış. “Yengenle eşyaları çekemiyoruz, gel bana yardım et!” dedi. Hemen gittim. Yengem kapıyı açtı, askılı kısa elbise giymiş, bacakları harika görünüyordu. Dikkatli bakınca ufacık tanga belli oluyordu, çok hoşuma gitmişti. Dayım ile eşyaları salonun ortasına topladık. İşimiz bittiğinde dayım bana, “Sabah ben işe gideceğim, sen sabahtan gel, yengene ve ustaya yardım edersin!” dedi. “Olur dayı!” dedim ve oradan ayrıldım. Evde her zamanki gibi yengemi hayal ederek 31 çekip boşaldım…

    Ertesi sabah yengeme gittim. Usta gelecek diye yengem daha kapalı şeyler giyinmişti, bol kumaş pantolon, boğazlı bulüz, üstüne de uzun hırka. Uzun hırka hem memelerini hem götünü kapatmıştı, üzülmüştüm, yani bugün bana 31’lik manzara yoktu. Yengemle beraber kahvaltı yaptık. Çay içerken ustayı bekliyoruz. Bu arada yengem telefonuna gelen mesajlara bakıyor, okuduktan sonra sinirlenip mesajları siliyordu…

    Öğlen 12 olmuştu ama gelen yoktu. Dayım yengemi aradı, “Ustanın başka yerde işi bitmemiş, yarın sabah gelecekmiş!” dedi. Yengem de çok kızdı. Telefonu kapatıp, bana, “Şu üzerimi değişeyim de bari halıları dışarıya koyalım, akşama doğru yıkamak için almaya gelecekler!” dedi. “Tamam yenge!” dedim.

    Yengem yatak odasına giderken ben mutfakta oturmuş arkasından bakıyordum. Kapıyı bile kapatmadan uzun hırkasını çıkarıp yatağın üzerine koydu. Boğazlı bluzünü de çıkardıktan sonra sutyenini de çıkarıp tişörtünü giydi. Arkası kapıya dönük olduğu için çıplak memelerini görememiştim. Sonra da kumaş pantolonunu çıkardı. Yengemin tanga külotlu götünü görünce kafayı yiyecektim. Ne yazık ki bu manzara da çok kısa sürdü, hemen pijamasını giydi. Bu birkaç saniyelik manzaralar sikimi kaldırmaya yetmişti. Tabii yengem kendisini izlediğimi anlamasın diye kafamı başka yere çevirdim.

    Yengem yanıma geldiğinde yine ev haline bürünmüştü. Tişörtten memeleri, pijamasından da am göt belli oluyordu. Benim sikim ise daha da sertleşiyordu. Yengemle birlikte öbür odalardaki halıları çıkarıp salondaki boşlukta yuvarlıyorduk. Halıyı yuvarlarken yengem eğilince tişörtten memelerinin yarısı görünüyordu. Gördükçe deliriyordum. Hele son halıyı yuvarlarken arkasında kalmıştım. Pijamasının beli açılmış, külodunun bir kısmı görünüyordu.

    Yengem sikimin kalktığını görürse utancımdan yerin dibine girerim diye saklamaya çalışıyordum. Ezilip büzülerek halıları çıkardım dışarıya. Sonra yengemden lavaboyu kullanmak için müsaade isteyip hemen banyoda aldım soluğu. Normalde birkaç asılmayla hemen boşalırdım, ama bugünkü gördüklerimden olsa gerek dakilardır 31 çekiyordum yine de bir türlü boşalamıyordum. O anda şeytan dürttü, kirli sepetini karıştırdım ve yengemin kirli külodunu buldum. Külodu burnuma götürüp 31 çekerken lavabonun içine fışkırdı döllerim. Yengemin külodunu geri kirli sepetine koydum ve suyu açıp lavabodaki dölleri yıkadım.

    Banyodan çıktığımda yengem de mutfağa gidiyordu. “Çayı hak ettik! Sen balkona geç otur, ben taze çay demleyip geliyorum!” desi. Ben balkona geçip oturdum. Az sonra yengem çaylarla geldi. Çaylarımızı içerken yengemin bana bakışlarında bir değişiklik vardı, ama çözemedim. Dayımın sigara paketini de getirmişti, birer tane de sigara yaktık. Yengem yoldan geçen kızlara yorum yapıyordu. “Şimdiki liseli kızlar bir alem. Bizim komşunun kızı kapalı bir kız, ama sağda solda oğlanlarla gezerken çok görüyorum!” dedi. “Doğru söylüyorsun yenge!” dedim. Yengem, “Geçen dayınla konuşuyorduk, dayın, (Bizim zamanımızda kerhane vardı, oraya giderdik, şimdi her yer kerhane oldu!) diyordu!” dedi.

    Kerhane lafı ayıp olduğundan, duyunca utandım, birşey diyemedim, sustum. Yengem, “Ee, sen nasıl hallediyorsun o işi?” dediğinde ise utancımdan yerin dibine girecektim. Yengemin böyle ayıp konuları benimle konuşacağı hiç aklıma gelmezdi. Ben cevap vermeyince yengem, “Yoksa hep çavuşu mu tokatlıyorsun deminki gibi?” deyip gülümsedi. O an başımdan aşağı kaynar su döküldü sanki. Bir yandan da nereden biliyor az önce 31 çektiğimi diye düşünüyordum. Tek açıklaması vardı, anahtar deliğinden bakıp görmüş olabilirdi. Ayrıca, çavuşu tokatlama lafını bilmesine şaşırmıştım.

    Ben utancımdan kıpkırmızı olmuş, yere bakarken, yengem devam ediyordu, “Lan yoksa sen daha milli olmadın mı?” diye sordu. Benden tabii yine cevap yok. Daha milli olmamıştım, ama bunu söyleyecek cesaretim yoktu. Yengem, “Milli olmadıysan dul bir kadın tanıyorum, 50 yaşında ama çok azgın! İstersen kadını ayarlayım bir gün, seni güzelce milli etsin?” dediğinde kafamı yerden kaldırıp yengemin yüzüne baktım. Ciddi mi söylüyor diye. Ciddi ise bu fırsatı kaçıramazdım, artık bir am sikmek ve milli olmak istiyordum.

    Yengemin ciddi olduğunu, bana, “Ama kesinlikle aramızda kalacak, bu kadından kimsenin, özellikle dayının asla ve asla haberi olmayacak! Eğer birilerine anlatırsan ağzına sıçarım!” demesinden ve kaşlarını çatmasından anladım. Utana sıkıla ve kızara bozara, “Benden laf çıkmaz yenge, sır saklamasını bilirim!” diyebildim. Yengem, “Benden de laf çıkmaz, banyoda kirli külodumu koklayıp 31 çektiğini dayına söylemeyeceğim. Ama bundan sonra ne dersem yapacaksın! Hem de harfi harfine yapacaksın, tamam mı?” dedi. “Tamam yenge!” dedim. Garip bir şekilde rahatlamıştım, sanki üstümdeki bir ton yükten kurtulmuş gibiydim. Yengem, kirli külodunu koklayarak 31 çektiğimi (mutlaka anahtar deliğinden gördü ki) bildiği halde bana kızmamıştı. O gün eve gittiğimde, hayatımda ilk defa am sikeceğim için çok heyecanlıydım…

    Ertesi gün sabahtan yengemdeydim. Usta geldi ve akşama doğru salonun boya işi bitti. Ben giderken, yengem, “Benden haber bekle!” diyerek beni uğurladı. Kafamda yüzlerce soru ve senaryolarla üç gün geçti. Nihayet yengem aradı ve “Bugün öğlen gel. Ama sikin kıllıysa, gelmeden önce etek traşı ol, sikini taşağını ter temiz yap!” dedi. Utana sıkıla, “Tamam yenge!” dedim, direkt banyoya girip sikimdeki ve taşaklarımdaki kıllardan kurtuldum. Öğleye doğru da adeta uçarak yengeme gittim.

    Yengem de hazırlanmıştı. Çok ciddi bir tonla, “Bana bak, orda konuşulanlardan ve yaşananlardan kimsenin haberi olmayacak, tamam mı? Eğer ağzından tek kelime çıkarsa seni gebertirim!” dedi. “Tamam yenge!” dedim. Çıktık, bir taksiye atladık ve kadının evine gittik. Büyük bahçesi olan müstakil bir evdi. Bahçeden geçip evin ziline bastığımızda kadın bize kapıyı gecelikle açtı, içinde kırmızı dantelli iç çamaşırları kısmen görünüyordu. Kadını görünce hayal kırıklığına uğramıştım. Nedense kafamda kadını yengem gibi güzel biri olarak canlandırmıştım, ama güzellikte yengemin onda biri bile etmezdi. Ama kadının çok zengin olduğu evindeki pahalı eşyalardan belli oluyordu. Bize hiç sormadan Wiski ikram etti. Yengem bardağı alıp yudumlayınca ben de bir yudum aldım. Ama kadın bardağı bir dikişte fondip yaptı.

    Kadın yengeme sordu, “O dediğin delikanlı bu mu?” diye. Yengem de, “Hı hı!” dedi. Kadın, sanki ben orada yokmuşum gibi yengemle benim hakkımda konuşuyor, “Demek hiç am görmemiş, ha?” , “Siki büyük mü bari?” gibi şeyler soruyor, yengem de sorulara cevap veriyordu. Birkaç soru ve cevaptan sonra kadın, “Görelim bakalım!” deyince, yengem de bana, “Soyun!” dedi. Utana sıkıla soyunmaya başladım. Ben soyunurken kadın, “Aman da aman, pek te utangançmış!” deyip güldü. Bu kadını hiç sevmemiştim, sinirlerimi bozuyordu. Ama yengeme söz vermiştim, yengem ne derse harfi harfine yerine getirecektim.

    Boxerime kadar soyundum, kadının karşısında ağaç gibi dikiliyorum. Kadın, “Ee, hadi!” deyince yengeme baktım. Yengem, “Donunu da çıkar!” dedi. Boxeri de çıkardım, ama heyecandan sikimde en ufak bir kıpırdama yoktu. Kadın, “Oğlum senin yaşında birinin siki, dişi sinek görse bile hemen kalkması lazım!” deyip geceliğini çıkardı. Ben çırılçıplak dikilmiş sikimi kaldırmak için sıvazlarken, kadın sutyenini ve külodunu da çıkarıp bacaklarını ayırdı. Kılsız, fakat kapkara bir amı vardı. Hayatımda ilk defa çıplak am görüyordum, ama sikim bir türlü kalkmıyordu.

    Kadın, “Yaklaş!” deyince kadının oturduğu üçlü koltuğa yaklaştım. Kadın sikimi ağzına aldı, yalayıp emmeye başladı. Fakat ne yapsa sikim sertleşmiyordu. Kadın sikimi emerken ben yengeme bakıyordum, yengem ise sanki (Tüh yazıklar olsun, sen ne biçim erkeksin, beni kadına mahçup ettin!) dercesine sinirli bir şekilde kafa sallıyordu. Kadın sikimi ağzından çıkarıp sıvazlıyor, tekrar ağzına alıyordu. Bazen de taşaklarımı okşuyordu. Ben tam sikimden umudumu kesmişken, yengem oturduğu koltukta hiç beklemediğim bir şey yaptı. Eteğini yukarı topladı ve bacaklarını ayırdı, külodunu kenara çekip bana amını gösterdi. Yengemin amını görünce delirmiştim. Sikim de anında sertleşmişti. Kadın, “Hah şöyle!” deyip sikimi tekrar ağzına alıp emmeye devam etti…

    Bir süre emdikten sonra ağzından çıkarıp, “Yeter bu kadar, hadi gel!” dedi. Üçlü koltuğa sırt üstü uzanıp bacaklarını iyice ayırdı. Çıktım kadının üstüne. Kadın eliyle sikimi amının girişine yerleştirip belimden iki eliyle tutup kendine çekti. Kadını sikmeye başlamıştım, ama aklım ve gözlerim halen yengemin amındaydı. Sanki yengemi sikiyormuşum gibi kadını sikiyordum. Yengem ise sanki beni motive etmek istercesine külodunu tamamen çıkarmış, bir bacağını koltuğun kolçağına koyup bacaklarını iyice ayırmış, bana göstere göstere amını sıvazlıyordu. Bunu yaparken de bana bakıp gülümsüyor ve (Aynen böyle devam et!) dercesine kafa sallıyordu…

    Ben siktiğim amdan hiç zevk almasam da sırf yengemin amını daha uzun süre görebilmek için kadını sikmeye devam ediyordum. Yengemin amına konsantre olduğum için de aklıma boşalmak bile gelmiyordu. Az sonra kadın altımda garip sesler çıkarmaya ve “Sik beni koçum!” , “Yarağına kurban olurum!” , “Bundan sonra istediğin zaman gel sik beni!” demeye başladı. Birkaç kez daha pompaladığımda ise kadın ağlar gibi sesler çıkararak kasılıp kaldı, titremeye başladı. Artık sikimi amında hereket ettiremiyordum, amıyla sikimi kıstırmıştı…

    Kadının titremeleri sona erince amını gevşetti ve “Kalk üstümden! Kalk, kalk!” dedi. Kalktım, fakat ben daha boşalmamıştım, sikim dimdik duruyordu. Kadın yattığı üçlü koltuktan kafasını kaldırıp, “Gel lan orospu, sıra sende!” deyip amını okşayınca, yengem oturduğu koltuktan kalktığı gibi kadının bacakları arasına yanaştı ve kadının amını yalamaya başladı. Ben tabii şoklardayım, yanlarında ağaç gibi dikilmiş halde, sikimi sıvazlayarak neler olduğunu anlamaya çalışıyorum. Yengem kadının amını yalarken, kadın sikimi sıvazladığımı gördü ve “Yaklaş!” dedi. Yaklaştım, sikimi ağzına aldı, emmeye başladı…

    Az sonra kadın yengemi azarlar gibi, “Yeter, çekil!” dedi. Yengem çekilince kadın doğruldu. Bana, “Hadi gel, geç arkama!” deyip domaldı. Yengem bana kafasıyla (Dediğini yap!) dercesine işaret yaptı. Kadının arkasına yanaştım. Ben sikimi arkadan amına sokacakken kadın elini bacak arasından uzatıp sikimi tuttu ve göt deliğine dayadı. Kadından hiç hoşlanmamıştım, fakat ilk defa am sikmiştim ve göt sikeceğim için de seviniyordum. Yavaşça sokup götünü sikmeye başladım. Ben canı yanmasın diye yavaş sikiyordum, ama kadın, “Hızlı siksene lan!” deyince hızlandım. Kadın, “Ohhh, ha şöyle!” deyip garip sesler çıkarmaya başladı…

    Yengem ağzını yıkayıp tekrar yanımıza geldi. Kadın, yengeme, “Amımı okşa!” dedi. Ben götten sikerken yengem de alttan kadının amına elini attı ve okşamaya başladı. Az sonra kadın adeta böğürmeye başladı. Kadının önümde, “Yeterrrrr!” diyerek çırpınmalarına dayanamadım ve götünün içine boşaldım. Boşaldıkça boşalıyordum, döllerimin sonu gelmeyecek gibiydi. Nihayet son damla döl de sikimden akınca kadının götünden çıktım. Kadın, “Bitirdiniz lan beni!” diyerek doğruldu. Elini götüne tutarak banyoya koştu. Yengem, “Hadi sen de git sikini güzelce yıka, duş al!” dedi.

    Banyoya girdiğimde kadın klozete oturmuş, osurarak götündeki dölleri boşaltıyordu. Kadın ıkınmakla meşgulken, bana, “Ne var, niye geldin?” dedi. “Duş alacaktım!” dedim. “İyi, gir yıkan!” dedi. Girdim duşa, yıkanmaya başladım. Yıkanıp duştan çıktığımda kadın banyodan çıkmıştı. Kurulanıp yanlarına gittiğimde kadının elinde birkaç tane senet vardı, senetlerden birini yengeme verdi. Yengem de senedi inceledikten sonra küçük parçalar halinde yırtıp kül tablasına attı. Sonra da bana, “Hadi giyin, gidiyoruz!” dedi. “Tamam!” deyip giyindim. Ben önden giderken kadın yengeme birşeyler söylüyordu…

    Ordan ayrılıp taksiye atladık. Eve varana kadar hiç konuşmadık, ben bir şey sormaya çekiniyordum, yengem ise tek kelime dahi etmiyordu. Eve girince yengem direkt yatak odasına gitti, üzerini değiştirip yanıma geldi. Saate baktı ve “Beni çok büyük bir sıkıntıdan kurtardın. Dayın gelmeden ben de sana bir kıyak yapayım!” dedi, yanıma oturdu, bacağımı okşadı. Ben ne diyeceğimi şaşırmıştım, halen yaşananların şokunu atlatamamıştım. Pantolon üstünden sikimi ve taşaklarımı okşadığında sikim anında taş gibi oldu. Yengem kemerimi çözüp pantolonumla Boxerimi sıyırdı. Sikimi okşarken, “Hadi, öyle durma!” dedi, elimi tutup memesinin üstüne götürdü. Tişörtüne rağmen memesinin sıcaklığı harika idi. Yengem sikimi sıvazlarken ben memesini okşayarak öpüşmeye başladık…

    Biraz öpüşüp, yengem önce kendi tişörtünü çıkardı, sonra benimkini. Bana memelerini emdirirken yengem de sırtımı okşuyordu. Ben de elimi yengemin götüne attım. Götünü okşamaya başladığımda delirdim, zevkten çıldırdım. Elimi götünün yumuşacık yanakları arasına sokuyor, zevkin doruklarına çıkıyordum. Sonra yengem kalkıp tamamen soyundu. Ben zaten yarı çıplaktım, ayaklarıma toplanmış pantolonumla Boxerimi çıkardım. İkimiz de çırılçıplak kalmıştık.

    Yengem sikimi ağzına alıp biraz emdikten sonra beni sırt üstü yatırdı. Üstüme geçip sikimi tutarak amcığına soktu ve yavaşça oturdu. Amcık dediğin işte böyle yengemin amı gibi güzel olmalıydı, dar ve sıcacıktı. Yengem sikimin üstünde inip kalkıyor, ben yengemi değil de sanki yengem beni sikiyordu. İnanılmaz zevk alıyordum. Yengem sürekli, “Sakın içime boşalma!” diye uyarıyordu. Ne kadar sikiştik bilmiyorum, ama gelmek üzereydim. “Geliyorum!” dediğimde üstümden kalktı ve eliyle sıvazlayarak beni boşalttı…

    Döllerim göbeğime fışkırmıştı. Yengem tişörtüyle döllerimi sildi ve banyodaki kirli sepetine atıp, yatak odasından yeni bir tişört alıp geldi. Giyinirken saatine bakıp, “Dayın şimdi gelir, sen de eve gidince duş al!” dedi. “Tamam yenge!” dedim, hemen giyinip çıktım, eve gittim. Evde duş aldım, ama halen kafamda sorular vardı. Hayalini kurduğum yengemi sikmiştim, ama bundan sonra ne olacaktı hiç bilmiyordum…

    Hafta sonu dayım evde olduğu için gitmedim yengemi görmeye. Pazartesi yengem aradı, “Gel konuşalım!” dedi. Ne konuşacağını çok merak ediyordum, adeta uçarak gittim. Çay demlemişti. Çayla sigaralarımızı içerken, yengem, “Seninle açık konuşacağım, ama unutma, bana söz verdin, her şey aramızda sır kalacak, tamam mı?” dedi. “Tamam yenge!” dedim. Başladı anlatmaya…

    Duyduklarım karşısında şoktan şoka giriyordum. Yengem genç bir galericiye aşık olmuş, dayımı o adamla aldatıyormuş. Ama adamın dediği gibi galerici değil de serserinin teki olduğunu sonradan anlamış. Anladığında ise iş işten geçmiş. Adam bir haftalığına 10.000 Dolar paraya ihtiyacı olduğunu, yeni sattığı arabanın parasını haftaya alınca geri ödeyeceğini söylemiş. Yengem de, o (evine gittiğimiz) kadından senet karşılığında 10.000 Dolar para almış. Parayı adama vermiş. Adam da parayı alınca piyasadan kaybolmuş. Ortada ne galeri var, ne de galerici var. Kısacası, adam yengemi dolandırıp kaçmış.

    Yengem tabii bu 10.000 Doları geri ödeyemeyince, kadın yengemi avucunun içine almış. Yengem sanki seks kölesi gibi, kadın çağırdığı zaman mecburen gidip kadınla sevişiyormuş. Böyle böyle borcun birazını ödemiş. Kadın geçenlerde, yengeme, “Kocanı getir, kocanla sikişmek istiyorum!” demiş. Yengem hemen itiraz etmiş, “Olmaz, kocam neden borcumun olduğunu sorar!” demiş. Sonra o gün benim banyoda külodunu koklayıp 31 çektiğimi görünce aklına bu fikir gelmiş. Kadını arayıp, “Sana kocamın yeğenini getireyim! Daha hiç am görmemiş bir delikanlı!” demiş. Kadın da kabul etmiş.

    Yengem bana, “Gerisini biliyorsun zaten. Uzatmayacağım, kadın senden çok memnun kalmış, borcum bitene kadar seni götürmemi istiyor. Beni bu dertten kurtar, karşılığında ne istersen yaparım! Tamam mı?” deyip, geçen seferki gibi elimi tutup memesinin üstüne götürdü. Tabii ki, “Tamam yenge!” deyip dudaklarına yumuldum. Yengemin o güzel götünü de sikmek için yapmayacağım şey yok 🙂

    anal sex hikayesi ensest hikaye ensest hikayeler ensest sex erotik hikaye Evli Çift Hikayeler hikaye sex ilişki hikayeleri