Blog

  • Ablamın Kocası Beni Orospusu Yaptı

    Ablamın Kocası Beni Orospusu Yaptı

    Ablamın kocası bana beni bir kez sikmişti. Azgınlığı geldikten sonra bana tekrar geldi. Bu hep böyle sürdü ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. Öncelikle eniştemin bana yazılma sebebi ablam ile aralarının kötü olmasıydı. Bizim eve gelip ablam ile kalıyorlardı. Ablamı üzüyordu ve sürekli kavga ediyorlardı. Bir gün bizim eve geldiler ve iyi olduklarını gördüm. Sonra tekrar evlerinde mutlu hayata devam ettiler. Evimiz tek katlı gece konduydu. Ben evi temizlerken kapı açıktı. Kimse yoktu ve eniştem bunu bildiği için eve geldim. Ablamın kocası ben yatak odasını düzenlediğim sırada içeri geldi. Hoş geldin enişte dedim ve konuşmaya başladık. Bana her şey için sağol dedi ve ben ne yaptığımı bilmiyordum. Ablam ile arasını düzelttiğim için teşekkür etmeye gelmişti. Ben çarşafları katladığım anda bana arkadan sarıldı ve yıllardır hayalini kuruyorum dedi. Bende ne yapıyorsun enişte dedim ama beni dinlemedi. Götümü avuçladı ve göğüslerimi yalamaya başladı. Ben kurtulmaya çalışıyordum ve sonrasında beni baştan çıkardı. Sonra beni yatağa yatırdı ve boynumu emmeye geçti. Beni tahrik etmişti ve bir eli amımdaydı. Okşayarak beni zevke getiriyordu. Ardından yarrağını çıkardı ve amıma soktu. İlk soktuğunda canım yandı ama sikmeye başladığında alışmıştım. Sekse pek ihtiyacım yoktu. Çünkü kocam ile ne kadar kavga etsem de zevkimi alıyordum. Neredeyse her gece seks yapıyorduk. Eniştem benimle o gün akşama kadar becerdi. Domalttı, bacağımı kaldırdı, üstünde hoplattı ve bana her şeyi yaptırdı. Ben kocam ile seks yaptığım sırada hep eniştem aklıma gelmeye başladı. Karşımda sanki eniştem vardı ve ona öyle davranıyordum. Geceleri uykuma girmeye başladı ve uyandığımda elim amımdaydı. Memelerim açıktı ve kocam uyanmamıştı. Ben tekrar onunla seks yapmak istiyordum. Çünkü bana farklı bir el dokunduğunda değişik olmuştum. Farklı kişilerin dokunması daha çok zevkli oluyor tavsiye ederim.

    anal sex hikayeleri ensest hikaye ensest hikayeler erotik hikayeler porno hikaye porno hikayesi seks hikaye seks hikayesi sex hikaye
  • Kocamın Kardeşi Delicesine Sikti Beni

    Kocamın Kardeşi Delicesine Sikti Beni

    Selamlar, adım Tuğçe. 21 yaşında, 1.73 boyunda, 55 kiloda, sarışın, mavi gözlü, fındık burunlu, kalın dudaklı, alımlı bir kadınım. Bundan 1 yıl önce görücü usulüyle, benimle bir boyda, 33 yaşında, şişman, kel, kaba saba ve çirkin bir adamla, sırf çok zengin olduğu için evlendirildim ve Bursa’ya gelin gittim. Kocam, cinsel anlamda tam bir felaketti. Sadece onun işi görülene kadar yataktaydık. Zaten siki de küçüktü (olsa olsa 10-12 cm kadar anca var). Evlendikten sonra orgazm nedir hiç bilemedim.

    Genç kızken, kızarkadaşlarımızla birbirimize, fantazilerimizi yaşamış gibi anlatır, neşelenirdik. Evlendikten sonra o günleri düşünür, arkadaşlarımın anlattıkları hikayeleri hatırlamaya çalışır ve elim amımda kendimi tatmin etmeye uğraşırdım. Ancak kocamın kıl yumağı gibi vücudu aklıma gelir ve herşey berbat olurdu. Evlilik yıldönümümüzde en seksi kıyafetlerimi giymiş ve kocamın işten gelmesini beklemeye başlamıştım. Kararlıydım, kocamı azdırıp beni sikmesini sağlayacak, en azından bu gece ben de tatmin olacaktım. Ancak kocam telefonla aradı ve gelemeyeceğini, işleri için 2 günlüğüne İzmir’de olacağını haber verdi, kaynım Serhat’ı da bana gözkulak olsun diye eve yolladığını söyleyip kapadı telefonu. Evlilik yıldönümümüzü bile unutmuştu öküz! Sağlık olsun dedim kendi kendime.

    Kocam telefonu kapadıktan yarım saat kadar sonra Serhat geldi. Ben buarada üzerimi değişmiş, tekrar günlük kıyafetlerimi giymiştim. Serhat’a kapıyı açtım ve toklaştık. “Merhaba yenge, naaber?” dedi. “İyiyim yengeciğim, sen nasılsın? Hoşgeldin!” diyerek karşıladım kaynımı. Serhat, 1.80 boylarında, body sporu yapan, 25 yaşında, bekar bir gençti. Kocam İzmir’den dönene kadar, ben yalnız kalmayım diye bizde kalacaktı.

    Saat gece 21:00 civarı Serhat’ın odasını hazırladım ve “Serhat odan hazır, istediğin zaman yatabilirsin, ben 10 dakikalığına bir komşuya uğrayacağım!” diye seslendim. Serhat kocamın bilgisayar odasındaydı. Ses gelmeyince yanına gittim. Kulağında kulaklık, bigisayardan müzik dinliyordu. Kulaklığı çıkardım ve tekrar odasının hazır olduğunu, komşuya gidip geleceğimi söyledim. “Tamam yenge, sağol!” diyerek bana göz kırptı ve gülümsedi, kulaklıkları yine taktı. Ben de komşuya gittim. 10 dakikalığına diye çıkmıştım evden, ama 2 saat kadar oturmuşum Hayriye hanımla. Saat 23:00 gibi tekrar eve geldiğimde Serhat yatmıştı. Ben de odama çekilip uyudum.

    Bir ara uyandım, saate baktım, gecenin 02:30’unu gösteriyordu. Açlıktan midem kıyılmıştı, mutfağa iki lokma birşeyler atıştırayım diye odamdan çıktım. Kocamın çalışma odasının kapısına yaklaştığımda bilgisayarın monitoründen ışık vuruyordu koridora. Kapıya biraz daha yaklaştım, tahmin ettiğim gibi Serhat bilgisayar başındaydı. Yarı çıplaktı, boxerla oturuyordu ve sırtı kapıya dönüktü. Hafifçe kafamı kapıya doğru uzattığımda, bilgisayarda pørnø izlediğini farkettim. Kulaklıkları yine takmıştı ve benim geldiğimin ve onu izlediğimin farkına bile varmamıştı. Koridorda, bilgisayara sadece 1,5 metre uzaktan, ben de onun izlediklerini izlemeye başladım. Gördüklerim beni fena etkilemişti, amım birden sırılsıklam olmuştu. Elim bacaklarımın arasında, koridor duvarına dayanmış halde amımı okşuyordum. Bir süre sonra sırtım duvara dayalı, yere oturacakmışım gibi bir vaziyette aşağı kayarak gözlerim kapandı ve titreyerek orgazm oldum…

    Ama tam o sırada Serhat kulaklığı çıkarmış ve orgazm olurken çıkardığım iniltileri duymuş, kapının ağzında dikilmiş, beni izliyormuş. Gözlerimi açıp Serhat’ı farkettiğimde hemen toparlandım, “Ben… ben mutfağa gidiyordum… birşeyler atıştıracağım, sen de istermisin Serhat?” diyebildim kekeleyerek. Başını hafifçe salladı, yüzünde hin bir tebessüm vardı. Mutfağa girdiğimde (Ne yapacağım ben şimdi?) diye düşünüyor, bir yandan da telaşla birşeyler hazırlamaya çalışıyordum. Ama inanın ne hazırladığımı ben de bilmiyordum. Serhat sessizce gelip arkamdan sarılınca, elimdekiler fırladı elimden ve bir çığlık attım. Serhat belimden sımsıkı tutmuştu. Kulağıma eğilip, “Korkma yenge, benim!” diye fısıldadı. “Serhat ne yapıyorsun sen? Kendine gel!” diyerek itmeye kalksam da, mümkün değildi, çok güçlüydü…

    Boynumu öpmeye başladığında, kalçalarım arasındaki sertliği farkettim. Çok korkuyordum, “Serhat lütfen yapma, ne yaptığını bilmiyorsun sen!” desem de faydası yoktu. “Abim seni tatmin etmiyor mu da, mastürbasyon yapıyorsun yenge?” dedi bana. Korkuyla birlikte müthiş bir heyecan dalgası kaplamıştı içimi, çünkü arkamdaki sertliğin çok büyük olduğunu hissedebiliyordum. “Beni mi sikeceksin Serhat? İstediğin bu mu?” dedim. Cevap bile vermeden beni kucakladığı gibi yatak odasına götürdü. Sırtüstü yatağa yatırdı, geceliğimin eteklerini yukarı sıyırdı, bir çırpıda külodumu çekip çıkararak, ağzını amıma gömdü. Artık itiraz edemiyor, sadece o anın tadını çıkarıyordum. Dudaklarını amımın dudaklarıyla birleştirmiş, deli gibi emiyordu. Sadece amımı yalayıp emerken 2 kez boşalmıştım. O arada geceliğimi de fora etmiştim. İlk kez kocamdan başka bir erkeğin karşısında çırılçıplaktım…

    Kafasını amımdan kaldırdığında, ağzı yüzü amımın sularıyla sırılsıklamdı. Bana, “Olduğun gibi kal!” diyerek yatakodamdaki banyoda ağzını yüzünü yıkayıp geldi. Ancak boxerini henüz çıkarmamıştı. “Hadi çıkar şunu!” dedim gözümle boxerini işaret ederek. Kolumdan tutup ayağa kaldırdı beni, dudaklarıma yumuldu. Harika öpüyordu. Ateş yine basmıştı vücudumu. Bana, “Sen çıkaracaksın onu!” diyerek omuzlarımdan bastırdı. Sikini ağzıma almamı istiyordu besbelli. Bunu kocam da çok isterdi, ama ben kocama bunu yapmayı sevmiyordum. Serhat’in göğsünü öpüp yalamaya başladım, ordan da aşağıya, beline kadar indim. Yarağı boxeri yırtıpta çıkacak kadar zorluyordu. Boxeri aşağı sıyırdığımda, kocaman birşey yüzüme çarpmıştı. Gözlerim yuvalarından çıkacaktı. Belki vücuduna oranla sikinin boyu çok büyük değildi, ama ben böyle birşeyi daha önce canlı canlı hiç görmemiştim…

    Serhat kafamı sikine doğru bastırdı, “Ağzına al yenge!” dedi. Ağzımı açabildiğim kadar açtım, ama yarısı ancak girmişti ağzıma, onu aldığımda da öğürmeye başlamıştım. Ağzımdan çıkarıp, “Serhat bu çok büyük, alamıyorum!” dediğimde, “Alırsın yenge, alırsın!” diyerek tekrar başımı sikine doğru bastırdı. Alabildiğim kadarını ağzıma almış, biraz da alıştıktan sonra emmeye başlamıştım. Hiç sesi soluğu çıkmadan ağzımdayken boşaldı hınzır. Ben kalkıp banyoya fırladım ve kusmaya başladım. Serhat ise beni izliyor ve kahkahalarla gülüyordu. Geri döndüm, “Serhat, bak bu yaptıklarımız ilk ve sondu! Sakın bir yerlerde anlatma, rezil oluruz valla!” dedim ve giymek için külodumu aldım yerden. Ama Serhat külodumu elimden alıp kenara fırlattı ve “Daha işimiz bitmedi yenge! Abimle evlendiğinizden beri onun seni doyuramadığını biliyorum. Seni abimin hiç sikmediği gibi sikeceğim!” deyip beni kendine çekti, dudaklarıma yumuldu…

    Dudaklarımı koparacakmış gibi öperken nefesimi kesmişti. Bir eliyle belimden çekerek beni kendine yapıştırmış, diğer eli de götümün yanaklarını avuçluyor, yoğuruyordu. Artık ben kendimi salmıştım ve karşılık veriyordum. Ayakta çılgınca öpüşmeye başladık. Serhat’ın güçlü kollarında sıcakta eriyen tereyağı gibiydim. Vücutlarımız ter içinde kalana dek öpüşüp seviştik. Bu arada tüm korkularımı ve kaygılarımı unutmuş, açılmaya başlamıştım yavaş yavaş. Yatağa uzandım ve “Hadi aslanım, söndür yengenin ateşini, yanıyorum!” dedim, iniltilerle Serhat’ı kolundan tutarak yatağa çektim…

    Serhat yine dudaklarıma yapıştı. Kalın etli dudaklarım onu çok çekiyordu. “Dudaklarına dünyaları veririm yenge!” diye mırıldandı. Sonra boynuma, ordan da göbeğime indi. Bu arada elleri boş durmuyor, kocamın nerdeyse hiç dokunmadığı göğüslerimi mıncıklıyordu. Avuçlarında kaybolup gidiyordu göğüslerim. Amıma indiğinde, ben bir kez boşalmıştım bile. Diliyle amımı sırılsıklam edene dek yaladı ve amımı emmeye başladı. Bir ara dudaklarını amıma dayadı, resmen amımla öpüşüyordu. Müthiş zevk alıyor ve inim inim inliyordum. Doğrulup bacaklarımı iki yana araladı. Bu defa yarağını ağzıma hiç almamıştım, ama yarağından zevk suları gelmeye başlamıştı. Yarağının başını amıma dayadığında sanki amımda bir yumruk var gibi geldi. Ben daha, “Lütfen yavaş sok Serhat, abinin siki bamya kadar bile değil…” diyene kadar, amıma soktu yarağını. İlk girdiğinde sadece, “Iıııhhh!” diye bir ses çıktı benden. Her yanım uyuşmuştu. Bu da yetmezmiş gibi, hemen gidip gelmeye başlamıştı…

    Ben, “Yavaş hayvan!” diye bağırdıkça, Serhat pis pis sırıtarak ve hiç istifini bozmadan köklüyordu amıma. Acı ve zevk karışıp gitti birbirine. Kısık kısık çığlıklar atıyordum. Taşakları o kadar büyüktü ki, götüme vurduğunu, o kadar büyük bir yarağa rağmen hissedebiliyordum. “Yavaş sik orospu çocuğu, amımı dağıttın, senin gibi bir piç daha varmı bu dünyada!” diye yırtınıyordum altında. Bir süre beni bu pozisyonda sikti. Amım yarağının kalınlığına alışmıştı, ama uzunluğu başıma dertti. Her köklediğinde geri kaçmaya çalışıyordum.

    Derken amımdan çıktı ve “Domal bakalım yenge!” diye emretti adeta. Ben önünde domaldım ve omuzlarımı çökerttim. Amım kabak gibi karşısındaydı. Kalçalarımdan kavradı ve yarağını tekrar amıma soktu. Kasıklarını kalçalarımda hissettiğimde ölüyorum sandım. Demek ki bu pozisyonda yarağı daha derine iniyordu. Benim acı içinde inlemem ve bağırmam delirtmişti onu, sert sert köklerken, “Bağır orospu, bağır! Senden ala orospu çocuğu mu olur lan, baksana kaynına veriyorsun!” diye söyleniyordu. Ben sadece, “Aaaayy, aman, off!” diye inleyebiliyordum. Canım gerçekten çok yanıyordu.

    Çok geçmeden bu pozisyona da alışmıştım. Bu defa tatlı tatlı inlemeye başladım, “Serhat’ım, sik beni erkeğim, sikin ne kadar tatlı, ne kadar güzel sikiyorsun yengeni!” dedikçe, Serhat’ın hırıltıları daha da yükseliyor, ama bir türlü boşalmıyordu. Birden içimden çıktı ve yine sırtüstü yatırdı beni. Aslında bu pozisyonu çok seviyordum. Şimdiye kadar, şişko, kel ve şekilsiz, öküz kocamın yüzüne tahammül etmiştim. Oysa Serhat oldukça yakışıklıydı ve boğum boğum kasları olan bir erkeğin beni eze eze sikmesi müthiş bir zevkti. Bacaklarımı omuzuna aldı ve eliyle yarağından tutarak amıma dayadı. Yine birden bire köküne kadar sokmuştu. “Aayyyy!” diye çığlık attım yine. En derine girmişti yarağı. “Lan piç, her seferinde bağırtma beni, tatlı tatlı sikeceksen sik işte!” diye söylenirken, Serhat amıma kocaman yarağını pompalamaya devam ediyordu…

    Bir elini yatağa dayamış, diğer eliyle boynumdan yakaladığı gibi üzerime abandı ve dudaklarımı öpmeye başladı. Anestezi etkisi yapmıştı bu ateşli öpücük. Çok geçmeden Serhat adeta yaralı bir hayvan gibi böğürerek, içimde volkan gibi patlamıştı. “Eyvaah, Serhat naaptın sen yaa? Korunmuyorum!” diye hayıflanarak söylenmeye başladım. O ise yüzünde mutluluktan uçar bir tebessümle, “Abimle bu aralar bir sikişsen hiç fena olmaz yenge!” diyerek üzerimden kalktı. Kocaman yarağının ucundan dölleri sarkıyordu. Yarağını ağzıma dayadı. Ben de yine alabildiğim kadarını ağzıma alarak, yarağında kalan tüm dölleri emdim. Sonra birlikte duş aldık, tekrar yatağa girdik, sabaha kadar sevişip sikiştik ve birbirimize sarılarak uyuduk.

    Sabah kahvaltıdan sonra Serhat, “Yenge ben çıkıyorum, akşama istediğin birşey varmı?” diye seslendi. Akşama geç kalmamasını rica ettim ve uğurladım. Akşam saat 20:00 sularında Serhat geldiğinde, ben henüz dinlenememiştim. “Ne o yenge, çok bitkin görünüyorsun?” deyince, “O yarağı sen yesen, sen de bitkin görünürdün!” diye cevap verdim. Akşam yemeğine oturduğumuzda, yemeğini çabuk çabuk yemeye başladı. “Yavaş yesene, acelen ne?” dedim. Serhat yine pis pis sırıtarak, “Yemekten sonra tatlı olarak seni istiyorum yenge!” dedi. “Aaaa, hayır Serhat yaaa, lütfen ama, bana da acı, ben de insanım, sabaha kadar siktiğin yetmedi mi?” dedim. Ama o sırada bacaklarımın arasında birşey hissettim. Eğilip baktığımda, ayağıyla amımı okşamaya çalıştığını gördüm. “Deli oğlan!” diyerek gülümsedim ve ekledim, “Ama bu akşam hiç heveslenme, amım dağıldı, sikişemeyiz!” dedim. Serhat yemeği bırakıp, ayağa kalktığı gibi beni kucakladı ve yine yatak odasına götürdü…

    Ona yalvarırcasına, “Nolur bu akşam sikme, sonra yine sikersin, çok yorgunum!” dedikçe, o başını hayır der gibi iki yana sallıyordu. Yatağa yatırdı ve “Merak etme yenge, çok uzun sürmeyecek!” dedi. Çırılçıplak kalana dek soyundu. Yarağı henüz kalkmamıştı, ama bu haliyle bile kocamım sikinden çok büyüktü. Ben yarağına bakarken, “Soyunsana amına koduğum orospusu!” diyerek yüzüme hafif bir tokat attı. Sanki robot gibiydim, tokadı yer yemez soyunmaya başladım ve bir çırpıda çırılçıplak kaldım. Bir an önce ne olacaksa olsun istiyordum. Ağzıma almamı istediği yarağını bu haliyle zorda olsa hepsini ağzıma almış, emmeye başlamıştım. Birkaç saniyede yine o ihtişamına kavuşmuştu.

    Domalmamı istedi, ben de domaldım. Götüme parmağını soktuğunda canım çok yandı. “Aaaaahhh! Naapıyorsun lan?” diye bağırdım ve arkama dönüp baktığımda parmağını götümden çıkardı. “Bana zorluk çıkarırsan canın çok yanar yenge, madem amın dağıldı, bu gece de götünü sikeceğim!” deyince, ben ayağa kalkmaya çalıştım, ama Serhat’a gücümün yetmesi mümkün değildi. Çaresiz olacakları beklemeye başladım. Götümün deliğini sırılsıklam yapana kadar yaladı ve tükürükledi. Ben az önce parmağının verdiği acıyla yarağının götüme nasıl gireceğini düşünürken, o yarağının kafasını götüme dayamıştı bile. “Bağırma sakın!” dedi ve birden yüklendi. Beynim karıncalanmış, gözlerimde şimşekler çaktı. “Ooouufff!” diye bir ses çıktı benden, ardından, “Orospu çocuğu yırttın götümü!” diye bağırdım. Serhat kaçamayım diye kasıklarımdan tutmuş, kıpırdamadan bekliyordu.

    Ben götten sikilmek çok ta kötü değilmiş diye düşünürken, içimi adeta parçalarcasına sokmaya devam etti. Meğer daha yarısı girmemiş. “Serhat noolur yapmaaa, çok canım acıyoor!” diye ağlamaya başladım. “Sus amına koduğumun orospusu, sidikli kızlar gibi ağlamayı kes!” diye azarladı ve götüme pompalamaya başladı. Benden çıkan acı dolu sesler onu çıldırtmıştı adeta, daha hızlı gidip geliyor, götüm cayır cayır yanıyordu. Çok geçmeden boşaldı götümün içine. Halen iki gözüm iki çeşme ağlıyordum. Yarağını götümden çıkardığında, gazoz şişeleriyle parmağımızla oynarken çıkan sese benzer bir ses çıktı. Göt deliğimin kapanmadığını hissediyordum. Yanıma uzandı ve “Bebişiim, tatlı yengem benim, hadi ağlama artık, bak bitti işte! Bundan sonra seni yaraksız bırakmayacağım!” diye teselli ediyor, nazikçe dudaklarımı öpüyor, göğüslerimi okşuyordu. Yarım saat kadar yattıktan sonra kalktık ve duş alıp, kalan yemeğimize devam ettik.

    sevişme hikayesi sex hik sex hikaye sex hikayeler sex hikayeleri sex hikayesi sexhikayeleri sikiş hikayeleri yaşanmış seks hikayeleri yaşanmış sex hikaye yaşanmış sex hikayeleri
  • Karımla Birlikte Grup Sex Yaptık

    Karımla Birlikte Grup Sex Yaptık

    Adım Turgut, 53 yaşında, 1.75 boyunda, kumral, atletik yapılı, oldukça yakışıklı biriyim. Hayatım boyunca hiçbir kadın tarafından red edilmedim. İyi bir kolej eğitimi, ardından üniversite, derken askerliği aradan çıkarıp, yaşadığım şehre döndüm. Aileden varlıklı biriyim. Üniversite yıllarında çok aktif bir seks yaşantım oldu, halen görüştüğüm kız arkadaşlarım vardır.

    Askerden geldikten sonra, bir dış ticaret şirketinde, çok iyi bir maaşla işe başladım. Ve kısa zamanda yabancı dil avantajıyla işimde bir numara oldum. Boş zamanlarımda da turist rehberliği yapıyordum. Rehberlik olayı para için değildi, amaç farklı insanlarla tanışmaktı. Bu sayede, Alman, İngiliz, Fransız, Japon… aklınıza gelecek her milletten kadınla tanışıp, seks yaptım. Bu insanların o dönemde sekse bakış açısı beni şaşırtmıştı, hiç bir tabuları yoktu. Sadece, sizden hoşlanırlarsa, rahatlıkla beraber oluyorlardı. Hele bir Fransız kadın vardı ki, benim için tatilini 1 ay uzatmış, benimle seksin her türlüsünü, oral, anal, çoklu yapmış ve benim adeta öğretmenim olmuştu. Tatilinin sonunda eşini de çağırmış, bir hafta boyunca da üçlü seks yapmıştık. O dönemde Türk erkeği böyle bir şeyi hayal bile edemezdi.

    Vur patlasın, çal oynasın! Hayatım süper bir şekilde geçiyordu. Ta ki (müstakbel karım) Berna’yı görünceye kadar. Onu ilk gördüğümde adeta çarpılmıştım. Berna, 1.70 boyunda, harika bir fiziği olan, güzel kalçalı, uzun bacaklı, göğüsleri normal bir afetti. Kafaya koymuştum, ne yapıp edip bu kızla tanışmalıydım. Bir akraba ziyareti için gelmişti, günlerce peşinden koştum ve tanıştık. Deli gibi aşık olmuştum Berna’ya. O da bana karşı aynı hisleri besleyince, hemen nişanlandık. Kısa bir nişanlılık döneminden sonra evlilik için güne karar verdik. Bu süre içinde Berna için deli oluyordum, biran evvel benim olmasını istiyordum. Nişanlıyken birkaç kaçamağımız olmuştu, ama ileri gitmemiştik. Şirket çalışanları bendeki bu değişikliğe şaşırmış, (Hergün bir dala konan Ferit’i bu kız iyice adam etmiş!) deyip, bıyık altından gülüyorlardı.

    Derken düğün günü gelmişti. Çok güzel bir düğünden sonra evimize gelmiştik. Kısa bir dinlenme faslından sonra yavaşça karımı soyup, küçük öpücüklerle işe başlamıştım. Gelinliğini çıkarınca, altında şeffaf bir sütyen ve ozamanlar çok bulunmayan bir ağ kısmı açık, yine şeffaf beyaz bir külotla kalmıştı. Hafif birer içki alıp, sevişmeye başlamıştık. Memelerini yalayıp yutup, amına doğru inmiştim ve küçük dil darbeleriyle yalamaya başlamıştım. Amı mis gibi kokuyordu. Külodun ağ kısmının açıklığı beni kudurtmuş, adeta azgın bir boğa gibi karımın amını ve göt deliğini yalıyordum. İyice kıvama geldiğini am sularının fazlalaşmasıyla anlamıştım.

    Karım beni yavaşça üzerinden kaydırıp, yarağımı bir iki ağzına alarak, tekrar sırtüstü yatıp, “Hadi erkeğim, artık gir! Aylardır bu sikin hayaliyle kendimi parmaklamaktan bıktım, hadi sik beni!” dedi. Yarağımı amının üstüne koyup, bir iki sürtmeden sonra kafasını amına sokup yavaş hareketlerle dibini bulmuştum. Karım adeta altımda yarağımı bir vantuz gibi sıkarak tadını çıkarıyor, her amına giriş çıkışımda Ohhh’ları artıyor ve üstüste boşalıyordu. Daha külodunu çıkarmamıştım, külodun ağı açık olduğu için karımı rahatlıkla sikiyordum ve bu görüntü beni daha da azdırıyordu. Sabaha kadar her pozisyonda sikişmiş ve yorgun düşmüştük…

    Birbirimize sarılarak sohbete başlamıştık. Karım daha önce bana, birkaç kez erkek arkadaşıyla beraber olduğunu söylemişti, ama bakire olmadığından bahsetmemişti. Sorduğumda, “Bak Ferit, ben sana aşık oldum ve hayatımın sonuna kadar bu böyle devam edecek! Sen artık benim erkeğimsin ve ben seni, senin bilgin olmadan asla aldatmayacağım. Senle nişanlıyken, beni kaç tane kadın arayıp, senden ayırmak istedi biliyor musun? Ama ben senin beni sevdiğini, aşık olduğunu bildiğim için, söylenenleri amıma bile sallamadım. Sana öyle bir karılık yapacağım ki, adeta cenneti yaşayacaksın, sana seksin her türlüsünü yaşatacağım!” deyip bana sarılmış ve kaldığımız yerden devam ederek tekrar sikişmiştik.

    Bundan sonraki hayatımın çok farklı olacağının ilk sinyalleriydi bunlar. Kendi kendime (Bekle gör Ferit, bu tapılası kadın sana neler sunacak, neler yaşatacak!) deyip, bu günlerin tadını çıkarmaya karar vermiştim. Balayı günlerimiz süper bir şekilde geçiyor ve seksi bilen bir kadınla evliliğin tadını çıkarıyordum.

    Çok süper bir pørnø arşivim olduğu için, hem karımla izliyor, hem de ihtiyacı olanlara ödünç veriyorduk. Bir gün ısmarladığım bir pørnø film gelmiş, fakat o gece misafirimiz olduğu için izleyememiştik. Ertesi gün ben işteyken karım filmi izlemiş ve beni arayıp, “Çok süper bir pørnø, ben izledim, sana akşama sürprizim var!” demişti. O gün işyerinde akşamı zor etmiştim. Akşam, yurtdışından sipariş ettiğim yeni içkileri de alarak eve gittim. Karım kapıyı açtığında şaşırmıştım, sanki bir Alman kadın karşımda duruyordu. Karım kuaföre gitmiş, saçlarını açık sarıya boyatmıştı. Üzerinde süper bir mini etekle ve benimle Almanca konuşarak beni içeri almıştı. Oyunu hiç bozmadan, ben de ona Almanca karşılık verip, fantaziyi başlatmıştık.

    Karımla birlikte filmi izlerken içkilerimizi yudumluyorduk. Konunun, bir Alman kadının kocasını başka bir erkekle aldattığı olduğunu görmüştüm. Karım, kendini o Alman kadının yerine koyarak, beni gizlice içeriye alan kadını, ben de kadının erkek arkadaşını oynuyordum. Karımın bluzunu çıkarıp memelerini emmeye başladığımda, bana Almanca (Çok harika olduğumu, kocasını sevdiğini, ama bana da am göt vereceğini) söylüyordu. Ben de tam havaya girmiştim, filmdeki erkek gibi yarağımı karımın ağzına vermiş, 69 pozisyonuna gelerek ben de karımın amcığını ve götünü yalamaya başlamıştım. Ama kontrol karımdaydı, o idare ediyordu. Yine ağı açık külotlu çorapla beni deli ediyordu.

    Karım üzerimden kayarak, amını sikimin hizasına getirmiş ve bir seferde dibine kadar almıştı. Üzerimde adeta hoplayıp amını siktiriyordu. Sonra üzerimden inip, önümde domalmış, tabak gibi amcığını yarağıma dayayarak içine almış ve deliler gibi dibine vurduyordu. Bu esnada hiç Türkçe konuşmadan, sürekli Almanca küfürler ediyor, filmin orjinaline sadık kalarak sikişiyordu. Karımla sevişme ve sikişme seanslarımız en az 2 saat sürer ve ben kesinlikle boşalmadan saatlerce sikişirim. O gece de neredeyse filmi bitirme aşamasına gelmiş, karım defalarca boşalmasına rağmen ben daha boşalmamıştım. Finali, karımın bacakları omuzumda, o tatlı amına dibine kadar girerek yapmış ve ben de yarağımı çıkarıp, filmdeki gibi, karımın kasıklarına, göbeğine, memelerine boşalmıştım. İkimiz de pelte gibi olup, bir müddet uyuduktan sonra, birer duş alıp odamıza geçmiştik. Yatakta bu çılgın kadının beni ve seks hayatımızı bu kadar değiştirdiğine bir daha bakarak uyumuştum.

    O senenin yılbaşını, eşimin memleketinde geçirme kararı vermiştik. Yılbaşından 10 gün önce karım gidecek, ben de birgün önce gidip, beraber bir hafta kalıp dönecektim. Karımın ailesi çok ileri görüşlü, aydın insanlardı. Anne ve babası beni çok sevmiş ve kendi evlatları olarak görmüşlerdi. Karımı havaalanına bıraktığımda, bana, “Aşkım sensiz nasıl 10 gün geçireceğim bilmiyorum, ama sen fırsatını bulursan istediğin kadınla beraber olabilirsin, çünkü sana geldiğinde sürprizlerim olacak!” demişti.

    Karımın hiç bir sürprizinin normal olmadığını bildiğim için, heyecanla bu 10 günün geçmesini bekliyordum. Ama bu esnada şirkette bana ilgisinin olduğunu bildiğim dul bir bayan olan Asuman’la, onun evinde güzel bir gece geçirmiş ve karımın yokluğunda kendime iyi bir sikiş partneri bulmuştum. Asuman, uzun süredir benle yatmak istediğini ve karımın çok şanslı olduğunu söylemiş, hatta götünden doyasıya siktirip, göt sikme özlemimi gidermişti. Zira evlendiğimizden beri karım bana götten hiç vermemişti. Doğrusu Asuman’ın göt deliği, karımın amı kadar tatlıydı…

    ailece grup sex anal sex hikayeleri anal sex hikayesi ensest hikaye ensest hikayeler erotik hikayeler grup sex hikaye porno hikaye
  • Üvey Kızım ile Gelinimi Beraber Siktim

    Üvey Kızım ile Gelinimi Beraber Siktim

    Sabah İzmir’deki Doktordan randevu saatinin diğer güne alındığını öğrendiğimizde, gün boyu apar topar hazırlanıp, gece saat 22:00 gibi Ankara’dan İzmir’e doğru yola çıktık. Arabayı yaşlıca olan şoförüm kullanıyordu, yanında karım. Arkada solda gelinim, yanında yani ortada kaynanam, en sağda da 16 yaşındaki üvey kızım Sinem ve ben. Doktordan sonra yazlığa gitmeye niyetlendiğimizden, Sinem’le kucak kucağa idik. Kaynanam, arkada, ortada oturmayı sever. Hem yolu görüyor, hem ayakları rahat ediyormuş. Hanım, uzun yolda şoför uyumasın diye ve arkada dört kişi oturmaktan kurtulmak için önde. Sinem’le ben zaten oldum olası iyi uyuşup anlaştığımız için, biz de memnun olarak arkada, sağda yerimizi kabullendik.

    Polatlı’yı geçip, Sivrihisar’a doğru yol aldığımızda, karım, gelinim ve kaynanam çoktan horlamaya başlamışlardı bile. Sinem şoförle ordan burdan saçma sapan konuşuyor, el kol hareketleri yetmezmiş gibi kucağımda da hop oturup hop kalkıyor, bir o yana bir bu yana, kendini bir sağıma bir soluma, bir ayaklarımın arasına yerleştiriyordu. Ben de farkında olmadan ellerim belinde, göbeğinde ona yardımcı oluyor, rahat etmesi için çaba harcıyordum. Aynı zamanda (Ne yapıyor bu kız? dememe kalmadı), sikimin kabarıp, sıkışıp beni rahatsız ettiğini fark ettiğimde, Sinem de bir anda sessiz kalıp, götünü iyice sikime bastırmaya başladı.

    O zamana kadar aklımdan geçmeyen bir sürü düşünceler, görüntüler birbiri peşine beynime yığılmaya başladı. Şimdi, üvey kızım Sinem kucağımda kendisini bana ittirir, yaslarken ister istemez bir sürü duygular uyandı. İlk aklıma gelen, Sinem’in amcığı, bir de götü oldu.

    Kaynanam uyanmasın diye, sol elimle Sinem’in belinden kavrayıp, biraz yukarı alıp, sağ elimle de pantolonumun içinden sikimi sıkıştığı yerden kurtarıp, göbeğime yaslatıp rahatlamıştım. Sinem, güya şoförle konuşmak için öne eğilip, sikimi götünün arasına denk getirdi. Üstünde, pek de uzun olmayan, etek vardı. Pantolon giymemişti. Yola çıkmadan kimin nerede oturacağı tartışılmıştı. Kerata, tahmin ediyorum, bütün bunları hesaplamış, özellikle pantolon giymemişti. Böyle düşününce, daha bir heyecanlanıp, sikim daha bir sertleşti. Sinem de artık çekinmeden götüyle iyice sikime baskı yapmaya, götünü sikime sürtmeye başladı. Ben, Sinem’in bu hareketleri bilinçsizce yaptığını düşünürken, o andan itibaren kasıtlı yaptığını ve zevk aldığını anladım. Sinem üvey kızım, ama benimkisi de nefis yani! Üstelik ikimiz de zevk alıyorduk bundan, aramızda hiç konuşmadan, ikimiz de bundan fazlasını istiyorduk …

    Uzun süre nefsimle mücadele ettikten sonra, nefsime yenildim ve daha ileriye gitmeye karar verdim. Sinemi sol elimle belinden kavrayıp, yukarı kaldırdım, pantolonumun fermuarını indirdim, zor da olsa sikimi dışarı aldım. Bu arada Sinem benim zorlamama meydan vermeden kendini yukarı çekip bekliyordu. Eteğini kaldırıp külodunu aşağıya sıyırdım. Üvey kızımın küçücük göt deliği ve hemen atında bir çizgi gibi birleşmiş amcık dudakları, sikimin bir karış yukarısında bütün ihtişamı ile duruyordu. Baktım ağzımda tükürük kalmamış, çok heyecanlanmışım. Avucumu Sinem’in ağzına uzattım, kulağına fısıldayarak, “Bolca tükür avucuma!” dedim. Hem sikimi, hem onun göt deliğini iyice ıslattım. “Yavaş!” dedim, yavaş yavaş sikimin başını götünün deliğine denk getirip, Simem’i oturtmaya başladım. Bir süre sonra kendisi küçük küçük zorlamalar, bastırmalarla, acısını ayarlayarak sikimin başına oturmaya başladı. Bu arada yine saçma sapan konuşuyor, zırvalıyordu ama, garip kaçmıyordu. Şöyle bir etrafa göz attım, her şey yolunda gibi görünüyordu. Gelinim, kaynanam ve karım uyuyorlardı. Şoför de zaten hem yolla hem Sinem’in çenesiyle meşguldü.

    Ben Sinem’den daha çok zorlanıyordum. Her an patlayabilirdim. Zamansız gelmemek, boşalmamak için kendimi epeyi zorladım. Hatta bir ara ödenmemiş çekleri borçları düşünerek kendimi tutmayı, boşalmamayı becerdim. Sinem halen küçük küçük bastırmalarla başını içine almaya çalışıyordu. Heyecandan tükürüğüm nasıl yok olduysa, şimdi de bir anda ağzımın suları dolmaya taşmaya başladı. Hemen tekrar bolca Sinem’in götünü ve sikimi ıslattım. Belinden hafif hafif bastırmalarla ona yardımcı oluyordum. Sinem Şöföre durmadan masal anlatıyor, anlattıklarını da seslendiriyor, “Oooovvv…, Ahhhhh…” gibi sesler çıkarıyordu. Bir ara kuvvetlice “Ahhh!” çekip, başını içine almayı başardı. Bu arada gelin ve kaynanam uyandı tabii. Ne oluyor der gibisinden bakındılar. Sinem hemen, “Masal anlatıyorum Anneanne!” dedi. Gelinimle kaynanam yeniden uyumaya koyulunca, Sinem başladı sikimi kaydıra kaydıra götüne almaya. Köküne kadar oturduğunda, sanki anlattığı masalın Ohhhh’larını anlatır gibi derin bir “Oooohhh!” çekti. Doğrusu şaşırdım kızın bu oyunculuğuna.

    Ben sırtımı arkaya vermiş, sikim dibine kadar üvey kızımın götünün içinde, öylece oturuyorum, bir elimi eteğinin altından amına atmışım, klitorisini okşuyorum. Sinem çok küçük hareketlerle, aşağı yukarı inip çıkmaya başladı. Bu arada biz de neredeyse Afyon’a geldik geleceğiz. Gerçi var daha biraz ama, alışkanlık, durup çay molası v.s. vereceğiz. Ben de alttan hafif hafif pompalamaya başladım. Sinem iyice alıştı, inip çıkmaya başladı sikimin üstünde. Ben artık kendimi koyverdim, ne olacaksa olsun deyip, Sinem’in belinden göbeğinden sarılıp onu üstümde at gibi hoplatmaya başladım. Bir anda şiştim ve patladım. O da aşağı yukarı aynı zamanlarda sarsılıp kasılmaya başladı ve elime boşalarak rahatlayıp durdu. Uzunca bir süre öylece bekledik. Benimki yavaş yavaş götünün içinde inmeye, küçülmeye başladı. Sinem kendini kurtarıp, külodunu çekti. Ben de sikimi pantolonumun içine, yerine oturtabildim.

    Tam da bu durumda gelinim kaynanamın arkasından elini uzatıp, omzumu dürterek, bana, ‘Seni seni!’ der gibi işaret parmağıyla işaret yapmaz mı! ‘Anlamadım, ne diyorsun?’ der gibilerden göz kırptım. O da ne? Gelinim iki parmağının arasından baş parmağını geçirip (çomak işareti yapıp), yumruğunu yüzüme doğru sallamaz mı? Başımdan kaynar sular döküldü. Gelinim anlamıştı durumu. Nasıl anladı, gördü mü, görmedi mi, bilmiyorum ama, olanın bitenin farkındaydı. Ben de hemen işaret parmağımı dudaklarıma götürüp ‘Sus, aman kimse duymasın!’ anlamında işaret ettim. Gelinim başını salladı, ‘Merak etme!’ der gibilerden. Ama, eliyle kendisini göstererek avucunun içiyle de memelerine doğru işaret etti. Anlamıştım, demek gelinim de istiyordu! Vay orospu vay dedim içimden. Güldüm, göz kırptım, başımla onayladım. Gelinim de güldü, dudaklarını diliyle yaladı, bakıştık, anlaştık. Üvey kızım kucağımda, gelinim de kaynanamın arkasından elini uzatmış, çaktırmadan ensemi boynumu, saçlarımı ve kulak mememi okşayarak, Afyon’a kadar geldik.

    Afyon’da mola verdiğimizde herkes hemen tuvaletlere seğirtti. Ben tuvalette külodumu çıkardım, cebime koydum. Temizlendim. Millete yiyecek içecek bir şeyler ısmarladım. Bir çay içip, şöyle biraz ayaklarımı rahatlatacağımı, yürüyeceğimi söyledim. Gelinim hemen, “Ben de geliyorum baba!” dedi. Aslında üvey kızım gelmek istiyordu o yürüyüşe, ama gelinim erken davranmıştı. Gelinimle dışarı çıktık. Tesisin ışığının aydınlatamadığı koyu karanlık bir köşeye doğru yürüdük. Hiçbir şey konuşmadan hemen gelinimin beline sarılıp, kendime çekip, dudaklarını ağzımla kapattım. Dilim ağzının içinde yılan gibi kıvrılıyordu. Gelinim kendisini toparlayamadan inlemeye, kıvranmaya başladı. Gelinim de aç kurtlar gibi öpüşlerime karşılık veriyordu. Fermuarımı açtım, sikimi çıkardım, “Seni de götünden sikeceğim, alabilecek misin bakalım, benim güzel gelinim?” dedim. Gelinimin, “Hiç durma, o orospu kızını nasıl siktiysen beni de hemen şimdi götümden sik!” diye sokak ağzıyla argo konuşması beni iyice alevlendirdi. “Al, nasıl istiyorsan kendine göre hazırla bakalım!” dedim. Daha o sikimi eline alıp ağzına sokmadan kazık gibi oluverdim. “Hadi bakalım orospu, iyice bir yağla tükürüklerinle, yoksa senin o götünü kuru kuru bağırta bağırta sikerim!” dedim. Sikimi ağzına alıp iyice hazırladı.

    Gelinimi domalttım, eteğini beline toplayıp, külodunu indirdim. El yordamıyla götünün deliğini bulup, sikimi deliğin ağzına yerleştirdim, belinden kendime çekerken yüklenmemle başı içine girmişti. Gelinimin ağzından “Iıhhh!” diye sessiz bir çığlık çıktı. Biraz bekleyip iyice yüklendim. Gelinim de hepsini içine almıştı artık. “Al bakalım benim orospu gelinim, çok mu merak ettin babanın yarağını, ye bakalım!” diyerek sikiyordum gelinimin götünü. Gelinim de, “Buldun buz gibi götü, sik bakalım. İlk> sen bakıyorsun tadına, nasıl beğendin mi götümü?” diye sordu. “Harika götün varmış!” diyerek pompalamaya devam ediyordum. Gelinim inleyerek, “Amıma da sok, bir amımdam bir götümden sik beni!” diye kıvranıyordu. “Sen neymişsin yavrum benim, yoksa oğlan yetmiyor mu, beceremiyor mu seni, iyi sikemiyor mu?” dedim. Gelinim de, “Önce bir kaldırabiliyor mu diye sorsana! Kalkmayan sikle beni nasıl siksin?” dedi. “Vay benim aç gelinim vay, bundan sonra seni de ben doyururum, merak etme!” derken götüne giriş çıkışlarım hızlanmış, yarağım iyice şişmiş, patladım patlayacağım.

    Gelinimin götünden çıkarıp amına soktum. Birkaç Git Geld’en sonra ben çeşme gibi amına boşalırken, gelinim de aynı anda sarsılarak, kıvranarak boşalmaya başladı. Sikimi amından çıkardığımda hemen döndü ve ağzına aldı, bir güzel yaladı temizledi. Dudakları dudaklarımı bulduğunda diliyle sanki ağzımı sikiyordu. “Doymadın değil mi orospu gelinim benim?” dedim. “Doymadım tabii!” dedi. “Merak etme güzelim, yazlıkta seni doyuracam, şimdi fazla gecikmeden bizimkilerin yanına gidelim hemen!” dedim. Giderken gelinim, “Oh ne güzel, İzmir’e kadar yine Sinem’i sikeceksin!” dedi. “Çeşme miyim ben? Zor biraz!” dedim. Gelinim de, “Var mısın iddiaya, sen istemesen bile Sinem seni uyandırır ve kendini siktirir sana. O ne orospu o, bilmezmiyim! Bulmuş böyle bir fırsat, kaçırır mı orospu? Keşke Sinem’le ben yer değiştirebilsem!” dedi. “Vay azgın gelinim, merak etme ileride seninle güzel sikişmelerimiz olacak!” deyip yatıştırmaya çalıştım gelinimi.

    Yanlarına vardığımızda bizimkiler yemeklerini daha yeni bitirmişler, şoförle birlikte alış verişe çıktılar. Bu arada ben de ayaküstü duble porsiyon kaymaklı ekmek kadayıfını bir güzel mideme indirdim. Yetinmedim, böyle durumlar için hep yanımda bulundurduğum o meşhur güçlendirici haplardan hemen bir tane yuttum.

    Arabaya yine aynı nizamda oturarak yola koyulduk. Herkes molanın verdiği uyanıklıkla, şarkılar vs. söyleyerek neşeli bir şekilde yol aldık. Kısa bir süre sonra karımla kaynanam yine horlamaya başladılar. Ama bu kez gelinim uyanıktı. Ara sıra göz göze geliyor, gözlerimizle sanki sevişiyorduk. Sinem kucağımda etrafa şöyle bir göz attıktan sonra elini eteğinin altından uzatıp sikimi bir yokladı. Fermuarım açıktı. Fark etti, elini soktu, külodumun olmadığını anladı, eliyle sikimi bulup, başladı oynamaya. Ben de eteğinin altına elimi uzattığımda onun da (molada, tuvalette) külodunu çıkardığını anladım. Baba kız külotsuzduk. Elimle amcığını karıştırmaya, sıvazlamaya, okşamaya başladım. Sikimi çıkarıp, bacaklarının arasına aldı, amcığına badana yapıyor, fırça çekiyordu. Benim sikim de kıvama gelmişti yine. Kulağına eğilip, “Sakın önden içine alma!” dedim. Duydu mu, duymadı mı, anladı mı, anlamadı mı bilmiyorum ama, sanki atına binmiş de, üzerinde rahvan gidiyormuş gibi tempolu bir ritmle boyuna fırça çekiyordu.

    Şeytana pabucunu ters giydirir benim bu üvey kızım olacak orospu, elini ayağımın dibinde duran çantasına atıp, (demin Marketten alışveriş yaparlarken kimseye sezdirmeden almış olduğu) bebe yağını çıkardı verdi bana ve avucunu açtı! Avucuna biraz bebe yağı döktüm, götünün o şahane kara deliğini bir güzel yağladı. Sonra elinde kalan yağı da sikime sıvazlayarak sürdü. Bebeyağını çantasına geri koydum ve sikimi elimle götünün deliğine ayarlayıp yavaş yavaş sikimin üzerine oturtmaya başladım. O da kendini bastırarak, ilk sefere göre daha kolay ve kaygan bir şekilde hepsini içine aldı. Yine derin bir “Ohhhh!” çekti ama bu seferki sessizdi. O sırada gelinime baktım, eliyle zafer işareti yapıyordu, göz kırptım ve gülümsedim. Sinem yavaş tempo ile kalkıp oturarak yarağımı götünün içinde milim milim hissetmek ister gibi inip çıkıyordu. Artık öyle hemen boşalmazdım, boşalacağımı boşaltmıştım zaten. Şimdi üvey kızımın o şahane götünün, ben de milim milim tadına varıyor, keyfini çıkarıyordum.

    Benim, bir şeyden anlamaz zannettiğim üvey kızım sanki kırk yıllık siktirici gibi, değme orospulara taş çıkartıyordu. Taa sikimin başına, şapkasına kadar götünden çıkarıyor, sonra tadını ala ala dibine kadar içine alıyor, alırken de büzüğünü sıkıp sıkıp gevşeterek beni delirtiyordu.

    Gelinim kendisini arkaya vermiş, gözleri kapalı, eli önünde, büyük ihtimalle masturbasyon yapıyor, kendi kendini tatmin ediyordu. Sinem sikimi götünden çıkararak tekrar bacaklarının arasına alıp, badana fırçaya devam ediyordu. Ben zevklerin birinden öbürüne geçiyordum, elimin biri amcığında, öbürü memelerinde, hafif hafif yoğuruyorum. Sinem dayanamayarak, kendisini ve başını geriye atarak dudaklarını dudaklarıma doğru uzatmaya çalıştı. Artık film kopmuştu, o hokka dudaklarını dilimle aralayarak ağzının içinde dilleşmeye başladık. Bir yandan kaynanam uyanmasın, bir yandan aman şoför bir şey fark etmesin diye kendimi kontrol ederken, Sinem’in neler yaptığının farkında olmadım. Biz öpüşür, dilleşirken, bir anda sıcacık, daracık bir kuyuya girdiğimi, kaydığımı fark ettim. Anladığımda iş işten geçmişti. Üvey kızım kendisini bana bozdurtmuştu. Artık kadındı!

    Kulağına, “Na’ptın sen?” diye sessizce ve biraz da kızgınlıkla fısıldadığımda, “Karışma bana!” diyerek, az önce götüne aldığı gibi, şimdi de yavaş yavaş oturup kalka kalka, amcığına alıyordu. Kendisini iyice öne alarak, yediğinin tadını çıkarmaya çalışır gibi temposunu ayarlayarak yarağımın üstünde gidip gelmelere başladı. İçinde ilk kez duyumsadığı aletle sanki müzik çalıyor, raks ediyordu. Ama, tüm bunları az hareket, çok yoğun hissetmelerle yaptığı için daha fazla dayanamayarak, sessiz kalmaya çalışarak, bitmek bilmez kramplar halinde amından ilk orgazmını yaşıyordu.

    Ben cebimden külodumu çıkardım, sikimin ve Sinem’in amının sularını ve kanlarını sildim tekrar cebime koydum. O da çantasından pedlerini aldı, bir kez de kendisi sildi, temizledi. Sonra sağ bacağıma oturarak, sırtı kapıya doğru, bana yan dönüp sol kolunu boynuma attı, ben de belinden sardım, başı omzumda, uyuyan baba kız tablosu olduk. Beni sik halen kazık gibi meydanda, gelin eğilip (ağzının suyu akarak) bakıyor, Sinem elini atmış sıvazlıyor, ağzı boynumda, dudaklarıyla küçük küçük, kulağımı boynumu gıdıklıyor, öpüyor, dilliyor. “Yapma, uyu artık!” diyorum, “Canavar uyanık ama!” diyor, devam ediyor. Hep fısıl fısıl sessiz konuştuğumuzdan, o da ayrı bir heyecan ve haz veriyordu. Sinem’e, “Gelin biliyor, fark etti!” dedim. O da, “Biliyorum, ben de epey zamandır farkındayım, çok da hoşuma gidiyor aslında onun bizi izlemesi!” demez mi! Vay orospular vay, ben de kendimi uyanık, cingöz biri sanırdım güya. Gelin de, kız da çoktan Üsküdar’ı geçmişler de haberim yok.

    “Hadi toparlanalım artık, dinlenelim biraz!” dedim. Ama Sinem sikimi sıvazlamaya devam ederek kulağıma, “Tamam toparlanacam, fakat önce son birkez amımdan sikeceksin ve içime boşalacaksın!” diye tehditkar bir şekilde emrivaki yaptı. (Vay anasını, ya ben şimdi bugün böyle orospu yaptım bu kızı, ya da zaten iyice kaşarmış! deyip) tekrar Sinem’i kucağıma oturttum. Anında amına aldı orospu. Çok değişik duygular heyecanlar gidip gelmeler arasında artık ben de dayanamadım, 15-20 dakika Git-Gel’den sonra amının içine çeşme gibi akmaya başladım. Boşaldım ve rahatladım. Sinem, sikim içinde inene sönene kadar amıyla hareketlerine devam etti ve kendisi de orgazm olup boşaldı. Sonra yine çantasından aldığı pedleriyle temizlendi ve sikimi de bir güzel temizledi sildi, pantolonumun içine yerleştirdi.

    İkimiz de toparlanarak, tekrar uyuyan Baba-Kız tablosuyla sabahın erken saatlerinde İzmir’e vardığımızda kafamda tek şey vardı: Çeşme’de yazlıkta, gelinim ve üvey kızımla yaşayacağım yeni maceralar…

    ensest hikaye ensest hikayeler porno hikaye porno hikayeleri porno hikayesi
  • Muhteşem Götlü Kaynanam

    Muhteşem Götlü Kaynanam

    Adım Özgür, bir devlet kuruluşunda memur olarak çalışmaktayım. Eşim de büyük bir hastanede hemşire olarak görev yapıyor. Bu siteyi 1 aydır takip ediyorum ve benim de uzun bir zaman önce başımdan geçen ve halen devam eden dul kaynanamla olan ilişkimi yazmak istiyorum.

    Ben ailemi hiç tanımadım ve çocuk esirgeme kurumunda büyüdüm, devletin imkanlarıyla da memur oldum. Bu yüzden eşimin annesini ve babasını kendi ailem gibi gördüm ve çok sevdim, saydım. Bundan 8 yıl önce eşimle tanışarak evlendik, mutlu bir evliliğimiz var. Evlendiğimizde kaynanam 40 yaşında idi. Biz evlendikten 6 ay sonra kayınbabam kalp krızi sonucu hayatını kaybetti. Kaynanam genç yaşında bir başına dul kalmıştı ve çok üzülüyor, rahmetlinin sürekli yasını tutuyordu. Birbirlerini çok seviyorlardı. Eşimle ben, kaynanamın kendini yalnız hissetmemesi için elimizden gelen herşeyi yapıyorduk. Eşimle karar aldık, hep beraber bizde otururken kaynanama, “Bak anne acını anlıyorum, fakat bu böyle olmaz, hayat devam ediyor, sen o evde kaldığın sürece bu acı hiç bitmeyecek. Bizim bir teklifimiz var, sen de bize taşın hep beraber gül gibi geçinir gideriz, senin de bizden başka kimsen yok!” dedim…

    Kaynanam kem küm etsede teklifimizi kabul etti ve bize taşındı. Belli bir süre sonra evini de içindeki eşyalarla birlikte kiraya verdik. Bir müddet sonra da rahmetlinin emekli maaşını da kaynanama bağladılar. Böylelikle kira geliriyle de ailemizin bütçesi rahatlamıştı. Kaynanam emekli maaşını ve kirayı alır almaz eşime veriyordu. Bankada rahmetliden birikmiş parayla da güzel bir araba almıştık bana. Hayatımız gayet rutin bir şekilde akıp gidiyordu. Biz eşimle işe gidiyor, kaynanam da evin işleriyle uğraşıp, akşam yemeğimizi hazır ediyordu. Eşim hemşire olduğu için haftada 2-3 gece nöbete kalıyordu. Ben kaynanama hiçbir zaman kötü gözle bakmadım, aklımın ucundan dahi geçirmedim. Kaynanama başka niyetle bakmak bana çok ters gelen bir durumdu. Kaynanam da zaten namusuna düşkün biriydi ve kadınlığını rahmetliyle birlikte toprağa gömmüştü.

    Aradan 2 yıl geçmişti ve biz tam aile olmuştuk. Kaynanamla geceninin ilerleyen saatlerine kadar uzun uzun seviyeli sohbetlerimiz olurdu, bazen eşim de olurdu bu sohbetlerde. Kaynanamla hiçbir zaman cinsellikle ilgili konuşmazdık. Yine böyle bir gün kaynanamla konuşurken, kaynanam, “Oğlum ben bir duş alayım, terledim!” dedi. Şaşırmıştım, kaynanamın ben evdeyken hiç duş aldığını hatırlamıyorum. Ama ne olduysa ondan sonra oldu, şeytan benim de içime girip beni dürtmeye başlamıştı. Bana neler oluyordu böyle? Bedenimi ateş basmış, kaynanamı çıplak hayal ediyor, sikim benden habersiz elimde olmadan kalkıyordu. Çok geçmeden kaynanam duştan çıktı ve doğruca kendi odasına giderek üzerini giyindi ve yanıma geldi. “Oğlum Sinan neyin var? Terlemişsin! Sen de bir duş al gel istersen!” dedi. “İyi olur…” diyerek yerimden kalktım. Bu arada eşofmandan sikimin kalktığını unutmuşum, kaynanam bunu farketti ve hafiften yüzü kızardı. Ben de utanmıştım, doğruca banyoya gittim.

    Banyoda kirli sepetinin üzerinde ne göreyim? Kaynanamın az önce çıkarttığı siyah külotunun amına denk gelen kısmı ıslak ve beyazdı. Külotu elime aldım inceleyerek burnuma götürdüm, kokladım. Aman Tanrım bu ne güzel bir kokuydu bu böyle. Kendimi kaybetmiştim, adeta sikimi kerpetenle sıkıyorlardı, dizlerimin bağı çözülmüş ne yapacağımı bilemiyordum. Sikimi çırakıp, külotun ıslanmış yerine başını sürtmeye başlamıştım ki, zangır zangır titreyerek yoğun bir biçimde boşaldım. Hayatımda böyle birşey ve bu kadar yoğun boşalmam ilk defa oluyordu. Tam bu sırada kaynanam banyonun kapısını açtığında dona kalmıştım. Kaynanamın da benden farkı yoktu. Kendini toparladı, hiçbir şey söylemeden elimden külotu aldığı gibi kapıyı kapatıp çıktı banyodan. Ne yapacağımı bilemeden çaresizce bekledim, kendimden çok utanmıştım. Aklım yerine gelmeye başlamıştı, demek ki kaynanam da benden etkilenmiş ki, amı sulanmış, belki de boşalmış diye düşündüm. Banyodan çıkarak yavaşça kaynanamın odasına yaklaştım. Kapısı hafif aralıktı, kaynanamı görebiliyordum. Elinde külotu, benim döllerimi inceliyor, hafif hafif kokluyor, eliyle hissediyordu. Beni görmemesi için geri çekildim ve kapıyı vurarark içeri girdim…

    Kaynanam kafası önünde, külotu bırakmıştı elinden. “Biraz konuşalım mı?” dedim. “Oğlum yalvarırım çık odamdan!” dedi. “Sakin ol, sadece konuşacam!” dedim ve yanına oturdum. Kaynanam yüzüme bakamıyordu. Elimle tutup yüzünü bana çevirdim, yavaşça dudağına bir öpücük kondurdum. Kaynanam hiç tepki vermiyordu, ben de yavaşça, onu ürkütmeden devam ettim. Boynunu, kulağını öpüyor, tekrar dudağına geliyordum, ama karşılık alamıyordum. Tam konuşacağı zaman elimi ağzına götürüp sus işareti yaptım ve tekrar yumuldum dudaklarına. Bu sefer hafif de olsa karşılık vermeye başladı. Ben de bu arada ellerimle göğüslerini sıkıp okşuyordum. Bu şekilde bir müddet öpüştükten sonra, kaynanamı yavaşça yatağa uzatıp, bacaklarının arasına girerek sikimi amında hissetmesini sağladım. Üzerindeki Bodysini çıkartmak için yataktan doğrulttum, Sütyenini de çıkarınca, elleriyle memelerini kapatmak istedi. Ama yavaş yavaş öperek ellerini çektirdim ve tekrar yatağa uzattım. Fazla sarkık olmayan harika göğüslerini deli gibi yalıyordum. Artık hafiften kaynanam da kıvama gelmiş, meme uçları kabarmıştı…

    Dilimle göbeğine kadar indim, eteğini hafiften beline dolamak istedim. Kaynanam eliyle beni engelliyor, “Oğlum yapma! Bu yaptığımız çok yanlış!” diyordu. Ama dinleyen kim? Beyaz külotunun içinde amı kabarmış, adeta sikime davetiye çıkarıyordu. Külotunun üzerinden amını okşarken, hafif hafif külotu ıslanmaya başlamıştı. “Hani yapma diyordun? Banyodaki külotun gibi bu da ıslandı, bir de amına sor istersen, istiyor mu istemiyor mu?” dedim. Kaynanam çaresizdi. Külotunu da çıkarttım. Gördüğüm manzara müthişti. İlk defa yaşlı biriyle sikişecektim, onların amı böyle olmaz diye düşünüyordum. Deli gibi kaynanamın amını yalamaya ve ısırmaya başladım. Müthiş zevk alıyordum. Amının suları yüzüme burnuma bulaşmış, hiç aldırış etmeden çölde susuz kalmış gibi yalamaya devam ettim. Kaynanam da iyice kıvama gelmiş, eliyle çarşafı sıkıyor, kafasını sağa sola sallıyor, hırlamalı sesler çıkartıyordu…

    Artık zamanı gelmişti, bir çırpıda soyunup, yarağımı tükürükleyerek amına hafiften bastırdım. O an kaynanamla göz göze geldik, mel mel gözlerimin içine bakarak, yapma der gibi bir ifadeyle boynunu sağa düşürdü ve gözünden yaşlar gelmeye başladı. Ama ben duracak durumda değildim. Ama garip birşey vardı, sanki bakire amı siker gibi girmekte zorlanıyordu sikim, kaynanam epeydir yarak yemediğinden olsa gerek. Yavaş yavaş git gel yaparak amının derinliklerine ilerliyor, yaşadığım anın tadını çıkartıyordum. Kaynanam da benden farksız, ohluyor ahlıyor, garip garip sesler çıkartıyordu. Ben biraz hızlanıp, biraz yavaşlıyordum. Tam bu sırada kaynanam kasılmaya başladı, çarşafı yırtacak gibi sıkıyor, deli gibi kafasını sağa sola sallıyordu. Ben mesajı almıştım, daha da hızlanarak sikimi amının derinliklerine dibine kadar sokuyor geri çekiyordum. Kaynanam uzun zamandır yaşayamadığı orgazmı altımda titreyerek kasılarak yaşıyordu. Kaynanamın amından çıkan sular çarşafı resmen göle çevirmişti. Kaynanamın orgazmını geçirmeden devam edip hızlı hızlı sikimi sokup çıkarttım. Artık benim de daha fazla dayanacak gücüm kalmamıştı, ben de boşalmak üzereydim. Kaynanamdan ilk defa, “Devam et, durma neolur, yine gelecem!” sözünü duydum ve aynı anda boşaldık!

    Birbirimize hiçbirşey demeden ve sikimi amından çıkarmadan, kaynanamın üzerine yığılmış vaziyette uyuduk. Uyandıktan sonra kaynanam kendi isteğiyle sikimi elleyip kaldırarak, üzerine oturdu ve kendini siktirmeye başladı. Tıpkı bir Amazon gibi ata biner vaziyette, kendini bir öne bir arkaya atarak, sikimi en derin yerine alıyordu. 10 dakika sonra daha da hızlandı ve bağıra bağıra boşalıp üzerime yığıldı. Ben daha boşalamamıştım, kaynanamı üzerimden kaldırarak altıma aldım ve hızlıca amına girip çıkmaya devam ettim. 5 dakika sonra müthiş bir şekilde kaynanamın amına döllerimi akıttım. Birbirimize sarılarak, canımlı cicimli konuşmaya başladık. Kaynanama, “Beni ne zamandır arzuluyorsun?” diye sordum. “Sinan yavrum ben seni bu eve taşındığım günden beri arzuluyorum. Rahmetliden başka kimseyi görmedim bu hayatta, onun için sana açılmadım. Ama hep seni düşündüm, kendi dünyamda rahatladım!” dedi. O gün kaynanamla sabaha kadar değişik pozisyonlarda sikiştik. Ama ne yaptıysam o gün bir türlü sikimi ağzına almadı, hiç yapmamış.

    Kaynanamla ilişkimiz yaklaşık 7 yıldır devam ediyor. Artık ağzına da alıp boşaltıyor, küçük göt deliğinden de sikiyorum 🙂

    anal sex hikayeleri anal sex hikayesi ensest hikaye ensest hikayeler
  • Üvey Annemi Gençleştirdim – Sex Hikaye

    Üvey Annemi Gençleştirdim – Sex Hikaye

    Merhaba ben Mehmet, 20 yaşındayım. Üvey annem Tülin 44 yaşında, 1.70 boyunda, 59-60 kilo civarı, minyon tipli, yaşından genç gösteren bir kadındır. Babamla aralarında 21 yaş vardı ve babam varlıklı biriydi. Üvey annem muhtemelen gençken kapağı babama atmış ve rahat yaşamıştı. Babamı geçen sene kaybetmiştik, bir senelik bir yas süreci sonrası anne oğul tatile çıkmaya karar verdik. Lüks bir otel tercih etmiştik tatil için. Herkesin açılıp saçıldığı, tanga bikinilerin ve üstsüz güneşlenenlerin havada uçuştuğu bir yeri istemiştim bilerek. Amacım orada düşüreceğim kızlarla deliler gibi sevişmek, kadından kadına koşmaktı. Ama üvey annemi de yalnız bırakamadığım için mecbur onu da getirmiştim.

    O da tek parça çiçekli mini bir elbise ve hafif topuklu bir sandalet tercih etmişti. Normalde giyse kıskançlıktan kuduracağım bir sexylikteydi, ama otelde nasıl olsa herkes böyle diye dikkat çekmeyeceğini düşündüm. Otele vardığımızda Belboy eşyalarımızı alıp bizimle asansöre bindi. Camdaki yansımadan Belboy’un üvey annemin ojeli ayaklarından bacaklarına kadar baktığını gördüm, bu durum beni fazlasıyla rahatsız etmişti ama müdahale edebileceğim bir noktada değildi. Resmen gözleriyle üvey annemi sikiyordu! Odamıza geldiğimizde adamı ceza olarak bahşişsiz göndermiştim, zaten üvey annem adamın bu geceki 31 malzemesi olmuştu, bu ona yeter diye düşündüm…

    Odalarımız arasında ortak bir kapı vardı, kendi odama geçip üzerimi değişip hemen havuza indim. Üvey annem yanıma geldiğinde çok şaşırmıştım, bikini giymişti ve onu ilk kez böyle görüyordum. Ortalama göğüsleri vardı, ama öyle bir bikini üstü tercih etmişti ki, ister istemez yarısı ortaya çıkıyordu. Şaşırdığımı fark etti ve “Sen de baban gibi başlama, sırf o istiyor diye yıllarca kendimden ödün verdim, artık istediğim gibi giyinmek istiyorum. Hem sen getirdin beni bu otele, bak insanlar üstsüz geziyor, ben mayoyla dolaşıp dalga konusu olmak istemiyorum!” dedi. Ona hak vermiştim, ta ki havuza doğru yürürken bikini altını arkadan görene kadar!

    Boyuna göre orantısız büyük götü vardı, babam eskiden hep bu durumdan şikayetçi olur, dar pantolon dahi giydirmezdi. Bikini normal bir bikiniydi, ama o koca götünün yanakları arasına kaybolmuştu. Her havuzdan çıktığında düzeltmeye çalışıyordu, ama bikininin ağ kısmı sürekli araya kaçtığı için amının dudakları dahi belli oluyordu…

    Ben buraya milletin karısına kızına bakmaya gelmişken üvey annemin başkalarına 31 malzemesi olacağını düşünemedim. Ama ona güveniyordum. Üvey annem, annesi ve babası Selanik göçmeni olduğundan dolayı harika genetiğe sahip güzel bir kadındı, ama babamlayken dönüp başka bir erkeğe baktığını görmemiştim. Bir erkek yamacına sokulursa babamın hatırasına ihanet etmeyeceğini düşünüyordum…

    Derken akşam olmuştu, bara gidip kız düşürmek ve sabahlara kadar sikmek istiyordum. Üvey annem, “Ben de geleceğim!” diye tutturdu. Ne kadar istemesem de yaptığı duygu sömürüsü sonucu kabul ettim. Ne diyebilirdim ki ona? (Anne bırak beni, bir esmer çıtır bulup sabahlara kadar sikeceğim, döllenmedik yerini bırakmayacağım!) mı diyecektim? Onu canlı müzik yapılan bir yerde bırakır, arkadaşların tavsiye ettiği mekana geçerim diye düşündüm.

    Daha sonra barın önünden geçerken ‘Damsız Girilmez!’ tabelasını gördüm. Hayallerim yıkılmıştı. Aklıma üvey annemle birlikte girmek geldi, zaten doğal güzelliği ve minyonluğu sayesinde 35’lerinde görünüyordu. Ben de onun aksine uzun boylu, iri kıyım ve saçları erken beyazlamış bir gençtim. Görenler anne oğul değil de abla kardeş sanardı hep. Üvey anneme içeride arkadaşlar olduğunu, bana yardımcı olmasını söyledim. Kapıya geldiğimizde güvenlikler önce anneme sonra bana bakıp pis pis güldü. Dışarıdan görünen, jigolosuyla bara gelmiş bir kaltak imajıydı. Siyah, göbeği açıkta bırakan bir crop ve yine siyah yırtmacı olan bir mini etek giymişti. Makyajda da hep siyah tonlar kullanmış, sarı saçlarını iki yandan tutturmuş, tam bir Rock’çu havası vardı.

    İçeri girebilmek için el ele tutuşmuştuk, tam bir sevgili gibi davranınca adamlar çekildi ve içeri girebildik. İçerisi bayağı kalabalıktı, üvey annemi bırakıp 5 dakikalığına tuvalete gittim. Döndüğümde 30’lu yaşlarda bir adam annemin yanına gelmiş bir şeyler konuşuyorlardı. Damsız girilmeyen yerde bu adam nasıl girmişti? Belli ki istediği her yere girebilen bir zengin piçiydi. Üvey annem bar taburesine oturunca mini eteği sıyırılmıştı. Adamın uzun boyuyla tepeden göğüs dekoltesini görmeme ihtimali yoktu. Adam resmen üvey anneme yürüyor, gözleriyle de bacaklarına çapkın bakışlar atıyordu.

    Adamdan çok üvey annemin tepkisine şaşırmıştım, bir zengin adamın onu yatağa atmak için gösterdiği çabaya izin veriyordu. Acaba sikilmek mi istiyordu? Yok canım diye düşünüp konduramadım ve yanına gittim. “Merhaba!” diyerek adamla selamlaştım. Üvey annem de, “İşte geldi sevgilim, size iyi geceler!” deyince adam yanımızdan ayrıldı. “Niye gelmiş bu adam?” diye sordum. “Öylesine gelmiş işte boş ver” dedi. “Hiç öylesine gibi gelmedi, ben gelmesem daha konuşacaktınız!” diye sitem ettim. Üvey annem ise, “Sen iyi alıştın bu sevgililik oyununa, unutma ben artık bekar bir kadınım!” diyerek kahkahayı bastı. Şaka olarak algıladım, ama ciddi olma ihtimali beni çok korkutuyordu…

    Bir içki söylediğimiz sırada yanımıza biri geldi. “Merhaba ben Kaan, Selim’in arkadaşlarıydınız değil mi?” deyince, “Evet!” dedim ve tokalaştık. Kaan sonra üvey anneme dönünce, üvey annem, “Gülse, ben de!” diyerek kendini tanıttı. Kaan bizi masasına davet edince katılmak zorunda kaldık. İşler istediğim gibi gitmiyordu, buraya ortama girip kızlardan biriyle belki de birkaçıyla sikişmek isterken, bir anda üvey annemle birlikte ortama karışmış oldum. Üstelik herkes onu sevgilim sanıyordu!

    Masada 9 kişi vardı, sevgilisi olmayan kızlar bir süre sonra masadan ayrıldı. Artık sadece çiftler kalmıştı ve masanın benim için bir anlamı kalmamıştı. Üvey anneme bakarak, “Gülse’ciğim hadi kalkalım aşkım!” deyince, “Ne güzel oturuyoruz bebeğim, ne gerek var?” diyerek yanağıma bir öpücük kondurdu. Ruj izi kalmıştı ve elleriyle silmişti. O sırada Kaan, “Gülse haklı, daha buradan bize geçeceğiz, asıl orda eğleneceğiz!” deyince fikir benim dışımda herkesten kabul gördü. Ayrıca çocuğu olabilecek yaşta erkeklerin üvey anneme ismiyle hitap etmesi bana bir garip gelmişti, belli ki onu bir abla değil genç bir kadın olarak görüyorlardı. Bu durumun üvey annemin hoşuna gittiğini anlamıştım, ama ses çıkaramıyordum…

    İçkiler bizi belli bir seviyeye getirince Kaan’lara geçtik. İçmeye ve sohbete devam ediyorduk. Merve, “Hadi doğruluk mu cesaret mi oynayalım!” deyince oyuna başladık. Sorular başlangıçta masum başlamıştı, sonra iyice özel sorular sorulmaya başladı. Çiftler arasında Sinan diye uzun boylu biri vardı, piç enerjisiyle her şeyi korkusuzca sorabiliyordu. Üvey anneme ilk seks tecrübesini sordu. Üvey annemle göz göze geldik ve alkolün de verdiği rahatlıkla cevap vermesi için başımı salladım. Babamdan bahsedeceğini düşünürken verdiği cevap beni şok etti!

    “Alparslan diye biriydi, lise sondayken sevgili olmuştum. Bir gün okul çıkışı evinde seviştik!” dedi. Sinan, “Bekaretini orada kaybettin yani?” diye sordu. Üvey annem, “Hayır, bekaretimi vermedim!” deyince Sinan sorularını üsteledi. Üvey annem de, “Arkadan yaptı!” deyiverdi. Gruptan büyük bir alkış kopmuştu. Bense şaşkınlığımı gizlemeye çalışıyordum. Üvey annemi babamdan önce götünden sikmişlerdi! Hem de taze liseli bir çıtırken…

    Saat ilerliyordu ve alkol almaya devam ediyorduk. Artık herkesin kontrolden çıkmaya başladığı saatlere gelmiştik. Doğruluk hakları bitince cesaret için kime denk gelirse sevgilisiyle öpüşmesi isteniyordu. Her ne kadar kontrolden çıkılsa da kimse sevgilisini başkasıyla öpüştürmeye cesaret edemiyordu. Cesaret sırası üvey anneme gelince, Kaan’ın sevgilisi Merve üvey annemden benimle öpüşmesini istedi. Üvey annemin bunu yapmayacağını biliyordum, ama bundan nasıl kurtulacak diye merak ediyordum. Üvey annem kıza dönerek, “Bu pek cesaret işi olmaz, istersen daha cesurca bir şey yapayım!” deyince herkesten hep bir ağızdan, “Ooooo!” geldi ve kabul ettiler.

    Üvey annem bir anda ayağa kalkıp Kaan’ın yanına oturdu ve dudaklarına yapıştı! Kaan başta sevgilisine ve bana baksa da tepki gelmeyince annemle deliler gibi öpüşmeye başladı. İkisi rahat iki dakikadır aralıksız öpüşüyordu. Babamdan başkasına bakmayan üvey annem nasıl olmuştu da karşımda yaşıtım bir gençle öpüşecek konuma gelmişti? Neyse ki sonunda dudakları ayrıldı. Diğer çiftler işin kötüye gittiğini anladı ve odalarına çekildi. Bize de bir oda vermişlerdi, odada tek yatak vardı. İkimiz de deli gibi sarhoştuk ve yattık uyuduk…

    Gecenin ilerleyen saatlerinde sikimde bir el ile uyandım. Kaan’ın sevgilisi Merve sikimi okşuyordu. Yatağa baktığımda üvey annem yoktu. Merve, “Gülse yok, ben varım, beni sikeceksin bu gece!” diyerek dudaklarıma yumuldu. Zaten azgınlıktan kudururken tek kelime etmeden Merve’yi altıma aldım. Dudaklarını iyice sömürdükten sonra boynuna yumuldum, nazikçe emiyordum. O sırada ellerimle de sütyenin üzerinden dolgun memelerini okşuyordum, taş gibi olmuş sikimi de külodunun üzerinden amına sürtüyordum. Bir anda bir eliyle külodunu yana çekti, ben de boxerımı sıyırıp sikimi am dudaklarına sürtmeye başladım. Hem memelerini okşayıp hem de bunu yapınca zevkten delirmişti ve 5 dakika içinde altımda orgazm olmuştu bile!

    Altımdan kalkıp sikimi ağzına aldı ve tükürükleyerek yalamaya başladı. Ben zaten çok azmıştım, hemen gelebilirdim. Onu olabildiğince fazla sikmek için sikimi ağzından çıkarıp kucağıma oturttum. Öyle bir ıslanmıştı ki, tek seferde girdim amına. Bu pozisyonda yavaş tempoyla amının derinliklerini keşfederek bir 5 dakika kadar sikmiştim. Tam gelecekken içinden çıkıp göğüslerini yalamaya başladım. Bir yandan da amını parmaklıyordum. Bu onu tekrar orgazmın eşiğine getirmişti…

    Merve’yi domaltıp arkadan amına kökleyip sertçe pompalamaya başladım. Geleceğimi anlayınca içinden çıktım, ama, “İçime boşal, korunuyorum!” deyince birden kökledim. Memeleri pompalamalarımdan öyle bir sallanıyordu ki, neredeyse çenesine değecekti. Bir elimle memesini yakaladım ve köküne kadar sokup döllerimi içine boşaltıp yatağa yığıldım…

    Bir senedir sikişmiyordum ve çok iyi gelmişti. Ama boşalınca ortamda bir gariplik olduğunu fark ettim. Merve’ye, “Gülse’yi gördün mü?” diye sordum. “Senin hatun benim sevgilimi çok sevdi, ona siktiriyor!” dedi. Yüzümdeki şaşkınlığı gizleyemiyordum. Ben Kaan’ın sevgilisini sikip içine boşalırken Kaan da yan odada üvey annemi mi sikiyordu? Merve’ye, “Gülse öyle bir şey yapmaz!” dedim. Merve de, “Sen öyle san, ben buraya niye geldim sanıyorsun? Duştan bir çıktım ki Kaan Gülse’yi domaltmış götten sikiyordu, ben de onlara kızıp seninle sikişmeye geldim!” dedi.

    Ne yapacağımı şaşırmıştım. Gidip Kaan’a kızsam ne diyecektim, üvey annemi sevgilim olarak getirdim, senin sikebileceğini düşünmedim mi diyecektim? Kendimi garip hissediyordum. Bu sırada Merve, “Çok merak ettiysen katılalım onlara, gel hadi! Gülse’yi de tost yaparsınız, beni de!” diyerek elimden çekmeye çalıştı. Üvey annemle grup seks yapmak fikri bu gece için başıma gelenlerden bile fazlaydı. Bunu yapamazdım. İstemediğimi belirtip Merve’yi gönderdim. Kafam allak bullak idi, ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Garip garip düşüncelerle uykuya daldım…

    Sabah uyandığımda üvey annem yanımdaydı. Konuşmalarından dün geceden haberim olduğunu bilmediğini anladım. Artık gitmek istediğimi söylediğimde, “İki seneden beri ilk defa yaşadığımı hissediyorum, burada kendimi genç gibi hissediyorum, biraz daha kalalım!” dedi. (Yediğin genç yarağı daha fazla hissetmek istiyorsun!) diyemedim tabii. Ama bu olayın nasıl olduğunu öğrenmem lazımdı…

    Kahvaltıdan sonra grupça sahile indik. Bir fırsatını bulup Kaan ile yalnız kaldığımda tüm cesaretimi toplayıp ona dün geceyi sordum. Kaan da, “Dostum dün Merve’yle gecenin başında kadınların içkisine azdırıcı atmıştık, amacımız herkesin odasına çekildiğinde sevgilisiyle ateşli bir gece yaşamasıydı. Ama Gülse bana geldi, Merve de sana, problem var mı?” diye sordu. “Yok!” diyebildim…

    Aslında Kaan masumdu, Tülinin üvey annem olduğunu bilmiyordu ve Tülinin benimle sikişeceğini düşünmüştü. Üvey annem de masumdu, belki de benim kendisini sikmeyeceğimi düşünüp azdırıcının etkisiyle gidip Kaan’a siktirmesi normaldi. Suçlu olan tek kişi bendim, üvey annemi sevgilim olarak tanıtıp böyle bir ortama sokmuştum!

    ensest hikaye ensest hikayeler porno hikaye porno hikayeler porno hikayeleri porno hikayesi sevişme hikayesi sex hikaye sex hikayeleri
  • Yengem Ve Büyük Kalçası – Porno Hikaye

    Yengem Ve Büyük Kalçası – Porno Hikaye

    Selam arkadaşlar, ben Denis. 19 yaşında, üniversiteye hazırlanan biriyim. Dayımın karısı, balık etli, fiziği oldukça güzel bir kadın. Evlerine gitiğim zaman yengemi görünce resmen kudururdum. Yengemin evde genellikle giydikleri ya kısa elbise, ya da pijama idi ve külot izi belli olurdu. Çarşıya pazara gideceğinde ise kot pantolon veya tayt giyer, yuvarlak götu harika görünür. Yengemi ne zaman görsem daha sonra evde yengemi hayal ederek 31 çeker boşalırdım…

    Bir gün beni dayım aradı, salonu boyattıracakmış. “Yengenle eşyaları çekemiyoruz, gel bana yardım et!” dedi. Hemen gittim. Yengem kapıyı açtı, askılı kısa elbise giymiş, bacakları harika görünüyordu. Dikkatli bakınca ufacık tanga belli oluyordu, çok hoşuma gitmişti. Dayım ile eşyaları salonun ortasına topladık. İşimiz bittiğinde dayım bana, “Sabah ben işe gideceğim, sen sabahtan gel, yengene ve ustaya yardım edersin!” dedi. “Olur dayı!” dedim ve oradan ayrıldım. Evde her zamanki gibi yengemi hayal ederek 31 çekip boşaldım…

    Ertesi sabah yengeme gittim. Usta gelecek diye yengem daha kapalı şeyler giyinmişti, bol kumaş pantolon, boğazlı bulüz, üstüne de uzun hırka. Uzun hırka hem memelerini hem götünü kapatmıştı, üzülmüştüm, yani bugün bana 31’lik manzara yoktu. Yengemle beraber kahvaltı yaptık. Çay içerken ustayı bekliyoruz. Bu arada yengem telefonuna gelen mesajlara bakıyor, okuduktan sonra sinirlenip mesajları siliyordu…

    Öğlen 12 olmuştu ama gelen yoktu. Dayım yengemi aradı, “Ustanın başka yerde işi bitmemiş, yarın sabah gelecekmiş!” dedi. Yengem de çok kızdı. Telefonu kapatıp, bana, “Şu üzerimi değişeyim de bari halıları dışarıya koyalım, akşama doğru yıkamak için almaya gelecekler!” dedi. “Tamam yenge!” dedim.

    Yengem yatak odasına giderken ben mutfakta oturmuş arkasından bakıyordum. Kapıyı bile kapatmadan uzun hırkasını çıkarıp yatağın üzerine koydu. Boğazlı bluzünü de çıkardıktan sonra sutyenini de çıkarıp tişörtünü giydi. Arkası kapıya dönük olduğu için çıplak memelerini görememiştim. Sonra da kumaş pantolonunu çıkardı. Yengemin tanga külotlu götünü görünce kafayı yiyecektim. Ne yazık ki bu manzara da çok kısa sürdü, hemen pijamasını giydi. Bu birkaç saniyelik manzaralar sikimi kaldırmaya yetmişti. Tabii yengem kendisini izlediğimi anlamasın diye kafamı başka yere çevirdim.

    Yengem yanıma geldiğinde yine ev haline bürünmüştü. Tişörtten memeleri, pijamasından da am göt belli oluyordu. Benim sikim ise daha da sertleşiyordu. Yengemle birlikte öbür odalardaki halıları çıkarıp salondaki boşlukta yuvarlıyorduk. Halıyı yuvarlarken yengem eğilince tişörtten memelerinin yarısı görünüyordu. Gördükçe deliriyordum. Hele son halıyı yuvarlarken arkasında kalmıştım. Pijamasının beli açılmış, külodunun bir kısmı görünüyordu.

    Yengem sikimin kalktığını görürse utancımdan yerin dibine girerim diye saklamaya çalışıyordum. Ezilip büzülerek halıları çıkardım dışarıya. Sonra yengemden lavaboyu kullanmak için müsaade isteyip hemen banyoda aldım soluğu. Normalde birkaç asılmayla hemen boşalırdım, ama bugünkü gördüklerimden olsa gerek dakilardır 31 çekiyordum yine de bir türlü boşalamıyordum. O anda şeytan dürttü, kirli sepetini karıştırdım ve yengemin kirli külodunu buldum. Külodu burnuma götürüp 31 çekerken lavabonun içine fışkırdı döllerim. Yengemin külodunu geri kirli sepetine koydum ve suyu açıp lavabodaki dölleri yıkadım.

    Banyodan çıktığımda yengem de mutfağa gidiyordu. “Çayı hak ettik! Sen balkona geç otur, ben taze çay demleyip geliyorum!” desi. Ben balkona geçip oturdum. Az sonra yengem çaylarla geldi. Çaylarımızı içerken yengemin bana bakışlarında bir değişiklik vardı, ama çözemedim. Dayımın sigara paketini de getirmişti, birer tane de sigara yaktık. Yengem yoldan geçen kızlara yorum yapıyordu. “Şimdiki liseli kızlar bir alem. Bizim komşunun kızı kapalı bir kız, ama sağda solda oğlanlarla gezerken çok görüyorum!” dedi. “Doğru söylüyorsun yenge!” dedim. Yengem, “Geçen dayınla konuşuyorduk, dayın, (Bizim zamanımızda kerhane vardı, oraya giderdik, şimdi her yer kerhane oldu!) diyordu!” dedi.

    Kerhane lafı ayıp olduğundan, duyunca utandım, birşey diyemedim, sustum. Yengem, “Ee, sen nasıl hallediyorsun o işi?” dediğinde ise utancımdan yerin dibine girecektim. Yengemin böyle ayıp konuları benimle konuşacağı hiç aklıma gelmezdi. Ben cevap vermeyince yengem, “Yoksa hep çavuşu mu tokatlıyorsun deminki gibi?” deyip gülümsedi. O an başımdan aşağı kaynar su döküldü sanki. Bir yandan da nereden biliyor az önce 31 çektiğimi diye düşünüyordum. Tek açıklaması vardı, anahtar deliğinden bakıp görmüş olabilirdi. Ayrıca, çavuşu tokatlama lafını bilmesine şaşırmıştım.

    Ben utancımdan kıpkırmızı olmuş, yere bakarken, yengem devam ediyordu, “Lan yoksa sen daha milli olmadın mı?” diye sordu. Benden tabii yine cevap yok. Daha milli olmamıştım, ama bunu söyleyecek cesaretim yoktu. Yengem, “Milli olmadıysan dul bir kadın tanıyorum, 50 yaşında ama çok azgın! İstersen kadını ayarlayım bir gün, seni güzelce milli etsin?” dediğinde kafamı yerden kaldırıp yengemin yüzüne baktım. Ciddi mi söylüyor diye. Ciddi ise bu fırsatı kaçıramazdım, artık bir am sikmek ve milli olmak istiyordum.

    Yengemin ciddi olduğunu, bana, “Ama kesinlikle aramızda kalacak, bu kadından kimsenin, özellikle dayının asla ve asla haberi olmayacak! Eğer birilerine anlatırsan ağzına sıçarım!” demesinden ve kaşlarını çatmasından anladım. Utana sıkıla ve kızara bozara, “Benden laf çıkmaz yenge, sır saklamasını bilirim!” diyebildim. Yengem, “Benden de laf çıkmaz, banyoda kirli külodumu koklayıp 31 çektiğini dayına söylemeyeceğim. Ama bundan sonra ne dersem yapacaksın! Hem de harfi harfine yapacaksın, tamam mı?” dedi. “Tamam yenge!” dedim. Garip bir şekilde rahatlamıştım, sanki üstümdeki bir ton yükten kurtulmuş gibiydim. Yengem, kirli külodunu koklayarak 31 çektiğimi (mutlaka anahtar deliğinden gördü ki) bildiği halde bana kızmamıştı. O gün eve gittiğimde, hayatımda ilk defa am sikeceğim için çok heyecanlıydım…

    Ertesi gün sabahtan yengemdeydim. Usta geldi ve akşama doğru salonun boya işi bitti. Ben giderken, yengem, “Benden haber bekle!” diyerek beni uğurladı. Kafamda yüzlerce soru ve senaryolarla üç gün geçti. Nihayet yengem aradı ve “Bugün öğlen gel. Ama sikin kıllıysa, gelmeden önce etek traşı ol, sikini taşağını ter temiz yap!” dedi. Utana sıkıla, “Tamam yenge!” dedim, direkt banyoya girip sikimdeki ve taşaklarımdaki kıllardan kurtuldum. Öğleye doğru da adeta uçarak yengeme gittim.

    Yengem de hazırlanmıştı. Çok ciddi bir tonla, “Bana bak, orda konuşulanlardan ve yaşananlardan kimsenin haberi olmayacak, tamam mı? Eğer ağzından tek kelime çıkarsa seni gebertirim!” dedi. “Tamam yenge!” dedim. Çıktık, bir taksiye atladık ve kadının evine gittik. Büyük bahçesi olan müstakil bir evdi. Bahçeden geçip evin ziline bastığımızda kadın bize kapıyı gecelikle açtı, içinde kırmızı dantelli iç çamaşırları kısmen görünüyordu. Kadını görünce hayal kırıklığına uğramıştım. Nedense kafamda kadını yengem gibi güzel biri olarak canlandırmıştım, ama güzellikte yengemin onda biri bile etmezdi. Ama kadının çok zengin olduğu evindeki pahalı eşyalardan belli oluyordu. Bize hiç sormadan Wiski ikram etti. Yengem bardağı alıp yudumlayınca ben de bir yudum aldım. Ama kadın bardağı bir dikişte fondip yaptı.

    Kadın yengeme sordu, “O dediğin delikanlı bu mu?” diye. Yengem de, “Hı hı!” dedi. Kadın, sanki ben orada yokmuşum gibi yengemle benim hakkımda konuşuyor, “Demek hiç am görmemiş, ha?” , “Siki büyük mü bari?” gibi şeyler soruyor, yengem de sorulara cevap veriyordu. Birkaç soru ve cevaptan sonra kadın, “Görelim bakalım!” deyince, yengem de bana, “Soyun!” dedi. Utana sıkıla soyunmaya başladım. Ben soyunurken kadın, “Aman da aman, pek te utangançmış!” deyip güldü. Bu kadını hiç sevmemiştim, sinirlerimi bozuyordu. Ama yengeme söz vermiştim, yengem ne derse harfi harfine yerine getirecektim.

    Boxerime kadar soyundum, kadının karşısında ağaç gibi dikiliyorum. Kadın, “Ee, hadi!” deyince yengeme baktım. Yengem, “Donunu da çıkar!” dedi. Boxeri de çıkardım, ama heyecandan sikimde en ufak bir kıpırdama yoktu. Kadın, “Oğlum senin yaşında birinin siki, dişi sinek görse bile hemen kalkması lazım!” deyip geceliğini çıkardı. Ben çırılçıplak dikilmiş sikimi kaldırmak için sıvazlarken, kadın sutyenini ve külodunu da çıkarıp bacaklarını ayırdı. Kılsız, fakat kapkara bir amı vardı. Hayatımda ilk defa çıplak am görüyordum, ama sikim bir türlü kalkmıyordu.

    Kadın, “Yaklaş!” deyince kadının oturduğu üçlü koltuğa yaklaştım. Kadın sikimi ağzına aldı, yalayıp emmeye başladı. Fakat ne yapsa sikim sertleşmiyordu. Kadın sikimi emerken ben yengeme bakıyordum, yengem ise sanki (Tüh yazıklar olsun, sen ne biçim erkeksin, beni kadına mahçup ettin!) dercesine sinirli bir şekilde kafa sallıyordu. Kadın sikimi ağzından çıkarıp sıvazlıyor, tekrar ağzına alıyordu. Bazen de taşaklarımı okşuyordu. Ben tam sikimden umudumu kesmişken, yengem oturduğu koltukta hiç beklemediğim bir şey yaptı. Eteğini yukarı topladı ve bacaklarını ayırdı, külodunu kenara çekip bana amını gösterdi. Yengemin amını görünce delirmiştim. Sikim de anında sertleşmişti. Kadın, “Hah şöyle!” deyip sikimi tekrar ağzına alıp emmeye devam etti…

    Bir süre emdikten sonra ağzından çıkarıp, “Yeter bu kadar, hadi gel!” dedi. Üçlü koltuğa sırt üstü uzanıp bacaklarını iyice ayırdı. Çıktım kadının üstüne. Kadın eliyle sikimi amının girişine yerleştirip belimden iki eliyle tutup kendine çekti. Kadını sikmeye başlamıştım, ama aklım ve gözlerim halen yengemin amındaydı. Sanki yengemi sikiyormuşum gibi kadını sikiyordum. Yengem ise sanki beni motive etmek istercesine külodunu tamamen çıkarmış, bir bacağını koltuğun kolçağına koyup bacaklarını iyice ayırmış, bana göstere göstere amını sıvazlıyordu. Bunu yaparken de bana bakıp gülümsüyor ve (Aynen böyle devam et!) dercesine kafa sallıyordu…

    Ben siktiğim amdan hiç zevk almasam da sırf yengemin amını daha uzun süre görebilmek için kadını sikmeye devam ediyordum. Yengemin amına konsantre olduğum için de aklıma boşalmak bile gelmiyordu. Az sonra kadın altımda garip sesler çıkarmaya ve “Sik beni koçum!” , “Yarağına kurban olurum!” , “Bundan sonra istediğin zaman gel sik beni!” demeye başladı. Birkaç kez daha pompaladığımda ise kadın ağlar gibi sesler çıkararak kasılıp kaldı, titremeye başladı. Artık sikimi amında hereket ettiremiyordum, amıyla sikimi kıstırmıştı…

    Kadının titremeleri sona erince amını gevşetti ve “Kalk üstümden! Kalk, kalk!” dedi. Kalktım, fakat ben daha boşalmamıştım, sikim dimdik duruyordu. Kadın yattığı üçlü koltuktan kafasını kaldırıp, “Gel lan orospu, sıra sende!” deyip amını okşayınca, yengem oturduğu koltuktan kalktığı gibi kadının bacakları arasına yanaştı ve kadının amını yalamaya başladı. Ben tabii şoklardayım, yanlarında ağaç gibi dikilmiş halde, sikimi sıvazlayarak neler olduğunu anlamaya çalışıyorum. Yengem kadının amını yalarken, kadın sikimi sıvazladığımı gördü ve “Yaklaş!” dedi. Yaklaştım, sikimi ağzına aldı, emmeye başladı…

    Az sonra kadın yengemi azarlar gibi, “Yeter, çekil!” dedi. Yengem çekilince kadın doğruldu. Bana, “Hadi gel, geç arkama!” deyip domaldı. Yengem bana kafasıyla (Dediğini yap!) dercesine işaret yaptı. Kadının arkasına yanaştım. Ben sikimi arkadan amına sokacakken kadın elini bacak arasından uzatıp sikimi tuttu ve göt deliğine dayadı. Kadından hiç hoşlanmamıştım, fakat ilk defa am sikmiştim ve göt sikeceğim için de seviniyordum. Yavaşça sokup götünü sikmeye başladım. Ben canı yanmasın diye yavaş sikiyordum, ama kadın, “Hızlı siksene lan!” deyince hızlandım. Kadın, “Ohhh, ha şöyle!” deyip garip sesler çıkarmaya başladı…

    Yengem ağzını yıkayıp tekrar yanımıza geldi. Kadın, yengeme, “Amımı okşa!” dedi. Ben götten sikerken yengem de alttan kadının amına elini attı ve okşamaya başladı. Az sonra kadın adeta böğürmeye başladı. Kadının önümde, “Yeterrrrr!” diyerek çırpınmalarına dayanamadım ve götünün içine boşaldım. Boşaldıkça boşalıyordum, döllerimin sonu gelmeyecek gibiydi. Nihayet son damla döl de sikimden akınca kadının götünden çıktım. Kadın, “Bitirdiniz lan beni!” diyerek doğruldu. Elini götüne tutarak banyoya koştu. Yengem, “Hadi sen de git sikini güzelce yıka, duş al!” dedi.

    Banyoya girdiğimde kadın klozete oturmuş, osurarak götündeki dölleri boşaltıyordu. Kadın ıkınmakla meşgulken, bana, “Ne var, niye geldin?” dedi. “Duş alacaktım!” dedim. “İyi, gir yıkan!” dedi. Girdim duşa, yıkanmaya başladım. Yıkanıp duştan çıktığımda kadın banyodan çıkmıştı. Kurulanıp yanlarına gittiğimde kadının elinde birkaç tane senet vardı, senetlerden birini yengeme verdi. Yengem de senedi inceledikten sonra küçük parçalar halinde yırtıp kül tablasına attı. Sonra da bana, “Hadi giyin, gidiyoruz!” dedi. “Tamam!” deyip giyindim. Ben önden giderken kadın yengeme birşeyler söylüyordu…

    Ordan ayrılıp taksiye atladık. Eve varana kadar hiç konuşmadık, ben bir şey sormaya çekiniyordum, yengem ise tek kelime dahi etmiyordu. Eve girince yengem direkt yatak odasına gitti, üzerini değiştirip yanıma geldi. Saate baktı ve “Beni çok büyük bir sıkıntıdan kurtardın. Dayın gelmeden ben de sana bir kıyak yapayım!” dedi, yanıma oturdu, bacağımı okşadı. Ben ne diyeceğimi şaşırmıştım, halen yaşananların şokunu atlatamamıştım. Pantolon üstünden sikimi ve taşaklarımı okşadığında sikim anında taş gibi oldu. Yengem kemerimi çözüp pantolonumla Boxerimi sıyırdı. Sikimi okşarken, “Hadi, öyle durma!” dedi, elimi tutup memesinin üstüne götürdü. Tişörtüne rağmen memesinin sıcaklığı harika idi. Yengem sikimi sıvazlarken ben memesini okşayarak öpüşmeye başladık…

    Biraz öpüşüp, yengem önce kendi tişörtünü çıkardı, sonra benimkini. Bana memelerini emdirirken yengem de sırtımı okşuyordu. Ben de elimi yengemin götüne attım. Götünü okşamaya başladığımda delirdim, zevkten çıldırdım. Elimi götünün yumuşacık yanakları arasına sokuyor, zevkin doruklarına çıkıyordum. Sonra yengem kalkıp tamamen soyundu. Ben zaten yarı çıplaktım, ayaklarıma toplanmış pantolonumla Boxerimi çıkardım. İkimiz de çırılçıplak kalmıştık.

    Yengem sikimi ağzına alıp biraz emdikten sonra beni sırt üstü yatırdı. Üstüme geçip sikimi tutarak amcığına soktu ve yavaşça oturdu. Amcık dediğin işte böyle yengemin amı gibi güzel olmalıydı, dar ve sıcacıktı. Yengem sikimin üstünde inip kalkıyor, ben yengemi değil de sanki yengem beni sikiyordu. İnanılmaz zevk alıyordum. Yengem sürekli, “Sakın içime boşalma!” diye uyarıyordu. Ne kadar sikiştik bilmiyorum, ama gelmek üzereydim. “Geliyorum!” dediğimde üstümden kalktı ve eliyle sıvazlayarak beni boşalttı…

    Döllerim göbeğime fışkırmıştı. Yengem tişörtüyle döllerimi sildi ve banyodaki kirli sepetine atıp, yatak odasından yeni bir tişört alıp geldi. Giyinirken saatine bakıp, “Dayın şimdi gelir, sen de eve gidince duş al!” dedi. “Tamam yenge!” dedim, hemen giyinip çıktım, eve gittim. Evde duş aldım, ama halen kafamda sorular vardı. Hayalini kurduğum yengemi sikmiştim, ama bundan sonra ne olacaktı hiç bilmiyordum…

    Hafta sonu dayım evde olduğu için gitmedim yengemi görmeye. Pazartesi yengem aradı, “Gel konuşalım!” dedi. Ne konuşacağını çok merak ediyordum, adeta uçarak gittim. Çay demlemişti. Çayla sigaralarımızı içerken, yengem, “Seninle açık konuşacağım, ama unutma, bana söz verdin, her şey aramızda sır kalacak, tamam mı?” dedi. “Tamam yenge!” dedim. Başladı anlatmaya…

    Duyduklarım karşısında şoktan şoka giriyordum. Yengem genç bir galericiye aşık olmuş, dayımı o adamla aldatıyormuş. Ama adamın dediği gibi galerici değil de serserinin teki olduğunu sonradan anlamış. Anladığında ise iş işten geçmiş. Adam bir haftalığına 10.000 Dolar paraya ihtiyacı olduğunu, yeni sattığı arabanın parasını haftaya alınca geri ödeyeceğini söylemiş. Yengem de, o (evine gittiğimiz) kadından senet karşılığında 10.000 Dolar para almış. Parayı adama vermiş. Adam da parayı alınca piyasadan kaybolmuş. Ortada ne galeri var, ne de galerici var. Kısacası, adam yengemi dolandırıp kaçmış.

    Yengem tabii bu 10.000 Doları geri ödeyemeyince, kadın yengemi avucunun içine almış. Yengem sanki seks kölesi gibi, kadın çağırdığı zaman mecburen gidip kadınla sevişiyormuş. Böyle böyle borcun birazını ödemiş. Kadın geçenlerde, yengeme, “Kocanı getir, kocanla sikişmek istiyorum!” demiş. Yengem hemen itiraz etmiş, “Olmaz, kocam neden borcumun olduğunu sorar!” demiş. Sonra o gün benim banyoda külodunu koklayıp 31 çektiğimi görünce aklına bu fikir gelmiş. Kadını arayıp, “Sana kocamın yeğenini getireyim! Daha hiç am görmemiş bir delikanlı!” demiş. Kadın da kabul etmiş.

    Yengem bana, “Gerisini biliyorsun zaten. Uzatmayacağım, kadın senden çok memnun kalmış, borcum bitene kadar seni götürmemi istiyor. Beni bu dertten kurtar, karşılığında ne istersen yaparım! Tamam mı?” deyip, geçen seferki gibi elimi tutup memesinin üstüne götürdü. Tabii ki, “Tamam yenge!” deyip dudaklarına yumuldum. Yengemin o güzel götünü de sikmek için yapmayacağım şey yok 🙂

    +18 hikaye +18 hikayeler aldatma hikayeleri anal sex porno hikaye porno hikayeleri porno hikayesi resimli sex hikayeleri seks hikaye
  • Travesti ile Grup Sex – Gay Hikaye

    Travesti ile Grup Sex – Gay Hikaye

    Merhaba, ben Mesut. 29 yaşında, 1.75 boyunda 70 kiloda, kirli sakallı, yakışıklı sayılacak sportif biriyim. Üç senedir bir gıda firmasında yönetici olarak görev yapmaktayım. Bir gün bizim kuryelerden birisinin işe gelmemesiyle hayatımın akışı değişmeye başladı. O kuryenin yerine bakacak başka kurye yoktu, mecburen o bölgenin siparişlerini ben götürecektim.

    Saat 16:00 gibi bir sipariş geldi ve hazırlanan siparişi ben götürecektim. Vakit kaybetmeden yola çıktım. Adrese ulaştığımda kapıyı çalmadan apartmanın dış kapısı açıldı. Yukarı çıkıp dairenin önüne geldiğimde daire kapısı da aralıktı. Zile bastım. İçeriden birisi yüksek sesle, “Koridordaki masanın üzerine bırak, para da orada!” dedi. Koridora girip paketi bırakırken içeriden ahlama ohlama sesleri geliyordu. Seslerin geldiği odanın kapısı aralıktı, istem dışı olarak kapıya yönelip baktım. Bir travestinin çok kalın ve uzun yarrağı ile kırklı yaşlarda maskülen bir erkeği siktiğini gördüm.

    Çok büyük şaşkınlık yaşıyordum. Ne kadar seyrettim bilemiyorum. Travesti ile göz göze geldik. Elim önümde, pantolon üstünden yarrağımı okşama durumundaydım. Adının Sude olduğunu sonradan öğrendiğim travesti, bana, “Bahşiş istiyorsan gel bize katıl!” dedi. Şaşkın bir vaziyette donup kalmıştım. “Ne dikiliyorsun? Ya katıl yada kapıyı çek git!” dedi. Kararsızlığımı üstümden atıp onlara katılma kararı aldım.

    Soyunarak onlara ilerlerken travestinin siktiği adam, “Delikanlı, gel ağzıma ver!” dedi. Hiç tereddüt etmeden yarı kalkmış yarrağımı adamın ağzına dayadım. Adam emziğini bulmuş çocuklar gibi sikimi emmeye başladı. Bu arada travesti de dudaklarıma yapışıp beni öpmeye başladı. Dudaklarında değişik bir tat vardı. Geri çekilmek istedim, ama kafamdan tutup uzaklaşmamı engelledi. Öpüşmemiz devam ederken, adam sürekli inliyor, “Sikin beni, yarrağa doyurun!” diyordu. Adamı götünden travesti, ağzından ben sikemeye devam ediyorduk…

    Travesti birden değişik sesler çıkarmaya başladı. Anlaşılan boşalacaktı. Ben de dayanamayıp adamın ağzına boşaldım. Adam son damlasına kadar tüm döllerimi yuttu ve “Harika tadı var, diğer kuryeninki biraz değişik!” dedi. Anlam veremedim ve hemen giyinip çıkmaya karar verdim. Travesti bana, “Paketin yanına telefon numaranı bırak ve oradaki zarfı al!” dedi. Dediği gibi yapıp şirkete döndüm. Suçluluk hissi kaplamıştı içimi. Paketin parasını kasaya koymak için zarfı açtığımda sipariş ödemesinin on katı kadar para vardı zarfın içinde. Kimseye bir şey belli etmeden yeterince parayı kasaya koydum ve kalan para ile birlikte zarfı cebime koydum.

    O gün birkaç sipariş geldi, götürüp teslim ettim ve gece iki gibi şirketi kapattık. Çıktım, tam eve giderken yolda telefonum çaldı. Tanımadığım bir numaraydı. Cevap verdiğimde, kendisin Sude olduğunu, benle konuşmak istediğini belirtti. Trafikte olduğumu, eve gidince kendisini arayacağımı söyledim ve kapattım. Eve vardığımda uzun süre arayıp aramamak için kararsız kaldım. Tam elime telefonumu aldım ki tekrar telefonum çaldı. Arayan Sude idi. Açtım, “Ben de tam da sizi aramak üzereydim!” dedim. Sude, “Bu gün için özür dilerim, başka bir kuryenin geleceğini hiç düşünemedim. Her zamanki gibi Ömer gelecek diye düşündüm!” dedi.

    O an anladım ki bizim kurye Ömer bu kişi ile bu tarz bir ilişki içinde. Sude devam etti, “Bundan sonra sen de bu döngü içinde olmak istersen memnuniyetle seni çağırabilirim!” dedi ve İzmir’de bu tür maskülen iş güç sahibi kişileri siktiğini, bazen grup sex yaptıklarını anlattı. O konuşurken yarrağım yine kalkmaya başladı. Sude, bizim kurye Ömer’in uzun zamandır grup sexlere katıldığını, bazense tek olarak erkeklerle hem aktif hem pasif olarak sex yaptığını anlattı. Yüklü bahşişler aldığını, bu işin gizlilik ve sırdaşlık içinde olması gerektiğini ve devamlılık istediğini söyledi.

    Sonra da bu gün siktiği adamın benim numaramı istediğini, istersem verebileceğini söyledi. Ben de olumlu cevap verdim ve “Ama ben pasif değilim, sexte pasif olmam!” dedim. Sude ise, “Ömer de pasif değildi, ama yüklü bahşiş alınca kol gibi yarrağa bana mısın demeden yedi!” dedi ve gülüştük. İyi geceler dileyip telefonu kapattı. Numarayı değişik bir isimle kayıt ettim, kız arkadaşım ara sıra telefonumu kurcalayıp sorular soruyordu.

    Kaç gün geçti bilmiyorum. Yine kayıtsız bir numara beni aradı. Açtım. Adının Orçun olduğunu, bir alış veriş merkezinde dükkanı olduğunu, numarayı Sude hanımın verdiğini söyledi. İlkten salağa yatmak istedim, “Yanlış oldu galiba…” dediğimde, “Yok yanlış değil, beş gün evvel ağzına boşaldığın kişi benim!” dedi. O zaman anladım ki arayan kişi doğru kişi. Hal hatır sordu ve uygun bir zamanda teke tek görüşmek ve tanışmak istediğini belirtti. Ben de kendisine iş yerinde olduğumu, sonra geri döneceğimi söyleyip kapattım.

    Hemen Sude’yi arayıp durumu anlattım. Sude, “Sorun yok, gidebilirsin, bazen teke tek olmak ister.” dedi. Alacağım bahşişi söylediğinde şaşkınlıktan sustum kaldım. Telefonu kapattıktan sonra uzun süre düşündüm, doğru bir şey mi yapıyorum diye. O güne kadar hiç bir erkekle ilişkim olmamıştı. Nasıl birşey olacaktı, merak ediyordum. Aklıma bizim kurye Ömer geldi. Aradım. “Efendim müdürüm?” dedi. İşinin olup olmadığını sordum, olmadığını söyledi. “O zaman sana konum atıyorum, en kısa zamanda burada ol!” dedim. “Tamam müdürüm!” dedi.

    Konumu attım. Onbeş dakika sonra telefon çaldı, Ömer, “Apartamanın kapısındayım!” dedi. Açtım ve yukarı geldi. Daire kapısını açınca büyük şok yaşadım. Ömer aşırı lüx bir kıyafet, pahalı ayakkabı, gözlük ve telefonla içeri girdi. Salona geçtik, bira ikram ettim. Biralarımız içerken, Ömer merakla, “Hayırdır müdürüm, beni çağırdın, sorun mu var?” diye sordu. Ben de hiç lafı dolaştırmadan konuya girdim, onun Sude ve diğerleri ile yaşadıklarını bildiğimi söyledim. Ömer de, “Bu benim özel hayatım!” dedi.

    Ben de istemeden de olsa o ortama katıldığımı ve başımdan geçeni anlattım. Bir süre sohbet ettik ve Ömer bana her şeyi anlattı. Ben de ona Orçun beyin benimle teke tek görüşmek istediğini, ama hiç tecrübem olmadığını, bana nasıl davranmam gerektiğini anlatmasını istedim. Ömer ise, “Müdürüm, bu zevkler anlatmakla değil yaşamakla tecrübe olur!” diyerek dudaklarıma yapıştı. Öpüşmek yabancı olduğum bir konu değildi, ama erkekle ilk defa oluyordu.

    Şaşkınlığımı atıp ben de ona karşılık verdim ve öpüşerek ağaya kalktık. Birbirimizi soyuyorduk. Teninin sıcaklığını tenimde hissetmeye başladım. İkimizin de yarakları kalkmış, dimdik olmuştu. Ömer benim yarrağı eline aldı ve “Hadi sen de benimkini al müdürüm!” dedi. Ben de aldım elime, en az benimki kadar iri ve kalındı. Bir yandan öpüşüyor, bir yandan birbirimizi okşuyorduk. Kulak mememi emdi ve yavaş yavaş aşağıya kayarak yarrağımı ağzına aldı. Yarağımı emerken aynı zamanda da taşaklarımla oynuyordu. Heyecandan titriyordum…

    Bir süre yarağımı yalayıp emdikten sonra beni ayakta ters çevirdi ve biraz öne eğilmemi istedi. Eğilmemle birlikte deliğimde bir sıcaklık hissettim. Ömer’in dili idi bu, deliğimi yalıyordu. Bir garip olmaya başladım. Ömer, “Sen de bana yapmak ister misin müdürüm?” diye sordu. “Evet!” dediğimde Ömer önüme gelip sertleşmekten kafası morarmış yarrağını ağzıma verdi. Tecrübesiz bir şekilde biraz yaladım, biraz emdim. Ömer zevkten deli oluyordu…

    Ömer sonra arkasını dönüp domaldı ve “Şimdi de deliğimi yala müdürüm!” dedi. İki eliyle götünün yanaklarını açtığında deliğin tertemiz, kıldan arınmış ve epey genişlemiş olduğunu gördüm. Birkaç saniye inceledikten sonra deliğini yalamaya başladım. Ben yaladıkça Ömer zevkten inliyordu. Az sonra bana, “İstersen beni sikebilirsin müdürüm!” dedi.

    Bu teklifini ikiletmedim, çekmeceden prezervatif kutusunu çıkardım. Yarrağıma bir kılıf takıp deliğine yarrağımı yerleştirmeye başladım. Çok kadın sikmiştim götten, ama bu çok değişik bir duygu idi. Ömer’in götünü sikerken elimi tutup kendi yarrağının üstüne götürdü. Ne yapmam gerektiğini anlamıştım, onun yarrağını 31 çektirir gibi sıvazlamaya başladım. İkimiz de zevkten kendimizi kaybetmiştik. Onu bir süre siktikten sonra götünden yarrağımı çıkardı ve sırt üstü yattı, bacaklarını ayırarak kaldırdı ve “Hadi gir!” dedi. Hemen yerimi aldım ve yarrağımı tekrar sokup sikmeye devam ettim. O arada öpüşmemiz devam ediyordu…

    Bir süre sonra boşalacağımı aladım. “Geliyorum!” dediğimde Ömer götünden yarrağımı çıkarttı, kılıfı söktü ve yarrağımı ağzına aldı. Ağzına almasıyla oluk oluk boşalmaya başladım. Ömer döllerimin tek damlasını ziyan etmeden yutuyordu. Boşalmam bittiğinde ayağa kalktı ve dudaklarımdan öpmeye başladı. Garip bir tat vardı ağzında, bu benim döllerimin tadı idi anlaşılan. Travesti Sude’yi de öptüğümde böyle tat almıştım.

    Ömer omuzlarımdan bastırıp beni aşağı indirerek yarrağını ağzıma verdi. Kafamdan iki eliyle tutup yarrağını ağzımda ileri geri yapmaya başladı. Çık geçmeden de olanca gücü ile ağzıma boşalmaya başladı. Kafamı geri çekemediğim için bütün döllerini yutmak zorunda kaldım. Boşalması bitince ayağa kalktım ve hem gülüştük hem öpüştük…

    O gece Ömer benim evde kaldı, sabaha kadar onu üç sefer daha siktim, o da üç sefer daha benim ağzıma boşaldı. Ömer bana yaşadıklarını anlattı, kazandığı paraları anlattı, evdekiler kuşkulanmasın diye kuryeliğe devam ettiğini söyledi. Ona benim Orçun’la buluşma konusunu açtığımda, “Kendini ona bırak, istediğini yapsın. Eğer ilk defa pasif olmak istersen yüklü bir bahşiş alırsın. Ayrıca çevresindeki bir sürü bisexüel erkekle tanışma sansın da olur!” dedi.

    Ömer sabah duşunu alıp gitti. Ben düşüncelerimle baş başa kaldım. Pasif olma konusunda kararsızdım, ama yine de Orçun’la buluşmak istiyordum. Bakalım buluştuğumda neler olacak diye merak ediyordum.

    aktif gay gay grup sex gay hikaye
  • Bakire Arkadaşımın Daracık Sulu Amı

    Bakire Arkadaşımın Daracık Sulu Amı

    Selamlar, ben Turgut. 24 yaşındayım ve Üniversite öğrencisiyim. Size başımdan geçen, belki de hayatımın en güzel olayını anlatacağım. Üniversitede ilk yıl sınıfımdan bir kızla çıkmaya başladım. Oldukça muhafazakar biri olan kız arkadaşım hiçbir şekilde temasa bile müsade etmeyen birisi idi. Ondan hoşlanıyordum, onunla sikişmek istiyordum, ama o herşeye kapalıydı. Aslına bakarsanız onu sevdiğim için sabrediyordum, nasıl isterse öyle davranıyordum. Birlikte bu şekilde bir yılı geçirdik. Yavaş yavaş el tutmalar da başlamıştı artık.

    İkinci sınıfta ben iki erkek arkadaşımla birlikte ev kiralayıp eve çıktım. Kız arkadaşıma karşı içimdeki hisler de iyice artmıştı. Arada sırada bize geliyor, birlikte yiyip içiyor, sohbet ediyorduk. Bu arada ben halen onun tav olmasını bekliyordum. Onunla sikişmek istediğimi çeşitli şekillerde ona belli edip ondan tepki bekliyordum. Başlarda çok fazla utanıyor, ben bu konuyu açtığımda hemen değiştiriyor, kalkıp gitmek istiyor. Konu sekse gelince benden düpedüz kaçıyordu. Bu şekilde birkaç ay daha geçti. Emindim ki, artık o da sikişmek istiyor fakat belli etmiyordu.

    Yine bir gün kız arkadaşımla evde oturuyorduk, arkadaşlarım okuldaydı ve biz yalnızdık. Konuyu tekrar sekse getirdiğimde bana, “Çok merak ediyorum, delik çok küçük, penis vajinaya nasıl giriyor?” diye sordu. Biraz anlattım, utandı ve yine konuyu kapattı. Kız arkadaşım istediğim tava nihayet geliyordu. Onu sikmeyi o kadar çok istiyordum ki, anlatamam. Derken vizelerimiz başlamıştı ve evde ders çalışıyorduk. Salonda, soba yandığı için ev arkadaşlarım da vardı. Malum öğrenci evi olduğu için tek bir soba yakıyorduk. Kız arkadaşım vize olacağımız dersten birşey anlamadığını söyledi, ben de anlatmaya başlamıştım. Ben anlatıyordum fakat kız arkadaşım dinlemiyordu, sürekli elimle oynuyor, elimi ısırıyor, canımı yakmaya çalışıyordu. Baktığımda gözlerinden anlamıştım, hazırdı bu kez…

    Diğer odaya gelmesini işaret edip, çıktım odadan. Biraz sonra geldi. Hiç birşey konuşmadan öpüşmeye başladık. Deliler gibi öpüşüyorduk. Dilimi adeta koparmak istercesine emiyordu. Öpüşme faslından sonra biraz konuşmaya başladık. Başını kucağıma koymuş, hayran hayran bana bakıyordu. İpler benim elimdeydi artık, onu deli edecektim. Kazağının yukarı sıyrılıp göbeğinin açıldığını farkettim. Vakti gelmişti, icraata başlamalıydım. Önce göbeğine küçük öpücükler kondurmakla başladım, derken göbeğini yalıyordum artık. Kız arkadaşım kıvranıyor, hafiften inliyordu. Ben yalamayı hızlandırdım, fakat sadece göbeğini yalıyordum, ileri gitmiyordum. Biliyordum devamının geleceğini, acelem yoktu, onun iyice tahrik olmasını bekliyordum.

    Ben göbeğini yalamaya devam ederken, elini pantolonumun üzerinden sikime attı, sıkmaya ovalamaya başladı. Sonra doğruldu ve uzanıp bacaklarını açtı, üzerinde pantolon vardı. Gözlerime (Hadi artık!) dercesine bakıyordu. İkimiz de giyinik bir şekilde bacak arasına yerleştim ve yarrağımı amına dayadım. Aslına bakarsanız onu bir seferde soymayı o kadar çok istiyordum ki, fakat kararlıydım, onu çıldırtacaktım. Pantolon üzerinden amına sürtmeye başlamıştım. İnanın o hali hiç gözümün önünden gitmiyor. Kız arkadaşım sürtünmeden bile aşırı zevk alıyordu. İstediklerim, beklentilerim yavaş yavaş gerçekleşiyordu işte.

    Sürtmeye devam ederken, kız arkadaşım, “Pantolonunu çıkartır mısın? Bu şekilde acıyor.” dedi. Pantolonumu çıkardım, boxer kalmıştı üstümde. Tekrar dayayıp sürtmeye başladım. Bir süre sonra kız arkadaşım da kendi pantolonunu çıkardı. Ben boxerla, o külotla, hiç birşey olmamış gibi tekrar dayandım ve sürtmeye devam ettim. Bana boxerımı çıkarmamı söyledi. Çıkardım. Kız arkadaşım yarrağımı eline aldı ovmaya başladı. Ne yapacağını bilmez bir haldeydi, ağzına almasını söyledim, iğrendi, “Olmaz, yapamam!” dedi. Tekrar üzerine çıktım sürtünmeye devam ettim.

    Kız arkadaşım kendi külodunu çıkarmaya çalıştı. Ben ellerini tuttum ve engel oldum, çıkarttırmadım. Aslında amını çıplak görmek için deli oluyordum, fakat biraz daha azdırmak için bekliyordum. Yalvarmaya başladı, “Dayanamıyorum artık, nolur… Hiç olmazsa bir kerecik değdir, sadece bir kere!” dedi. Kız arkadaşım işte kıvamını bulmuştu. “Peki!” deyip çıkardım külodunu. Ne zamandır hayalini kurduğum am çırılçıplak karşımdaydı artık. Amı zevkten sulanmıştı, amının çevresi bile sırılsıklamdı. Amını elimle ovmaya başladığımda kız arkadaşım uzanmış, resmen kıvranıyordu. Az sonra, “Hadi artık değdir, nolur…” dedi. Yarrağımı önce bacaklarında gezdirdikten sonra amına değdirdim. Öyle bir Ohhh’ladı ki, halen kulaklarımda, sanki aleve buz değdirmiştim.

    Yarrağımı bastırmıyordum, sadece amının ağzına sürtüyordum. Kız arkadaşım iyice delirmişti, “Az birşey sok içine!” diyordu, ben yapmıyordum. Sonra çekildim ve ani bir hareketle amını yalamaya başladım. İlk başta yalamama karşı çıktı, fakat zevkini alınca kafamı sanki amına sokmak istercesine bastırmaya başladı. Ben amını yalarken titremeye ve kasılmaya başladı, orgazm olacağını anlamıştım. Amını yalamayı daha da hızlandırdığımda sarsılarak ve inleyerek orgazm oldu. Adeta kendini kaybetmiş gibiydi, inlemeleri salondaki arkadaşlarım duyacak diye çok korkmuştum. Daha önce hiç orgazm olmadığı fakat çok da hoşuna gittiği belliydi.

    Kağıt mendille o amını sildi, ben de ağzımı. Sonra yarrağımla oynamaya başladı. Ardından beni üzerine çekti ve yarrağımı tutarak amına götürdü. Bu sefer kendisi sürtüyordu yarrağımı amına. Birkaç kez bastırarak yarrağımın kafasını amına sokmayı denedi, fakat kurpkuru yarrağın daracık amcığa o şekilde girmeyeceğini bilmiyordu. “Bir saniye…” deyip yarrağımın kafasını tükürükledim, biraz da sevgilimin amına tükürük sürüp, “Şimdi dene!” dedim. Tekrar denediğinde yarrağımın kafası girmişti. Eliyle yarrağımı sıkıca kavramış, gerisini sokup sokmamakta kararsızdı. Devam etmesi halinde kızlığı gidecekti. İkimiz de heyecandan ve korkudan hareketsiz kalmıştık.

    Gözlerime derin derin baktıktan sonra, yarrağımı tutmayı bıraktı ve “Senin olmak istiyorum, hadi yap!” dedi ve gözlerini kapattı, nefesini tutarak beklemeye başladı. Yarrağımı biraz bastırdım. Başta çok zorlandım, amı çok dardı. Ve işin kötüsü kız arkadaşım bağırmaya başlamıştı, ağzını kapadım. Amına öyle bir yüklendim ki, yarrağım dibine kadar girdi. Sanki amının içinde bir yerler yırtılmıştı, korktum açıkçası, birşey olacak diye. Artık içindeydim, bir buçuk yıl hayalini kurduğum amcığın içindeydim! Amı o kadar dar ve sıcaktı ki anlatamam. Kız arkadaşım bağırması durmuştu, elimi ağzından çektim ve yavaş yavaş amına sokup çıkarmaya başladım. Kız arkadaşım zevkten inliyordu artık. O inledikçe ben de hızlanıyordum. Bu şekilde epeyce sikiştikten sonra, kız arkadaşımın sesi tamamen kesildi ve orgazm oldu. Ben de gelmek üzereydim, kanlanmış yarrağımı amından çıkardım ve göbeğine boşaldım.

    O gün kız arkadaşımın daracık amını üç kere daha siktim. Tabii ki amına boşalmıyordum, son saniye yarrağımı amından çıkarıp öyle boşalıyordum. Sonrasında bizi çok güzel günler bekliyormuş. Kız arkadaşım arasıra bizde yatılı kalmaya başladı. Sabahlara kadar sikişiyorduk, fakat ilk günkü gibi hazırlıksız değildim tabii ki, prezervatifleri kutuyla alıyordum artık.

    Evet arkadaşlar benim itirafım da bu işte. Bakire kız sikmek çok zevkli oluyor valla. Hem bakirelerin amcıkları taze ve daracık oluyor, hemde çok azgın oluyorlar 🙂

    porno hikayesi porno sex hikaye resimli sex hikayeleri seks hikaye seks hikayeleri seks hikayesi
  • Azgın Bacıma Fena Kaydım

    Azgın Bacıma Fena Kaydım

    Ben 40 yaşındayım,başımdan geçen gerçek bir sex hikayemi hiç abartmadan sizlere aktarmaya çalışacağım. Kız kardeşim benden 4 yaş küçük,taşrada kalıyordu,kocası aniden öldü,bende yalınız kalmasınlar diye yanlarında kalıyordum,evden uzak olalıda epeyi olmuştu,bir gece tuvalete kalktım,kız kardeşimle birlikte aynı odada ayrı ayrı somyelerde yatıyoduk,tuvalet dönüşü üşümüştüm,kardeşimin yanına yattın,arkası bana dönüktü,şöyle hafifte sarıldım,ama o sarılış benim sex güdümü kamçıladı,benim oğlan hafif hafif kıpırdanmaya başladı,çünkü kardeşim çok sıcaktı ve benim karımdanda fizik yapısı iyiydi,hoşuma gitmişti,elimi karnında gezdirmeye başladım,sarılır gibi yaptım,benim sik artık dikilmiş uçuş izini bekliyordu,demiştimya abartılı konuşmayalım diye benim sik 14-15 cm filan ama işlevdir,utandırmaz beni. Benim o sarılmam da kardeşimin hoşuna gitti herhalde götünü bana doğru yiteledi,sikimin kalkık olduğunu fark etti,yanaşmaya başladı,bende cesaretlendim, elimi pijamadan aşağı indirmeye başladım o da bacak arasını yavaş yavaş açmaya başladı,amı henüz 15 günlük kıllı idi,fakat beni o kıllar bile boşaltmaya yeterliydi,am çok tombul ben kudurmuş vaziyette arkadan kerkinip duruyom oda uykuda gibi götünü bana doğru bastırıyordu,daha fazla dayanamadım hemen sırtının üstüne dönderdim,pijamayı bir çırpıda çıkarttım amcığa yumuldum, Abi ne yapıyon beni mahvettin dedi,bende asıl sen beni mahvettin sikişmeyeli epeyi oldu kasıklarım patlayacak tuvalette artık işedikten sonra meni geliyor dedim dayanamıyorum dedim,amcığı sulandırdıktan sonra sikimi gömdüm,aman ne o iki çocuk çıkmış am hala daracık benim hanımın amındanda dar,onu zevke getirmeden ben hemen göbeğe boşaldım,çünkü ikinciyi o isteyecekti o fırsatı kolluyodum,nitekimde öyle oldu,yarı döllü yarı inik sikimi hemen ağzına aldı öyle yalıyorduki ben bile hiç kimsede görmedim,o yalamayla hemen kalkan sikim,artık ikinci bir sikişe hazırdı,dayanamadım yarağı gerçekten dar olan bacımın amına gömdüm,organzm olmayan bacımaltımda deliler gibi hareket ediyor,sikimi yutarcasına amından dışarı çıkartmıtordu,ikinci boşalma biraz geç olunca doyana kadar siktim ikimizde zevkin doruklarına kadar uçtuk bacım altımda titriyor gözlerini kapamış bağırıyordu bende kapandım memeden sanki süt gelmesini bekliyormuş gibi emiyor emiyor bacımı doyuruyordum. Herkes gibi bu sikiş onlarla beraber kaldığım üç ay boyunca devam etti,ne ben o bol amlı karımı aradım nede de bacım ölen kocasını,çünkü ondan daha çok menmun ettiğimi söyledi,yeğenim herhalde bu sikişten şüphelenmiş ki bana ve eşofmanıma zaman zaman yan gözle bakardı,oda anlamıştı eski dayısı yeni babacığı olmuş,fakat ben anlıyordum onunda bir sex hastası olduğunu,sanki bu işi beraber yapalım gibi tavırlar takınıtordu ama ben daha körpe olan o memeleri amcığı ellemek istemiyoldum,çünkü onun önüde bir am değil bir istikbal vardı.onuda enişte adayına bıraktım.öyle amdan böyle kız çıkar,bakalım o müthiş yeğeni hangi şanslı sikecek,çıldırtacak bende merak içindeyim,ama şunu ahdettim,gerdeğe girmeden sikiş dersini ben vereceğim

    amatör sex hikayesi anal sex hikayeleri ensest hikaye ensest hikayeler erotik hikayeler porno hikaye porno hikayesi seks hikaye seks hikayesi